Tgrt Haber
02 Nisan 2017 15:51

Hakan Bilgin: Şirket batınca mecburen oyuncu oldum

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki sıcak ilişkilere sinema sektörü de yabancı kalmadı. Türk ve Azeri iki ailenin beraber geçirdikleri 10 günü anlatacak "Yanlış Anlama" filminin çekimleri bu ay içinde başlayacak. Ekim ayında vizyona girmesi planlanan filmin oyuncu kadrosunda yer alan Hakan Bilgin ile Türkiye Gazetesi'nden Kübra Şafak'la hem projeden hem hayata dair konuştu.Filmin yanlış anlamalar üzerine kurulu eğlenceli bir hikaye olduğunu belirten Bilgin 'Dilin düşürdüğü ofsaytlara güleceğiz' dedi.

Hakan Bilgin: Şirket batınca mecburen oyuncu oldum
Hakan bilgin,Kübra Şafak

Kübra ŞAFAK
kubra.safak@tg.com.tr

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Oyuncu olmaya ben karar vermedim. Öyle büyük hayallerimde yoktu. Sadece okulda her işi yapanlardan biriydim. Sadece oyunculukta sırtımı sıvazladılar. İyisin oğlum dediler. Severek kendimi ifade edebildiğim bir alan olarak oyunculuk yapmaya başladım. Ama üniversiteyi İşletme okudum. Okurken de amatör tiyatro yaptım.90 senesinde Ferhan Şensoy orta oyunculara girince tiyatroyu profesyonel yapmaya başladım. Ondan önce hiç öyle bir duygum yoktu yani. Çalışırken yapıyordum o işi sonra çalıştığım şirket battı. Ben mecburen oyunculuk yapmaya başladım. Bari bunu biliyorum bunu yapayım dedim.

Günleriniz nasıl geçiyor? Çekimlere başlayacaksınız az kaldı...

Bir üniversite ile beraber lise son sınıfları dolaşıyoruz. Bir 'Gülümsesen Yeter' diye sosyal sorumluluk projemiz var. Onu 3 aydır böyle 25 bin tane çocuğa ulaştım. Onlarla sohbet ettim. En güzel keyifli olan o. Ayça İnci ile bir tiyatro oyunumuz var. Saat 1:55 oyunun adı. İstanbul’un değişik sahnelerinde Show tv bir yarışma programı planımız var. Bugün onun provası var. Sonra da çekimler başlıyor. Şu an hayat böyle geçiyor.

Yanlış Anlama filminin teklifi nasıl geldi size? Neden kabul ettiniz?

Yapımcı Levent benim çok eski arkadaşımdır. O önerdi. Oynar mısın dedi. Metin güzel eğlenceli keyifli değişik. Bir de Azerbaycan’da olacağı için başka insanlar tanıyacağım için çok heyecanlandım gerçekten. Yeni gözlemler yeni oyunculuk tarzları

Bu role hazırlanıyor musunuz? Azerice öğrendiniz mi?
Azeri oynamayacağım Türk oynayacağım o yüzden öğrenmeme gerek yok.

O kültürü anlayabilmek için…

Orada anlayacağım. Denize düşeyim öyle öğreneyim kafasındayım. 

Hayatınızda kırmızı çizgileriniz var mı? Beklenmedik olaylar karşısında nasıl davranırsınız?
Her insanın kırmızı çizgileri vardır. Ben refleksleri ile değil aklı ile karar veren biriyim. Hayatta düşünmeden karar verildiği için bu memlekette de 5 dk sonrasını düşünmediğimiz için bazı sıkıntılar eziyetler çektik. Kimsenin kalbini kırmadan da ben fikrimi insanlara anlatabilirim. İkna edebilirim. Ölüm veya şiddetli bir hastalığın dışında her şeyi konuşarak çözebiliriz. Bu toplumda bu böyle geldi ve böyle gitti. Hangi dilden, ırktan milletten olursak olalım konuşarak her şeyi çözebiliriz. Onun için yeni insanlar beni çok heyecanlandırıyor. Çünkü o hayatları bilmiyoruz. Azerbaycan bambaşka bir kültür mesela. Onlardan öğreneceğim yeni bir gelenek olabilir. Kırmızı çizgim insan olmak. Siz insan olduğunuz için size saygı duyuyorum. Ön yargılı biri değilim. Bir yargıya erişmek için sizle ilgili araştırma yapmam gerek. Siz bana bir şey yapacaksınız ki iyisiniz ve ya kötüsünüz. Bu bir süreç. Birbirmize ön yargılı davrandığımız sürece ayrılmaya kopmaya o kadar müsait bir toplumuz ki. Çünkü çok tutkuluyuz. En büyük derdim benim kırmızı çizgim ön yargılı bir insan değilim.

Filmdeki rolünüzden biraz bahsedelim mi?

Bir ailenin oğluyum. İşten atılıyoruz yola çıkıyoruz başımıza işler geliyor.

Sette tahammül edemediğiniz şeyler var mı?

Öyle şeylerim yok. Her şeyi konuşarak halledebilirim. Ama birebir bir fenalık yapılıyorsa. Öyle de haklarımız var müsaade isteriz ve gideriz. Şiddet kavga benim en nefret ettiğim şeydir. Bir insan belli bir yaşa geldikten sonra kavga ediyorsa işi gücü bırakıp çoluğundan çocuğundan özür dileyip tekrar mağaraya girip ilkel hayattan tekrar hayata geçmesini tavsiye ederim. Çünkü hiçbir eğitim kurumu kavga etmeyi öğretmiyor. O zaman biz okul okuyorsak. Üniversiteyi bitirip bu mesleği yapıyorsak. O zaman kavga etmemeliyiz. Küfür edildiği için kavga ediliyorsa ciddiye almamalıyız. Küfür namus meselesi değildir. Küfür sadece laftır. Bugüne kadar herhangi bir küfrü edip kapıyı çalıp ben dün küfür etmiştim ben uygulayacağım diyen var mı? Yok, o yüzden ciddiye almayalım. Kötü ile niye kötü olayım. Kendimi savunmam için bırakın bana çakal diyeceklerine ezik desinler. Ben o kafadayım.

Ben ünlü oldum ilk ne zaman dediniz? Sizi sokakta tanıyorlar mı?

Demedim. Ben ünlü değilim sadece işimi yapıyorum. Çok sevdikleri için evlerine misafir geldiğimiz için sokakta çeviriyorlar. Ancak ben ünlü yaşayan biri değilim. Hala toplu taşıma kullanan sosyal biriyim.

Bulunduğunuz konumdan mutlu musunuz?

Mutluyum Allah’a şükürler olsun. Ben böyle bir konuma geleceğimi hayal bile etmiyordum. Bugünkü halim çok güzel.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...