Tgrt Haber
10 Eylül 2017 10:00

TGRT sobeledi, Aydın Doğan çıldırdı

Hükûmeti kurma görevi alan Mesut Yılmaz’ı Aydın Doğan Çamlıca’daki villasında tam 6 saat ağırladı. Spor kıyafetleriyle eli cebinde, uğurlama için dışarı çıktığında karşısındaki kamerayı görünce çıldırdı. “Hangi kanal?” diye sordu. Aldığı cevap, “TGRT efendim.”

TGRT sobeledi, Aydın Doğan çıldırdı
tgrt,,aydın doğan,

Türkiye Gazetesi yazarı Yücel Koç bugün köşesinde, Aydın Doğan'ın dönemin Başbakan'ı Mesut Yılmaz’ı Çamlıca’daki villasında pijamasıyla karşılamasının detaylarını açıkladı. Doğan, uğurlama için dışarı çıktığında karşısındaki kamerayı görünce çıldırdı. “Hangi kanal?” diye sordu. Aldığı cevap, “TGRT efendim.”

“Ya uy, ya çekil” (04.03.1997)
“Gerekirse silah bile kullanırız” (12.06.1997)
Aydın Doğan, Hürriyet’te attırdığı bu manşetlerle Refah-Yol hükûmetini yıktı ve postmodern darbenin mimarı oldu.
Oysa, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 18 Haziran’da, görevi koalisyon ortağı Tansu Çiller’e devretmek için istifa etmişti.
Hürriyet, bir gün sonraki manşetinde rotayı çizdi…
“Refahsız arayış” (19.06.1997)
***
Bu manşetten tam 10 gün sonrası…
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tam da Hürriyet’in dediğini yapmış, hükûmeti kurma görevini ikinci büyük partinin lideri Tansu Çiller yerine, Aydın Doğan’ın maaşlı elemanı gibi çalışan Mesut Yılmaz’a vermişti.
“Yıkılan hükûmete karşı benim medya organlarım savaş verdi” diyen Aydın Doğan’ın, 29 Haziran Pazar günü önemli bir misafiri vardı.
***
Benim önemli dediğime bakmayın, Aydın Doğan’ın verdiği önem, kıyafetinden belliydi…
Hükûmeti kurma görevi alan Mesut Yılmaz’ı Çamlıca’daki villasında tam 6 saat ağırladı.
Spor kıyafetleriyle eli cebinde, uğurlama için dışarı çıktığında karşısındaki kamerayı görünce çıldırdı.
“Hangi kanal?” diye sordu.
Aldığı cevap, “TGRT efendim.”

***
‘Ben size sorarım’ kavlinden başını salladı.
Sonra Enver Ağabey’i aradı.
Tehditvari bir üslupla “Peşime adam mı takıyorsunuz? Uygun olmayan görüntülerimi niye yayınlıyorsunuz?” dedi.
Başka neler söyledi, orasını bilmiyorum.
Fakat, niye bu kadar rahatsız olduğu, Hürriyet ve o dönem Aydın Doğan’a ait olan Milliyet’in ertesi günkü manşetinde anlaşıldı.
“Hükûmet tamam” (30.06.1997) 
***
Tutturulan isimlerden anlaşıldı ki, kabine orada belirlenmişti. 
Bu hadise, bir süreliğine TGRT ve İHA’dan iki yöneticinin başını yedi.
Çünkü Aydın Doğan’a hiç bulaşılacak günler değildi…
Fetullah Gülen’in sözlerini manşetlerinden çarşaf çarşaf yayınlayarak, verdiği değeri ve iş birliklerini ortaya koyan Aydın Doğan ile Başbakanlık koltuğuna oturttuğu Mesut Yılmaz, o görüntünün faturasını da İFK üzerinden Enver Ağabey’e çok ağır ödetecekti.
Keşke sadece İhlas ödeseydi…
Ağır ekonomik krizi getiren 28 Şubat, Türkiye’ye en az 200 milyar dolara mal oldu.
Ve bu efendiler hiç hesap vermedi…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...