Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
24 Haziran 2015 03:37

‘Yemek yemeyi, yürümeyi yazmayı yeniden öğrendim’

İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’ndeki ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda vücudunun büyük bir kısmı yanıp yüzü tanınmaz hale gelen Hacer Arıkan 15 yılda her şeyi sil baştan öğrendi, aynalarla tanıştı.

‘Yemek yemeyi, yürümeyi yazmayı yeniden öğrendim’
hacer arıkan, yanık, tedavi,

İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’ne 19 Aralık 2000 tarihinde düzenlenen ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ndan ağır yanıklarla kurtulan ve yüzü tanınmayacak hale gelen Hacer Arıkan, 15 yıl sonra kazandığı hukuk zaferiyle bir kez daha gündeme geldi. Olaya ilişkin Danıştay’ın “Ağır hizmet kusuru var” yönünde verdiği kararın ardından Arıkan, İçişleri ve Adalet Bakanlığı’ndan 120 bin lira tazminat kazandı. Operasyon sırasında vücudunun yüzde 45’i yanan, yüzüne protez burun takılan, onlarca kez ameliyat masasına yatan Arıkan 2001’de tahliye edildi. Halen Almanya’da yaşayan ve tedavisi süren Hacer Arıkan, geçen süreci habertürk’e anlattı:

‘YAŞAMLARIN BEDELİ KARŞILANAMAZ’

“Tazminat miktarı çok önemli değil. Önemli olan devletin yapmış olduğu hatayı bir parça da olsa görmüş olması. Asıl sorumluların da yargılanabileceği bir davanın sonuçlanmasını isterdim. Ben orada 6 arkadaşımı kaybettim. En son hallerini ben biliyorum. Bunların yanında sözü bile olmaz, karşılaştırılamaz bile. Yaşamın, yaşamların bedeli karşılanabilir mi?

YENİDEN AMELİYAT OLACAK

15 yılda kaç ameliyat olduğumu bilmiyorum. Almanya’da en az 14 ameliyat oldum. Bir ameliyat daha var ama şu an için beklemede. Ellerimden ameliyat olacağım bir de vücudumda sağlam kalan diğer bölgelerden kafatasına deri nakli olacak. Saçlarım eskiden çok güzeldi. 2010’daki duruşmada kafamdaki peruğu çıkardım çünkü aslında gerçekliği insanların görmesini istemiştim. ‘Yaşananlar gerçek’ demek için...

‘KENDİMİ YENİDEN KEŞFEDİYORUM’

Eski yaşantıma dönüp bakmıyorum. Benim için önemli olan gelecek. 19 Aralık’tan sonra her şeyi yeni baştan öğrenmem gerekti. Sol elimle kalem tutmayı, yemek yemeyi yeniden öğrendim. En zorlandığım yürümeyi sil baştan öğrendim. Arada ‘Yeniden doğdum 15 yaşımdayım’ diyorum. Kendime geldiğim andan itibaren ilk başta vücudumu tanımaya çalıştım. Kaybedilenlere değil geride kalanlara tutundum. Umutla, azimle, yeniden kendimi tanıyorum ve keşfediyorum. 19 Aralık’tan önce aynaya bakma ihtiyacı duymazdım. Şimdi ayna ile aram çok iyi... Hâlâ gözlerimin içinin gülümsüyor olabilmesini seviyorum. Çünkü geçmişimle geleceğim gözlerimde.”

‘ACIYLA BAKIYORLARDI’

“Burnum olmadığı için protez burun kullanıyordum. Protez burundan önce attığım her adımda insanlar ilgiyle, sevgi ve acıyla bakıyorlardı. Ama protez burun takıldığı zaman o bakışlar azaldı. Kendilerinden gibi hissetmeye başladı insanlar.

‘BAYRAMPAŞA’YI YENİDEN YAŞADIM’

“Umudumu kaybetmediğim için travmaya bağlamıyorum ama en şiddetli 19 Aralık anını, 1 Mayıs’ta Şişli Etfal’e gaz bombası atıldığında yeniden yaşadım. Cerrahi Servisi’nde tedavi oluyordum. Oraya ilk gaz bombası atıldığı zaman operasyon anına geri döndüm. Ondan önce Amerika’nın Irak’a ilk bomba attığında sivil çocuklardan yananlar olduğunda da aynı etkileri yaşadım. İnsanların biber gazına maruz kaldıkları her protestoda aynı olayları yaşıyorum. Biz o maddelerin çok çeşitlisini kapalı alanda yaşadık.

‘ROMAN YAZIYORUM’

Haksızlığa uğrayanların bir şekilde sesini çıkarmaya devam etmelerini istiyorum. Çünkü 19 Aralık’ta bedenimiz dışında hiçbir şeyimizin olmadığı kapalı bir mekânda, bombalarla, silah ve mermilerle uykudayken gelindi. F tiplerinde hâlâ hasta tutsaklar var. Ölüm sınırında olanlar var. Tecrit devam ediyor. Bizim yaşadığımızı hiçbir insanın yaşamasını istemiyor, dilemiyorum. Şimdilerde 19 Aralık’ı anlatan bir roman yazıyorum. Cezaevi yaşamımı romanlaştıracağım. Bunu yazmak bir yanıyla çok ağır oluyor.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...