Tgrt Haber
22 Nisan 2015 00:37

Başbakan Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar

Başbakan Ahmet Davutoğlu canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakan Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar
başbakan davutoğlu, canlı yayın, açıklama,

"Başbakan Özel" programında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

1915 OLAYLARI VE DAVUTOĞLU'NUN MESAJI

Tarih genel olarak gri bir alandır. Bembeyaz meleklerden oluşan bir alan yok, simsiyah alanlardan oluşan bir karanlık da yok. Yaşanmış olan şey yaşanmıştır. Onu saklamaya veya gizlemeye gerek yok

Önemli olan acıları karşılıklı paylaşmaktır. Diasporanın bir bölümü nefret dili oluşturarak buradan besleniyor. 1. Dünya Savaşı'nda öldürülen müslümanların acıları unutuluyor. Balkanlarda öldürülen insanlar unutuluyor. Hocalı Katliamı unutuluyor ve tüm bunlar unutularak Ermeni meselesinin düzeltilmesi bekleniyor. Diasporayı takdir etmek mümkün değil. 

Konuşursanız tuzak, taziye yayınlasanız yetersiz... Acıları paylaşalım diyoruz, sizin acılarınız unutulsun bizimkiler hatırlansın istiyorlar. Böyle bir anlayışla mesafe almak mümkün değil.

Arşivlerimiz dünyaya açık, benimle göz mesafesinden konuşan herkesle muhatap olmaya hazırım.

Saygı duyduğum bir entelektüel olduğu için Etyen Mahçupyan'ı danışman olarak atadım. Bu devlet kademesinde Ermenilere kapalı olmadığını gösterir. Şimdi de Markar Esayan'ı milletvekili adayı gösterdik. Mahçupyan emekli oldu ama her zaman görüşürüz.

İstanbul'un en zengin semtlerinde Ermeniler vardır. Ermeniler gettolarda yaşamadılar. Türk Ermeni ilişkileri kanlı bir ilişki değildir.

İlk Türkçe roman Ermeni harfleri ile yazılmıştır.

Önyargıyla ve kibirle bize yaklaşana, önyargıyla değil ama aynı kibirle karşlığını veririz. 

Üçüncü taraflar bu meseleyi hep kaşıyor. Ermeni diasporası intikam almak istiyor. Diaspora güçlü bir Ermenistan istemez. Büyük kaynaklar aktararak Ermenistan'ı ayağa kaldırabilirler mi? Hayır bunu yapmazlar. Bakın ermeni diasporası çok zengin olduğunu söylenir ama Ermenistan neden fakir? Başarısızlığın sebebi olarak hep 100 yıl öncesini gösterirler. 

Birileri bu yaraların kapanmasını istemiyor, sürekli bu yaraların deşilmesini istiyor. Güçlüyseniz kimse size maliyet ödetemez. Ama güçlü değil zayıfsanız herkes size maliyet ödetir. 

Bakın Avrupa'da kararlar alınıyor ama bir not düşüyorlar "hiçbir hukuki yaptırımı olmayacaktır" diye. Niye bunu söylüyorlar? ÇünküTürkiye güçlü bir ülke. Ermeni Patrikhanesi'ndeki anma törenine bakan düzeyinde bir katılım planlıyoruz.

AK PARTİ SEÇİM ÇALIŞMALARI

Bizim hiçbir beyannamemizde reaksiyonel bir tavır görmezsiniz. Biz kendimizin ne olduğunu açıklarız. Başkalarının söylediği değil bizi ilgilendiren. Bizi ilgilendiren tek şey zihnimizdeki Türkiye'yi inşa etmek. 

8 Haziran sabahı kimse meşruiyet tartışması yapmasın. 

Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Verdiği sözü yerine getiren bir devletten daha büyük bir devlet yoktur

20 milyon insan yoksulluk seviyesinin altında yaşıyordu biz gelmeden önce.Türkiye'nin nereden nereye geldiğini herkes bilmeli. Kişi başına düşen gelir nereden nereye geldi.

Kişi başı gelir hedefimiz 15 bin dolar.

TUTACAKSINIZ KILIÇDAROĞLU'NUN ELİNDEN, AĞAÇLARI TEK TEK SAYDIRACAKSINIZ

- Yeşil ağaç falan diyorlar. Türkiye'de 3,5 milyar fidan diktik. Çağıracaksınız Kılıçdaroğlu'nu tek tek saydıracaksınız. Hedefimiz yeryüzündeki insan kadar fidan dikmek

KILIÇDAROĞLU'NUN UÇUK VAATLERİ

Biz yalan söylemeyiz Babamdan öğrendiğim ilk şey yalan söylememektir.

Bu tür vaatlerle ülke ne hale gelir iyi biliyoruz. Şu anda bütçe açığı konusunda dünyanın en güvenilir ülkelerinden biriyiz

 Kılıçdaroğlu'nun vaatlerinin karşılığının ne olduğunun hesabını halkımız zaten yapar. 

Biz sosyal yardımlar verdiğimizde ne diyorlardı, "kömür, makarna dağıtıyorlar" diyorlardı. Şimdi kendileri vaadediyor. Onların vaadettiklerinin çoğu da zaten bizim yaptığımız şeyler. 

Aile sigortası dediği şeyi, biz aile sosyal destek programı diye zaten ortaya koymuşuz. 

Ben, gerek CHP'nin, gerek HDP'nin beyannamelerini okuduğumda kafamda bir Türkiye tablosu canlanmıyor. Benim orada gördüğüm şey, "milleti nasıl kandırabilirim, nasıl oylarını alabilirim" tablosu. Asgari ücreti açık artırmaya çıkardılar. 

Bazı köşe yazarları, biz çalışan kadınlarımıza bir yardım sağladığımızda, esnaflarımıza kredi kolaylığı sağladığımızda, "hükümet popülist bir politika yapıyor" diyorlardı. Aynı medya çevreleri, Kılıçdaroğlu'nun vaatlerine "halka dokunan vaatler" diyorlar. Aynı vaatleri biz yapsaydık, "irrasyonel politikalar, popülizm, halkı aldatmak" diyeceklerdi. 

Bu programı, Kılıçdaroğlu'nun palavravari vaatleriyle doldurmak istemem. 

Duble yollar yaptık, şimdi bir üst seviyeye çıkıyoruz, otoyolların sayısını artıracağız.  Hızlı tren projelerimizi sürdüreceğiz. 

Sanayicimizden beklentimiz şudur. Artık Ar-ge, tasarım konusunda kademe atlayıp, başkalarının tasarımlarını, başkalarının markalarını üretmekten çıkıp, kendi tasarımlarımızı, kendi markalarımızı üreteceğiz. Milli Uzay Ajansı'nı kuruyoruz. Milli tank, milli savaş gemisi zaten yürüyen projeler.  Milli ilaç üretimi, tarımda milli tohum üretimi, savunma sanayiinde milli üretim... Millileşmekten kasıt ülkeyi içe kapatmak değil. Kastımız, ülkeyi dünyaya açarak, kendi ürünlerimizle dünyaya hitap etmek. 

'HDP İLE PARALEL YAPI İTTİFAK YAPTI'

Başbakan Davutoğlu konuyla ilgili "HDP çift kimlikli siyaset yapıyor. Demirtaş İstanbul'da liberal demokrat, Ağrı'da PKK'nın sözcüsü.  Bu ülkede siyaset yapacaklarsa bilsinler ki bu ülkede her santimetrekaresinde güvenlik güçlerimiz görevini yapar ve kimseye hesap sormaz.Bundan sonra herhangi bir silahlı grup halka baskı yapmaya kalkarsa gerekli tedbirleri yapmaktan geri durmayız. Bugün, HDP'nin yıkıcı siyasetiyle paralel yapı arasında ilişkiler var.  Bundan sonra herhangi bir silahlı grup halka baskı yapmaya kalkarsa gerekli tedbirleri yapmaktan geri durmayız" dedi.

AĞRI'DAKİ TERÖR SALDIRISI

HDP çift kimlikli bir siyaset izliyor. Siyaset ikiyüzlülükle yapılmaz. Bu ülkede siyaset yapacaklarsa şunu bilmeliler, bu ülkenin her toprağını askerlerimiz korumaktadır bunu yaparken de kimseden izin almayız aldırmayız. Böyle bir şeyi benim partimden birisi yapsın, onu ben partiden atarım. Biz bu ülkeyi başıboş bırakmayız, siyasetin doğasını değiştirmek istiyorlar buna izin vermeyiz.

Çözüm süreci bizim için olmazsa olmazdır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Türkiye'de hiç parlamenter sistem olmadı. Hep parlamenter sistemin milli irade dozu azaltılmak istendi. Bugün halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı var. Hiçbir zaman inanmadığım bir şeyi savunmadım. Beyannamenin başkanlık sistemi bölümünü bizzat ben yazdım. Halk inşallah bize yeni anayasa yapacak gücü verirse başkanlık sistemini halkın huzuruna sunarız.

Acaba bu oturduğum koltuk diye düşündüğüm anda misyon bitmiş demektir. Ben iç dünyamdaki barışıklığı hiçbir makama değişmem. 4-5 ay önce başbakanlığın gereklerini yaparken tartışmıyorsam şimdi başkanlık için aynı şekilde tartışmam.

YARGI REFORMU

Yargıda yapılması gerekenleri 22 madde şeklinde aktardık. Kollektif standartta yani nasıl olması gerekiyorsa yeniden yapılandırmada kararlıyız. Kuvvetler ayrılığı prensibi altında denetlenemeyen hiçbir şey olmayacak. Yargı öyle bir şey ki yüzde 80 güven bile azdır. Öyle bir şey yapmamız lazımki, herbir yargıç kendi vicdanıyla karar verdiği zaman adil olur. Kimseden talimat almamalı. Bütün bu zorluklara rağmen biz bu olguda uzlaştık. 

7 HAZİRAN'A DOĞRU

70 vilayeti ziyaret edeceğim. Cumartesi günü Erzurum'da başlıyoruz. Hakkari'den başlamayı istiyordum fakat oradaki havaalanı açılışına denk getirmeyi düşünüyoruz. İstanbul mitingimiz 17 Mayıs'ta yapacağız. İnşallah Erzurum'da başlayıp Konya'da mitingleri bitireceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...