Yeni yıl Suriye için yeni anlamlar taşıyor

Suriyeli muhalif liderler, dördüncü yılına yaklaşan Suriye krizinde 2013 yılının oldukça zorlu geçmesine karşın devrim sürecinin sonuçta başarıya ulaşacağı konusunda umutlu olduklarını ifade etti. 2014 yılıyla ilgili beklenti ve değerlendirmelerini AA'ya açıklayan yetkililer, Suriye rejiminin ülkede ve bölge genelinde mezhep temelli şiddeti alevlendirmeye yönelik faaliyetlerinden duydukları kaygıları dile getirirken, uluslararası toplumun krizin çözülmesine yönelik daha aktif rol üstlenmesi çağrısını yineledi.  Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı George Sabra, Şam yönetiminin, ülkedeki krizi Türkiye, Irak ve Lübnan'a taşırmaya başladığını söyledi.
Sabra, rejimin, sivillere yönelik saldırılarında kimyasal silah, varil bombası kullandığına ve halkı, kuşatma altında açlığa terkettiğine dikkati çekerek, "Esed terör rejimi, ülkedeki krizi Türkiye, Irak ve Lübnan'a taşırmaya başladı. Muhaliflerin gücü konusunda iyimserim ancak İran, rejim ordusu, Lübnan'daki Hizbullah ve Irak'taki Ebu'l Fadl el-Abbas milisleri aracılığıyla bölgede mezhepçilik ateşini körüklüyor'' diye konuştu. ''Mezhep temelli bu kışkırtmayı, BM ile uluslararası toplumun vicdanına havale ediyoruz'' diyen Sabra, ''2013, devrimciler için zor bir yıl oldu ancak 2014 Suriye için yeni anlamlar taşıyor. BM'nin, yeni yılda sadece insani yardım sağlanmasında değil bölgedeki katliamların engellenmesi konusunda da temel bir rol oynayacağını düşünüyorum'' ifadesini kullandı. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Türkiye Temsilcisi Halid Hoca da Suriye krizine çözüm bulunması amacıyla yapılması öngörülen Cenevre-2 Konferansı'nın bu haliyle beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: "Suriye halkı, suçluların yargılanması yönündeki beklentilerine Cenevre-2 Konferansı'nda karşılık bulamayacak. Bunun için gerekli siyasi atmosfer yok. Suriye'de sivillere yönelik katliamlar ve ambargolara son verilirse geçiş yönetimi için bir zemin oluşturulabilir. Eğer bunlar sağlanmazsa ne muhalifler ne de halk Cenevre-2'yi kabul edecektir. Bu şartlar altında devrim bu seneye de yayılacak ancak, ancak Esed rejiminin gücünü zayıflatacaktır. Suriye halkı direnişten vazgeçmeyecektir. " Uluslararası toplumun, Suriye krizine ilişkin tavrını Suriye halkını esas alarak değiştirmemesi halinde direnişin süreceğini belirten Hoca, ''Bireylerin, cemiyetlerin mütevazı desteği, halkın direniş duygusunu daha da güçlendirecektir'' dedi. Şam'ın Kalamun bölgesindeki Şuhedai'l İslam Tugayı komutanlarından Ebu Faris de, Suriyelilerin sadece rejime bağlı güçlerle değil "İran işgaliyle" de savaştığına işaret ederek, "Bu yılın, Suriye rejiminin düşüşüne, Beşşar Esed'in yanı sıra ülkedeki katliamlarda parmağı olan Hizbullah ve İranlı komutanların yargılanmasına tanık olmasını temenni ediyoruz" şeklinde konuştu.
Şam kırsalındaki Devrim Komutanlığı Konseyi Sözcüsü Suzan Ahmed ise yeni yıl içinde devrimin başarılı olacağına inandığını belirterek, "uluslararası toplumun 3 senedir devam eden ihanetine" insanlık namına son verilmesi çağrısında bulundu. Ahmed, kriz için köklü değil geçici çözümler bulunduğunu savunarak, "Yıkılan evlerin yerine kamplar inşa etmek, Suriye halkı açlıktan ölürken kararlar almak sorumluluklarını yerine getirdikleri anlamına gelmez. Herkesin bu durumu engellemek için çalışması gerekir" dedi. Ahmed, rejime bağlı güçler ve müttefikleri karşısında ortak bir cephe oluşturmakta zorlanan muhaliflere de, "ortak çıkarlar" için birlik çağrısında bulundu. Suriyeli aktivist Ammar Habib, ülkesi için yeni yıldan beklentisini, "2014'den tüm dünyanın bir 'vicdanı' olmasını temenni ediyoruz" sözleriyle ifade etti. "Allah'tan başka kimseden yardım beklemediklerini" ifade eden Habib, ''Esed rejiminin düşeceği yönündeki öngörülere katılmıyorum. Muhaliflerin teknik donanımı yetersiz, Esed giderse El-Kaide gelir diye bir korku ortamı oluşturuluyor, dünya Esed'in kalmasını istiyor'' dedi. Yaklaşık bir yıldır kuşatma altında olan Şam'ın Muaddamiye bölgesinde muhaliflere ait "Suriye Mubaşir Ağı"nda muhabir olarak çalışan Sema Mesud ise 2013'ün 2012'den daha kötü olduğunu, 2014'ün önceki seneden daha kötü olmamasını temenni ettiğini ifade etti. Mesud, "Muaddamiye halkı, Suriye'nin geri kalan bölgelerinden farklı. Bölge halkı, iç savaşın ateşkes ile biteceğine inanmıyor" dedi. Esad yönetiminin katliamlara devam ettiğini ve daha fazla kan akıtmaya hazırlandığını savunan Mesud, muhaliflerin de devrim hedeflerinde ilerlemeyi sürdüreceği tahmininde bulundu.