Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
26 Nisan 2014 08:45

Güneydoğu'daki Ermeniler mesaja olumlu bakıyor

Başbakan Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan Ermeniler tarafından olumlu karşılandı.

Güneydoğu'daki Ermeniler mesaja olumlu bakıyor
Başbakan Erdoğan, ermeniler, mesaja olumlu bakıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan Ermeniler tarafından olumlu karşılandı. Batman'ın Sason ilçesine bağlı 50 haneli Çalışırlar köyünde yaşayan 3 Ermeni aile, Başbakan Erdoğan'ın mesajından dolayı büyük mutluluk duyduklarını bildirdi. Köy sakinlerinden Celal Kabe, AA muhabirine, atalarının yaklaşık 300-400 yıl önce yöreye yerleştiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti kurulalı ne bir Başbakan ne de bir Cumhurbaşkanından böyle bir şey duymadık. Başbakanımızdan Allah razı olsun. Tek beklentimiz bir daha 1915 olayları gibi olayların yaşanmamasıdır" dedi.
Tayyip Taş ise Ermenilere böyle bir kapı aralayan Başbakan Erdoğan'a teşekkür ederek, memnuniyetini dile getirdi.
Atılan bu adımın devamını dileyen Taş, Ermenilere ait kilise ve mezarlıkların onarılmasını isteyerek, "Köyde sadece 3 aile kaldı. Aramızda sorun olmadan kardeşçe yaşıyoruz. Geçmişten beri de hiçbir sorun yaşamadık. Bundan sonra temennimiz herkes kardeşçe yaşasın. Savaş, kavga bitsin. Artık 21. yüzyılda yaşıyoruz. Kavga ile kimse bir yere varamaz" diye konuştu. Nuri Taş da 1915 olaylarının geride kaldığını, köyde Müslümanlarla yıllardır kardeşçe yaşadıklarını kaydederek, "1915 olaylarını görmedik. Ne olmuşsa olmuş. Biz onu kapattık. Aramızda kin, nefret gibi sorunlar yok. Önceden sıkıntılar çekilmiş olabilir ama şimdi sıkıntımız yok" ifadelerini kullandı. Muhtar İlhami Cin, köydeki Ermeni ailelerle aynı sofrayı paylaştıklarını, cenazelerde, farklı etkinliklerde beraber olduklarını vurgulayarak, ayrım yapmadıklarını dile getirdi.
 Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ergün Vartkes Ayık, 100 yıl önce meydana gelen bazı olayları artık değiştirmelerinin mümkün olmadığını ancak olanların çok iyi analiz edilmesi, değerlendirilmesi ve bundan sonra çocuk ve torunlarının böyle acı hadiselerle karşı karşıya kalmaması için gerekli altyapıyı hazırlamaları gerektiğini söyledi.
Bunu yapmak için samimi davranmak gerektiğini anlatan Ayık, şöyle konuştu: "Örneğin sayın Başbakanın mesajında, 1915 yılında ve 1. Dünya Savaşı'nda o bölgede yaşayan tüm etnik grupların çok büyük zararlar gördüğünü belirtiyor. Tabi ki bu çok doğru bir teşhistir. Herkes ondan zarar gördü. Ama bir de o zararların neticelerini analiz etmek lazım. O zararların neticesinde ne oldu, bugünkü duruma bakmamız gerekiyor. Eğer herkes aynı derece zarar gördüyse o zaman niye Ermeniler orada yok? Bunu sorgulamamız gerekiyor." Bölgede Müslüman olan çok sayıda Ermeni'nin yaşadığını ancak geçmişte ne kadar Ermeni yaşadığına dair arşivin bulunmadığını kaydeden Ayık, dedelerinden duydukları kadarıyla o dönemde Diyarbakır ve yöresinde Müslüman ile Hıristiyan nüfusun yarı yarıya olduğunun tahmin edildiğini aktardı.
Diyarbakır'da şuan cemaatlerinin olmadığını, belli zamanlarda kilisede ayinler düzenlendiğini dile getiren Ayık, kilisenin her zaman açık olduğunu, hem yöre halkının hem de turistlerin ilgisini çektiğini belirtti. Ayık, bölgeyi, yöre kökenli ama yurt dışında yaşayan Ermenilerin dönem dönem ziyaret ettiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Bizler şahıs olarak hiçbir şekilde ne herhangi bir kin güdebiliriz ne de düşmanlık düşünebiliriz. Bize düşen en önemli vazife bundan sonra böyle bir şeyin olmaması için gereken alt yapıyı hazırlamaktır. Bu geçmiş olan hadisenin tarafsız kimseler tarafından incelenip mümkün olduğu kadar hakikatin ortaya çıkarılması herkes için en doğru netice olur." Diyarbakır'da yaşayan Ermeni asıllı emekli öğretmen Aziz Yaman da 99 yıldır her gün öldüklerini, bugüne kadar Ermeni olduğunu söyleyemediğini anlatarak, hiç bir zaman kendi kimlikleriyle ön plana çıkamadıklarını belirtti.
"Ben 10 yıldır 'Ermeniyim' diyebiliyorum. Ama tedirgin bir şekilde söylüyorum. Diasporadaki Ermeniler batıda demokratik ülkelerde kendilerini daha rahat ifade edebilmişlerdir. Rahat yaşamışlardır. Biz onlar kadar rahat yaşamadık"  diyen Yaman, Başbakan Erdoğan'ın mesajıyla Türkiye'de yaşayan Ermenilere bir ufuk ve pencere açıldığını vurguladı. O pencereden içeri gireceklerine dikkati çeken Yaman, bu aydınlığın hem Türkiye hem de yurt dışında yaşayan Ermeniler için olacağını, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nde güzel günleri birlikte yaşayacaklarını anlattı. Başbakanın mesajını benimsediklerini ve bunu bütün Ermenilerin desteklemesi gerektiğine işaret eden Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan'ın açıklaması tarihi bir açıklamadır. Bunu tasvip ediyoruz, çok iyi oldu. Yeterli mi değildir ama bir başlangıçtır. Bundan sonra bu gelişmenin devamını bekliyoruz. Herkes gibi eşit bir vatandaş olarak yaşamak istiyoruz. Başka bir devletimiz, milletimiz yok."  
Türkler, Kürtler, Ermeniler ve Keldanilerin beraber yaşaması gerektiğini sözlerine ekleyen Yaman, "Kendi gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak istiyoruz. Ermeni malları var. Ermenilere ait kiliselerin, mezarlıkların ve tarihi eserlerin korunmasını istiyoruz. Camiye nasıl yaklaşılıyorsa, kilise de Allah'ın evidir, ona da öyle bakılmasını istiyoruz" dedi. Mardin'in Derik ilçesinde yaşayan Ermeni asıllı Naif Demirci de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin mesajını olumlu ancak yeterli görmediklerini söyledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...