Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
27 Ocak 2015 08:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Paralel darbeye darbe vurduk'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali'deki bombalı saldırıya rağmen vazgeçmediği 'Afrika boynuzu' ülkeleri gezisini tamamlayarak Türkiye'ye döndü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Paralel darbeye darbe vurduk'
cumhurbaşkanı erdoğan, parelel yapı,cumhurbaşkanı erdoğan uçak, cumhurbaşkanı erdoğan soru, cumhurbaşkanı erdoğan afrika,

Suudi Kralı Abdullah'ın ölümü nedeniyle kesintiye uğrayan yoğun programını hayli memnun noktalayan Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Afrika programından, çözüm sürecine kadar birçok meseleyi değerlendiren Cumhurbaşkanı'nın ana gündem maddelerinden biri ise paralel yapıyla mücadeleydi. TBMM'de, isimleri 17-25 Aralık'a karışan dört eski bakanla ilgili yüce divan oylamasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorularımıza verdiği cevaplar özetle şöyle:
Meclis'in Yüce Divan kararını nasıl yorumluyorsunuz?
Öncelikle 17-25 Aralık süreci, o günkü hükümetin Başbakan'ı olmam hasebiyle bize paralel yapının gerçekten bir darbe girişimidir. O gün gerek istihbaratımızla, gerek güvenlik güçlerimizle bu işin üzerine kararlı bir şekilde gitmemiş olsaydık bugün çok farklı bir Türkiye olabilirdi. Çünkü bu süreçte pislikler ortaya çıkmaya başladı, devam edecek. Komisyon teklifi gündeme geldiğinde… Grup Başkanvekillerim getirdiler. Bu konuda çok rahat olduğum için hiç çekinmeden soruşturma komisyonunu kurabileceğimizi söyledim. Çekincemiz olsa orada da engelleyebilirdik. Süreç devam etti, Komisyon “Yüce Divan'a gerek yok” dedi. Parlamento'da da netice iktidarın istediği istikamette çıktı. “Yüce Divan'a güvenmiyor musunuz?” diyorlar. Peki siz ilk derece mahkemelerin takipsizlik kararına güvenmiyor musunuz? Milli irade de Yüce Divan'a gerek görmedi. Saygı duymak gerekir.
Paralel yapıya karşı alınan tedbirler ileriye yönelik demokratik nizamı etkiler mi?
Devlet, adımlarını demokrasi ve hukuk çerçevesinde atacaktır. Bizim bu hassasiyetimiz var. Eğer hassasiyet göstermeyecek olursak bedeli çok çok ağır olur. 'Uzun süreli mücadele' derken, tahayyül edilemeyecek bir uzun süreç görmüyorum. Yeter ki, MGK'nın tavsiye kararından sonra, Bakanlar Kurulu kararı ve şimdi de 2015 siyaset belgesine girecek olması işimizi ciddi manada kolaylaştıracaktır. Nedir bu? Legal görünüm altındaki illegal örgütlerden paralel devlet yapılanması… Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ve Paralel Yapı (PY) olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne giriyor. Öyle zannediyorum ki hükümetimiz de bizler de bu kararlılığı devam ettirdikten sonra en kısa zamanda neticeyi alacağız.
Hrant Dink cinayetinde paralel yapının bağlantısı olduğunu düşünüyor musunuz? Daha önce de söyledim; iyi niyetimizin kurbanı olduk… Biliyorsunuz, herkes emeklilikten sonra yazıyor böyle şeyleri. Ama görevi başındayken söylemiyor.Şimdi yazıp çizenler de bunları bizimle paylaşmadılar. Bunun için geç anladık. Pensilvanya ile bu işin alâkası var mı?
Yok demek mümkün değil. Dink olayında işin nerelere ulaştığı ortaya çıkıyor. Emniyet'teki, İstahbarat'daki ayakları ortaya çıktı. Gerek Balyoz, gerek Ergenekon'da hep bunlar var. Hem Yargı hem de Emniyet ayağı ile var. Emniyet'te herşeyi hazırlıyor, yargı da o zabıtlar hakkında herhangi bir tasarrufta bulunmuyor. Tutuklamayı yapacaksa yapıyor, işi bitiriyor. Bu süreç böyle devam etti. Eğer, 17 Aralık 25 Aralık'ta bu müdahale yapılmamış olsaydı böyle gidecekti. Darbeye karşı darbe yapılınca o iş bitmiş oldu.
Etiyopya'da 'Paralel yapının okulları kapatın' dediniz. Nasıl gelişmeler var?
Somali'de de Etiyopya'da da olumlu netice aldık, Cibuti'de zaten durumları yok. Söyledikleri şey: 'Size karşı olan bize de karşıdır. Size karşı her unsura tavrımızı koyarız.' Milli Eğitim Bakanlığımızın çalışmaları devam ediyor.
Okulların yanı sıra paralel çetenin para kaynakları, okullar, dershaneler, yan kuruluşlar, şirketlere dair bir plan var mı?
Her şey hukuk içinde yapılıyor. 1 Eylül'de dershaneler kapanıyor. Okullarda da kayıtlarda çok ciddi düşüşleri var. Ticari noktada ise Maliye Bakanlığımızın, MASAK'ın ciddi hassasiyeti var. Ayrıca devletin yapılanması içinde bu örgüte kesin tavır var,  atamalarda vesaire. “Üst düzey atamalarda kolay kolay karar mercilerine gelemiyorlar, gelemeyecekler. Üçlü kararnameyle bana geldiğinde en derin incelemeyi, araştırmayı yaptırıyorum. Ondan sonra nihai kararı veriyorum. Tabii bu 40 yıllık bir yatırım. Bir yılda çözmek kolay değil. Onun için biraz zaman alacak.
KULİSLERE CEVAP VERDİ:
Hükümetle aramızda hiçbir sıkıntı olamaz
“Bu dedikoduları üretenler kendi arzularına ulaşma gayreti içerisindeler, ona da kolay kolay ulaşamazlar.”
Başkanlık sistemine dair tartışmaları da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kulislerdeki “hükümetle uyum problemi var” iddialarına da şöyle cevap verdi: “Bu, yeni konuşmaya başladığımız bir şey değil. Benim Başbakan olduğum gün değil,  belediye başkanlığımdan beri Başkanlık sistemi savunduğum bir tezdir. Ahmet Bey gerek Başdanışmanlık, gerek dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde yine Başkanlık sistemini meydanlarda hep konuştuk. Yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de… Bu göreve böyle geldik. Öyle zannediyorum ki, Ahmet Bey'in de –ki yeni anayasada üzerinde durduğumuz konulardandı- savunulacak en önemli tezlerden biridir.  Başkanlık sisteminin sağlayacağı en büyük avantaj, çok başlılığı ortadan kaldırması olacaktır. Seri karar almak, çok daha çabuk netice almayı getirecektir diye düşünüyorum.  'Hükümetle uyum problemimiz var mı?' Tabii ki koordineliyiz, kolay kolay Allah göstermesin herhangi bir şey olmaz. Tabii dedikodu üretenler olacaktır. Bunlar iktidarın başarılı olmasını isteyenler değil, istemeyenlerdir. bu arzularına da kolay kolay ulaşamazlar.”
Görüş farkı olsa da hukukumuz var
Cumhurbaşkanı, Suudi Kralı Abdullah'ın vefatı dolayısıyla yas ilan edilmesini de değerlendirdi. Suudi Arabistan'la son zamanlarda Mısır gibi bazı konularda görüş ayrılıklarımız da oldu” diyen Erdoğan “Ama biz hep ilişkileri iyileştirmekten yana olduk. Geçmişe dayalı hukukumuzdan dolayı cenazeye iştirak ettik. Görüş farklılıkları tabii ki olabilir. Ama biz bunun ikili ilişkilere karıştırılmamasından yanayız. Nitekim yas ilan edilmesini de, ilişkilerimize önem atfettiğimize ilişkin bir mesaj olarak algılamak lazım” ifadelerini kullandı.,
DEMİRTAŞ'A; Çözümde kararı millet verir
Erdoğan son dönemde Kandil ve HDP kanadından gelen 'tehdit gibi' mesajlarla ilgili de şunları söyledi: “Yüzde 10 barajının altında kalırsam, çözüm süreci akamete uğrar, farklı bir süreç başlar…” Çözüm sürecinin akamete uğrayıp uğramamasının kararını sen mi vereceksin? Buna millet karar verir. Eğer seni yüzde 10'un altında bırakacaksa millet “Çözüm sürecinden memnunuz, siz yolunuza aynı kararlılıkla devam edin” demiştir. Yüzde 10 barajı istikrar için çok çok önemlidir. Koalisyon hükümetlerinin olduğu dönemlerde hiçbir zaman yükseliş gelmemiştir, hep çöküş gelmiştir. Onun için bu dönemde de buradaki istikrar yüzde 10 barajındadır. Zaten şu anda değişmesi söz konusu değildir.
'KOMŞU'YA HAYIRLI OLSUN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan seçimlerinde Radikal Sol Koalisyon Syriza'nın başarısını şöyle değerlendirdi: Devletler arasındaki ilişkilerde devamlılık esastır. İktidarda kim olursa olsun, Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesini ve güçlenmesini sağlamak bizim için öncelikli konudur. Dolayısıyla seçim sonuçları hayırlı olsun.
'1 MİLYON KİŞİ SENİNLE YÜRÜRDÜ'
Erdoğan, ziyareti öncesi Somali'de yapılan bombalı saldırıyı da şöyle değerlendirdi: “Korkuyu korkutamazsanız netice alamazsınız... Somali yönetimi çok ciddi tedbirler aldı.  Cumhurbaşkanı da onu söylüyor; 'Ben böyle bir sorumluluğu taşıyamam. Bundan dolayı alınması gereken tedbirleri en ciddi şekilde aldık. Yoksa şu anda 1 milyon insan sokaklara dökülür, hastaneye kadar sizinle beraber yürürdü. Burada size karşı böylesine büyük muhabbet var” diyor.
CEREN KENAR-TÜRKİYE GAZETESİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...