NEM-Türkiye çalışması bilim dünyasına anlatıldı

Amerika, Almanya’nın ardından Türkiye’de 166 hasta ile gerçekleştirilen çift kör, plasebo kontrollü, kanıta dayalı bilimsel araştırma sonucunda yumurta kabuğu zarındaki proteinlerin ağrıyı ve tutukluğu 7 ve 10 gün arasında yüzde 40 oranında azalttığı saptanmıştır.
Türkiye’de gerçekleştirilen kanıta dayalı bilimsel araştırma, ilk olarak 2015 yılında Kıbrıs’ta 5’incisi düzenlenen Ulusal Osteoporoz Kongresi’nde Amerika ve Almanya’da yapılan 4 bilimsel çalışma sonucu ile birlikte açıklandı. Ardından dünyadaki romatizmal hastalıklarla ilgili laboratuvar ve klinik çalışmaların en yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin paylaşıldığı Londra’da 16’ıncısı düzenlenen Avrupa’nın en büyük Romatoloji Kongresi EULAR 2016’da kabul gördü. 
 
NEM-Türkiye Çalışması Bilim Dünyasına Anlatıldı…

PROF.DR.FATMA NURTEN ESKİYURT HD- HAM RÖPORTAJ

PROF.DR.MERİH SARIDOĞAN HD-HAM RÖPORTAJ

PROF.DR.FARUK ŞENDUR HD- HAM RÖPORTAJ

PROF.DR.AKIN ERDAL HD- HAM RÖPORTAJ

NEM TÜRKİYE TOPLANTISI HABER DETAY HD

İstanbul Ünv. Tıp Fak. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Nurten Eskiyurt başkanlığında 2013 yılında etik kurul kararı ile başlatılan İstanbul Ünv. Cerrahpaşa Tıp Fak., Erzurum Atatürk Ünv. Tıp Fak., Ordu Ünv. Tıp Fak., Akdeniz Ünv. Tıp Fak., Aydın Adnan Menderes Ünv.Tıp Fak., Uludağ Ünv. Tıp Fak., Marmara Ünv. Tıp Fak.’nde toplam 166 hastada ölçülebilen skalalar olan ağrı, tutukluk ve hastaların yaşam kalitesine bakıldı. Araştırma sonucunda hastaların yaşam kalitesinde yüzde 40-50 arasında bir artma, 7 ile 10 gün arasında ağrının geçtiği görüldü.
Bilimsel çalışmanın başkanlığını yürüten İstanbul Ünv. Tıp Fak. Fizik Tedavi  ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Nurten Eskiyurt konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Yaptığımız bu klinik çalışma kanıta dayalı tıp bağlamında çok değerli bir çalışmadır. Biz akademisyenler olarak çok gururluyuz. EULAR, ACR olsun tüm bu toplantılarda her yıl tanı tedavi kılavuzu güncellenir. 2000’lı yıllardan sonra çıkarılan kılavuzlarda olmazsa olmazımız ilaç dışı tedavilerdir. Osteoartrit halk arasında bilinen adıyla kireçlenme eklem kıkırdağının hastalığıdır. Kroniktir, sakatlıkla sonuçlanabilir. Oluşan ağrı hareket zorluğu oluşturur. Yumurta kabuğu zarının kireçlenme üzerindeki olumlu etkisi ABD’de at ve köpeklerin beslenmesinde tesadüfen bulundu. Biz de Türkiye’de 8 üniversite hastanesinde NEM (Naturel Eggshell Mambrane) yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı ile ilgili çalışmayı 166 hasta ile yaptık. Ülkemizde ilk kez yapılan randomize, plasebo kontrolü, çift kör çalışmaydı. Bu da çalışmanın güvenilir olması açısından önemlidir.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Merih Sarıdoğan ise şunları söyledi:
“Kireçlenmeye yönelik ilaçlar 50-60 yaş üstü kişilerin kullandığı diğer ilaçlarla etkileşim yapıp, mide ve bağırsakta emilimi azaltabilir. Bu nedenle nötrositik adı verilen bitkisel ilaçlara dönüldü. Yumurta kabuğu zarının içindeki değişik moleküllerin sadece kireçlenmedeki ağrıyı gidermediği, ağrıyla birlikte eklem tutukluğu 7. ve 10. gün arasında yüzde 40 oranında azaltmış, ayrıca tedavi edici özelliği olduğu saptanmıştır. Amerika, Kanada başta olmak üzere ve birçok Avrupa ülkesinde son yıllarda NEM (Naturel Eggshell Mambrane) yani Doğal Yumurta Kabuğu Zarı osteoartrit tedavisinde kullanılmaktadır. Her kimyasal ilacın bir yan etkisi ve kullanım süresi vardır. Ancak yumurta kabuğu zarı doğal bir polimer ve gıda takviyesidir. Yumurta alerjisi olmayan herkes bunu rahatlıkla kullanabilir. 

Türkiye’de yapılan bilimsel çalışmada ölçülebilen skalalar ile ağrı, tutukluk ve hastanın yaşam kalitesine bakıldı. Hastaların yaşam kalitesinde yüzde 40-50 arasında bir artma, 7. Gün ila 10. gün arasında ağrı ve tutukluğun geçtiği görüldü. Bu çalışmanın en önemli yönü kanıt düzeyi ve hasta sayısı yüksek olmasıdır.”
Adnan Menderes Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, “Özellikle 60 yaşını geçen insanların üçte birinde belirti verir hale gelen kireçlenme vardır. ‘Herkes günün birinde kireçlenmem var’ diyecektir. Hastalığı geri anlamda iyileştiren bir ilaç söz konusu değil ama destek tedavilerle hem ağrı giderme hem günlük fonksiyonlarını yerine getirme anlamında düzelmeler sağlayabiliyoruz. NEM Türkiye çalışması ile elde edilen başarı sevindirici ve gurur vericidir” dedi.

Erzurum Atatürk Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akın Erdal,” Nem-Türkiye çalışmasına başlarken yeni bir molekül olduğu için bazı tereddütlerimiz vardı. Kullandığımız hastalar olumlu şekilde bize dönünce daha rahat reçete etmeye başladık. Bu çalışmanın başarılı olması yeni çalışmalar için de bir yol açacaktır” şeklinde konuştu.