Tgrt Haber
21 Aralık 2014 08:06

Gülden Kalecik, 'Daha fazla reyting için kurallarımızı bozmayız'

Reyting endişesi televizyonu ayakta tutan unsurlardan. Önceliklerimiz farklı ama hep iyi bir yerlerde olmak istiyorsanız kurallarınızı dikkate almalısınız

Gülden Kalecik, 'Daha fazla reyting için kurallarımızı bozmayız'
gülden kalecik,ropörtaj,tv,

Ankara doğumlu. 12 yaşında okumak için İstanbul'da bulmuş kendini. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunu. Farklı sektörlerde çalışmış fakat hayali ve hedefi televizyon önünde olmakmış. Bir süre diksiyon eğitimi aldıktan sonra Karadeniz TV'de 5 sene spikerlik yaparak kendini geliştirmiş. TGRT Haber'de 5. senesini dolduracak olan Gülden Kalecik, aynı tempoda yoluna başarıyla devam ediyor. Biz de işin sırrını öğrenebilmek için ziyaretine gittik...
Medyadaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Olmazsa olmaz. Rekabet şu an, farklı alanlarda ciddi anlamda hızlanmış durumda. Özellikle ekran önünde olduğunuz zaman rekabetin ister istemez içinde buluyorsunuz kendinizi. Tabii rekabet diğer taraftan kamçılayan bir olgu. Eğer gerçekten yaptığınız işe sevdalıysanız, sizin için itici bir güç oluyor. Çok başarılı rakipleriniz var. Eğer bu işi ömür boyu sürdürmek istiyorsanız, çok çalışmak, çok haberdar olmak, işinize saygı duymak ve sahip çıkmak zorundasınız. Dolayısıyla rekabet önemli, hele bizim için çok daha önemli.
Reyting endişeniz var mı
Elbette... Belki çalıştığım kurum itibariyle (bir parantez açalım) önceliklerimiz var. Kardeş kuruluş olarak sizin önceliklerinizle aynı noktada. İnsani değerlere, ahlâka, edebe çok uygun. Biraz önce rekabet dediniz. Rekabetin getirdiği çok katı kurallar var. Ama TGRT Haber olarak bizim rekabet şartlarımızdan önce gelen bazı kurallarımız mevcut. Dolayısıyla bunlarla birlikte yürümek durumunda kalıyorsunuz. Reyting endişesi televizyonu ayakta tutan unsurlardan biri. Önceliklerimiz farklı ama hep iyi bir yerlerde olmak istiyorsanız da o öncelikleri dikkate alarak o yarışa ayak uydurmak zorundasınız.
Etkilendiğiniz haberler?..
Olmaması mümkün değil. Şimdi çok şükür eskiye nazaran üzücü haberleri daha az vermeye başladık. Tabii şehit haberleri, aynı mesleği yapan birçok arkadaşımız gibi aynı soruya vereceğimiz ilk cevaptır. Bununla birlikte en çok yaralayan haberler; çocuk hastalar, hastalıkla mücadele edenler ve yaşlılar. Hep denilir, “ekranda duygular bir ötededir” ama zaman zaman buna katılmıyorum. İnsani önceliklerimiz de bizi var eden noktalardır.  
Canlı yayında ağladınız mı?
Evet, bir kere. Geçtiğimiz sene çok yakından takip ettiğimiz bir arkadaşımız kanserle mücadele ediyordu. Canlı yayında telefon bağlantısı kurmuştuk. Yeni evlenmiş hostes bir arkadaştı. Hastalıkla ilgili ciddi anlamda bir hassasiyetim vardır. Aslında o ana kadar başıma gelmemiş bir şeydi. Çok tutamadım ve ben de onunla birlikte ağladım. Ve ne yazık ki daha sonra vefat haberini  vermek zorunda kaldık.
Canlı yayın kazaları?
Çok şükür başıma gelmedi (gülüyor)... Zaman zaman meslektaşlarımızın başına gülümseten kazalar geliyor... Allah göstermesin!
Sosyal medya ile aranız nasıl?
Twitter'ı aktif kullananlardan biriyim. Önemini konuşmaya bile yer yok. Tabii paylaşımlarınız sınırlı olabiliyor ama hafta içi iki günde bir program hazırlayıp sunuyorum. Programlarda paylaşımlar biraz daha interaktif bir şekilde olabiliyor. Özellikle Twitter üzerinden yapılan yorumlar, öneriler programı daha çok besliyor. Twitter'da var olmayı da seviyorum. Neredeyse Twitter'sız yaşayamayacak bir hale gelmiş durumdayım. (gülüyor)
Gelecekle ilgili planlarınız?
Ekran önünde olmak tabii her zaman hayalim. Haber artı program... Hayatın ne zaman ne getireceğini çok fazla bilmiyorsunuz ama Allah nasip kısmet ederse sağlığım da elverirse yine ekran önünde izleyicimizle buluşmaya bir şekilde devam etmek istiyorum.
GENÇLERE TAVSİYE:
SPİKERLİK, sevmeden yapılacak bir iş değil. Ekran rezil de eder vezir de. O yüzden ateşten bir gömlek giymek gibi
Bir eve bir televizyoncu yeter
Özel hayatıyla ilgili konuşan Gülden Kalecik, “Evli misiniz?” diye sorduğumda gözündeki ışıltı hemen fark ediliyordu. Zaten cevabı da net oldu: “Evli değilim ama ilk adımı attım diyebilirim. İnşallah hayırlısı olur. Televizyon dünyasından değil. Bir eve bir televizyoncu yeter.” Kıyafetlerini kendi tarzına göre seçtiğini belirten başarılı spiker, “Belli bir süre sonra ne giymeniz ya da neyi giymemenizi ayırt edebiliyorsunuz. Biraz daha nizama, düzene uygun. Normal hayatımda ise, takım elbiseden, makyajdan uzak; son derece rahat, aslında hep olmak istediğim gibi giyiniyorum. Çünkü haftanın 6 günü ağır tempoda çalışıyoruz” diyor.

Büşra Kamış-Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...