Tgrt Haber
03 Kasım 2021 16:52

Nesli tükenmekte olan hayvanlar hangileridir? Ülkemizde ve dünyada nesli tükenen türlerin özellikleri!

Dünya üzerinde birçok canlı türü bulunmaktadır ve hayvanlar, bunların içinde en önemlilerinden biri olsa da, bazı türler ne yazık ki tükenme tehdidiyle karşı karşıyadır. Ekolojik dengenin bozulması, çevre kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği, bilinçsiz avlanma gibi çeşitli sebepler, türlerin yok olmasının başlıca sebeplerindendir. Peki, nesli tükenmekte olan hayvanlar hangisidir? Dünya'da ve ülkemizde nesli tükenen hayvan türleri nelerdir? Nesli tükenmekte olan hayvanları korumak için neler yapılabilir? Haberimizde...

Nesli tükenmekte olan hayvanlar hangileridir? Ülkemizde ve dünyada nesli tükenen türlerin özellikleri!
nesli tükenen hayvanlar,hayvanlar,caretta caretta,beyaz gergedan,nesli tükenen,dünya,ekoloji,hayvan hakları

İklim değişikliği, bilinçsiz avlanma, ekolojik dengenin bozulması ve çevre kirliliği gibi faktörler nesli tükenmekte olan hayvanları daha da tehlikeye sokuyor. Her geçen yıl nesli tehlikeye giren hayvanların sayısı artarken; tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanları ve nesli tükenmekte olan hayvanları korumak için yapılması gerekenleri sizler için yazdık. Detaylar haberimizde!

Dünya üzerinde yüz binlerce canlı türü olsa da, o canlıların nesillerini devam ettirmelerinin önündeki en büyük engel insanlardır. Nesli tükenmekte olan hayvanlardan bazıları...

Nesli tükenmekte olan hayvanlar:

  • Sumatra Orangutanı
  • Çita
  • Cava Gergedanı
  • Siyah Ayaklı Dağ Gelinciği
  • Cross River Gorili
  • Sumatra Kaplanı
  • Javan Gergedanı
  • Altın Başlı Langur
  • Vaquita (Meksika Yunusu)
  • Deniz İguanası
  • Macellan Pengueni
  • Dağ Gorili
  • Komodo Ejderi
  • Çizgili Sırtlan
  • Caretta Caretta
  • Bozkır Tuygunu
  • Pigme Borneo Fili
  • Dev Mekong Yayın Balığı
  • Büyük Pandalar
  • Kutup Ayıları
  • Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası
  • Kara Akbaba
  • Leopar
  •  Vaşak

ÇİTA

Çita, nesli tükenmekte olan hayvanlardan birisi olarak bilinmektedir. Çitalar, kedigiller familyasının bir üyesi olup, hızlı koşmasıyla tanınır. Günümüzde türün çoğunluğu Güney ve Doğu Afrika'da yaşamaktadır. Çok küçük bir topluluk da İran'ın Horasan bölgesinde bulunan çitalar; 15, 16 ve 17. yüzyıllara ait Padişahların av sahnelerini gösteren minyatürlerde av yapan çitalar görülmektedir. Anadolu ve Ortadoğu'da zoolojik araştırmalar yapan İngiliz araştırmacı Charles Danford'un 1879 yılına ait notlarında Birecik'in güneyinde bir şeyh tarafından kendisine canlı bir çita hediye edildiği belirtilmektedir. Çitalar, Türkiye'de 19. yüzyıla kadar yaşamıştır. Sıfırdan 108 km/saat hıza sadece 3,1 saniyede erişebilen çitalar, 460 metreden fazla koştuğu durumlarda vücut ısısı 46 derecenin üstüne çıkar ve bu da çitanın beynine zarar verebilir. Bu yüzden avlanma sırasındaki koşusu genellikle bir dakikadan daha kısa sürer. Uzmanlar dünyada 10.000'den az vahşi çita olduğunu düşünmektedir.

BEYAZ GERGEDAN

Dünyada sadece 4 tane kaldığı söylenen beyaz gergedan, silahlı korumalarla yaşamaktadır. Beyaz Gergedan, parkı koruyan silahlı görevlilerle birlikte görülmekte ve 24 saat silahlı görevliler tarafından korunmaktadır. Bulunduğu parkta 2 beyaz gergedan yaşamaktadır. 4.5 metre uzunluğundaki beyaz gergedanların nesli aşırı avlanma sonucunda tükenme noktasına gelmiştir.

KAŞMİR MİSK GEYİĞİ

Kaşmir misk geyiği, Asya'da bulunan 7 türden biri olarak tanımlanmaktadır. Vahşi Yaşamı Koruma Derneği, bu türe ülkenin kuzeydoğusundaki engebeli ormanlık yamaçlarda rastlandığını açıklamıştır. Sivri dişleriyle korkutucu bir görünüme sahip olan Kaşmir misk geyiği, dişlerini çiftleşme döneminde karşı cinsi etkilemek ve rakiplerini uzaklaştırmak için kullanıyor. Vampir lakabı da bu dişlerinden geliyor.

JAVAN GERGEDANI

Hayatta kalanların sayısı: 60'dan daha az

Doğal ortamı: Endonezya ve Vietnam

Durumu: Bu gergedanlar, belki de dünyanın en nadir bulunan memelilerindendir. Kaçak avcılar boynuzuna değer verirken, müteahhitler ise gergedanların yaşadığı ormanları yok etmektedir.

CARETTA CARETTA

Denizlerde yaşayan Caretta Carettalar yumurtlamak dışında karaya hiç çıkmazlar. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi, alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renkli olan bu kaplumbağa türleridir. Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimdedir ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunmaktadır.  Oksijeni havadan almalarına rağmen uzun süre su altında kalabilir, yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömerler. 

Akdeniz sahillerine yayılan carettaların en önemli yumurtlama bölgesi Adana'nın Yumurtalık ilçesi ve Belek, Anamur, Köyceğiz, Dalyan sahilidir. Belek kıyıları, Caretta caretta'ların Akdeniz'deki ikinci ve Türkiye'nin en büyük yumurtlama alanıdır. 2006 yılı içinde Belek'te 1000 civarında, Anamur'da 2007 yılında 1040 adet yuva tespit edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Kabuk boyları 1 metre kadar büyüyebilir. Balıklar, kabuklular ve su canlıları; özellikle de deniz analarıyla beslenirler.

Yaklaşık 106 milyon yıldır yeryüzünde oldukları düşünülmektedir. İnsanoğlunun yerleşme ve çoğalma kapasitesi yüzünden ve ışık kirliliği nedeniyle bugün sayıları giderek azalmaktadır. Nesli tükenme tehdidi altında olduğu için koruma altında tutulmaktadır.

ALTIN BAŞLI LANGUR

Hayatta kalanların sayısı: 70'den daha az

Doğal ortamı: Vietnam

Durumu: On yıldır koruma altında olan altın başlı langurlar çoğalamıyor.

BÜYÜK PANDA

Hayatta kalanların sayısı: 2000'den daha az

Doğal ortamı: Çin, Burma ve Vietnam

Durumu: Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve parçalanması pandaların türünün yok olmasına neden oluyor. Kapalı alanlarda üretilmeleri ve türünün korunmasıyla neslinin zar zor hayatta kalmasına yardımcı oluyor.

KOMODO EJDERİ

Komodo ejderi (Varanus komodoensis), dünyanın en büyük kertenkele çeşidi olarak bilinir. Komodo ejderleri azami 3 metre uzunluğunda olup, ortalama 70 kilo civarındadır. Endonezya'ya bağlı Komodo, Rintja ve Flores adalarında bulunur ve otlak alanları tercih ederler.

Komodo ejderleri iyi yüzerler ve tırmanırlar, gün boyunca aktiftirler. Yılanlarda olduğu gibi, uzun, çatallı dillerini kullanarak yiyecek bulurlar. Başlıca besinleri kaynakları ise hayvan leşleridir. Aynı zamanda geyik ve yaban domuzu da avlarlar. Komodo ejderleri manda kadar iri hayvanları bile öldürebilirler. Salyasında çoğu tehlikeli 50'den fazla çeşit bakteri bulunur. Yemeklerinden geriye hiçbir şey bırakmazlar.

Komodo ejderinin ısırığında yılana benzer bir zehir bulunur. Bu zehir kurbanlarını şoka sokar, kanın pıhtılaşmasını engeller, kan akışının hızlanmasına, böylelikle kan basıncının düşmesine ve bilincinin kapanmasına neden olur. Ayrıca Komodo Ejderi avını ısırdıktan sonra hemen yemeyebilir, avı zaten girdiği şok sonucu öleceğinden daha sonra geri dönüp beslenebilir. Komodo ejderi, memelilerle beslenmesi ve sık sık insanlara saldırmasıyla da tanınmaktadır.

Aynı zamanda dişi komodo ejderlerinin içinde erkek üreme hücresi oluşturacak bir kısım bulunur ve bu kısım zor durumlarda kullanılarak dişinin kendi kendine üremesini sağlar. Yeni doğan komodo ejderleri kendi başlarının çaresine bakmak zorundadırlar ve bu sebeple birçoğu savunmasızdır. Bu yüzden çoğu yavru ilk yıllarında pek çok yırtıcıya, yamyam yetişkinler dahil, yem olurlar. Yavrular yetişkinliğe kadar olan sürelerini daha güvenli ve potansiyel av olan böceklerle dolu ağaçlarda geçirirler. Komodo ejderlerinin soyu, insan baskısı yüzünden tehlike altındadır. Kolayca yayılabilmelerine rağmen insanların onların yaşadığı adalarına yerleşmesi, komodo ejderlerini ve onların avlarını avlamaları, komodo ejderini soy tükenmesiyle karşı karşıya getirmiştir. Ortalama bir sürüngene göre çok zekilerdir. Türü ehlileştirmek imkânsız ve tehlikelidir. Komodo ejderleri eski soyu tükenmiş devasa bir varan türü olan megalanya de akrabadır.

NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLARI KORUMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR? 

İnsanların doğada var olma mücadelesi sebebiyle birçok hayvanın nesli tükenmek üzere. Plansız nüfus artışı, kentleşme, ormanların ve hayvanların doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, çevre kirliliği, bilinçsiz ve aşırı avlanma gibi insan kaynaklı birçok sebep, çeşitli hayvanların sayısını azalatarak ekolojik dengeyi bozuyor.

Doğal beslenme zincirinin bozulmaması için insanoğlunun daha vakit kaybetmeden harekete geçmesi ve nesli tükenmekte olan hayvanları koruma altına alması gerekiyor, uzmanlara göre bu problemin kalıcı çözümü çok açık ve basit:

İnsanlar hayvanları koruma konusunda bilinçlendirilmeli! Peki nasıl?

Peki, bu bilinçlendirme nasıl mümkün olabilir? Bu bilinç, küçük yaşlardan itibaren oluşturulmaya başlanarak okullarda, aile içi verilen eğitimlerde ve sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla sık sık gündeme getirilmeli ve insanların bu konudaki farkındalığı arttırılmalı.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
bilmiyom27 Nisan 2023 21:33

güzel

Mayar 9 Mart 2023 21:10

Bunlar beni çok etkiledi.

gizli 4 Aralık 2022 15:47

beyaz zürafa dan bir tane kaldı ama burda yok.

Sıradan biri21 Ağustos 2022 09:41

Harika olmuş

mami12 Ağustos 2022 15:21

kötü

Sonraki Haber Yükleniyor...