Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
23 Ağustos 2016 18:52

FETÖ'nün 'kaset' üzerinden siyaset dizaynı

Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bazı eski MHP milletvekillerine ait olduğu ileri sürülen görüntülere ilişkin açıklamalarda bulundu.

FETÖ'nün 'kaset' üzerinden siyaset dizaynı
fetö, kaset, siyaset,

Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Baykal ve bazı eski MHP'li milletvekillerine ait olduğu iddia edilen görüntülere ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 47 kişiden 38'inin tutuklandığını hatırlattı.

Bu olaylara karışmış kişilerden bir kısmının ortaya çıkarıldığını, verilen ifadeler ışığında soruşturmanın devam ettiğini anlatan Orakoğlu, Baykal ve bazı eski MHP'li milletvekillerinin üzerinden siyasetin dizayn edilmek istendiğini belirtti.

Baykal'ın Türk siyasetinde önemli bir aktör olduğunu dile getiren Orakoğlu, "Ancak bu olayda tam bir tavır koymadı, Pensilvanya'ya karşı, ilk olayın çıktığı gün, kumpas olarak ortaya konduğu gün. Son operasyonlar sonrasında da bana göre bu tavrı devam ettiriyor. Suçtan zarar gören veya kendilerine kumpas kurulmak istenilen insanlar muhakkak daha açık olmalılar diye düşünüyorum. Tabi Sayın Baykal bunları hangi nedenlerle yapıyor onu bilemiyoruz. Bunlar tahkikatların sonunda ortaya çıkar." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin bir milat olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Orakoğlu, şöyle konuştu:

"Olayların hepsini değerlendirirken 15 Temmuz kalkışmasını milat olarak almak lazım diye düşünüyorum. Türk siyasetinin dizayn edilmesinde, önce CHP dizayn edilmek istendi Baykal üzerinden, arkasından 2011'deki genel seçimler öncesinde MHP'nin, çok üst düzey kurullarında görev almış bir sürü kişi milletvekilliğinden olduğu gibi, MHP'de büyük bir sıkıntı yaşanmasına sebebiyet verdiler. Tabii turbun büyüğünü de AK Parti'ye saklamışlar, yani o süreçte bir şey yapmıyor gibi gözükseler de işte 17-25 Aralık hatta ondan önce 2012 MİT saldırısı ve en sonunda 15 Temmuz kalkışması. Yani bütün Türkiye'de yalnızca bu kasetler, Türk siyasetinin dizayn edilmesi değil de Türkiye'de kamu vicdanını yaralamış olan faili meçhul cinayetlerden tutalım, toplumsal olaylara kadar bir çok olayın geriye dönüşümü yapılarak bu olayların ciddi bir şekilde FETÖ'nün bu işlerin neresinde olduğunun araştırılması gerekiyor."

"Bu bir Baykal veya MHP meselesi değil"

Faili meçhul cinayetlerin çoğunda FETÖ'nün parmağının bulunduğunu anlan Orakoğlu, "Siyaseti dizayn ederken MHP'yi CHP'yi öncelikle hallettiler. Mesela Muhsin Yazıcıoğlu, hayatını kaybettikten sonra FETÖ tarafından ele geçirildiğine dair BBP ile ilgili çok ciddi iddialar ortaya atıldı. BBP'nin fonksiyonu neydi, mesela? Rahip Santoro cinayetiyle ilgili Muhsin Yazıcıoğlu çok ciddi açıklamalar yapmıştı. MHP'de bulamadıklarını BBP'de bulmaya çalıştıkları anlaşılıyor." dedi. Orakoğlu, FETÖ zanlılarının soruşturmalarında faili meçhul cinayetlerin de aydınlatılması ve üzerinde durulması gerektiğini söyledi.

Baykal ve bazı eski MHP'li milletvekillerinin, kaset komplosunun çözülmesiyle ilgili güvenlik güçlerine yardımcı olmaları gerektiğini vurgulayan Orakoğlu, şunları kaydetti:

"Yani bu bir Baykal veya MHP meselesi değil, evet orada zarar gören insanlar olmuştur. Nerede nasıl elde edildiği, hangi amaçla elde edildiği de şu anda ortaya çıkmış durumda, o bakımdan Deniz Baykal önemli bir aktör, ilk açıklamalarında Pensilvanya yok demişti. Daha sonra farklı açıklamalar yaptı. Bundan sonra her şey ortaya çıkacak, çok açık bir biçimde. Bu süreç içinde, siyaseti dizayn etmeden tutun da bütün kumpasların arka planları ortaya çıkıyor. Bunlarla ilgili itirafçılar da türeyecek. O bakımdan bu tür siyasetin dizayn edilmesine yönelik işte şahsi olarak zarar görmüş kişilerin ne varsa bunları savcılara anlatmaları lazım. Bunların medyayla paylaşılmaması da istenir, soruşturmayı yürüten savcılar muhakkak tedbirli davranacaklardır."

Orakoğlu, Deniz Baykal'ın kendisiyle ilgili ikinci bir kaset olup olmadığına ilişkin sorulara cevap vermesi gerektiğini ifade ederek, "Bunun siyaseti dizayn üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni, ülkenin milli güvenliğini tehdit eder bir hale geldiğini de unutmamaları lazım, diye düşünüyorum. Yani bu bir basit kaset soruşturması değil." şeklinde konuştu.

Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan

Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ise 2013'te kendilerini dinleyen TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'nda her şeyi beyan ettiğini söyledi.

Arslan, her devirde gücü yettiğince FETÖ ile mücadele ettiğini belirterek, komisyona verdiği ifadelerin aynen geçerliliğini koruduğunu ifade etti.

Öte yandan Arslan, komisyonda şunları kaydetmişti:

"Bunların konulacağı hedef adresler, ancak tüm data kayıtlarını incelemeye yetkili, önleme dinlemesi kararı verme ve bu suretle kişilerin özel hayatına ait ön bilgileri toplama imkanı olan devlet kurumlarınca yapılabilir. Deniz Baykal ve MHP milletvekilleri ile bir kısım asker ve yargı mensupları örneğinde görüldüğü gibi bu kadar kalabalık hedeflerin zaaf ve gittikleri adresler, ancak yukarıda izah ettiğim imkanlarla belirlenir. Bunlar bazı medyada yer aldığı gibi kayıt için konulup kayıt yaptıktan sonra alınan cihazlar değildir. Çünkü kameranın kayıt süresi bellidir. İnsanların bu cihaz konulan yerlere ne zaman gideceği belli olmadığı için sadece sabit kaydedici kamera amaca hizmet etmeyecektir. Bunun için kameraların kaydettikleri görüntüyü sürekli izleyenlere göndermesi gerekmektedir. Görüntüleri 3G sitemi üzerinden aktarmaktadırlar.

Güvenlik kuruluşlarının bazı birimleri yapan organizasyonun içinde olmasa bu olaylar şimdiye kadar aydınlatılırdı. Bunların tespiti gayet kolaydır. Kameraya alınan hedef evleri kapsama sahasında olan baz istasyonları incelenerek hiç sesli konuşma yapmayan, sadece yüksek data gönderen GSM modülü (SİM kartları) hangisidir? Bu kolay tespit sonrası hangi zaman diliminde, kime gönderdiği araştırılır. Ama böyle bir çalışma güvenlik ve istihbarat birimleri dışında herkesin güvenini kazanmış üniversitelerden yetkili hocalar denetiminde bir ekiple yapılmalıdır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...