Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
24 Mart 2017 21:47

'İsrail yasalarını değil vicdanımın sesini dinledim'

Filistinli mahkumlara cep telefonu temin ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis cezasına çaptırılan İsrail'deki Arap asıllı Hıristiyan milletvekili Basil Gattas, 'Yasaları değil vicdanımın sesini dinledim' dedi.

'İsrail yasalarını değil vicdanımın sesini dinledim'
israil, filistin,

İsrail hapishanelerindeki tutuklu Filistinlilere kaçak yollarla cep telefonu temin ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis cezasına çaptırılan İsrail meclisindeki Arap asıllı Hıristiyan milletvekili Basil Gattas, " İsrail yasaları ile vicdanım arasında tercih yapmaya mecbur kaldım ve ben vicdanımın sesini dinledim. Yaptığım ihlali ahlaki, insani ve vicdani sebeplerden dolayı yaptım. Pişman değilim ve bunun bedelini ödemeye hazırım." dedi.

Akka kentine bağlı bir Hıristiyan kasabası olan Rame'deki evinde AA muhabirine konuşan İsrail parlamentosu Knesset'teki Ortak Arap Listesi üyesi Gattas, Hıristiyan veya Müslüman olsun İsrail'deki tüm Arapların ayrımcılığa ve ırkçılığa maruz kaldığını söyledi.

Milletvekili olmasına rağmen kendisinin de bu ayrımcılığın kurbanı olduğunu ve haziran ayında hapse gireceğini ifade eden Gattas, basında şahsına yönelik yürütülen linç kampanyası neticesinde istifa etmek zorunda kaldığını belirtti.

"Bu muamele sırf Arap olduğum için"

Daha önce soruşturma geçiren İsrailli milletvekillerinin aksine kendisinin dokunulmazlığı kaldırılarak ev hapsine alındığını kaydeden Gattas, "Bu muamele sırf Arap olmam nedeniyle gösterildi. Halbuki benim yaptığım ihlal, İsrailli Yahudi milletvekillerinin işlediği cinsel taciz, rüşvet alma ve hırsızlık gibi suçların hiçbiri kadar ağır değildi." değerlendirmesinde bulundu.

Gattas, İsrail savcısının hakkında hazırladığı iddianamenin kabul edilmesi durumunda 10 yıla varan bir hapis cezası ile karşı karşıya geleceğini gördüğünü, bu nedenle mahkeme ile anlaşma yoluna gittiğini ve 2 yıl hapis cezasını kabul ederek milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kaldığını söyledi.

Gattas şöyle devam etti:

"Hakkımda hazırlanan iddianamede, terör gruplarına yardım etme ve devlet güvenliğine zarar verici eylemlerde bulunma gibi birçok suçlama yer alıyordu. Bütün bunları reddettim. Yaptığım ihlali de ahlaki, insani ve vicdani sebeplerden dolayı yaptığımı söyledim. Çünkü İsrail cezaevlerindeki Filistinli tutuklular çok ciddi ihlallerle karşı karşıyalar. Baskı ve yıldırmalara, uluslararası yasalara ve sözleşmelere aykırı muamelelere maruz kalıyorlar. Filistinli bir esir dünyadan tamamen izole ediliyor."

İsrail vatandaşı Araplar arasında, “İsrail’de yaşayan Araplar arasında eşitlikten faydalanan tek kesim milletvekilleridir. Çünkü dokunulmazlıkları ve hukuki konumları var. ” şeklinde bir söz olduğunu hatırlatan Gattas, kendisine uygulanan ayrımcı muamelenin, bu sözü de boşa çıkarttığını kaydetti.

Gattas, "Şayet Arapsanız milletvekili de olsanız diğerleri ile eşit değilsiniz. İster Müslüman olun ister Hıristiyan fark etmez. Çok kolay bir şekilde dokunulmazlığınızı kaldırabiliyor ve hapse atabiliyorlar. Arap milletvekillerine çizilmiş bir sınır var ve bunu aşmanız yasak. Milletvekili olmama rağmen bana önce 5 gün hücre cezası, sonra 10 gün ev hapsi verildi. Hepsi sadece basit bir ihlalimizden dolayıydı. Yani burada böyle bir şey var, 'evet vatandaşsınız ancak ikinci ya da üçüncü sınıf vatandaşsınız' durumu ile karşı karşıyayız." diye konuştu.

"Hapiste kitap okuyup tefekkür edeceğim"

Hapis cezasını kabul etmesinin de kolay olmadığını dile getiren Gattas, bu durumu şöyle açıkladı:

"Çünkü yanlış olmadığına inandığım bir durumdan dolayı hapse girmeyi kabul etmiş oluyorum. Faşizan politikaların gölgesinde adil bir yargılamanın mümkün olmadığına inandığım için de mahkemeye gitmemeyi tercih ettim."

Şimdi ailesiyle beraber vakit geçirerek cezaevi günlerine hazırlık yaptığını dile getiren Gattas, "Manevi olarak kendimi hapse hazırlıyorum. Haziran ayında cezaevine gireceğim.İki yıl boyunca burada kitap okuyup tefekkür edeceğim. Çocukluğumdan beri siyasetle uğraşıyorum. Cezaevinden de çıktıktan sonra da siyasi faaliyetlerime devam edeceğim. Halkımla beraber, halkımın hakları için mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi. ​

"Demografiyi değiştirmeye çalışıyorlar"

Doğup büyüdüğü Rame'nin yakınlarında yer alan dağlarda yaşayan Arap Bedevilerine dahi İsrail'in tahammül edemediğini dile getiren Gattas, İsrail'in demografiyi sistematik olarak Yahudiler lehine değiştirmeye çalıştığını ifade etti.

Buraları İsrail'in 1967'de askeri alan ilan ederek bu dağlardaki Bedevi köylerini boşalttığını dile getiren Gattas, "Bu bölgeler askeri alan olmaktan çıkar çıkmaz ise buralara Yahudilerin getirilip yerleştirildiğini gördük. Bu yerleşimcilere her türlü imkan sağlandı, bölgenin asıl sahiplerinin dönmesine ise izin verilmedi ama Bedevi Araplar toprağını terk etmeyerek direndi." dedi.

Evinin penceresinden görünen ana yolu işaret ederek burayı "ırkçılık yolu" olarak adlandırdığını söyleyen Gattas, "Çünkü bu yolun yukarı tarafındaki Arapların, yolun diğer tarafına geçerek küçük bir ev dahi yapmalarına izin verilmiyor. Burası tamamen sonradan gelen Yahudilere tahsis edilmiş durumda." dedi.

"Köylerimiz beton yığını haline geliyor"

Memleketi Rame yakınlarındaki Müslüman Arap köylerinin nüfusunun İsrail kurulduğundan buyana en az 6-7'ye katlandığını belirten Gattas, bu nüfus artışına rağmen köylerin genişlemesine ise izin verilmediğini belirtti.

Gattas, bundan dolayı asırlarca doğa ile uyumlu olan Arap köylerinin küçük bir alana sıkışmış birer beton yığını haline döndüklerini ifade etti.

Ailesinin asırlardır yaşadığı Arap kasabası olan Rame'nin ise Hıristiyan olduğunu ve Müslüman Arap kasabaları kadar nüfus artışı göstermediğini dile getiren Gattas, şunları kaydetti:

"Buna rağmen Rame'nin nüfusu da en az üç kat arttı. Kapladığı alan ise hala aynı, genişlemesine izin verilmiyor. Eskiden tüm Arap yerleşim yerlerindeki mimari yapı doğayla uyum içerisindeydi. Şimdi ise bu nüfus sıkışmasından dolayı her yer bina olmak zorunda kaldı. Bunun sebebi İsrail'in demografiyi değiştirmek için uyguladığı ayrımcı politikalardır. Yahudi yerleşim birimleri de doğayı katlediyor. Evimin penceresinden görünen karşıdaki dağın tepesine kurulu Yahudi yerleşim birimine bakın. Bütün ağaçları keserek doğayı tahrip etmişler, çok çirkin bir görüntüsü var."

"İsrail bir sömürge devletidir"

İsrail'in ırkçı bir sömürge devleti olduğunu uzun zamandır dile getirdiklerini hatırlatan Gattas, "İsrail, Apartheid rejimini (Irkçı-ayrımcı rejim) çok açık bir şekilde Batı Şeria’da ve diğer işgal altındaki bölgelerde yaşayan Filistinlilere karşı uyguluyor. Ancak aynı uygulama 1948 Araplarına yönelik de farklı şekillerde de olsa geçerli. İsrail bu Apartheid rejiminde ustalaşmış, üstat konumuna gelmiştir." dedi.

İsrail'deki "sömürgeci ve ırkçı" sisteme son verilmediği sürece barışın sağlanmasının mümkün olmadığını belirten Gattas, şöyle devam etti:

İsrail'in güneyindeki Necef çölünde yaşayan Araplara karşı yapılan uygulamalara bakın. Ne demek sen Arapları yerlerinden çıkaracaksın, evlerini yıkacaksın sonra da yerlerine Yahudileri getirip yerleştireceksin. Bu çok açık bir etnik temizliktir ve ırkçılıktır. Sorun senin vatandaş olup olmamanda değil, devletin üzerine kurulduğu sistemde. Bu sistem sömürgeci bir sistemdir. Bu sömürgeci ve ırkçı sisteme son verilmediği sürece, barış asla gelmeyecektir, eşitlik ve iki halkı kapsayan onurlu bir hayat olmayacaktır. Mesele tek devletli ya da iki devletli çözüm meselesi değil, mesele faşist zihniyet ve Siyonist sömürgeci projedir. Bunlar ortadan kalkmadığı sürece barış gelemez."

"İsrail İslamofobi dalgasını kullanıyor"

İsrail'in sabah ezanın hoparlörden okunmasını yasaklama planını da eleştiren Gattas, ezana yasak getiren kanun tasarısının meclisten geçse bile uygulanmasının mümkün olmayacağını söyledi.

Gattas, "Mesele İsrail'in öne sürdüğü gibi gürültüyü önlemek değil. İsteselerdi, gürültüyü engelleyici bir kanun var zaten, bunu uygulayabilirlerdi. Ezan yasağı tasarısının amacı tamamen siyasi ve medyatiktir. Dünyadaki İslamofobi dalgasını kullanarak Araplara ve Müslümanlara karşı kışkırtıcılık yapıyorlar." dedi.

İsrail'in dünyaya "biz ancak gücün dilinden anlarız, başka türlü bir uzlaşmaya yanaşmayız" mesajı verdiğini kaydeden Gattas,"İsrail, sadece Araplara ve Filistinlilere düşman değil. Ezan yasağı kanun tasarısı ile tüm İslam dünyasına meydan okuyor." değerlendirmesinde bulundu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...