Tgrt Haber
13 Mart 2018 18:46

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Türkiye düşmanı

ABD'nin müstakbel Dışişleri Bakanı Mike Pompeo geçtiğimiz yıl geldiği CIA Başkanlığı görevinde ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yapmış, ancak düşmanca tavırlar sergilemişti... ABD Başkanı Donald Trump, görevden aldığı Dışişleri Bakanı Rex Tillerson için 'İran konusunda anlaşamıyorduk, Pompeo ile fikirlerimiz aynı. Uzun süredir bunu konuşuyorduk.' dedi. Peki Pompeo'nun Türkiye'ye bakışı nasıl?

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Türkiye düşmanı
abd,,tillerson,,trump,

ABD Başkanı Trump'ın Dışileri Bakanlığı için yaptığı Tillerson'u görevden alma hamlesi bir anda tüm dünyanın gözünü kulağını Washington'a çevirdi. Tillerson'un uyguladığı politikalar konusunda her daim sıkıntı yaşayan Trump, bu ismin yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'yu getirmeye hazırlanıyor.

Dışişleri Bakanlığı koltuğuna hazırlanan Pompeo, tam bir Türk düşmanı...

İSLAMİ DİKTATÖR DEVLETİ
CIA'nın Başkanlık koltuğuna geçtiğimiz yıl getirilen Mike Pompeo Türk düşmanı tabirini sonuna kadar hak ediyor. Suriye politikası nedeniyle, dirsek teması kurmak zorunda olduğu Türkiye'ye makamının ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Pompeo'nun sicili kabarık.

"Erdoğan hükümetinin anca İran yönetimi kadar demokratik olduğu" ifadelerini de kullanan Pompeo daha sonra bu Tweet'ini silmiş ve Twitter hesabını da kapatmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden alarak yerine CIA Direktörü Mike Pompeo'yi atadı.

CIA'in yeni direktörünün ise Şubat 2017'de CIA Direktör Yardımcılığı görevine atanan Gina Haspel olacağı duyuruldu. Haspel, bu göreve getirilen ilk kadın olacak.

TRUMP SOSYAL MEDYADAN DOĞRULADI
İlk olarak The Washington Post'un açıkladığı gelişmeyi, ABD Başkanı Donald Trump Twitter hesabından yaptığı açıklamayla doğruladı.

Amerikan medyası aylardır Trump'ın Tillerson'ı kovacağı yönünde haberler yapıyordu ve ABD lideri her seferinde bu haberleri yalanladı.

"TİLLERSON'LA İRAN KONUSUNDA ANLAŞAMIYORDUK"
ABD Başkanı Trump'ın konuya ilişkin yaptığı açıklamada eski Dışişleri Bakanı Tillerson için özellikle son dört aylık dönem içerisinde büyük icraatlar başardığını, ancak yakın dönem içerisinde de önemli görüş ayrılıkları yaşadıkalrını belirtti. Özellikle İran konusunda yaşanan bu fikir ayrılıklarının durumu bu noktaya getirdiğini belirtti.

ABD Başkanı Trump: "Tillerson ile İran konusunda anlaşmazlık yaşadık. Görevden alma kararını tek başıma verdim." dedi.

İSRAİL SEVİNDİ
İsrail'in Haaretz gazetesi, Pompeo'nun İsrail'i savunmak konusunda oldukça 'şahin' bir isim olduğunu duyurdu. İran'la yapılan nükleer anlaşmaya karşı çıkan Pompeo'nun Tahran'ı "dünyanın en büyük terör destekçisi" olarak nitelediği de, Tillerson'un görevden alınmasının ardından tekrar yayımlanan analiz yazısında hatırlatıldı.

TÜRKİYE'YE BAKIŞI
Dışişleri'ne getirilişi kesinleşmeden önce adaylar arasında Pompeo'nun adı geçerken Habertürk gazetesinden Serdar Turgut Pompeo'nun Türkiye politikasını aktarmış, CIA Direktörü'nün aslında nasıl bir Türkiye düşmanı olduğunu gözler önüne sermişti. Turgut, "Mike Pompeo dışişleri bakanlığı için düşünülüyor" başlıklı yazısında, "Washıngton'un en son ve Amerikan basınında dahi yer almamış derin dedikodusu, Trump'ın görevden alacağı Tillerson'un yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'yu getireceği.

Bu gelişmenin perde arkasını gayet tabii ki anlatacağım ama buradaki kaynaklar bu gelişmenin yaşanmasının Türkiye ile ABD ilişkisinde yepyeni sorunlar doğurmasına kesin gözüyle bakıyorlar.

Bu sonuca varan kaynaklar analizlerini, CIA Başkanlığı sürecinde onu tanıyanların Mike Pompeo'nun başlıca üç konuya neredeyse kafasını takmış olduğunu söylemesine dayandırıyor:

Birincisi, Venezüella: Pompeo, Venezüella'da bir rejim değişijkliği yapılması fikrini yönetim içinde en net savunan kişi.

İkincisi, İran: Pompeo, İran'a karşı Amerika'nın gerekirse güç kullanarak sertleşmesinden yana.

Üçüncüsü de Türkiye: Buradaki objektif kaynaklar Mike Pompeo'nun uzun süredir Türkiye'nin cihatçılarla işbirliği yaptığı fikrine neredeyse takıntılı bir şekilde inandığına ve bu konuda bir şeyler yapılması fikrini yönetim içinde savunduğuna dikkat çekiyor.

Buradaki kaynaklarım diyor ki: "Şimdi düşünsenize, birinci ve ikinci maddeleri tamamen unutsak dahi Türkiye'ye karşı bu kadar olumsuz düşünceler besleyen bir insanın, İran ile Türkiye'nin yakınlaşma sinyalleri vermesine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'a sıcak bir ziyaret yapmasına ve ayrıca yine CIA'nın hedefinde bulunan Venezüella'nın devlet başkanının Türkiye'de ağırlanmasına olumlu bakabilmesi mümkün mü?" Onun kafasına taktığı bu üç meseleyi bir arada aldığımız takdirde Mike Pompeo'nun eğer bir de dışişleri bakanı olursa "Amerika'nın, her acil sorun olarak tanımladığı dış sorunun temelinde Türkiye'yi görmeye başlayacağı" nı söylemenin abartılı sayılmayacağını da söyledi buradaki kaynaklarım." demişti.

İRAN'LA YAPILAN ANLAŞMAYA MUHALEFET ETTİ
ABD kamuoyunu uzun süre meşgul eden bu olayların yanı sıra Pompeo aynı zamanda İran'la yapılan nükleer anlaşmaya yönelik şiddetli muhalefetiyle tanınıyor.

Obama yönetimi, ABD'ye müttefik ülkeler, Rusya ve İran arasında geçtiğimiz yıl yapılan müzakereler neticesinde İran, ulusal nükleer programını 15 yıllığına askıya aldığını duyurmuştu. Donald Trump söz konusu anlaşmayı 'tarihin en aptalca anlaşması' olarak tanımlamıştı. Cumhuriyetçi temsilci Pompeo ise Obama yönetimini, İran'la 'gizli anlaşma' yürütmekle suçladı.

'SNOWDEN İDAM EDİLMELİ'
Pompeo'nun öne çıkan özelliklerinden biri de geçtiğimiz yıl basına sızan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) programını 'önemli bir iş' olarak nitelendirmesi. Söz konusu program kapsamında Almanya başta olmak üzere bir çok ülkenin kilit birimlerinin yasadışı bir biçimde dinlendiği söz konusu sızıntılarla gün yüzüne çıkmıştı.

NSA skandalını ortaya çıkaran Edward Snowden'ın bir 'vatan haini'olduğunu savunan Pompeo, Snowden'ın Rusya'dan getirilerek ölüm cezasına çarptırılması gerektiğini savunmuştu.

İŞKENCECİLERİ SAVUNDU
2014 yılında Senato'ya gelen, 2001 ve 2006 yılları arasında CIA tarafından gözetim altında tutulan mahkumlara işkence yapıldığı iddiaları Amerikan kamuoyunun gündemini uzun bir süre meşgul etmişti. Söz konusu iddialara göre işkence türleri arasında 'soğuk tazyikli su tutma, elektrik şokları, köpeklere ısırtma, çıplak teşhir etme, hipotermi ve sahte infazla bulunmaktaydı'.

Pompeo bu dönem mecliste yaptığı bir konuşmada şu cümleleri kullandı:"9/11 sonrası bizlerin güvenliğini sağlamayı görev edinmiş kadınlarımız ve erkeklerimiz; askeri ve istihbari savaşçılarımız ACLU ve Senatör Feinstein tarafından sergilenen liberal oyunların piyonları değil kahramanlarımızdır. Onlar işkenceci değil vatanseverdir. Başvurdukları programlar tamamen yasaldır."

ASKER, AVUKAT, İŞADAMI, SENATÖR, CIA ŞEFİ VE ŞİMDİ DE BAKAN
West Point'teki ABD Askeri Akademisi'nden mezun olan Pompeo, soğuk savaş yıllarında 1986'dan 1991'e kadar ABD ordusunda görev yaptı. Ordudan ayrılmasının ardından Harvard'ta hukuk eğitimi alan Pompeo arkadaşlarıyla ticari ve askeri uçaklar üreten Thayer Aerospace adında bir şirket kurdu. Pompeo, Trump tarafından CIA'nın başına atanmadan önce 2010'dan bu yana üç dönemdir ABD Temsilciler Meclisi'nde görev yapıyordu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...