Tgrt Haber
08 Temmuz 2019 08:36

İptal etmiyorsanız bari geciktirin

ABD’nin şimdi “geciktirin ya da erteleyin” noktasına gerilemesi bir sıkışmışlığın ve bozulan planların itirafıydı bir bakıma.

İptal etmiyorsanız bari geciktirin
abd,s400,rusya

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Cumartesi sabahı aniden Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşov’u aradı.

Söylediği ilk şey “Sayın Patruşov, artık BM Güvenlik Konseyi’ndeki temsilcinizin yanı dolu, fark ettiniz sanırım” oldu.
Bu sözün anlamı şuydu:
“Kırım’ı ilhakınız nedeniyle ülkenize ağır yaptırımlar uygulamaya devam edeceğimizi ifade etmek için temsilcinizin oturduğu koltuğun yanı protesto mahiyetinde hep boş bırakılıyordu. Ama şimdi farkındaysanız bu boş koltuk dolu. Yani yaptırımları yumuşatacağımızın işareti olarak algılayın bunu”
Patruşov o boş bırakılan koltuğun ne manaya geldiğini elbette biliyordu ve bekletmeden Bolton’a buz gibi sesle “İstediğiniz nedir?” diye sordu.
Bolton’ın beyaz pos bıyıkları ciğer görmüş kedi gibi titredi:
“Çok basit. Türkiye’ye göndereceğiniz S-400’leri iptal etmenizi istiyoruz. Ama iptal etmiyorsanız en azından geciktirin ya da erteleyin”
Patruşov “Neden” diye sormadı bile.
ABD’nin şimdi “geciktirin ya da erteleyin” noktasına gerilemesi bir sıkışmışlığın ve bozulan planların itirafıydı bir bakıma.
Çok geçti artık. Geç olmasaydı da zaten mümkün değildi. Parçalar dün itibariyle paketlenmeye başlandı.
Bolton’ın amacı mesajın tabii ki Putin’e iletilmesiydi.
Ama Rus yetkililerin verdiği bilgi Tayyip Erdoğan-Vladimir Putin ilişkisindeki kararlılığı doğrular nitelikte. Çünkü Putin çok iyi biliyor ki Türkiye’nin
Akdeniz’de zaafa uğraması Rusya’nın Akdeniz’deki varlığını tüketmesine sebep olabilirdi.

EVANJELİST-SİYONİST İTTİFAKI
Şimdi asıl soru şu:
John Bolton Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşov’u ABD Başkanı Donald Trump’ın bilgisi dâhilinde mi aradı?
Bu sorunun cevabı bana bu bilgileri aktaran Talât Enveroviç Çetin’de(*) de yok.
Ama kendisinin bana söylediklerinden yola çıkarak ifade etmeliyim ki ABD’nin Siyonist-Evanjelist ittifakı Trump’ı uzun süredir by-pass ediyor.
Şimdi bunu daha sofistike biçimde yapıyorlar. Kuşkusuz Trump’a en baştan sonradan patlaması muhtemel görüşmeleri iletiyorlar ama içeriğini farklılaştıracaklarını, Trump’ın Osaka’da söylediklerinin içini boşaltma amaçlı olacağını kesinlikle bildirmiyorlar.
Patruşov ile Bolton arasında son 15 gün içindeki ikinci görüşme bu.
Bundan önce de 25 Haziran 2019 tarihinde Kudüs’te bir araya gelmişlerdi. İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Shabbat (MOSSAD temsilcisi olarak okuyabilirsiniz) da yanlarındaydı. Gündem Suriye’deki İran varlığıydı. Toplantıya İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu da ani baskın yapmış taleplerini yüksek sesle dile getirmişti. Daha görüşme başlamadan önce Patruşov “İsrail’in endişelerini anlıyoruz ama bölgedeki diğer ülkelerin de çıkarlarını gözetmek zorundayız. Eğer bunu bilmez ve dikkate almazsak somut bir sonuç elde edemeyiz” deyince görüşme zaten soğuk bir havada başlamıştı.
Nitekim Patruşov daha sonra yaptığı açıklamada ABD İHA’sının İran karasularında düşürüldüğüne vurgu yapınca görüşmenin hangi istikamette sonuçlandığı anlaşılmış oldu.
Bu anlaşmazlık CIA’in Esad’cı rejim güçlerinin içindeki elemanlarının havan toplarıyla İdlib’deki Türk gözlem noktalarına saldırısıyla cevap bulmuştu.
Esad, Rus yetkililere yemin billah ederek “Ben yaptırmıyorum” diyordu ama anlaşılan o ki artık rejim kendi güçlerimi kontrol edemez hâle geldiğini de kabul ediyordu.
Ve sonuç:
ABD’yi yöneten Evanjelist-Siyonist İttifakı, Rusya’yı, Türkiye’yi ve İran’ı kendi şartları doğrultusunda ikna edemeyeceğini anlamış durumda. Türkiye’deki muhalefeti kışkırtmalarının sebebi bu.
İdlib’deki Esad’cı güçlerin arasına sızdırılmış MOSSAD ve CIA elemanlarının havan toplu saldırılarının amacı da keza aynı. Türkiye’nin Suriye’ye saldırmasını sağlayarak Türkiye’yi yumuşak karnı olarak gördükleri yeni bir mülteci dalgasıyla tehdit etmek.
S-400’ler geliyor artık. Geçen ay yazmıştım 15 Temmuz’da, o anlamlı günde ülkemizde olacak. Siyonist-Evanjelist ittfakın emrindeki FETÖ ile vatanımızı işgal etme girişiminin püskürtüldüğü, hainlerin hakkından gelindiği o gecenin doğan sabahındaki gibi pırıl pırıl bir günde geliyor.

TALÂT ENVEROVİÇ ÇETİN KİMDİR?
Adalet Bakanlığı bünyesinde kayıtlı faaliyet gösteren “Rusya Millî Güvenlik Akademisi”nde Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı. Uluslararası hukuk ve ekonomi eğitimi almış, Ardahan Posoflu (Ahıska Türkü) Türkiye ve Rusya çift vatandaşıdır. Rusya’nın uluslararası ekonomik ilişkileri alanında yirmi yıllık tecrübesi vardır.
Bu arada son olarak 2019 yılı başında Rusya Devlet Başkanlığı Millî Ekonomi Devlet Yönetimi Akademisi (RANEPA) Türkiye Resmî Temsilciliğini de üstlendi.‘Türk Akımı’ projesinin isim babasıdır.
Rus Büyükelçi Karlov’un Ankara’da hain bir suikastla öldürülmesi olayından ve İstanbul’daki Reina Gece Kulübü terör saldırısı sonrasından hareketle, Doğu ülkelerinin ortak bir polis teşkilatı kurması fikrini ortaya attı. Kabul gören bu fikrin hemen ardından kuruluş çalışmalarına başlanan ve kısa adı Asiapol olan “Asya Polis Teşkilatı”nın kurucuları arasında yer aldı.
Türk-Rus dostluğunun başlamasında emeği olan Talât Enveroviç Çetin; Türkiye’nin Avrasya hamlesinden iyice köşeye sıkışan ve Orta Asya’daki okulları elinden alınmaya başlayan FETÖ’nün hedefinde. Nitekim geçmişte Türkiye’de ve Rusya federasyonu medyasında Talât Çetin’i KGB elemanı gibi gösteren haber servis edilmişti. Orta Asya’daki FETÖ okullarının kapatılması için tüm bölgede çalışan ve Türkiye’ye gerekli tüm bilgileri veren Çetin’in böyle bir zamanda hedefe konulması dikkat çekiciydi.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...