Görmez'den acı itiraflar: FETÖ’yü 15 Temmuz’a kadar göremedim!

Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, FETÖ’nün devlete sızma girişimlerinden 2011 yılında haber olduğunu açıkladı. “Devlet FETÖ’nün önünü açarken, Diyanet’in de elini bağladı. Kimse kusura bakmasın, 2009’a kadar 12 yaşını doldurmayan bir çocuk camiye gidip Allah’ın kitabını öğrenemiyordu” diyerek örgütün devlet eliyle büyütüldüğünü ifade eden Görmez, bu süreçte Diyanet’in etkisiz kaldığı itirafında bulundu.

Habertürk’e konuk olan Görmez, Diyanet’teki FETÖ’cüleri 15 Temmuz’a kadar fark edemediğini söyledi. Görmez’in 17/25 Aralık döneminde FETÖ lideri Fethullah Gülen’e imzalı bir kitap gönderdiği belirlenmişti. Skandal satırlar, Görmez’in görevden alınmasında etkili olmuştu. Görmez, satırların kendisine ait olduğunu ancak mektubu Gülen’e yazmadığını söyledi. Eski Başkan, “Sekiz yıl üzerinde çalıştığımız bir hadis külliyatı vardı. Seri baskıdan önce 200 eser basalım ve Türkiye’de büyük ilim adamlarına gönderelim dedik. 46 tanesine ithaf yazdım. Bu kitaplardan bir tanesini Diyanetten bir arkadaşımız Amerika’ya giderken götürüyor. O ifadeler o şahsa yazılmamıştır” dedi.

O ATAMAYI YAPMAYIN
FETÖ lideri için “28 Şubat’tan sonra kendisinin rahlei tedrisinden geçenleri Diyanet’e yerleştirdi ve bunları 15 Temmuz’dan sonra fark ettim. Hiç şüphelenmedim. İşaret dahi görmedim” diyen Görmez, şu acı hatırayı paylaştı:
2011 yılıydı. Hadis profesörü Kemalettin Özdemir beni ziyaret etti. Örgütün kurumlara sızması, vatana ve millete karşı bir ihanet içinde olması, başka ülkelerle işbirliği vs. konularda yaşadıklarını ifade ettikten sonra “Bunların bu ülkeye ihanet içinde olduğunu gördüm ve ayrıldım. Fakat peşimi bırakmadılar. Can emniyetim yok. Kadromu Diyanet’e alarak Mekke veya Medine’de uzlete çekilmek istiyorum. Yardımcı olur musunuz? Hacıların valizlerini bile taşırım. Yeter ki buradan gideyim” dedi.
Bu yapının arka planıyla ilgili aldığım ilk bilgilerdi. Görüşme saat 6’da gerçekleşti. Saat 8’de, Mustafa Özcan aradı, görüşmek istediğini söyledi. Sabah 9’da geldi. “Büyüğümüz sizin yanlış bir atama yapacağınızı duymuş, lütfen onu yapmayın” dedi. “Bu nasıl oluyor, siz beni dinliyor musunuz? Benim 6’da yaptığım görüşmeyi nasıl öğreniyor?” dedim. “Biz biliriz” diye cevap verdi. Çıkarken de “Eğer böyle bir atama olursa cemaatimizi karşınızda görürsünüz” diye tehdit etti.

Erdoğan “Hocam safsınız” demiş
∂ 21 Aralık 2013’te o beddua hikâyesinden sonra (Gri listede aranan firari FETÖ’cü) Şerif Ali Tekalan geldi. “Bu beddua değildir” diye Diyanet’in açıklama yapmasını istedi. Takalan sıkıştığı zamanlarda gelirdi. Gülen’le beni görüştürmek isteyenler çok çıktı. Ben kabul etmedim.
∂ Dershane tartışması başladığı aşamada, Sayın Başbakan (Erdoğan) görüştüğümde “Ah hocam ah. Siz hocalar safsınız. Bunların arkasında ne kadar karanlık güçler olduğunu bilmiyorsunuz” dedi. Cumhurbaşkanının feraseti bütün kurumların ilerisinde olmuştur.
∂ Bir gün Mısır müftüsü ile görüştükten 15 dakika sonra FETÖ’cü Mustafa Özcan arayarak onunla buluşacağımı bildiğini söyledi. Bana Mısır’ın darbecisi Sisi’nin torunları FETÖ’nün Mısır’daki Selahaddin Koleji’nde okuduğunu söyledi, aradıklarında Sisi’yi öve öve bitiremediler.
∂ FETÖ Arnavutluk’a çok önem verir. Diyanet burada istediği çalışmayı yapamadı. 2007 yılında “Sadece Arnavutluk’un din hizmeti bizde kalsın” dediler. Niye Arnavutluk olduğunu 6-7 sene sonra anladım. Papalar normalde ilk ziyaretini Arjantin’e yapar. Ama Papa Francis ilk ziyaretini Arnavutluk’a yaptı. FETÖ’nün 2007’deki ısrarının sebebi neyse Papa’nın da ilk ziyaretini Arnavutluk’a yapmasının sebebi odur.