Tgrt Haber
22 Mart 2014 15:06 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 10:58

Çetinsaya, sınav sorularının yayınlanmama kararını değerlendirdi

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, ÖSYM'nin sınav sorularını yayınlamama kararını değerlendirdi.

Çetinsaya, sınav sorularının yayınlanmama kararını değerlendirdi
YÖK Başkanı, Gökhan Çetinsaya, ösym'ninsınav soruları yayınlamama kararı

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, "Yarının Liderleri Projesi"nin lansman toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın yarın yapılacağını hatırlatması ve önerisinin olup olmadığını sorması üzerine Çetinsaya, öğrencilere başarılar diledi ve her şeyin gönüllerince olması temennisinde bulundu. Yarın kendi kızının da sınava gireceğini dile getiren Çetinsaya, "Tıpkı ona da tavsiye ettiğim gibi bütün yarın sınava girecek öğrencilerimize bu tür tavsiyeleri çok da duyuyorlar ama gerçekten hayat 160 dakikadan ibaret değil. Gerçekten de yarın girecekleri sınav hayatlarının en önemli sınavı değil. Mutlaka rahat olsunlar. Yeteri kadar çalıştılar, çabaladılar, hepsi gayret gösterdiler. Yarın ilerideki hedeflerini düşünerek önemli olan stressiz bir şekilde sınavlarını vermeleridir. Gerçekten de hayat 160 dakikadan ibaret değildir" dedi.
"ÖSYM'nin sınav sorularının açıklanmayacağına ilişkin kararının" anımsatılması üzerine Çetinsaya, YÖK ve ÖSYM'nin ayrı kurumlar olduğunu belirterek, kararın da kendi kararları olmadığını söyledi.
Çetinsaya, şöyle devam etti: "Ben de bunu bir vatandaş olarak sürecin bir parçası olarak izliyorum bu tartışmaları. Şunu görüyorum, bu kararın alınmasını gerektiren teorik sebep haklı gözüküyor. Neden? Çünkü 30 yıldır soru sorula sorula ve bu sorular kamuoyuna mal edile edile giderek soru bankaları tükenmeye başlamış ve sorular zorlaşmaya başlamış. Yani eğer bu süreç soruları daha makul hale getirecekse, öğrencilerin şikayetlerini azaltacak duruma getirecekse desteklenebilir bir süreç. Aynı zamanda dünyada da örnekleri var. Ama şu psikolojik ortamda da tabii bunu savunabilmek ne kadar mümkün onu da bilemiyorum. Bu bakımdan da bu 2 milyon kişinin bir takım eleştirileri, beklentileri, heyecanları var. Sistemdeki teorik haklılıkla birlikte pratikteki haksızlık diyelim, çünkü her birey haklı, nasıl idare edilecek bilemiyorum. Herhalde kararlarını sanki gözden geçirebilirler diye düşünüyorum."
"Soruların açıklanmaması, hatalı soruların tartışılamamasına ilişkin bir sıkıntı doğurur mu?" şeklindeki soru üzerine Çetinsaya, bu konudaki teknikleri ve prosedürleri çok iyi bilmediğini, geçmiş yıllardaki gibi adayların şifreleriyle kağıtlarını görebilmesi halinde bu söylenenin gerçekleşmesinin muhtemel gözükmediğini, insanların zaten bireysel olarak yaptıkları doğru ve yanlışları görebileceğini kaydetti.
Bundan sonraki yıllar için "Hayat 160 dakika mıdır" eleştirisine yönelik olarak 'bir şeyler yapılabilinir mi" diye düşünceler bulunduğunu aktaran Çetinsaya, şunları kaydetti:
"Bunlar sadece düşünce aşamasında. Nedir o? Sınavın yılda bir kaç kere yapılması. Stresin böylece  azaltılması. 'Her şey testten ibaret, test neslinden oluşuyoruz' gibi eleştirilere, acaba sorular açık uçlu yapılabilinir mi? diye bir takım düşünceler dile getiriliyor. Aynı şekilde, sınavlar acaba elektronik ortamda yapılabilinir mi? Böylece, çok farklı sorular sorma imkanı da ortaya çıkar', diye bir takım düşünceler var. Bunların hepsinin ihtimal hesapları yapılıyor açıkçası. Dediğim gibi teorik olarak kulağınıza çok hoş gelen bir şey bazen pratikte imkansız olabiliyor. Ama bununla ilgili tabiri caizse fizibilite çalışmaları yürütülüyor. Ama bunların hepsi niyet aşamasındadır. Dediğim gibi henüz somutlaşmış, politikaya dönüşmüş bir karar yoktur. Olduğu zaman da Bilim Sanayi Teknoloji Yüksek Kurulu'nda tartışılacaktır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...