Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
16 Nisan 2020 14:34

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) Nedir? / DSÖ’nün Görevi Tanımı ve Tarihçesi

Dünya’da coğrafi ve siyasi sınırı olmayan tek konu hiç kuşkusuz sağlıktır. Bugün dünyanın herhangi bir ülkesinde salgın bir hastalık ortaya çıkıp dünyanın tümüne çok kısa bir zaman diliminde yayılabilir. Tıpkı Covid-19 virusü gibi… İşte bu salgın durumları yaşanmasın veya yayılmasın diye kurulan DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) uluslararası adı “World Health Organization - WHO” 7 Nisan 1948 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde kurulmuştur. Bu makalemizde sizler için “Dünya Sağlık Örgütü Nedir? Dünya Sağlık Örgütü’nün Görevleri Nelerdir? Dünya Sağlık Örgütü’nün Tarihçesi? Dünya Sağlık Örgütünün Finansörleri? DSÖ'nün Çalışma Şekli? DSÖ'nün Sunduğu Hizmetler ve Çalışmaları? Türkiye-DSÖ İlişkileri Nelerdir?” gibi aklınıza takılan tüm sorulara cevaplar vermeye gayret göstereceğiz...

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) Nedir? / DSÖ’nün Görevi Tanımı ve Tarihçesi
Dünya Sağlık Örgütü Nedir?,Dünya Sağlık Örgütü’nün görevleri nelerdir?,Dünya Sağlık Örgütü’nün Tarihçesi Nedir?,Dünya Sağlık Örgütünü Kim Finanse Ediyor?,DSÖ&tt2;nün Çalışma Şekli Nasıldır?,DSÖ&tt2;nün Sunduğu Hizmetler ve Çalışmaları Nelerdir?,Türk

Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO), Birleşmiş Milletler'e bağlı olan ve toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan bir örgüttür.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) Nedir? / DSÖ’nün Görevi Tanımı ve Tarihçesi

Birleşmiş Milletler’in 1945 senesinde yaptıkları ilk oturumda Çin ve Brezilya delegelerinin sundukları ortak öneriler uluslararası bir sağlık örgütünün kuruluşunu oy birliği ile kabul edilmişti. Bundan önce veba, kolera gibi hastalıklara karşı savaşmak için birçok uluslararası örgütler kurulmuş olsa da bugün dünyada en ciddi uluslararası kuruluş Dünya Sağlık Örgütü olmuştur.

Bunun için 1946 yılında bu dev kuruluşun statüsü belirlenmiştir. Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) kurucuları arasında yer almıştır.

26 üye ile başlayan, bugün DSÖ’ye, 191 ülke üyedir ve 2 ülke de ortak üye durumunda bulunmaktadır.

İnsan sağlığının çevre ve beslenme ile çok yakın bir ilişkisi vardır. Bu sebeple de UNEP (Birleşmiş Milletler Çevre Programı), FAO (Dünya Gıda Örgütü) ve ayrıca, ekonomik konuların koordinasyonundan sorumlu UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı), UNFPA (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu) ve özellikle çocuk konusunda UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) kurulmuş yine bu kuruluşlarla Türkiye sıkı bir iş birliği içindedir...

Türkiye yukarıda saydığımız bu kuruluşların yönetim kurullarında bulunmuş ve UNICEF İcra Kurulu'nda iki dönem başkanlık görevini de yürütmüştür.

Türkiye, dünya genelinde sağlık alanında yapılacak tüm çalışmalarda her zaman yer almış hatta gönüllü kuruluşların sağlık alanında yapmış olduğu faaliyetlerde fahri olarak her açıdan katkı sağlamıştır. Örneğin, Uluslararası Pediatri Kurumu'nun Başkanlığı'nı 30 yıl süre ile bir Türk yönetici üstlenmiştir.

Meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için uluslararası sağlık kuruluşlarını ve tarihçelerini iki bölümde anlatmaya gayret göstereceğiz.

Şimdi başlayalım…

I. Dönem Uluslararası Sağlık Kuruluşları Tarihçesi (1851 - 1900)

WHO

19. yüzyılda “Sanayi Devrimi” ile birlikte köylerden kentlere doğru göç eden yoksul insanlar çevre sağlığının bozuk olduğu koşullarda hem çalışıp hem de hayatlarını sürdürüyorlardı. Çalışma saatlerinin uzunluğu, yetersiz ve kötü beslenme, kalabalık ve sağlıksız koşullarda sürdürülen hayatta kolera ve veba gibi hastalıklara ortam hazırlamıştı…

Yıl 1831’i gösterdiğinde ilk kez İngiltere'nin doğu kıyılarında başlayan kolera öylesine hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştı ki 1832 yılında Paris'de 7 ay gibi kısa bir zaman diliminde nüfusun %2.5'nun ölümüne neden olmuştu.

20 yıl boyunca Avrupa'yı kasıp kavuran kolera salgını, insanlarda psikoloji bırakmamış herkese korku salmış, yaşanan salgınların nedenleri inanılmaz spekülasyonlara yol açmıştı. Halk sağlığı ile ilgili ilk kolera çalışmaları bu dönemlerde yapılmış olsa da özellikle uluslararası alanda konuya ilişkin temaslar 1851 yılında başlamıştı... 23 Temmuz 1851 tarihinde Paris'de toplanan Uluslararası Sağlık Konferansı ile uluslararası halk sağlığı çalışmalarına resmen başlamıştı. Konferansa 12 ülke katılmış, bu ülkeler; Fransa, İngiltere, İspanya, Osmanlı İmparatorluğu, Tuskany, Avusturya, Sicilya, Vatikan, Portekiz, Sardinya, Yunanistan ve Rusya’dır. Her ülke yapılan toplantıda, biri doktor diğeri diplomat olmak üzere ikişer kişi ile temsil edilmişti. Toplantıya katılanlar "Deniz ulaşımı karantina kurallarını saptayıp, Akdeniz ticaret ve gemiciliğini geliştirmek ve aynı zamanda halk sağlığını korumak" için 6 ay süren çalışmalar yapmışlardı. Bu yoğun çalışmalar sonucu 137 maddelik bir Uluslararası Sağlık Tüzüğü oluşturulmuştu.

Önceden politik konular dışında hiçbir teması olmayan Avrupa ülkeleri yaşanan ve değişen koşullar sebebiyle çeşitli alanlarda ortak kararlar alma ve birlikte hareket etme gereği duymaya başlamışlardı. Bu yüzden ilk kez 1851 yılında, Londra'da Uluslararası Ticaret Fuarı açıldı. 2 yıl sonra Brüksel'de ilk kez bir istatistik kongresi tertiplenerek ölüm nedenlerinin sınıflandırılmasına yönelik uluslararası çalışmalar yapıldı.

Bu dönemde dünyada garip bir Avrupa rüyası olduğu için sadece Avrupa ülkeleri için uluslararası terim kullanılıyordu. Bu yıllarda henüz Amerika’nın esamesi bile okunmuyordu. Dünyanın kalan diğer ülkeleri ise ya sömürge altında ya da bir köşede yalnızlaştırılmış, kendi kaderlerine terk edilmişlerdi... 

19. yüzyılın ortalarından çıkıp sonlarına doğru yaklaştıkça birlikten güç doğduğunu gören Avrupa ülkeleri nihayet 11 ülkede 12 Uluslararası Sağlık Konferansı düzenlenmeyi başarabilmişlerdi. Bu konferansların üçüncüsü 1866 yılında İstanbul'da, 1881 yılında beşinci konferans ilk kez ABD’nin Washington eyaletinde gerçekleşmişti...

Yapılan konferanslarda genellikle tartışılan konular; sarıhumma, veba ve koleranın etyolojisi ve kontrolünün nasıl yapılacağına dairdi.

DSÖ WHO

19. yüzyıl boyunca yapılan uluslararası sağlık konferanslarında iki görüşün oluştuğu görülmektedir:

  1. Avrupa'yı kolera, veba gibi birtakım tehlikeli hastalıklara karşı korumak,
  2. Ticaret ve ulaşımda bulaşıcı hastalıkların neden olduğu engelleri ortadan kaldırmak.

1902 yılında Washington'da kurulan Tüm Amerikan Sağlık Örgütü'nden başka 19. yüzyılda kurulmuş dört bölgesel sağlık kuruluşu daha bulunmaktaydı.

1839 yılında Osmanlı Padişahı Abdülmecid'in onayı ile Akdeniz bölgesinde karantina kurallarının uygulanmasını sağlamak amacıyla İstanbul Üst Sağlık Konseyi (Council Superiur de Sante de Constantinople) kurulmuştu. Konsey'de 8 Osmanlı görevlisi ile 9 Avrupa devleti temsilcisi bulunmaktaydı. Bu Konsey'e bağlı olarak Osmanlı İmparatorluğu'na dağılmış 63 sağlık bürosu bir Müslüman yönetici ile bir Avrupalı doktor tarafından idare ediliyordu. Bu sağlık büroları kendi bölgelerinde karantina kurallarının uygulanmasını denetliyor ve Konsey'e haftalık raporlar yolluyorlardı.

İstanbul Konseyi dışında aynı amaçla 1840'ta Tanca Sağlık Konseyi, 1843'de İskenderiye Sağlık Konseyi ve 1864'de Tahran Sağlık Konseyi kurulmuştu.

Örgütlenmeleri, yapıları ve etkinlikleri farklı olmakla birlikte 1851 yılındaki ilk Uluslararası Sağlık Konferansı'ndan önce, Akdeniz bölgesinde oldukça gelişmiş bir epidemiyolojik istihbarat ağının kurulmuş olduğu görülmekteydi. Bu bölgesel örgütler daha sonra, DSÖ Bölge Bürolarının çekirdeklerini oluşturacaktı...

II. Dönem Uluslararası Sağlık Kuruluşları Tarihçesi (1900 - 1949)

DSÖ WHO

Bu dönemde, kolera salgını bitmiş, bulaşma ve korunma yolları artık herkesçe biliniyordu. 1894 yılında veba basili bulunmuş üç yıl sonra da farelerin hastalığı taşımadaki rolü tam olarak belirlenmişti. Sarıhummada Aedes Egypti sivrisineğinin vektörlüğü de tam olarak kanıtlanmıştı. Üç salgının temel bilimsel meseleleri çözümlenmiş, artık bilimsel buluşların ülkelerce halk sağlığı çalışmalarına uygulamalarına dönüştürülmesi gerekiyordu. Bunun için 13. Uluslararası Sağlık Konferansı sonucunda çok önemli bir karar daha alınmıştı. 1903 yılında Paris’te halk sağlığı bürosu açılması kararlaştırılmıştı. Öneriyi Fransız bir delege sunmuş oy birliğiyle önerge kabul edilmişti... Dört yıl sonra Roma’da 9'u Avrupa ülkelerinden olmak üzere 12 üye bir anlaşma daha imzalayarak, merkezi Paris'de olan Uluslararası Halk Sağlığı Bürosu'nu (Office International d'Hygiene Publique-OIHP) hayata geçirmişlerdi.

Uluslararası Halk Sağlığı Bürosu, 1914 yılına kadar çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Kolera, veba, sarıhumma gibi hastalıklar dışında tüberküloz, tifo, menenjit, ankilostomiasis ve vektörlerin kontrolü konularında da çok sıkı çalışmalar yapıldı. Serum ve aşıların standartlaştırılması, içme suyu, gıda hijyeni, atıkların zararsızlaştırılması, lepra ve tüberküloz vakalarının bildiriminin zorunlu hale getirilmesi gibi konularda ortak kararlar alındı. Büro, bir uluslararası danışma ve haberleşme merkezi gibi görev yapmakla birlikte halk sağlığının bilimsel ve pratik yönlerine ilişkin değişik ulusların sorunlar yerine Avrupa'nın sorunlarıyla ilgilenen bir kuruluş olmuştu.

I. Dünya Savaşı sırasında büronun bütün faaliyetleri durmuş sadece aylık bültenler yayınlanabilmişti. Avrupa'da savaşın yol açtığı yıkım, yıllardan beri görülmeyen salgınların tekrardan artmasına neden olmuştu.

1918-1919 yılları arasında sadece gripten evet yanlış okumadanız sadece gripten tam olarak 15 milyon insan ölmüş, SSCB gibi bir ülkede o yıl 1.600.000 tifüs olayı bildirmişti. Elbette bunu bertaraf etmek için çok ciddi bir maddi finansmana ihtiyaç vardı. Hiçbir ülke bu krizi tek başına aşamayacağını biliyordu. Bu durumda tüm dünya devletleri salgınlar ve hastalıklar için iş birliği yapmak zorundaydı.

DSÖ WHO

1919 yılında şimdinin Birleşmiş Milletleri olan Milletler Cemiyeti Yönetmeliği'nin 24. maddesi ile "şimdiye dek kurulmuş olan uluslararası sağlık örgütlerinin bu örgütlere üye ülkelerin de onayı alınarak MC çatısı altında toplanması"nı kararlaştırdı.

Ancak, OHIP içinde oldukça etkin rol alan fakat MC'ne üye olmayan Amerika Birleşik Devletleri bu bütünleşmeye karşı çıktı. Bu yüzden Sağlık Komitesi ile Büro 30 yıl süre ile biri Paris’te diğeri Cenevre'de olmak üzere iki ayrı uluslararası sağlık kuruluşu olarak birbirinden bağımsız şekilde çalışmalarını sürdürmüşlerdi.

I. ve II. Dünya Savaşları arasında OHIP, 1907 Roma Anlaşması'nda belirlenen ilkelere göre çalışmalarını sürdürmüştür. Kolera, veba, sarıhumma dışında tifüs ve çiçek salgınların da bildirimi zorunlu hastalıklar olarak kabul edildi ve bu bildirimler Cemiyet'in çıkardığı haftalık Epidemiyolojik Kayıtlar Bülteni'nde (Weekly Epidemiological Records) yayınlanmaya başlandı.

MC'nin Sağlık Komitesi her geçen gün yeni yöntemler geliştirmeye ve uluslararası sağlık çalışmalarını değişik alanlara yöneltmeyi başarıyor, savaş sonrası salgınların kontrolünü, biyolojik standardizasyonları, halk sağlığı eğitimini, kırsal sağlık koşullarını, konut sorunlarını, beslenme alışkanlıklarını ve daha geniş alanları kapsayan çalışmalara hız vererek toplantılar düzenleyip komisyonlar kurdu. Bu dönemde 1923 yılında kurulan Sıtma Komisyonu çok önemlidir. Bundan önce yapılan tüm bulaşıcı hastalık çalışmalar sadece bir hastalığın bir ülkeden diğerine geçmesini önlemeyi amaçlarken, ilk olarak bu Komisyon sıtmanın bulunduğu ülkelerde sıtma ile ilgili araştırmaların yapılmasına ve kontrol çalışmalarının desteklenmesine öncülük etmişti.

Sağlık Komitesi, günümüzde bile haftalık Epidemiyolojik Kayıtlar ve Sağlık Örgütü Bülteni (Bulletin of the Health Organization) isimli yayınlarını aralıksız olarak sürdürmüştür.

Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization WHO)

WHO DSO

İnsan sağlığı alanındaki uluslararası ve bölgesel örgütlerin yaptığı tüm çalışmaları ilk iki bölümde sizlere anlatmaya gayret gösterdik. Bundan sonra yapılacak tek iş tüm sağlık kuruluş ve örgütlerini bir çatı altında toplanmasını sağlamaktı. Nihayetinde halk sağlığı örgütünün kurulma zamanı artık gelmişti... Konunun gündeme gelmesinde II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında yapılan üç önemli keşfin büyük etkisi olmuştu. Bunlar; "besinlerdeki vitamin ve minerallerin öneminin kavranması" "penisilin ve DDT'nin bulunması"dır... I. Dünya Savaşı'nda yapılan çalışmaların, II. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra da barış ve uluslararası işbirliği konularında çalışmalar yapılmasını zorunlu kılıyordu...

1945 yılında San Francisco'da toplanan Birleşmiş Milletler Konferansı'nda, Birleşmiş Milletler Örgütü kurulması kararlaştırılırken, Çin ve Brezilya delegelerinin "Uluslararası Sağlık Örgütü" kurulması amacıyla toplantı düzenleme önerisi oybirliği ile kabul edilmişti...

Nihayet II. Dünya Savaşı boyunca tüm çalışmaları durmuş olan halk sağlığı çalışmaları ve uluslararası çalışmalar tekrar hayata geçmeye başlamıştı. BM ekonomik ve sosyal örgütü, toplantının hazırlanması için Belçikalı Prof.Dr.Rene SARD başkanlığında 15 kişilik bir teknik komite ile çalışmaları hızlandırdı. Komite hemen toplantının gündemini saptamış, kurulacak uluslararası sağlık örgütü için anayasa taslağını ve alınması gereken kararları belirlemişti.

DSÖ WHO

19-22 Temmuz 1946 tarihlerinde New York'da düzenlenen Uluslararası Sağlık Konferansında BM'e üye 51 ülkenin temsilcileri ile FAO, ILO, UNESCO, OIHP, PAHO, Kızılhaç, Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu ve Rockefeller Vakfı gözlemcileri DSÖ Anayasası'nı oluşturmuşlar, 1907 yılında Roma Antlaşması'nı feshetmişler ve anayasanın en az 26 üye ülke tarafından resmen kabulüne kadar geçecek zaman içinde DSO'nün işlevlerini yerine getirecek bir ara komisyon seçmişlerdir. Anayasa 22 Temmuz 1946 yılında 61 devletin temsilcisi tarafından imzalanmıştır. Bu ara komisyon 2 yıl süreyle DSO'nün görevlerini yürütmüştür. Yugoslav Prof. Andrija STAMPAR başkanlığındaki komisyon sadece teknik konularla yetinmemiş kendisinden önceki OHIP'ın görevlerini üstlenerek bulaşıcı hastalıklarla savaşı ve saha çalışmalarını da sürdürmüş, Haftalık Epidemiyolojik Kayıtlar Bülteni'ni yayımlamış, PAHO ve diğer bölgesel sağlık kuruluşlarının DSÖ organları şekline getirilmesine yönelik aktif rol almış, BM ve ILO, UNICEF, FAO gibi uluslararası örgütlerle ortak çalışmalar yapmıştır.

DSÖ WHO

Seçilen ara komisyonun görevleri arasında olan Genel Kurul'a DSÖ’nün bütçesi ve personeli, çalışma veya eylem programı, Genel Merkez'in yeri ile ilgili öneriler ve bölgesel örgütlerin coğrafi sınırları ile ilgili birtakım taslakların hazırlanmasıydı.

26 ülkenin onayı 7 Nisan 1948'de tamamlanmış, ara komisyon hazırlıklarını sonuçlandırmış ve üye ülkeleri Genel Kurul için toplantıya çağırmıştır.

DSÖ Anayasasının yürürlüğe girdiği 7 Nisan her yıl Dünya Sağlık Günü olarak kutlanmaktadır.

İlk Genel Kurul 24 Haziran 1948'de 53 ülke temsilcisinin katılımıyla Cenevre'de toplanmış ve bir ay süreyle çalışmalarını sürdürmüştür. Bu toplantıda DSÖ'nün yıllık programı, personeli ve bütçesi onaylanmış, Yönetim Kurulu'nu oluşturan 18 üye belirlenmiş ve ilk Genel Direktör olarak da Kanada'lı Dr. Brock CHISHOLM seçilmişti.

24 Haziran 1948'de Cenevre'de toplanan ve bir ay süren genel kurul toplantısında önemli kararlar alınmış, toplantı başlarken 48 olan üye ülke sayısı, toplantı sonunda 55'e çıkmıştır...

DSÖ'nün Görevleri Nelerdir?

DSÖ WHO

Örgüt amaçlarına ulaşmak için yerine getirdiği görevleri şöyle sıralayabiliriz:

1. Sağlık alanında uluslararası nitelik taşıyan çalışmalarda yönetici ve koordinatör makam sıfatıyla hareket etmek.

2. BM, İhtisas Kuruluşları, sağlık idareleri, meslek grupları ve keza uygun görülecek diğer örgütlerle fiili bir iş birliği kurmak ve sürdürmek.

3. Hükümetlere, istek üzerine, sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için yardım yapmak.

4. Uygun teknik yardım yapmak ve acil durumlarda, hükümetlerin istekleri ya da kabulleri ile gereken yardımı yapmak.

5. BM’in isteği üzerine, manda altındaki ülkeler halkı gibi özelliği olan topluluklara sağlık hizmetleri götürmek ve acil yardımılar yapmak ya da bunların sağlanmasına yardım etmek.

6. Epidemiyoloji ve istatistik hizmetleri de dahil olmak üzere gerekli görülecek idari ve teknik hizmetleri kurmak ve sürdürmek.

7. Epidemik, andemik vb. hastalıkların ortadan kaldırılması yolundaki çalışmaları teşvik etmek ve geliştirmek.

8. Gerektiğinde diğer İhtisas Kuruluşlar ile iş birliği yaparak kazalardan doğan zararlar önleyebilecek önlemlerin alınmasını teşvik etmek.

9. Gerektiğinde diğer İhtisas Kuruluşları ile iş birliği yaparak, beslenme, mesken, eğlence, ekonomik ve çalışma koşullarının ve çevre sağlığı ile ilgili diğer bütün unsurların iyileştirilmesini kolaylaştırmak.

10. Sağlığın geliştirilmesine katkıda bulunan bilim ve meslek grupları arasında iş birliğini kolaylaştırmak.

11. Uluslararası sağlık sorunlarına ilişkin sözleşmeler, anlaşmalar ve tüzükler teklif etmek, tavsiyelerde bulunmak ve bunlardan dolayı örgüte düşebilecek ve amacına uygun görevleri yerine getirmek.

12. Ana ve çocuk sağlığı ve refahı lehindeki hareketleri geliştirmek, ana ve çocuğun tam bir değişme halinde bulunan bir çevre ile uyumlu halde yaşamaya olan kabiliyetlerini arttırmak.

13. Ruh sağlığı alanında özellikle insanlar arasında uyumlu ilişkilerin kurulmasına ilişkin her türlü faaliyetleri kolaylaştırmak.

14. Sağlık alanında araştırmaları teşvik ve rehberlik etmek.

15. Sağlık, tıp ve yardımcı personelin öğretim ve yetiştirilme normlarının iyileştirilmesini kolaylaştırmak.

16. Gerekirse diğer ihtisas kuruluşları ile iş birliği yaparak kamu sağlığı, hastane hizmetleriyle sosyal güvenlik de dahil koruyucu ve tedavi edici tıbbi bakıma ilişkin idari ve sosyal teknikleri incelemek ve tanıtmak.

17. Sağlık alanında her türlü bilgi sağlamak, tavsiyelerde bulunmak ve yardımlar yapmak.

18. Sağlık bakımından aydınlatılmış bir kamuoyu oluşumuna yardım etmek.

19. Hastalıkların, ölüm nedenlerinin kamu sağlığı uygulama metotlarının uluslararası nomanklatürlerini tayin etmek ve ihtiyaca göre yeniden gözden geçirmek.

20. Teşhis yöntemlerini gerektiği kadar standart hale getirmek.

21. Yiyeceklere, biyolojik, farmasötik ve benzeri ürünlere ilişkin uluslararası normlar geliştirmek, kurmak ve bunların kabulünü teşvik etmek.

22. Genel olarak Örgüt'ün amacına ulaşmak için gereken her önlemi almak.

DSÖ Kütüphanesine ve Arşivlerine Nasıl Ulaşabilirim?

DSÖ WHO

DSÖ'nün Cenevre'de bulunan Genel Merkezi'nde çok büyük bir kütüphanesi bulunmaktadır ve burada biomedikal doküman saklama olanağı vardır. DSÖ kütüphanesine 3.000 civarında dergi, 100.000'in üzerinde ise kitap bulunmaktadır. DSÖ kütüphanesi bunların dışında ABD'ndeki Ulusal Tıp Kütüphanesi ve dünyadaki diğer merkezlerle ilişki içindedir. MEDLARS ismi verilen bu sistemle bilgisayarlar aracılığıyla dünyada yayınlanan tıpla ilgili her türlü yayını konusunda anında bilgi edinmek ve belli bir konuda referans listeleri sağlamak mümkündür.

DSÖ’nün Yayınları Var mıdır?

DSÖ'nün çıkardığı yayınlar ve içerdikleri konular şunlardır;

Bulletin WHO: Laboratuvarda, klinikte ve sahada yapılan araştırmaların sonuçlarını gösteren teknik makaleleri içerir. İki ayda bir yayınlanır.

World Health Statistics Report: Genel olarak ölümler, çocuk ölümü ve doğum oranlan, nüfus hareketleri, sağlık personeli, ölüm nedenleri ve bulaşıcı hastalık vakaları hakkındaki istatistikleri içerir. Ayda bir yayınlanır.

International Digest of Health Legislation: Uluslararası sağlığa ilişkin yasa, tüzük ve yönetmelikleri içerir. Sağlık mevzuatı karşılaştırmalarını da kapsar. Üç ayda bir yayınlanır.

WHO Offset Publication: Diğer yayımlanan her zamanki programında yer almayan mali, teknik ve diğer konulan içerir. Üç ayda bir yayınlanır.

WHO Chronicle: DSÖ'nün başlıca faaliyetleri, üye ülke temsilcilerinin toplantıları, bölge bürolarının ve ülkelerde görev yapan ekiplerin çalışmaları hakkındaki genel bilgileri içerir. Ayda bir yayınlanır.

Public Health Papers: Halk sağlığı sorunlarım içerir.

Public Health Papers

Technical Report Series: Örgüte teknik görüş veren DSÖ Komiteleri, diğer kuruluşlarla ortak komiteler, danışma ve inceleme gruplarının çalışmaları hakkında yayınlanan raporları içerir.

Official Records of WHO: Dünya Sağlık Asamblesi'nde ve Yönetim Kurulu'nda alınan kararlan, önerileri ve komisyon raporlarını içerir.

Public Health in Europe: Sağlık planlamacılarına ve kamu sağlığı eğitiminden sorumlu kişilere yararlı olacak bilgileri içeren bu yayınlar Avrupa Bölge Bürosu tarafından çıkartılmaktadır.

Environmental Health Criteria: Çevre sağlığı konusunda uluslararası uzmanlar grubunun ortak görüşlerini içerir. Bu yayın, DSÖ ve BM Çevre Programı’nın himayesinde yayınlanır.

Basic Documents: DSÖ ile ilgili ana dokümanların bir kısmım içerir.

World Health Forum: Örgüte üye ülkelerden gelen çeşitli konulardaki makaleleri içerir. Üç ayda bir yayınlanır.

Environmental Health: Çevre sağlığı konusundaki toplantı raporlarını içerir. DSÖ, ABD Çevre Koruma Birliği ve Avrupa Halk Sağlığı Komisyonu'nun himayesinde yayınlanır.

Regional Publications European Series: Avrupa Bölge Bürosu'nun yayınıdır. Bölgedeki sağlık seviyesini yükseltmek için çeşitli konularda yapılan toplantı, seminer ve çalışma gruplarının sonuçlarını içerir.

World Health Statistics Annual: Üye ülkelerden ve diğer kaynaklardan gelen yıllık istatistikleri kapsar.

World Health: DSÖ'nün aylık magazin dergisidir. 8 dilde, 200.000 adet basılmaktadır.

Weekly Epidemiological Record: Veba, kolera, san humma, grip, sıtma, tifüs ve AİDS vakaları ile ilgili haftalık raporlardır.

Konferans Raporları: Çeşitli zamanlarda yapılan konferans ve toplantı raporlarıdır.

DSÖ’nün Eğitim İmkanları ve Bursları Var mıdır?

DSÖ WHO

Evet hem eğitim hem de burs alma imkânı vardır.  

Burs verilen belli başlı öğrenim konulan şunlardır:

  • Halk sağlığı yönetimi
  • Çevre temizliği
  • Hemşirelik hizmetleri
  • Mediko-sosyal yardım
  • Anne ve çocuk sağlığı
  • Bulaşıcı hastalıklar
  • Laboratuvar hizmetleri
  • Klinik doktorluk ile diğer tıbbi ve cerrahi uzmanlıklar
  • Temel tıp bilimleri
  • Diğer sağlık etkinlikleri

Türkiye ile DSÖ Arasında Yürütülen Çalışmalar Nelerdir?

Türkiye Sağlık

Türkiye DSÖ Anayasası'nda yeralan "Bütün uluslar mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaştırılacaktır" ibaresinden hareketle 19 Ekim 1950 tarihinde imzalanan ve 6666 sayılı Kanunla onaylanan "Teknik Yardım Anlaşması" ile çeşitli sağlık projeleri yapmışlardır.

Bu projeleri başlıklar halinde sıralamak mümkündür.

  • Verem Savaş Projesi
  • Kamu Sağlığı Projesi
  • Hemşirelik Projesi
  • Ana ve Çocuk Sağlığı Projesi
  • Sıtma Eradikasyonu Projesi
  • Sağlık İnsan gücü Projesi
  • Beslenme Programı
  • Beslenme Eğitim Projesi
  • Okulçağı Öncesi Beslenme Projesi
  • Okulçağı Öncesi Korunmaya Muhtaç Çocukların Projesi
  • Sıtma Eradikasyonu Beslenme Projesi
  • Sütün Pastörizasyonu Projesi
  • Çocuk Mamaları Endüstrisi Projesi
  • Gıda Kontrol Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi
  • Merkez ve Öteki Tamir Atölyelerinin Geliştirilmesi Projesi
  • Nüfus Planlaması Projesi
  • Çevre Sağlığı Projeleri

Buna ilaveten, DSÖ içinde "zengin" ve "yoksul" üye ülkelerin sağlık seviyeleri arasındaki fark giderek açılmaktadır. Bu sorunların çözümlenmesinde forum oluşturulacak olan DSÖ ise üye ülkelerce ağır işleyen bürokrasisi, giderek artan merkeziyetçiliği, gereksiz araştırmaları ve belli ülkelerin süregelen egemenliği nedeniyle pek çok ülke tarafından eleştirilmektedir.

TRUMP WHO

DSÖ son yıllarda bütün bu olumsuz koşulları ve hoşnutsuzlukları göz önünde bulundurarak yeni bir reform sürecine girmiştir. İşte en son ABD başkanı Trump 2020 yılında Çin Devleti’ne karşı taraflı olmakla suçlayıp DSÖ’ye aktardığı maddi desteği çekmiştir… 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...