Tgrt Haber
12 Haziran 2017 00:50

Fatih Terim'den 90 dakikalık basın toplantısı!

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Kosova maçının ardından Milli Takım'da yaşanan krize ilişkin 90 dakikalık bir basın toplantısı düzenledi.

Fatih Terim'den 90 dakikalık basın toplantısı!
fatih terim,

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, deplasmanda 4-1 kazandığımız Kosova maçının ardından düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Fatih Terim'in basın toplantısından önce yayıncı kuruluşa yaptığı ilk açıklamalar şöyle:

"Herkesin tatilde olduğu bir dönemde, arkadaşlarımızın burada, bu özveriyle oynamasına teşekkür ederim. UEFA'ya bir rapor yazmak istiyorum. Mart'ta bir hazırlık maçı oynamıştık, bu maçı o zaman oynayamaz mıydık? Bundan 10 gün sonra UEFA Avrupa Ligi'nde ön eleme oynayacak takımlarımız var. Onlara da yazık. Buna çözüm bulunmalıydı. Arnavutluk halkına da çok teşekkür ediyorum. Çok cana yakındılar, bize ilgi alaka gösterdiler."

"Baya neşeliyim bugün, bu maçı kolay görmüyordum"

"Diğer gruplarda takımlar San Marino'lar, Malta'lar, Cebelitarık'lar ile oynarken, bizim grubun sonuncusu bile Kosova. Baya neşeliyim bugün, bu maçı kolay görmüyordum. Tarih kolay değil, kimileri sakat, transferler var. Hoşumuza gitmeyen bir olay oldu. İzlanda'nın kazanmasına mutluyum. Üzülecek bir durum yok. Bize liderlik yolu açıldı. Her yerde her şeyi yapabilen bir takımız. Eylül ayının başındaki iki maç, belki de çok şeyi belli edecek."

Fatih Terim'in basın toplantısındaki açıklamaları ise şöyle:

"Öncelikle birkaç şeyi ifade etmek istiyorum. Ülke içeriden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele ederken, son günlerde mehmetçikler toprağa düşerken, gençleri eğitmek için genç öğretmenlerimiz hain saldırılarda can verirken, bu kadar ciddi mevzular varken, böyle bir şımarıklıkla gündeme gelmiş olmaktan, kamuoyunu meşgul etmekten hicap duyuyorum. Ama bir söz verdim. Olayları elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım."

"Burak'a prim vermeyelim mi dedik?"

"EURO 2016'da biliyorsunuz ki bir takım şeyler yaşandı. Konu sadece prim değildi. Yöneticiler olarak toplanıp, Burak'a prim vermeyelim mi dedik? Birçok şey yaşandı orada. Sadece prim konuları değildi. Antrenmanlara geç çıkıldı. Takım fotoğraflarına girilmedi. Bir sürü şey oldu. Oradan döndükten sonra ben kimsenin bilmediği, duymadığı bir kadro açıkladım. O kadroda bazı arkadaşlar yoktu. Bir başarı elde etmek istiyorsanız, milli takımı kulüp takımı haline getirmek zorundasınız. Ben de bunu yaptım. Ancak her kulübün başına gelebilecek şeyler Fransa'da bizim milli takımımızın başına geldi. Kulüpte işi çözmek kolay. Beğenmezseniz yollarsınız, cezasını verirsiniz. Ama milli takımda oyuncular sizin değil, kulüplerin."

"Fransa dönüşü yeni bir kadro açıkladım"

"Fransa dönüşü yeni bir kadro açıkladım. Bütün ülke, 'Ya hoca, herkes hata yapar, bir şans daha' dedi. Ben de geri aldım. O tarihten beri sorun var mı? Sizlerle karşılaştılar mı sonra, evet. Sorun çıktı mı, hayır. Taa ki uçağa kadar. Fransa'da, dışarıya bilgi sızdırıldığı yönünde konuşuldu. Yardımcım Hande'yi (Hande Sümertaş) yalnız mı sandınız? Hande size bilgi mi verdi? Bizim ekipte bilim adamı var. Bülent Bayraktar, profesör. Onları size yedireceğimizi mi zannettiniz?"

"Olay Bilal Meşe olayı değildir"

"Biz de hata yaptık. Tuzağa düşürüldük. Ekipçe tuzağa düşürüldük. Gazetecilere uçağa ben aldım. Olay Bilal Meşe olayı değildir. Gazeteciler bizim uçakla gelmezlerse, sahura kadar direksiyon sallayacaklar dediler. Ben de bizimle gelebilirler dedim. Bu yeni bir uygulama değil. Bu arada, bir uygulama yapacaksak futbolculara da sormayız bunu. Üstelik gazeteciler bu uçağa bedava binmiyorlar. Gazeteler, federasyona bu paraları ödüyor."

"Fatih Terim'den korkuyorlar algısı oluşturdular"

Terim'den korkuyorlar soru soramıyorlar şehir efsanesini oluşturdular. Bunu diye diye bu konuda algı oluşturup herkesi etkilediler. Hani benden korkuyordunuz, soru soramıyordunuz. Bakın her soruyu sordunuz maşallah! Şimdi de ben soruyorum: Türkiye'nin en önemli gazetesinin manşetinde suçladığınız kişileri bir arayıp sormak aklınıza gelmiyor mu? Bu kadar kritik bir maçtan 2 gün önce hiç araştırmadan, altyapısı olmayan suçlamalarda bulunmak yakışıyor mu? 
Bakın bir milli maç öncesinde huzurlu bir ortam olmadı. Biz ne yaptık da hakettik bunu? Küçük bir grup var. Hamili kart yakinimdir misali bu grup aynı hedefe ulaşmak için farklı yerden vurmaya çabalıyor.

"Olayın olduğu yerle benim aramda mesafe vardı"

Uçaktaki olayın olduğu yerle benim oturduğum yerin arasında epey mesafe var. Ben 1. sıradaydım olay 12. sırada oldu. Ben önce hostesle birisi arasında münakaşa var sandım. Biz gittiğimizde herkes yerine dönmüştü. Yardımcımı çağırıp sorduğumda Bilal Meşe olayından bahsetti. 12 metre var olayla aramda, 1 metre değil. Penaltı noktasından 1 metre daha uzak. Ben önce hostes ile bir basın mensubu arasında bir münakaşa zannettim. Ben tabletten maça bakıyorum. Yardımcı antrenörler, "Biz bakarız" dedi. Sonra, "Bilal Meşe ile münakaşa" gördüm. Geçerken, baya gülen bir oyuncu gördüm. Kendi arabama bindim. Yanıma aldıklarım bana tamamen anlattı. Saat iki buçuk, üç. Sahur yaparken bana anlattılar tamamen. "Üstüne yatın, sabah hallederiz" dedim. Sabah kendisini çağırdığımda, başkan ve Ali Dürüst beni aradılar. Bir an önce deklarasyon reaksiyonu göstermek istediklerini söyledi. Ben, "Bir konuşayım, bunun karşılığı belli. Eylül ekimi nasıl kurtarırız, ona uğraşacağım." dedim. Ben ona bir şans vermek istediğimi söyledim. Bütün ekip güzel bir metin hazırladı, sonra kendi de hemfikirdi, arkadaşları da arkasındaydı. Sonra ne dedi, ne konuşuldu bilmiyoruz. Biz genel olarak buradayız, yerimiz yurdumuz belli. Bilmiyorum anlatabildim mi tam.
 
Bir şey varsa yüzüme söylesin. Yüzüme söyleyecek! Varsa öyle bir sıkıntısı, kimin varsa, yüzüme söyleyecek!

Arda Turan Milli Takıma alınacak mı?
Hande ve Bülent Hoca (Bayraktar) olmazsa, ben gelmem demiş midir sizce, bu böyle mi zannediyorsunuz. Son kampta Riva'da, Bülent Hocaya kasığını ve ozonla tedavisini göstermiştir. Bir pazarlık söz konusu olabilir mi ya? Bundan sonra uygulamalar göreceksiniz. Her soruyu sorabilirsiniz dedim, bu magazin. Siz manşetinizin peşindesiniz ya da başka birileri. Bir kısmı formsuzluk, bir kısmı oradaki olaylara müdahale etmedikleri için.. Gönlümün kırık olduğunu ifade etmeyeyim mi?  İçime sinmeyerek aldım dedim, daha ne diyeyim? İnsan sevdiği kişilerden beklemediği hareketler görürse üzülür. Bizim de gönlümüz elbette sevdiklerimizden beklemediklerimizi görünce kırılıyor. Kırılmasın mı? Biz bu arkadaşları kilolarıyla aldık, oynamadılar aldık, sakatlardı aldık... Biz tabii ki kırılacağız ben de insanım.

Volkan Demirel sorusuna Terim'den cevap 
Ben iddialı, köşeli cümleleri sevmiyorum, "Ben varken o milli takıma gelemez." demem. Volkan Demirel için de geçerli bu durum. Volkan Babacan çok iyi oynuyor, iyi de bir kaleci. Kimi alıp kimi almayacağıma iyice konuşarak, hak yememeye çalışarak, en iyi şekilde takip ederek karar veriyorum. Dolayısıyla, her yönüyle değerlendiriyorum. Öyle de devam edeceği, bu olur olmaz, bilmiyorum.

"Olayı net görseydim Arda'yı aynı uçakla geri gönderirdim"
"Uçakta edilen lafları o esnada orada anlamış olsaydınız ne yapardınız?" sorusuna Terim, 'Bilal Meşe olayını çok net görseydim, oyuncuyu aynı uçakla geri gönderirdim.  
Sadece benle alakalı değil, Yıldırım Bey ve TFF yöneticileriyle ilgili düşünceleri olanlar da var. Çok net. Dışarıdakilerin bazılarının müttefikleri de vardır içeride. Böyle bir olayı görmemek için...

Arkadaşlar, ayak izlerini o kadar çok görüyoruz ki bazı şeylerin, bazılarına mantıklı açıklama da bulamıyoruz. Bu kavganın mantıklı açıklaması var mı? Herkes kaybeder böyle bir şeyden. Bazılarının istediği de bu. Dünyanın en büyük oyuncusu olabilirsiniz, sonuçta oyuncusunuz, ona göre davranacaksınız. Biz de başka bir şey beklemiyoruz kimseden. O yüzden, ben yanlış yönlendirildiklerine inanıyorum'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...