Tgrt Haber
20 Ekim 2021 12:57

Hamileyken cezaevine alınan Filistinli İsrail zulmünü böyle anlattı

Filistinli eski tutuklu Samer Subeyh, İsrail güçleri tarafından 2005'te ilk çocuğuna yaklaşık bir aylık hamileyken gözaltına alındığını, elleri ve ayakları kelepçeliyken doğum yapmak zorunda kaldığını anlattı.

Hamileyken cezaevine alınan Filistinli İsrail zulmünü böyle anlattı
filistinli,hamile,israil,cezaevi,hapishane

2005 yılında ilk bebeğine yaklaşık 1 aylık hamileyken İsrail güçleri tarafından gözaltına alınıp, tek kişilik hücreye konduğunu söyleyen Filistinli eski tutuklu Samar Subeyh, İsrail hapishanesindeki zor günleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a anlattığında çok etkilendiğini belirtti.

Subeyh, Emine Erdoğan'la İstanbul'da Filistinli kadınlara destek amacıyla düzenlenen ''Kudüs'' konferansında görüştü. İsrail hapishanesinde geçirdiği zor zamanları, edindiği acı deneyimleri paylaşan Subeyh, hamile olmasına rağmen iki ay boyunca tek kişilik hücrede tutulduğunu şu sözlerle anlattı:

 "İsrail güçleri, Tulkerm'deki evime gece yarısı barbarca baskın düzenledi, gözlerim bağlı ve kelepçeli bir şekilde Kudüs'teki El-Meskubiyye Soruşturma Merkezine götürüldüm. Bu sırada ilk çocuğuma bir aylık hamileydim." 

Yaklaşık iki ay tek kişilik hücrede, hamile bir kadının ihtiyacı olan sağlık gözetimi, gıda, güneş ışığı ve havadan yoksun bir şekilde soruşturmaya ve çeşitli sıkıntılara maruz kaldığını belirten Subeyh, "öğrenci faaliyetlerinin idaresi" suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldığını aktardı.

"Mahkeme, beni kabul etmediğim pek çok suçla itham etti. İşgal güçleri Filistinli kadınlar ve Filistinliler aleyhinde delile dayanmayan suçlamalar uyduruyor." diyen Subeyh, bunun İsrail'in keyfi "idari tutukluluk" uygulamasının bir örneği olduğunu kaydetti.

İNSANİ ŞARTLAR ALTINDA DOĞUM TALEBİNE RET

Subeyh, oğlu Bera'nın 2,5 yaşına kadar hapishanede kendisiyle birlikte özel bakımdan yoksun şekilde insanlık dışı koşullarda yaşadığını söyledi. Doğumdan önce İsrail Cezaevi İdaresine, tutuklulara saygı duyulmasını öngören 4. Cenevre Sözleşmesi'ne göre bebeğini insani şartlar altında dünyaya getirebilmek için fırsat tanımaları talebini ilettiğini ifade eden Subeyh, ancak talebinin reddedildiğini belirtti.

Subeyh, ilk hamileliğini yaşayan bir kadın olarak tüm aile fertlerinden uzakta hapishanede geçirdiği doğum sürecinin çok zor olduğunu aktardı. Doğum zamanı hapishaneden elleri kelepçeli şekilde bir İsrail hastanesine götürüldüğünü anlatan Subeyh, "Bebeğimi ellerim ve ayaklarım kelepçeli şekilde bir İsrail hastanesinde sezaryenle dünyaya getirdim." dedi.

Subeyh, "Kelepçeli olmama rağmen güvenlik çok sıkıydı. Şartlar çok ağır; insanlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktu." diye konuştu. "Oğlum Bera dünyaya gözlerini açar açmaz benimle birlikte 2 yıl hapse girdi." diyen Subeyh, İsrail'in hamileyken de doğumdan sonra da gerekli bakım ve sağlık hizmetini vermeyi reddettiğini sözlerine ekledi.

Hamileyken cezaevine alınan Filistinli İsrail zulmünü böyle anlattı
Filistinli eski tutuklu Samar Suheyl

''FİLİSTİNLİ BÖLÜCÜ DÜNYAYA GETİRECEKSİN''

Filistinli kadın, gardiyanların kendisine "Sen bir bölücüsün ve yakında yeni bir Filistinli bölücü dünyaya getireceksin" dediğini ifade etti.

İsrail Cezaevi İdaresinin Bera bebeğe özel, insani ya da istisnai bir muamelede bulunmadığını, hapis cezasına çarptırılan herhangi bir kadın ya da erkek tutuklu gibi davrandığını aktaran Subeyh, Bera'nın hava ya da güneşle temasının ya da oyuncak edinmesinin engellendiğini kaydetti.

Filistinli anne, tahliye edildikleri an oğlu Bera'nın ilk kez gördüğü hapishane dışındaki hayat karşısında korkarak yüksek sesle ağlamaya başladığını belirtti. İsrail güçleri, Subeyh'i doğum yeri olan Gazze Şeridi'nde ailesinin kaldığı Cebaliye mülteci kampına götürdü. Subeyh'in eşi o dönemde Gazze Şeridi'nde bulunuyordu, ikizleri olana kadar orada Subeyh'le birlikte kaldı.

''ALIŞIK OLMADIĞI İÇİN KORKUYORDU''

İsrail hapishanesinde parmaklıklar ardında geçirdiği iki yılın ardından Bera'yı rehabilite etmek ve topluma entegrasyonu sağlamak zaman aldı.

Subeyh, "Oğlum Bera, hapishanede alışık olmadığı için dışarıda geçirdiği ilk zamanlarda serçe ya da bir kuş yanına konduğunda korkuyordu." dedi.

Bera bugün 15 yaşında ve 10'uncu sınıfta eğitimine oldukça başarılı bir şekilde devam ediyor. Geçen dönem yüzlük sistem üzerinden 98 puanla sınıfını bitiren Bera, Kur'an-ı Kerim'in 25 cüzünü de ezberledi.

KIZININ TEDAVİSİ TÜRKİYE'DE DEVAM EDİYOR

Filistinli Subeyh ailesinin Bera'dan sonra biri kız biri erkek ikiz çocukları oldu. İkizlerden Ahlam'ın bazı sağlık sorunları bulunuyor. Gazze'deki sağlık sisteminin ve sektörünün zayıflığı nedeniyle Ahlam'ın tedavisi Gazze'de yapılamadı. Filistinli kız çocuğu 2016'da İstanbul'daki bir hastanede ayağından büyük bir ameliyat geçirdi, ayağına takılan medikal platin 6 ay kadar kaldı.

Subeyh'in, kızının tedavisi ve rutin kontrolleri için yılda bir ya da bazen iki yılda bir Türkiye'ye gelmesi gerekiyor. Küçük kız Ahlam, şu an yeni bir cerrahi operasyona ihtiyacı olup olmadığı ya da ek tedaviler uygulanmasının belirlenmesi için bazı tahliller ve tetkiklere maruz kalıyor.

Tüm bu zorluklar karşısında Subeyh, Gazze Şeridi'ndeki hükümet tarafından sağlanan aylık yaklaşık 450 dolarlık mali yardımla küçük ailesini tek başına geçindirmeye gayret ediyor.

KADIN TUTUKLULARIN DURUMU

Samar Subeyh, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadın tutukluların sıkıntılarını da aktardı.

Subeyh, "Filistinli tutuklu kadınlar, zor koşullarda, her biri 5 kadının bulunduğu çok küçük hücrelerde kalıyor, birçok hastalığa sebep olan demir yataklarda yatıyorlar. Kadın esirler, sadece ziyaretlerden değil, eğitimden de mahrum bırakılıyor. Ayrıca gerçekten tıbbi ihmal söz konusu." dedi.

Arap ve İslam toplumlarından "İsrail'e Kudüs ve esirler konusunda yaptığı ihlalleri durdurması için haddini bildirmesini" talep eden Subeyh, bu konuyu öncelikleri arasına almaları çağrısında bulundu.

Hamileyken cezaevine alınan Filistinli İsrail zulmünü böyle anlattı

EMİNE ERDOĞAN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Eski tutuklu Subeyh, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın eşi Emine Erdoğan'ın "İsrail hapishanelerinde bulunan tutuklu kadınlar" konusundaki dayanışmasına övgüde bulundu. Emine Erdoğan'la 16 Ekim'de İstanbul'da düzenlenen "Kudüs'ün Meryemleri Sönmeyen Kandillerdir" konferansında bir araya geldiklerini hatırlatan Subeyh, "Emine Erdoğan konferanstaki konuşmasında, Filistinli kadın ve çocukların durumundan çok etkilendi; duygusallaşarak katılımcılar önünde gözyaşlarını tutamadı." dedi.

Subeyh, konferanstan ayrılırken yanında duran Emine Erdoğan'a maruz kaldığı zorlukları özel tercüman aracılığıyla ilettiğini belirtti.

Emine Erdoğan'la bir araya gelmesini "büyük bir olay" olarak nitelendiren Filistinli kadın, "Sayın Erdoğan'a işgal güçlerinin işlediği suçlara şahit olduğumu anlattım ve ilk çocuğumu hapishanede kelepçeli halde iken sezaryenle dünyaya getirdiğimi aktardım." diye konuştu.

Emine Erdoğan'ın, durumundan çok etkilendiğini aktaran Subeyh, "Türkiye, Arap ve İslam halklarının buluşma noktası, adalet kapısı ve mazlumların haklarının savunulduğu yerdir." ifadelerini kullandı.

Subeyh ayrıca Türkiye'nin genel olarak Kudüs ve özellikle tutuklular meselesinde Filistin halkını kucakladığını belirtti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...