Tgrt Haber
27 Kasım 2021 10:49

Irak'ta Emevi döneminden kalma bin 300 yıllık çamurdan cami bulundu

Irak'taki Zinkar kentinin el-Rafa'i bölgesinde yapılan kazılarda, Emevi döneminden kaldığı belirlenen bir cami bulundu. Milattan sonra 679 yılında yapıldığı tespit edilen çamurdan cami en önemli ve büyük dini keşif olarak tarihe geçti.

Irak'ta Emevi döneminden kalma bin 300 yıllık çamurdan cami bulundu
ırak,emevi,cami,çamur,keşif

Irak'ın Zikar vilayetinin el- Rafa'i bölgesinde, Milattan Sonra 679 yılında yapılmış cami kalıntılarına rastlandı. Derinleştirilen araştırmalarda, çamurdan yapıldığı belirlenen bin 300 yıllık caminin Emeviler tarafından inşa edildiği ortaya çıktı.

GENİŞLİĞİ 8, UZUNLUĞU 5 METRE

Irak'ın Zikar vilayetinde, Emevi dönemine ait çamurdan bir caminin bulunduğu belirtildi. Katar Merkezli Al Jazeera yayın kuruluşunda yer alan habere göre, İngiliz ve Iraklı kazı ekipleri, ülkenin arkeolojik açıdan zengin bölgesinde, tarihi bin 300 yıl öncesine kadar giden çamurdan bir cami keşfetti.

Irak'ta Emevi döneminden kalma bin 300 yıllık çamurdan cami bulundu
Cami kalıntılarının bin 300 yıllık olduğu tespit edildi.

Tarihi milattan sonra 679 yılına dayanan çamurdan caminin, Zikar'ın el- Rafa'i bölgesinde keşfedildiği ve genişliğinin yaklaşık olarak sekiz metre, uzunluğunun ise beş metre olduğu kaydedildi.

Irak'ta Emevi döneminden kalma bin 300 yıllık çamurdan cami bulundu
Arkeologlar, çamurdan caminin en büyük ve önemli dini keşif olduğunu ifade etti.

SADECE BİRKAÇ KALINTISI KALMIŞ

Caminin ortasında 25 kişiyi ağırlayabilecek küçük bir imam türbesinin de bulunduğu belirtildi. Zikar Valiliği Araştırma ve Kazı Dairesi Başkanı Ali Shalgham, çamurdan camiyi en önemli ve büyük keşiflerden biri olarak nitelendirerek, su, rüzgar ve yağmurdan kaynaklanan erozyonlar nedeniyle binadan sadece birkaç kalıntı kaldığını dile getirdi.

EMEVİLER HAKKINDA

Dört Halife Dönemi’nden (632-661) sonra kurulan Müslüman Arap devleti olan ve Ali bin Ebu Talib’in 661’de öldürülmesinden sonra başa geçen Emevîler, 750’de Abbâsîler tarafından yıkılıncaya değin hüküm sürdüler. Başkenti Şam olan devlet en geniş sınırlarına 10. halife Hişâm bin Abdülmelik döneminde sahip oldu. Devletin sınırları Kuzey Afrika, Endülüs, Güney Galya, Mâverâünnehir ve Sind'in fethedilmesiyle doğuda Afganistan'a batıda ise Güney Fransa'ya kadar ulaşmıştır.

Emevîler dönemindeki devlet yönetimi sonraki İslam devletlerine örnek oluşturdu. Ömer döneminde (634-644) ortaya çıkan divan adlı kurumu Emevîler daha da geliştirdi. Halifeler devlet işlerini vezirler aracılığıyla yürütmeye başladılar. Emevî toprakları eyaletlere ayrılarak yönetildi, ama eyaletler Şam’daki merkezi devlete bağlıydı. Emevî Devleti, İslam devleti olmaktan çok bir Arap devletiydi. Emevîler, Müslüman Araplar ile Arap olmayan Müslümanları birbirinden ayırıyorlardı; Arap olmayan Müslümanlara Mevâlî (köle) diyorlar ve devlet yönetiminden, ordudan uzak tutuyorlardı. Ayrıca müslüman oldukları halde cizye vergisi almaya devam ediyorlardı. Emevî Devleti’nin yıkılmasında en önemli etkenlerden biri bu ayrımcılık oldu. Araplaştırma siyasetinin bir sonucu olarak Arapça devletin tek resmi diliydi. Devlet gelirleri, dinsel gereklerden kaynaklanan vergiler ile fethedilen yerlerden ve savaşlardan elde edilen ganimetlerden oluşuyordu. İslam tarihinde ilk altın para da Abdülmelik döneminde (685-705) basıldı.

Son Emevî Halifesi II. Mervan döneminde (744-750) Abbasiler denetiminde gelişen muhalefet Emevî egemenliğini sarstı. Zab Muharebesi'nde Abbasilere mağlup olan II. Mervan devletinin yıkılışını önleyemedi. Emevî Devleti’nin yıkılışında Ebu Müslim Horasani de önemli bir rol oynadı. Sonunda 750'de Abbasilerin önderi Ebu'l-Abbas Seffah, Emevî egemenliğine son verdi ve Emevî hanedanının yakalayabildiği bütün üyelerini öldürttü. Bu kıyımdan canını kurtarabilen I. Abdurrahman, İspanya'ya giderek orada Endülüs Emevîleri Devleti'ni kurdu.

Abbasîler uzun süren bir propaganda dönemi ve 747'de açıkça başlayan savaş sonunda Emevî halifelerini 750'de Şam'dan atmışlardır. Abbasîlerin ilk halifesi olan Ebu'l Abbas Seffah bütün Emevî Hanedanı mensuplarının öldürülmesini emretmiştir. Bu Emevî katliamından kaçabilen 10. Emevî Halifesi Hişam bin Abdülmelik'in torunu Abdurrahman Endülüs'e sığınmış ve Kurtuba'da Endülüs Emevî Devleti'ni kurmuştur. Bu devletin sekizinci emiri olan III. Abdurrahman, 929 yılında Bağdat'ta idare kuran Abbasî halifelerinin meşruluğunu kabul etmeyerek kendisini Endülüs Emevî halifesi ilan etmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...