Yedi Güzel Adam olarak bilinen Edebiyat topluluğu içinde yer alan ve eserleriyle çok sayıda edebiyat severin duygularına dokunmuş olan ünlü edebiyatçı Rasim Özdenören, internetin en sık araştırılan isimleri arasında yer alıyor. Son olarakSezai Karakoç’un hayatını kaybetmesi üzerine daha çok ilgi gören ünlü edebiyatçı, Yedi Güzel Adam tayfasında yaşayan tek isim olarak biliniyor. Çapa Tıp Fakültesi'ni birincilikle bitiren Merve Nur Uçar'ın mezuniyet konuşmasında adını anması ve "Hem bu deveyi güdecek hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim, diyar da" sözlerini sarf etmesi üzerine İnternet üzerinden yoğun bir başlatılan Rasim Özdenören, eserleri ve edebi kişiliği ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Peki Rasim Özdenören kimdir? Rasim Özdenören hayatı, eserleri ve edebi kişiliği ile ilgili tüm merak edilenler haberimizde…
20 Mayıs 1940 tarihinde Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Rasim Özdenören, aslen Kahramanmaraşlıdır. Türk öykü ve deneme yazarı olan Rasim Özdenören, kendisi gibi ünlü bir Edebiyatçı olan Alâeddin Özdenören ile ikiz kardeştir. İlk ve orta öğrenimini Kahramanmarai, Malatya ve Tunceli gibi illerde tamamlamıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirmiş olan Özdenören, Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzman olarak çalışmıştır. 1970 yılında araştırma amacıyla ABD’ye gitmiş ve çeşitli eyaletlerde iki yıl kadar kalmış olan Rasim Özdenören, 1975 yılında ise Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine getirilmiştir. Özdenören aynı bakanlıkta bir yıl da müfettiş olarak çalışmıştır. 1978 yılında buradaki görevinde istifa eden Özdenören, devlet memurluğuna bir süre sonra geri dönmüştür.
Devlet memuru olarak görev almakta olan Rasim Özdenören’in, Türk Edebiyatı dünyasında adını ilk olarak duyurmaya başladığı zamanlarda, köy romancılığının etkisi azalmış ve varoluşçu yazarların etkisi de artmaya başlamıştı. Öykülerinde, dönem eserlerinde ağırlıklı olan Batı anlayışı yerine çocukluğundan itibaren Anadolu’nun köy ve kasabalarında edinmiş olduğu izlenimlerden yararlanan Özdenören, yapmış olduğu ayrıntılı betimlemeler ile insanın evrensel yanlarını öne çıkarmıştır.
Gençlik yıllarından itibaren edebiyatla yakından ilgili olan bir arkadaş grubuna sahip olan Rasim Özdenören, bu grup içinde edebi kişiliğini şekillendirmiştir. Okumaları ve edebi ilgileri bu arkadaş grubuyla (Yedi Güzel Adam) birlikte şekillenmiş ve sonraki yıllarda ise Sezai Karakoç ile tanışarak, ünlü şairin etkisi altında kalmıştır. Amerika’da kalmış olduğu iki yıl içerisinde çağdaş dünyanın önemli merkezlerinden birini tanımış ve bu deneyimini eserlerine olumlu bir şekilde yansıtmıştır. Öykülerinde genel olarak yerli olmanın ve bunun nasıl gerçekleşebileceğinin cevaplarını aramış olan Özdenören, hikayelerindeki kahramanlarını genellikle gerçek hayattan esinlenerek oluşturmuştur.
İnandığı şeyleri okuyucuna dayatmamak için özen göstermiş olan Rasim Özdenören, İslami kimliği ile de tanınmış edebiyatçılardan biridir. Vermek istediği mesajı genellikle yazmış olduğu öyküye zarar vermeden, öykünün yapısını ve akışını bozmadan vermeye çalışmıştır. Eserlerinde ustalıkla kullanmış olduğu bir anlatım biçimine ve şiirsel ifadelere sahiptir. ‘Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme’ isimli hikayeleri, televizyon filmlerine uyarlanmıştır. Ayrıca bu hikayelerden ilki Uluslararası Prag Televizyon Filmleri Yarışması’nda jüri özel ödülüne layık görülmüştür.
Edebiyat dünyasında çok sayıda esere imza atmış olan Rasim Özdenören, 2015 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne, 2016 yılında ise Necip Fazıl Kısakürek Saygı Ödülü'ne layık görülmüştür.
Yedi Güzel Adam grubunda yer alan ve edebiyat dünyası için önemli isimlerden biri olan Rasim Özdenören için çok sayıda tez, kitap ve dergi özel sayısı çıkarılmıştır. Kendisi için yapılan bazı çalışmalar şu şekildedir:
Akif İnan, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil ve Erdem Bayazıt Edebiyat Dergisi'ni incelerken - 1969
Hikâye:
Roman:
Deneme:
Çeviri:
Yeni İstiklal Dergisi’nde yayımlanan yazıları:
Çapa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Merve Nur Uçar, yaptığı mezuniyet konuşmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Son zamanlarda çok sayıda doktorun yurt dışına gitmek istemesine dikkat çeken Uçar, hekimliğin en başta bir vicdan meselesi olduğunu vurgulayarak, konuşmasına ünlü edebiyatçı Rasim Özdenören’in sözleriyle devam etti. Merve Nur Uçar, “Hekimliğin en başta bir vicdan meselesi olduğunu vurgulayan değerli hocalarımıza asistanlarımıza teşekkür ediyoruz. Aynı okuldan mezun olmanın gururuyla yetinmeyip yeni Aziz Sancar’lar olacağız. Şu an yurt dışında var olan imkânları ülkemize kazandıracağız. İlim yolunda var gücümüzle çalışacağız. Rasim Özdenören’in deyimiyle ‘Hem bu deveyi güdecek, hem bu diyarda kalacağız.’ Çünkü deve de bizim, diyar da” şeklinde konuştu. Uçar, konuşmasının ardından dakikalarca alkışlandı.