Tgrt Haber
30 May 2015 18:12

Beyindeki büyük tehlike

Sadece kadınlarda meme kanserinden iki kat daha fazla can kaybına sebebiyet veriyor.

Beyindeki büyük tehlike
beyin, tehlike,

İçinde bulunduğumuz Mayıs ayı 1989 yılından beri ABD’de inme konusunda toplumdaki bilinçlenme çalışmalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. Girişimsel radyolog ve nöroradyolog Doç. Dr. Başar Sarıkaya ile kalp krizinin beyindeki eşdeğeri anlamına gelen inme konusunu konuştuk. Dr. Sarıkaya özellikle bu durumu erken farketmenin önemi ile zamanında bir sağlık merkezine ulaşabilme ve ülkemizde bu konudaki sorunlar üzerinde durdu.

İnme Nedir?

Toplumda az bilinen ama tam tersine çok ürkütücü bir tablo ile karşımıza çıkan hastalıklardan birisi “akut inme” dediğimiz durumdur. Akut inme, beyinde ani gelişen bir hadiseye bağlı olarak hastada birden gelişen fonksiyon veya bilinç kaybına verilen isimdir. Bu fonksiyon kaybı, kol veya bacakta hareket kaybı, konuşma yetisinin kaybı veya görme sorunları olarak karşımıza çıkabilir. Akut inmenin %85-90’ı beyindeki bir damar tıkanıklığına bağlı olarak gelişir ve bir yerde de kalpteki enfarktüsün beyindeki eşdeğeridir. Bu rahatsızlığı zamanında farkedebilmek büyük önem taşımaktadır. Çünkü hasta belli zaman dilimleri içinde bir sağlık merkezine ulaştırıldığında, bir takım tedavi alternatiflerini uygulamak mümkün olabiliyor. Aksi halde damar tıkanıklığı beyinde kalıcı hasarlara ve buna bağlı olarak hastanın bundan sonraki yaşamında ciddi fonksiyon bozukluklarına yol açıyor.

İnme toplumda ne sıklıkta görülüyor?

ABD verilerine göre her 40 saniyede bir hasta inme geçiriyor ve inme her yıl 800 bin kişinin ölümüne yol açıyor. İnme geçirmiş yaklaşık 7 milyon insan yaşamlarına farklı derecelerde fonksiyonel kayıplar ile devam etmek durumundalar ve bunların arasında çalışmakta olanlar inmeden sonra malulen emekli olmak zorunda kalıyor ve büyük ölçüde yaşamları kısıtlanıyor. İnme nedeniyle gerçekleştirilen sağlık harcamalarının ABD’ye yıllık maliyeti yaklaşık 30 milyar dolardır. İşte bu bilgiler ışığında 1989’dan bu yana Mayıs ayı ABD’de inme konusunda bilinçlenme ayı olarak belirlenmiştir.İnme konusuna bizlerin de önem vermesi gerekiyor. Çünkü biliyoruz ki, erkeklerdeki verileri bir kenara bırakalım kadınlarda meme kanserinden iki kat daha fazla can kaybına yol açıyor.

En önemli faktör: Zaman!

Batı ülkelerinde asıl problem inmenin zamanında saptanabilmesidir ve bu konuda çeşitli dernek, vakıf ve organizasyonlarca halkın bilinçlendirilmesi şu an için temel eylem planı olarak belirlenmiştir. Çünkü bu ülkelerde zaten her bölgede yeterli altyapıya sahip sağlık merkezleri bulunduğundan tek sorun hastanın zamanında bu merkezlere yetiştirilebilmesidir. Bu nedenle hastaların mümkün olduğunca erken hastaneye ulaştırılması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yürütülmektedir.

Ülkemizdeki Sorunlar:

Ülkemizdeki asıl sorun, zamanında hastaneye ulaştırılmış hastayı değerlendirip uygun olan durumlarda damar içinden müdahale ile tıkanan damardaki pıhtıyı çıkartacak veya eritecek altyapının büyük ve tanınmış hastanelerin bile büyük çoğunluğunda olmamasıdır. Bu işlem için bazı üst düzey görüntüleme cihazları, bu hasta grubuna müdahale etmeye hazır farklı branşlarda doktor ve sağlık personelinin 24 saat hazır olmasının yanı sıra özellikle böyle bir ekibin kalbi niteliğinde olan ve hem görüntüleme tetkiklerini değerlendirerek işleme karar verme yetkisine haiz hem de işlemi bizzat gerçekleştirecek girişimsel nöroradyologların sayısının ülkemizde son derece yetersiz olması altyapı eksiklikleri arasında sayılabilir.

Cihaz maliyetleri, işlem esnasında kullanılan malzemelerin yurtdışından ithal ediliyor olması, farklı branşlarda uzman hekim istihdam etme zorunluluğu ve uzun süreli yoğun bakım gerekliliği nedeniyle özel hastaneler ne yazık ki bu hastalık için yatırım yapmaktan kaçınmaktalar. Kamu hastaneleri ise kısıtlı imkanlar ve hasta yoğunluğu ile boğuştukları için inmeye yönelik tedavi imkanları Türkiye’nin her köşesinde sunulamamaktadır.

İnmeden haftalarca veya aylarca sonra bana ulaşan hastalara ne yazık ki tedavi konusunda yardımcı olamıyorum. Türkiye’nin dört bir yanından bu tarz hastalar başvurduğu gibi belki şaşıracaksınız ama İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerimizde de yakınlarının erken davranıp bir sağlık kuruluşuna ulaştırmalarına rağmen zamanında tedavi alamamış hastalar vardır.

Tıkalı damarın açılması:

Tedavide ilk 3-4.5 saat içinde başvuran hastaların bir nöroloji uzmanının denetiminde damardan pıhtı eritici ilaç alması veya ilk 6-8 saat içinde bir girişimsel nöroradyolog tarafından beyindeki tıkalı damara ulaşılarak pıhtı içine direk ilaç vererek veya pıhtıyı çıkartarak açması esastır. Bazı durumlarda bu zaman aralığı daha da uzatılabilir. Özellikle son yıllarda stent dizaynındaki gelişmeler pıhtıyı hemen bertaraf eden ve kendisi de işlem sonunda çıkartılan bir takım özel stentlerin geliştirilmesine imkan tanımıştır ve bu cihazlar yardımı ile çok daha iyi sonuçlar alabilmekteyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...