Tgrt Haber
04 May 2020 15:28

Tarihin ve İnsanlığın Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar

Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 pandemisi dünyada yaşayan 7.5 milyar insanı tehdit ederken tüm insanlığın yaşam biçimini ise kalıcı bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Tarihte pandemik hastalıklar denilen bu hastalık tür ve türevlerinin milyonlarca insanı yok ettiği, devletleri çökme noktasına getirdiği, kaos ve korku yaşattığı ise bilinen bir gerçek. Bu makalemizde dünya tarihinin seyrini değiştiren salgın hastalıkların neler olduğunu, İnsanlık tarihinin seyrini değiştiren hastalıkların nelere mâl olduğuna gelin hep birlikte bakalım. Keyifli okumalar diliyoruz…

Tarihin ve İnsanlığın Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar
Tarihte pandemi,pandeminin kronolojisi,Tarihin akışını değiştiren beş salgın,Tarihin ve İnsanlığın Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar,Korona virüs,,coronavirus,,pandemi,,tarihsel pandemiler,,büyük salgınlar,,tarihi salgın hastalıklar,

Tüm dünyada hızla yayılan ve bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olan korona virüsünün net nasıl ortaya çıktığı ve bu virüsün durdurulması için geliştirilebilmiş herhangi bir aşı veya ilaç ise henüz bulunamadı...

Bilim insanları aşının geliştirilebilmesi için 1 yıldan daha fazla zaman alacağını söylüyorlar…

Ülkemizde virüsle mücadele konusu ise Avrupa ve ABD’ye göre oldukça iyi durumda. Gerek Sağlık Bakanlığı’nın gerekse hükümet yetkililerinin aldığı tedbirler virüsle mücadele de diğer ülkelere göre çok daha iyi olduğumuzu gösterdi.

Su ve Gıda İsrafına Dikkat Edelim

İsrafa

Virüse karşı herkesin bireysel olarak alacağı tedbirleri çoğumuz artık yaşayarak öğrendik. Herkesin şahsi temizliğine, kendini izole etmesine, temastan ve toplu alanlarda bulunulmamasına dikkat etmesi gerekiyor.

Temizlik, korona virüse karşı en büyük silahımız. Özellikle el yıkarken su israfından kaçınmaya dikkat etmemiz gerekir.

Yine sokağa çıkma yasağı dolayısıyla evlerimize yiyemeyeceğimiz kadar gıda almaması gerekiyor.

Temizlik yapayım derken su israfı, aç kalırım korkusu ile ekmeği, yemeği bayatladı diye çöpe dökmenin vebali olduğunu peşin peşin söylemiş olalım.  

Milli Dayanışma Çerçevesinde Yardımlaşma

Bizbize yeteriz

Yardımlaşma aziz milletimizin en belirgin karakteristik özellikleri arasında yer alıyor. Gerek devletin gerekse yardımsever necip milletimizin yaşamış olduğumuz bu olağanüstü durumda ihtiyaç sahiplerinin yanında oluşu tam anlamıyla bir milli dayanışma örneği oluşturmaktadır.

Sağlık Çalışanlarına Kolaylık Sağlamalıyız

Sağlık Çalışanları

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamış olduğu günlük şeffaf bilgiler arka planda arı gibi çalışan sağlık çalışanlarının ne kadar önemli işlere imza attığını da ortaya koydu.

Sorumluluğun en büyüğünü üzerinde taşıyan ve virüsle mücadelede canla başla görev yapan tüm sağlık görevlilerimizi de candan tebrik ediyoruz.

Evet şimdi tarihin ve dünyanın seyrini değiştiren salgın hastalıklarının neler olduğuna gelin hep birlikte bir göz atalım…  

Dünyamızı Etkileyen En Etkili Salgınlar

dünyamızı etkileyen salgınlar

Korona virüs içinde bulunduğumuz çağın en büyük ölümcül salgın hastalıklarından biri. Ancak dünya tarihinde daha önce de milletler birçok salgın hastalıklarla karşı mücadele içinde bulundu. Peki bu salgın hastalıklar nelerdir?, dünya genelinde bugüne kadar yayılmış ve milyonlarca insanın canına mal olmuş bu hastalıklar nelerdir?

Antoninus Vebası (ms 165 - 180)

Antoninus Vebası (ms 165 - 180)

Tarihte ilk kez Romalı askerlerin Irak’ta yapmış olduğu bir kuşatma sonrası Roma’ya dönen askerlerde; çiçek ve kızamık türüne benzer bir veba salgını görüldü.

15 yıl boyunca süren veba salgını Roma İmparatorluğunun çökmesine neden olmuştu. Virolojinin de temelinin atıldığı bu veba salgınında bağışıklık sistemi zayıf olan insanların virüse karşı koyamayarak öldüğünü ortaya koymuştu.

Roma İmparatoru Lucius Verus'un da yakalandığı salgında hayatını kaybetmesinin yanı sıra salgın, Roma nüfusunun %30'unun ölümüne neden olmuştu.

Jüstinyen Vebası (ms 541)

Jüstinyen Vebası 541

Milat’tan sonra 541’de ortaya çıkan Jüstiyen Vebası 25 milyon insanın ölümüne neden oldu. Veba, fare tüyleri arasında bulunan 'Zenopsylla' isimli kanatlı bir böceğin 'Pasteurella pestie' adlı bir bakteriyi taşıması sonucu ısırdığı her insana hastalığı bulaştırıyordu. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu böceğin ısırması sonucu aniden ölüyordu.

Jüstinyen Vebası normal seyrinde devam ederken zamanla kendiliğinden yok olup gitti. Ancak yine o dönemin en büyük şehirlerinden biri olan Konstantinopol’ün %40'ının ölümüne neden olmuştu. Bu salgın nedeniyle iş gücü ve yüzbinlerce askerin ölmesi Bizans İmparatorluğu’nun zayıflamasına, saldırılara açık hale gelmesine neden oldu. Veba Avrupa tarihinin yeniden yazılmasına neden olmuştu.

Viral Kanamalı Ateş Salgını

Viral Kanamalı Ateş Salgını

Dört ayrı RNA virüsünün yol açtığı “Kanamalı Ateş” salgınları 1545 ila 1548 yılları arasında geçen üç yıl içinde Meksika’da ortaya çıkmış ve 15 milyon insanın ölümüne neden olmuştu...

Kara Veba (1347 - 1353)

Kara Veba 1347-1353

Kara Veba’nın çıkışı ilk kez Moğol kamplarında ortaya çıktı. Buradan Cenova tüccarları aracılığıyla Avrupa ülkelerine ulaştı. Birkaç yıl içerisinde Avrupa’ya pireler tarafından yayılan Kara Veba salgınında 200 milyon insan hayatını kaybetti…

Kara Veba salgını sonrası din adamlarının ve akabinde kilisenin sorgulanması dinde reformların yaşanmasına ve böylece Rönesans’ın ise başlamasına neden olmuştu.

İlk Grip Salgını (1580)

İlk Grip Salgını 1580

İlk Grip Salgını 1580 yılında Asya’da görülmüş oradan kısa sürede ticaret yoluyla Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yayılmıştır. Asya’da tam ölüm sayısı bilinmezken yine Roma’da 8 bin kişinin ölmüş olabileceği düşünülüyor. Bu yıllarda korku ve kaos yüzünden Avrupa'da karantina prosedürleri ve sınır kontrol noktaları oluşturulmuştur. İlk bilimsel literatürde grip 1650 yılında kayıtlara geçmiştir.

Çiçek Hastalığı Salgını

Çicek hastalığı

Her yaş ve her cinste görülen çiçek hastalığında vücut irinli kabarcıklar dökerek derinin yüzeyinde izler bırakan, ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalık da tarihte çok fazla ölüme yol açmıştır. Özellikle çocuklarda görülen çiçek hastalığının Variola major ve Variola minor olmak üzere iki tipi bulunuyor…

ABD’nin Suçiçeği ile Tanışması

Suçiçeği

Amerika’yı 15. yüzyılda keşf eden Avrupalılar bu keşifle akın akın Amerika’ya gittiler. Amerika’ya yalnız gitmemişlerdi. Giderken yanlarında bulunan bakteri ve mikropları da götürmüşlerdi. Bu bakteri ve mikroplar Avrupa'nın üçte birinin ölmesine neden olan suçiçeği hastalığıydı. Gittiler ve Amerika kıtasındaki yerlilere de bunu bulaştırdılar.

Böylece Amerika su çiçeği salgınıyla tanışmış bu tanışma ile yerli nüfusun %90'ı hayatını kaybetmiştir. 400 yıl boyunca yani 19. yüzyıla kadar her iki Amerika yerlisinden biri Avrupa'dan gelen hastalıklar yüzünden ölmüştür.

Meksika’yı Kasıp Kavuran Salgın: Cocoliztli Salgınları

Cocoliztli Salgınları

16. yüzyılda Meksika’da ortaya çıkan çeşitli salgınlara “cocolitzli salgınları” denir. Bilim insanlarının yaptıkları açıklamalara göre “Salmonella” bakterisi yüzünden 1520 ile 1576 yılları arasında Meksika’da 15 milyon insan ölmüştür.

Farklı Kolera Salgınları

Üçüncü Veba Salgını

Günümüze kadar yedi büyük salgın yaşansa da en tehlikeli ve ölümcül olanı 1852 ile 1860 yılları arasında içme sularının kirlenmesinden dolayı ortaya çıkan üçüncü salgındı... Uzun zaman boyunca insanlar, dışkı ve atıklarını, su içme kaynaklarına dökünce ilk Hindistan'da ortaya çıktı.

Dünyanın en pis ve en kirli nehirlerinden biri olan Hindistan’daki Ganj Nehri, 2011'de yapılan bir araştırmaya göre 100 mililitresinde 1,1 milyar dışkı bakterisi bulunduran tek nehir! Yani bu oran kullanabileceğimiz en kötü suyun 500 bin katı anlamına geliyor. Neden böyle çünkü Hindulara göre bu nehir kutsal! Kutsal olduğu içinse içinde burada sürekli yıkanıyorlar ve bu sebeple sürekli kolera oluyorlar.

19 yüzyılda ki kolera, Hindistan'dan Afganistan'a oradan Rusya'ya, Avrupa'ya, Afrika'ya ve son olarak Amerika'ya kadar yayıldı. Bu salgın eldeki verilere göre sadece Rusya'da 1 milyon insanın ölümüne neden olmuştur.

1817-1824’de Asya ve Avrupa’da görülen kolera salgını, 1899 - 1923 yılları arasında yaklaşık 1 milyon 500 bin kişinin canını aldı. “Vibrio cholerae” adlı bakteriyle gelişen kolera, bağırsak enfeksiyonuna, daha sonra şiddetli ishale sebebiyet veriyordu. Kolera, 1817′de Japonya’da, 1826′da Moskova’da, 1831′de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da salgınlar yaptı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1912 - 1913 Balkan Savaşı sırasında görülen kolera salgını ciddi kayıplara sebep oldu.

Üçüncü salgınla birlikte bilim insanları koleranın nedenini bularak, insanların bilinçlenmesini sağladılar...

Üçüncü Veba Salgını

Üçüncü Veba Salgını

Jüstinyen Vebası ve Kara Veba'nın ardından gelen geldiği için “Üçüncü Veba” denilen bu salgın 1855-1859 yılları arasında ilk Çin'de daha sonra oradan tüm dünyaya yayılmıştı. Salgın sadece Çin ve Hindistan'da 12 milyon insanın ölmesine neden olmuştu.

Tifüs Salgını

Tifüs Salgını

I. Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında yaşanan Tifüs salgını, Tifüs bakterilerini taşıyan bitler Avrupa ve Asya'da toplam 25 milyon insana bu hastalığı bulaştırdı. Sadece SSCB(Rusya)’de üç milyon insan ölmüştür.

İspanyol Gribi (1918)

İspanyol Gribi (1918)

1918 yılında ortaya çıkan “İspanyol gribi”ne 500 milyon kişinin yani dünyanın 3’te 1’inin bulaştığı biliniyor. Bu salgında dünya genelinde 50 ile 100 milyon arasında insan hayatını kaybetmiştir. Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne (CDC) göre, 1918’deki grip salgınında I. Dünya Savaşı’ndan daha fazla Amerikan askeri öldü.

Salgına neden olan H1N1 virüsünün bilim insanları tarafından kuşlarla bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştı. 1919 yılında virüs etkisini azalttı. Ancak devam eden 38 yıl boyunca daha düşük seviyelerde mevsimsel soğuk yüzünü gösteriyordu. Virüsün en kötü yanı, bulaşan kişinin bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse, ateşin o kadar fazla yükselmesiydi. Tarihteki en büyük salgınlardan biri olarak kayıtlara geçmiştir.

Grip Salgınları (1957 - 1968)

Grip Salgınları (1957 - 1968)

1957 senesinde Asya'da A virüsü alt tipi H2N2 ortaya çıktı. Pandemiye dönüşen hastalık nedeniyle dünya çapında 4 milyon kişi hayatını kaybetti. Bu virüsün de kuşlarla bağlantısı olduğu anlaşılmıştı.

Bir diğer hastalık da Influenza-4 virüsü yine Çin'de başlamıştı. Virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insanlara bulaştığı söylenmişti. Bulunan bir aşı sayesinde durdu. Bir yıl içinde 40 milyon kişi bu aşıyı kendine yaptırdı.

1968'de, Çin kaynaklı bir A (H3N2) virüs de küresel salgına dönüştü. Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne (CDC) göre göre dünya genelinde 1 milyon kişinin hayatını kaybettiği salgından en çok etkilenen 65 yaş üstü kesim olmuştu. H3N2 virüsü, mevsimsel grip virüsü olarak dünya çapında birçok insanda görülmeye devam ediyor.

AIDS (HIV) Virüs Salgını

Tarihin ve İnsanlığın Seyrini Değiştiren Salgın Hastalıklar

Tarihin en ölümcül ve yaygın hastalıkları arasında AIDS (HIV) virüsü bulunuyor. Maymunlardan insanlara geçtiği anlaşılan HIV'nin ilk örneği 1959 yılında Kongo'da ortaya çıkmış, teşhisi ve adı 1980'lerde konulmuştu.

2014 yılında dünyada 37 milyon insanın HIV pozitif olduğu belirtildi. 2010 yılında 1.8 milyon insan AIDS nedeniyle öldü. 2005 yılında bu sayı 2.2 milyonu buldu. The Lancet'te yayınlanan bir raporda, 2015 Global Hastalık Yükü Çalışmasına göre HIV enfeksiyonunun 1997 yılında 3,3 milyon hastayla zirve noktasına eriştiği tahmin ediliyor. Son 30 yılda toplam 36 milyon insanın canını alan HIV için kesin tedavi ise henüz bulunabilmiş değil, sadece önlemler alınıyor…

SARS Virüs Salgını

SARS Virüs Salgını

Şiddetli akut solunum yolu sendromu insanları etkileyen, şiddetli akut solunum yolu sendromu korona virüsünün (SARS-CoV) neden olduğu solunum yolu sendromudur.

Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır. Haftalar içinde SARS erkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkeye yayılmıştır.

Bugün itibarıyla, 2003 yılı haziran ayında görülen son enfekte insan vakası ile SARS yayılması tamamen önlenmiştir. Bazı hayvan populasyonlarında hâlâ mevcut olabileceği ve gelecekte insan nüfusunun içine tekrar dönebileceği düşünülmektedir. SARS hastalığı 2016 yılında sadece Ukrayna'da 319 kişinin ölmesine sebep olmuştur.

MERS Virüs Salgını

MERS Virüs Salgını

Bir solunum sendromu ve korona virüs veya EMC / 2012, insanları, yarasaları ve develeri enfekte eden bir korona virüs türüdür. Enfeksiyon virüsü, DPP4 reseptörüne bağlanarak konukçu hücresine giren zarflı, pozitif-duyarlı, tek sarmallı bir RNA virüsü olarak karşımıza çıktı.

Hastalığın salgına dönüşme hikayesi ise virüsün insanlara hayvanlardan (develer, yarasalar) bulaştığı düşünülmektedir. Hasta insanlardan diğerlerine enfekte kişiyle aynı ortamda yaşamak veya bakımını yapmak gibi yakın temasla bulaşır.

MERS-CoV’a maruz kalan bir kişi tıpkı Korona virüs gibi (kuluçka süresi) 2-14 gündür. MERS-CoV’lü bir kişide ateş, öksürük, nefes darlığı semptomlarıyla ciddi akut solunum hastalığı ortaya çıkar. Şu an MERS-CoV enfeksiyonuna karşı aşı yoktur. Çalışmalar devam etmektedir. MERS salgınında 2519 vaka ve 858 ölüm tespit edilmiştir.

Domuz Gribi veya H1N1 (2009-2010)

Domuz Gribi veya H1N1 (2009-2010)

2009 yılında, ABD’de yaklaşık 60,8 milyon insanı enfekte eden ve 250 bin ile 500 bin aralığında küresel çapta ölüme neden olan bir grip virüsü olarak karşımıza çıktı. Domuzlardan insanlara geçtiği görüldüğü için “domuz gribi” olarak isimlendirilmiştir.

H1N1 virüsle ilişkili ölümlerin %80’inin 65 yaşından küçük insanlarda meydana gelmesi nedeniyle tipik grip salgınlarından farklıydı.

H1N1, 21. yüzyılda bir viral salgının ne kadar hızlı yayılabileceğini gösterdi ve bu da küresel toplumun gelecekte daha hızlı tepki vermesi için ek hazırlıkların gerekli olduğunu gösterdi. Domuz gribinin bizlere bıraktığı önemli bir miras, gelişmiş sağlık sistemlerine sahip birçok ülkenin hızlı hareket eden, grip benzeri bir salgın karşısında nasıl ısrarlı bir şekilde çaresiz kalabildiklerini ortaya çıkarması olabilir.

Ebola (2013-2016)

Ebola (2013-2016)

2013-2016 yılları arasında Batı Afrika’da patlak veren Ebola salgını 11.300’den fazla ölüme yol açtı. Batı Afrika Ebola salgını, Aralık 2013'te Gine'de başladı, Liberya, Sierra Leona gibi Batı Afrika ülkelerine yayılan ve Haziran 2016'da sona eren salgın sonucunda virüs 28 bin 616 kişiye bulaştı. Bu salgın, hastalığa yakalanan kişi ve ölümler açısından tarihteki en ölümcül ebola salgını olarak kayıtlara geçti.

Ebola’nın toplam 4.3 milyar dolara mal olduğu tahmin ediliyor ve gelen yatırımlar yukarıdaki üç ülkede önemli ölçüde düşüyor. “Unutulmuş salgın” kolera gibi, Ebola’nın da en çok zarar verdiği ülkeler, buna karşı savunmak için en az donanıma sahipti.

Diğer Salgın Hastalıklar

cuzzam

1465 yılında Sultan Mesut, ordusuyla birlikte Kilikya’ya girdiğinde sıtma salgınına uğramış; Napolyon’un Mısır seferinde Fransız ordusu Nil Nehri’nin hastalıklı sularından içerek dizanteri olmuş, 30 bin askerden 8.915’i ölmüştür.

1849 yılında ise İstanbul’daki hastanelerde tüberküloz vakaları hızla yayılan bir hale gelmiştir.

Çiçek hastalığı; Çin’den Japonya’ya, buradan Kuzey Afrika’ya, oradan da ülkelerine dönen Haçlı orduları ile Avrupa’ya yayılmıştır. Bu hastalığın Amerika’da milyonlarca yerlinin ölümüne sebep olduğu bilinir. 18. yüzyılda 60 milyon kişi çiçek salgınlarından ölmüştür. Aynı tarihlerde Osmanlı topraklarında ise çiçek aşısı çok yaygın olarak bilinmekte ve uygulanmaktadır. Avrupa, çiçek aşısını Osmanlı’dan öğrenmiştir.

Anadolu’ya frengi bilhassa 1829’da Rus orduları tarafından bulaştırılmış, ordunun savunmada kaldığı yerlerde hastalık mahallî olarak kalmış, fakat bunların yer değiştirme ve terhislerinde yurda yayılmıştır.

Cüzzam hastalığının ilk kez ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinemezken, ilgili ilk yazılı kayıtlar M.Ö. 600’lü yıllara dayandırılmaktadır. Hastalık yaygınlaşmaya başladıkça cüzzamlılar, halk arasından dışlanmışlar, tedavisinin bilinmediği dönemlerde yerleşim birimlerinden uzak yerlere hatta ıssız adalara sürülerek, buralarda kendi hallerine terk edilmişlerdir.

Dünyanın şuan etkisi altında kaldığı Covid -19 virüsünden bir an önce kurtulmasını ümid ediyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...