Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
29 Kasım 2019 11:41

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Türk sanatı ve düşünce hayatına büyük katkılar sunmuş Osman Hamdi Bey Osmanlı Devleti'nin son döneminde yaşamış değeri ve kıymeti maalesef kendi çağında değil de sonradan anlaşılan entelektüel sanatçılarımızdan biridir. Çoğumuz Osman Hamdi Bey’i "Kaplumbağa Terbiyecisi" isimli tablosu ile tanırız. İşte bu makalemizde “Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, Osman Hamdi Bey’in hayatı ve eserleri, Yaptığı tablolardan örnek çalışmaların fotoğrafları, Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun versiyonları arasındaki fark, Kaplumbağa Terbiyecisi tablosundaki kaplumbağa sayısı ve tablonun ne anlattığına” bakacağız. Keyifli okumalar diliyoruz.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)
Osman Hamdi Bey,Kaplumbağa Terbiyecisi,Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu,Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun versiyonları arasındaki fark,Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunda ki kaplumbağa sayısı,Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu Ne Anlatıyor?

Çok yönlü bir insan olan Osman Hamdi Bey kimsenin bilmediği birçok mesleği yapmıştır. Yapmış olduğu meslekler arasında müze müdürlüğü, arkeologluk, güzel sanatlar akademisi yöneticiliği gibi alanlarda hizmet etmiştir. Fakat, o her şeyden önce bir Türk ressamdır. İbrahim Edhem Paşa’nın oğlu olan Osman Hamdi Bey, 1842 yılında dünyaya gelmiştir. Mekteb-i Maarif-i Adliye’de 1856 yılında öğrenime başlamış, yine bu dönemlerde resme ilgi duyarak çok sayıda karakalem çalışmaları yapmıştır. 1860 yılında Paris’e hukuk öğrenimi tahsili için gönderildiğinde hem hukuk fakültesinde okurken bir taraftan da resim ve arkeoloji eğitimi için, Paris Güzel Sanatlar Okulu’na kayıt olmuş Jean Leon Gerome (1824-1904) ve Gustave Boulanger (1824-1888) gibi resim atölyelerinde 9 yıl eğitim almıştır. Osman Hamdi Bey, nihayetinde 1867 yılında Uluslararası Paris Sergisi’ne şahsi üç eseriyle katılım sağlayarak Avrupa'da da adından söz ettirmeyi başarmıştır.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Osman Hamdi Bey’in kronolojisine baktığımızda;

  • 1869 yılında Bağdat’a Vilayet Umur-u Ecnebiye Müdürü olarak gönderilir,
  • 1871 yılında sarayda Teşrifat-ı Hariciye Müdür muavinliğine getirilir,
  • 1873 Viyana Sergisine, sergi komiseri olarak gönderilir,
  • 1875 yılında Hariciye Umur-u Ecnebiye katipliğine atanır,
  • 1876 yılında Matbuat-ı Ecnebiye Müdürlüğüne getirilir,
  • 1877 yılında Beyoğlu Altıncı Daire Müdürlüğüne atanır,
  • 11 Eylül 1881’de Müze-i Hümayûn ve 1882’de yeniden açılan Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi müdürlüğüne atanır,

Osman Hamdi Bey böylesine yoğun çalışmaların arasında resim yapmaktan hiç bir zaman vazgeçmemiştir. Oryantalist bir ekolde yetişmiş sanatçı olduğu için resimlerinde, konu olarak toplumun yaşamına ilişkin kesitleri resmetmeyi tercih etmiştir.

Her resminde bir konu ve bu kompozisyonu büyük boyutlu anlatmıştır. Osman Hamdi Bey, portre ve peyzaj çalışmalarında da rüştünü ispat etmiş müthiş bir yetenektir. Resimlerinde detaya ve gerçekliğe önem veren ve akademik bir anlayışla resim yapan Osman Hamdi Bey İstanbul’a ilişkin resimlerinde, Çinili Köşk, Sultan Ahmed Camii, Rüstem Paşa Camii gibi mimarilerin içinde veya önünde cereyan etmiş kompozisyonlar çalışmıştır. Yine Eyüp mezarlığı, II. Selim Türbesi, Eminönü Yeni Camii gibi yerleri de resm etmiştir.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Evet meşhur “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosunun günümüze kadar gelişinin ise sıradışı bir hikayesi var. Şimdi gelin bu sıradışı hadiyese hep birlikte gözatalım. 

12 Aralık 2004 yılında İstanbul’da bir otelde yapılacak müzayede Türk ve dünya medyasının büyük ilgisini çekmişti. Haftalar öncesinden tüm gazete, televizyon,  magazin dergileri yapılacak müzayede ile ilgili haberlere yer vererek satışa çıkacak tablodan bahsediyorlardı. Medyanın yaptığı haberler zengin ailelerin de ilgisini çekmiş ve müzayede gününde zengin aileler ve onların temsilcileri salondaki yerini alarak heyecanla müzayedenin yapılmasını beklemeye başladılar.

1959 senesinde İstanbul’un ilçesi Şişli’de bulunan bir köşk, emniyet tarafından mühürlendi. Bu ev ünlü armatör Saim Birkök’ündü. Saim Birkök; hayatında hiç evlenmemiş, kendi halinde yaşayan, sanata değer veren ve askerlik arkadaşının kendi adını verdiği oğlunu evlat edinmiş zengin bir iş adamıydı. Birkök, evlatlığını yetiştirmek için elindeki tüm imkânları seferber ediyor oğlu küçük Saim’in okuması için İsviçre’ye eğitim almaya bile göndermişti. Fakat oğlu hiç umduğu gibi biri olamadı üstüne üstlük babasını sık sık üzüyordu. Oysa Saim Birkök manevi oğluna, tüm servetini ve tersaneyi bırakmayı düşünüyordu. Maalesef olaylar umduğu gibi olmadı. Balat’da sahibi olduğu tersanede oğlu ile aralarında çıkan bir tartışmada tek kurşunla vurarak ölümüne neden oldu. Küçük Saim Gökoğlu öldüğünde 45, cinayeti işlediğinde Saim Birkan ise 76 yaşındaydı.

Prof. Dr. Mustafa Cezar, 1960 yılının ilk aylarında bir araştırma sırasında, Şişli’de mühürlü bir evde, sanatsal değerinin yanında tarihi değeri çok yüksek olan, kırktan fazla tablonun olduğunu öğrendi. Köşkün sahibi Armatör Saim Birkök, resme meraklı bir sanatseverdi. Fakat evlat katili olduğu için Sultanahmet Cezaevi’nde cezasını çekmekteydi. Mustafa Cezar, tabloların fotoğraflarını çekmek için köşkün sahibinden izin almak zorundaydı. Hapishaneye gelerek Saim Birkök’ten izni aldı. Mühürlenmiş kapı hakim, polisler ve memurlar eşliğinde açıldı. Kapı aralanıp ışıklar yanınca, toz toprak arasında kalmış muhteşem bir hazine gün yüzüne çıkmıştı. İşte “Kaplumbağa Terbiyecisi” başta olmak üzere Osman Hamdi Bey’e ait 5, başka sanatçılara ait toplam 40 tabloyu ortaya çıkarmıştı. Tabloların tek tek fotoğrafları çekildi. Daha sonra yine köşk kapısı mühürlendi. Prof. Mustafa Cezar, çektiği fotoğrafları kitabında yayınladı. Böylelikle ilk defa bu tablonun gerçek bir görüntüsü de ortaya çıkmış oldu.

Aradan bir yıl geçtikten sonra yani 1961 yılında Saim Birkök’ün kanser hastalığı ilerlemiş ve bu durumda cezaevinden salıverilmişti. Cezaevinden çıktıktan bir süre sonra ise vefat etmişti. Her Türk ailesinde yaşanılan miras kavgaları gibi onun da vefatının arkasından büyük bir miras kavgası baş göstermişti. Tablolar, anlaşmazlık durumundan dolayı  Resim Heykel Müzesi’ne teslim edildi. “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu da, 20 yıl sonra, açık artırmayla İktisat Bankası’nın o zamanki sahibi Erol Aksoy’un bir şekilde eline geçmişti.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Erol Aksoy’un sahibi olduğu İktisat Bankası’nın koleksiyonunda bulunan “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu, 12 Aralık 2004 yılında bankanın iflas etmesi sebebiyle TMSF tarafından el konulmuştu. Nihayetinde yapılan müzayede de İstanbul Modern ve Pera Müzesi tabloya sahip olmak için büyük bir uğraş verdi. Ve 5 trilyon gibi herkesi şok eden bir rakama tablo Pera müzesinin olmuştu. Şimdiye kadar Türk resim sanatına ödenen en yüksek rakama sahip olan tablonun ünü tüm ülkeye yayıldı.

Günümüzde, birçok insanın bildiği “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu puzzleları, reprodüksüyonları yok satıyor, film ve dizi sahnelerinde, karikatürlerde bile karşımıza çıkmaya başladı. “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu artık bu ülkenin Mona Lisa’sı haline geldi.

Meşhur tablomuzu Osman Hamdi Bey oryantalist bir çok ressam gibi iki kez çizmiştir. 1. versiyonu ve 2. versiyonu birbirinden farklı olan tablonun yukarıda anlattığımız hikayesi 1906 yılında çizilen ilk tablonun hikayesiydi. Bir yıl sonra Osman Hamdi Bey aynı tabloyu bu sefer daha farklı çizmişti. Nasıl gittiğini bilmemekle birlikte 2. versiyon tablo bir şekilde İngiltere’ye kadar gitmişti. Ünlü işadamı Erol Simavi 1984 yılında bu resmi 100 bin dolara satın aldı. Tablonun 2. versiyonu günümüzde de Belma Simavi’nin koleksiyonunda Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenmeye devam ediyor.

Resmin iki versiyonu arasında  farklar var; kaplumbağaların sayıları ve yerleri, duvarda asılı olan Allah ve Muhammed yazılı tablo, yerde duran vazo ve pencere kemeri gibi.

“Kaplumbağa Terbiyecisi” Tablosu Ne Anlatıyor?

Tabloda elinde ney olan derviş görünümlü kişi Osman Hamdi Bey’in bizzat kendisidir. Resim yaparken kendi fotoğraflarını çektirip daha sonra bu resme bakarak resmini çizeceği ortamı çizmeye başlar Hamdi Bey. Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu da bu şekilde çizilmiş bir resimlerden biridir.

Tablodaki mekan, Bursa’daki Yeşil Cami’dir. Osman Hamdi Bey ilk çizime burada başlamış, daha sonra çekilen fotoğraf yardımıyla kendi atölyesinde resmi bitirmiştir.

Tabloya baktığımız da kırmızı kaftan giymiş, derviş kıyafetleri içinde sakallı, kambur yaşlı bir adam görüyoruz… Bakımsız bir odada, marul yiyen kaplumbağaları incelediğine görüyoruz. Fakat resimdeki düşünceli kişinin gözlerinde yorgunluk, karamsarlığı ilk bakışta görebiliyoruz.

Sırtında Mevlevi müziğinin dört temel çalgısından biri olan bir nakkare (küçük bir davuldan oluşan vurmalı bir çalgı) asılı ve buna bağlı mızrabın boynundan aşağıya sarktığını görüyoruz.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Elinin içinde bir ney ve beline kavuşturmuş gördüğümüz kişinin kaplumbağaları eğitmek için ney üfleyerek, nakkare çalarak bir çeşit musiki ile terbiye etmeye çalıştığını hemen fark ediyoruz.

Osmanlı döneminde buna benzer su terapilerinin yapıldığını da unutmamak gerek. Birçok psikolojik rahatsızlığı olan insanlar için özel hastaneler kurulmuştur o dönemlerde.

Osman Hamdi Bey’in, bu tabloyu yaparken esinlendiği kaynakta ortaya çıkmıştır. Fransız Le Tour du Monde’nin 1869 yılındaki bir sayısında çıkan gravüre baktığımız da esin kaynağının tam olarak bu olduğunu görebiliriz. Hatta Osman Hamdi Bey, 1869 yılında Bağdat Valisi Mithat Paşa’nın hizmetinde çalışan babasına gönderdiği mektupta, Le Tour de Monde dergisini severek okuduğundan bahsetmiştir. Dolayısıyla Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosunu yaparken bu çalışmadan esinlenmesi gayet olası gözüküyor.

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Osman Hamdi Bey’in Diğer Tablolarından Örnekler

Kuran Okuyan Adam tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Mihrab tablosu

 Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Gebze’den Manzara tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Silah Taciri tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Kahve Ocağı tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

İki Müzisyen Kız tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Gezintide kadınlar tablosu

Kaplumbağa Terbiyecisi / Osman Hamdi Bey Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir? (1842 – 1910)

Ab-ı Hayat Çeşmesi tablosu

Ab-ı Hayat Çeşmesi

Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız tablosu

Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız

Genç kız portresi tablosu

Genç kız portresi

Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu

Genç kız portresi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...