Birgül Ulusoy: Hikâyelerin omurgasıyız

KÜBRA ŞAFAK

kubra.safak@tg.com.tr

Usta karakter oyuncusu Birgül Ulusoy, bulunduğu her projeye ayrı bir renk katıyor. Hafızalarda kendine has bir konuşması, doğallığı ve sempatikliğiyle yer ediyor. Devam etmekte olan dizisi Aşk ve Mavi’den konuşurken ünlü oyuncuyu daha yakından tanıdık…

Aşk ve Mavi nasıl gidiyor? Sette ortam nasıl?
Aşk ve Mavi son sürat devam etmekte… Kapadokya’ya bahar gelince daha keyifli olacak her şey. Çünkü çok zor bir kış geçti bu bölgede -22 derecede çalıştı teknik ekip…

Siz bir karakter oyuncususunuz. Sizler olmadan projeler eksik kalır diye düşünüyorum. Siz yeterli değeri gördüğünüze inanıyor musunuz?

 Karakter oyuncusundan daha önemli olan ‘’oyunculuk’’ mesleğinin değer bulmasını isterdim. Elbette biz esas kız ile esas çocuğun hikâyesine omurga olan bir grubun içindeyiz. Değer bulmak denilen tabirse yapım şirketine göre değişir. Takdir edeni var etmeyeni var vallahi...

Sette yapılmasına tahammül edemeyeceğiniz bir şeyler var mı?
‘Disiplinsizlik’ ve ‘hadsizlik’ set ahlakı içinde tahammül edemediğim iki şeydir. Zaten çok ağır şartlarda çalışılırken bu hassasiyetlere dikkat etmek şart.

Birgül karakterinde kendinizle benzettiğiniz yönleriniz var mı?
Birgül, karakterinin belki tek bir özelliğini kendime yakın bulabilirim o da ‘tez canlılığı’... Onun dışında benzer hiçbir yanımız yok... Senaristlerimiz bu karaktere benim gerçek adımı vererek bana sürpriz yaptılar… Çok mutlu oldum.

Her yörenin şivesini yapabilir misiniz?
Her bölgenin aksanı ile konuşmak oyunculuk mesleğinin eğitiminde var zaten. Önemli olan o aksanın melodisini doğru oluşturmak. Çünkü eğer doğru müziği bulamazsanız o aksanı yaparken çok antipatik olur konuşmanız. Bunun için daha öncesinde biraz çalışmak gereken şiveler oluyor elbette. Orta Anadolu aksanı benim anne tarafımdan zaten hâkim olduğum bir aksandı…

İstanbul’u özlüyor musunuz? Nevşehir’i sevdiniz mi?
Rahmetli annem Niğde-Ulukışlalı olduğu için zaten ben bu bölgeye aşinayım. Alışamamak gibi bir problemim olmadı. Ürgüp ve dolayısı ile ‘Kapadokya’ bölgesi o kadar güzel ve modern bir bölge ki burada sıkılmak mümkün değil... Bu muhteşem coğrafyada insan niye sıkılsın ki. İstanbul’u pek özlemiyorum inanın... Oğlum orada olmasa inanın çok sık gitmem bile...İnsanı artık çok yoran bir şehir İstanbul…

DİZİ,TİYATRO VE OKUL...

“Dizi dışında; tiyatro var. ‘Tiyatro Kılçık’ ile bu sezon Ayşegül Çıldırmış Olmalı adlı oyunu oynuyoruz. Cenk Tunalı yönetti... Okulum Aktör-İst Akademi’de temel oyunculuk sınıfı derslerine de elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum... Tiyatro ve hocalık yolculuğuna ara vermeden devam etmeye çalışıyorum İstanbul’da olduğum sürece...”