İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamları devam ederken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ABD, Gazze'de ateşkes için tasarı sundu. Rusya ve Çin ABD'nin karar tasarısını reddetti.
15 üyeli BMGK'de ABD'nin Gazze'ye ilişkin sunduğu karar tasarısı oylamaya sunuldu. Tasarı, BMGK'nin iki daimi üyesi Rusya ve Çin tarafından veto edilirken, Cezayir "hayır", Guyana ise "çekimser" oy kullandı. BMGK'nin diğer 11 üyesinin "evet" oyunu alan karar tasarısı, daimi üyelerin vetosu nedeniyle kabul edilmedi.
ABD'nin 20 Şubat'ta müzakerelere açtığı karar tasarısının son hali, Gazze'de ateşkesi rehinelerin bırakılmasıyla ilişkilendirip diplomasiyi destekleme çağrısıyla yetinmişti. Diplomatik çabalarla sağlanacak olan ateşkesin sürdürülebilir ateşkese çevrilmesinin önemine işaret edilen tasarıda, "Hamas ve diğer terörist ve aşırıcı grupların Filistin halkını temsil etmediği" ve Hamas'ın "bazı üye ülkelerce terör örgütü ilan edildiğine" dikkati çekilmişti.
Gazze'nin 1967'de işgal edilen toprakların bir parçası olduğu vurgulanan karar tasarısında, iki devletli çözüme destek verilmişti.
Karar tasarısında, "Tüm taraflarda sivilleri korumak için acil ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması, gerekli insani yardımın sevkiyatı, çekilen acının azaltılması ve söz konusu ateşkesin geri kalan tüm esirlerin serbest bırakılmasıyla birlikte sağlanması için diplomatik çabaların desteklenmesi önem taşıyor." ifadeleri kullanılmıştı.
Tüm taraflara uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uyma çağrısı yapılan tasarıda, siviller ve sivil altyapının korunması ile insani yardım erişiminin sağlanması istenilmişti.
Gazze'de sivil halkın zorla yerinden edilmesine karşı çıkılan karar tasarısında, bunun uluslararası hukuk, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukunu ihlal edeceği ifade edilmişti.
Gazze'ye ilişkin 7 Ekim 2023'ten sonra BMGK'de bugün yapılanla birlikte 9 karar tasarısı oylamaya sunuldu.
Şimdiye kadar sadece 2712 ile 2720 sayılı kararlar kabul edilirken, bunlarda ateşkes çağrısı yapılmadı.
#r-2939894,2939972#
Moğolistan'daki son 50 yılın en zorlu hava koşulları, 4,7 milyondan fazla hayvanın ölmesine neden oldu. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Moğolistan'daki duruma yönelik uluslararası acil yardım çağrısında bulundu.
IFRC'den yapılan yazılı açıklamada, 4,7 milyondan fazla hayvanın ölmesine sebep olan dondurucu soğukların, bölgede yaşayan binlerce vatandaşın geçim kaynağını tehdit ettiği bildirildi.
"Dzud" hava olayının, otlak alanların karla kaplanması sonucu besi hayvanlarının yiyeceğe ulaşmasını engellediği belirtilen açıklamada, bu hava olayı nedeniyle, ülkede hayvancılıkla uğraşan 2 bin 250'den fazla ailenin hayvanlarının yüzde 70'ini kaybettiği ve 7 binden fazla ailenin de yeterli gıdaya ulaşamadığı kaydedildi.
IFRC Bölge Direktörü Alexander Matheou, CNN'e verdiği demeçte, besi hayvanlarından geçimlerini sağlayan bu insanların sadece birkaç ay içerisinde yoksul kaldığını, bazılarının artık beslenemediğini ve evlerini ısıtamadığını ifade etti.
Eskiden çok nadiren gerçekleşen "dzud" hava olayının artık sıklaştığını belirten Matheou, şu anda bahar olmasına rağmen Moğolistan'da etkisini sürdüren kış nedeniyle yerlerde hala karların bulunduğuna ve hayvanların ölmeye devam ettiğine dikkati çekti.
Matheou, "dzud" nedeniyle karla kapanan yolların, eğitim ve sağlık ihtiyaçlarına ulaşımı da zorlaştırdığını söyledi.
Moğolistan'da kurak geçen yaz sonrasında gelen çok sert kışlara verilen isim "dzud" hava olayının, normalde her 12 yılda bir meydana geldiği ancak üst üste 2 senedir ülkeyi etkisi altına aldığı biliniyor.
Geçen yıl "dzud" nedeniyle 1 milyondan fazla çiftlik hayvanının telef olduğu tahmin ediliyor.
#r-2939963,2939972,2939695,2939973#
Polonya'nın kuzeyindeki Olsztyn şehri yakınlarında yine bir 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bombalar paniğe neden oldu. Bu kez küçük uçakların kullandığı Grzyliny havaalanında ortaya çıkan bombaların 300 kilogram olduğu tespit edildi. Eğer patlarsa 1,5 kilometre genişliğinde bir felakete neden olabilecek bombalar nedeniyle yakındaki bir köyde yaşayan 500 kişi tahliye edildi.
Polis, önlem olarak havaalanı yakınındaki tren yolu ile S51 numaralı ekspres yolu çift yönlü olarak trafiğe kapattı.
Bölgedeki yetkililer, bombaların güvenli bir şekilde bulundukları yerden çıkarılmasının birkaç saati bulabileceğini belirtti. Güvenli şekilde çıkarılması planlanan bombaların daha sonra uzman ekiplerce askeri poligonda imha edileceği öğrenildi.
#r-2939963,2939695,2938242,2939680#
Dünya 8 yaşındaki Afrikalı Oumar'ı konuşuyor. Mali'nin batısındaki Tambaga yakınında küçük bir köyde ailesiyle beraber yaşarken terör saldırılarının ardından ailesinden ayrı düşen Oumar, tek başına Avrupa'ya ulaşmak için yola düştü. Oumar'ın başına yolda gelemeyen kalmadı fakat bütün zorlukları pratik zekasıyla atlatmayı başardı ve Afrika'dan İtalya'ya yaklaşık 5 bin 650 km yolu tek başına katetti.
Köyüne düzenlenen terör saldırısının ardından okula gitme hayaliyle Avrupa yoluna düşen Oumar, Sahra çölünü yürüyerek geçti. Yolculuğu esnasında farklı gezgin gruplara katıldı ve Libya'ya ulaşmayı başardı. Fakat Libya'da bir çete tarafından kaçırıldı ve zorla kaynakçılık, boyacılık gibi işlerde çalıştırıldı. Cesaretiyle herkesi şaşırtan Oumar, kendisini kaçıran Libyalı çetenin elinden kurtulmayı başardı ve yolculuğuna devam etti.
Akdeniz üzerinden Avrupa'ya doğru giden bir bota binen Oumar, bu kez Libya sahil güvenliği tarafından yakalandı ve acımasızlığıyla bilinen Trablus'taki Ain Zara hapishanesine gönderildi. Dailymail'in haberine göre, hapishanedeki iki yetişkin sayesinde çöp konteynerinde kaçmayı başaran Oumar, ikinci bir bot macerasına açıldı ve Trablus'un dışındaki Zawiya sahiline geldi.
Oumar, burada hapishaneden tanıdığı ve yolculuğunun geri kalanında kendisine ağabey gibi davranan, üstelik kendisiyle aynı isme sahip olan Oumar'la (tanıştığı Oumar, kendisinden sadece birkaç yaş büyüktü) başka bir bota bindi. Oumar, bu yolculukta 23 çocuk ve 60'tan fazla yetişkinle beraber Akdeniz'de günlerce sürüklendi ve oldukça tehlikeli bir yolculuk geçirdi. Yolculuk sırasında bir kez daha sahil güvenlik botuyla karşılaşan grup, Libya'ya geri gönderileceklerini düşündüler. Fakat bu kez Ocean Viking adlı STK'nin cankurtaran botuyla karşılamış ve güvenli bir şekilde sahile ulaşmaları sağlanmıştı.
Cankurtaran botunda bulunan İtalyan gazeteci Angela Nocioni, Oumar ile tanıştığını ve hikayesini dinlediğinde çok şaşırdığını The Telegraph'a anlattı:
''O inanılmaz bir çocuk. Bana hikayesini anlattığında, tüm detayları doğrulamak için elimden gelen her şeyi yaptım. Filikada hayatta kalan herkes bana 'Bu doğru, tamamen yalnız' dedi.''
Cankurtaran botu tarafından kurtarıldıktan sonra hikayesini anlattığı gazeteci Angela'nın yanından ayrılmak istemeyen Oumar, artık bitkin düşmüştü. Susuzluk nedeniyle dehidrasyon geçiren Oumar, açlık ve hipotermiden muzdaripti.
Yaşı 8 yaşındaki Afrikalı Oumar'dan biraz daha büyük olan Libya'da yolculuğuna eşlik etmeye başlayan büyük Oumar da küçük çocuğu, Ain Zara hapishanesinden beri tanıdığını ve o zamandan beri yapayalnız olduğunu söyledi.
Ocean Viking nihayet Adriyatik Denizi'nin kuzeydoğu İtalya kıyısındaki Ancona limanına yanaştığında, iki Oumar tekneden inerken el ele tutuşmuştu. Daha sonra ikili kucaklaşarak yollarını ayırdı.
8 yaşındaki Afrikalı Oumar göçmen merkezine götürüldü. Merkezin müdürü Alessandro Faucili, telefonunu Oumar'a verdiğinde ezbere bildiği babasının numarasını çevirdi ve telefon açılır açılmaz Avrupa'da olduğunu söyledi ve ''Artık okula gidebilir miyim baba?'' diye sordu.
Doktorlar, Oumar'ı muayene etti ve vücudunun çok yorgun düştüğünü, yara izlerinin bulunduğunu ve topuğunda alçıya ihtiyaç duyulan bir kırık olduğunu tespit ettiler.
Göçmen merkezinin müdürü Fucili, Oumar'ın çok zeki ve çok cesur olduğunu, onun için yerel bir okulda diğer göçmen çocuklarla birlikte okuması için yer bulmaya çalıştığını söyledi.
#r-2939701,2938972,2938846,2938054#
Endonezya'nın Cava Adası'nda meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından ülke bir depremle daha sarsıldı. Son olarak Güneydoğu Asya ülkesinin Doğu Cava eyaletinin Tuban şehrinde 6,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Peş peşe şiddetli depremlerle sarsılan ülkede ilk belirlemelere göre can kaybı veya ciddi bir hasar yok.
Depremler bölgede geniş bir alanda hissedilirken tsunami uyarısı yapılmadı.
Endonezya, dünyada sismik hareketlerin en yoğun olduğu Pasifik Ateş Çemberi bölgesinde yer alıyor.
Endonezya Meteoroloji, Klimatoloji ve Jeofizik Ajansının (BMKG) açıklamasında, sabah saatlerinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin merkez üssünün Doğu Cava eyaletinin Tuban şehrinin 132 kilometre kuzeyi olduğu belirtilmişti.
Açıklamada, 10 kilometre derinlikte oluşan depremde, can kaybı veya hasar olmadığı bildirilmişti.
AFAD ve Kandilli tarafından yayımlanan listede İstanbul, Elazığ, Bolu, Düzce, Muğla, Kayseri, Tokat, Bingöl, Kahramanmaraş, Hatay, Adana, İzmir, Manisa, Malatya ve birçok ile ait son dakika deprem bilgileri yer alıyor.
#r-2939130,2938331#
Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki'nin seçim kampanyası kapsamında ziyaret ettiği bir STK'da söylediği sözler kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Aday Eşki, o anlarda Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u eleştirerek, ''Belediyeye yağmur gibi adam alınıyor'' sözlerini sarf etti.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Bornova Şubesi'nde gerçekleşen olay, aday Eşki'nin bir soru üzerine verdiği cevapla gelişti. Eşki, Başkan Mustafa İduğ'un seçildikten sonra kendisini zor durumda bırakmak için belediyeye eleman alındığını, belediye kasasında para bırakılmak istenmediğini söyledi.
Eşki’nin konuşmasından dikkat çeken ifadeler ise şu şekildeydi:
“Çiçeğimi aldım, görüşmeye gittim. ‘Başkanım kasada bu kadar para var diye reklam yapıyorsunuz, personel sayımız budur’ diyorsunuz. ‘Bize önümüzdeki 5 yılı rahat yürütmek için lütfen böyle teslim edin, kimseyi işe almayın’ dedim. Yağmur gibi işe adam alıyorlar. Ne kadar sabıkalı arkadaş varsa arıyorlar. Aklı sıra Ömer bunlardan korkar, Ömer Allah’tan başka kimseden korkmaz. Bornova Belediyesi’ne yağmur gibi adam alınıyor. 70 milyona fidan alınıyor, kasadaki parayı bitirmek için.”
#r-2939926,2939777#
Her yıl Meksika'nın Tultepec şehrinde Uluslararası Piroteknik Festivali'yle beraber bölgenin, Meksika'nın yerel havai fişek endüstrisinin merkezi olma rolü kutlanıyor. Binlerce kişinin katıldığı festival her sene çeşitli ışık ve havai fişek gösterilerine sahne olurken bu sene herkesin tepkisini çeken bir olay yaşandı.
Festival esnasında bölgenin üzerinden geçen uçak, yüzlerce kişinin kalem lazerlerle hedefi haline geldi. Bir anda yüzlerce kişi ellerindeki lazeri uçağa doğrulttu ve uçak yeşil parıltıların arasında yol almaya çalıştı.
O anlar amatör kameralara yansıdı ve sosyal medyada kısa sürede yayıldı. Videoyu izleyen binlerce kişi, bu yapılanın ne kadar yanlış olduğunu ifade etti.
Yapılanın suç olduğunu da hatırlatan sosyal medya kullanıcıları şu yorumları yaptılar:
- ''Bu kadar aptal olmaları inanılmaz."
- "Komik değil ve yasa dışı."
- "Tultepec halkı bunu yapmaz. Bölgenin üzerinden her gün uçaklar geçiyor ve böyle bir olay yaşanmıyor.''
Meksika'da yaşananların ardından bir soruşturma açılıp açılmadığı ya da hava güvenliği yetkililerinin şikayette bulunup bulunmadığı öğrenilemedi. Fakat lazerlerin uçaklara karşı kullanılması dünyanın birçok ülkesinde yasak. Böyle bir durumun hapse atılmaya varan cezaları var.
#r-2939695,2939680,2939701,2939918#
İsrail ve Hamas arasındaki müzakereler Katar ve Mısır arabuluculuğunda devam ederken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın önerisi dikkat çekti. CNN International'ın haberine göre, ABD'li bakan, Hamas'ın, Gazze'deki çatışmayı durduracak bir rehine takası ve ateşkes mutabakatı yapmaması halinde üst düzey üyelerinin bulunduğu Doha'dan kovulması önerisinde bulundu.
Yetkililer, mesajın, Blinken tarafından Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'ye, 5 Mart'ta Washington'da yapılan toplantıda iletildiğini söyledi.
ABD'li yetkililer, ateşkes mutabakatı çabalarında Washington ile arabulucu rolü oynayan Katar'ın, "mesajı anladığını ve büyük bir tepki göstermediğini" ifade etti.
Katarlı yetkililerin, bu uyarıyı Hamas liderlerine iletip iletmediğinin ise bilinmediği kaydedildi.
Öte yandan BM Güvenlik Konseyinde (BMGK), bugün Gazze'de tüm esirlerin serbest bırakılmasıyla bağlantılı olarak acilen ateşkes sağlanması talep edilen karar tasarısı oylanacak.
Sağlanacak ateşkesin sürdürülebilir ateşkese çevrilmesinin önemine işaret edilen tasarıda, "Hamas ve diğer terörist ve aşırıcı grupların Filistin halkını temsil etmediği" ve Hamas'ın "bazı üye ülkelerce terör örgütü ilan edildiğine" dikkat çekiliyor.
Gazze'nin 1967'de işgal edilen toprakların bir parçası olduğu vurgulanan karar tasarısında, iki devletli çözüme destek veriliyor. Karar tasarısında, "Tüm taraflarda sivilleri korumak için acil ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması, gerekli insani yardımın sevkiyatı, çekilen acının azaltılması ve söz konusu ateşkesin geri kalan tüm esirlerin serbest bırakılmasıyla birlikte sağlanması önem taşıyor." ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu ateşkesin çatışmaları daha sürdürülebilir bir şekilde durdurmak için koşulların oluşturulması bakımından fırsat olarak görülmesi gerektiği kaydedilen karar tasarısında, bu yönde diplomatik çabaların artırılması talep ediliyor.
Tüm taraflara uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uyma çağrısı yapılan tasarıda, siviller ve sivil altyapının korunması ile insani yardım erişiminin sağlanması isteniliyor.
Gazze'de sivil halkın zorla yerinden edilmesine karşı çıkılan karar tasarısında, bunun uluslararası hukuk, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukunu ihlal edeceği ifade ediliyor.
#r-2939894,2939873#
Çad'ın doğusundaki Tileguey bölgesinde otlak sorunu gerginliği şiddetli çatışmaya dönüştü. Çobanlar ve çiftçiler karşı karşıya geldi. Çad hükümeti, çatışmalarda 42 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Pazar günü başlayan çatışmaların aralıklarla çarşambaya kadar sürdüğü aktarılan açıklamada, güvenlik güçlerinin çatışmalara müdahale ettiği ve 175 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Afrika'nın bazı ülkelerinde, kuraklık ve iç göçe bağlı otlak sorunu nedeniyle çobanlar ile çiftçiler arasında çatışmalar yaşanabiliyor.
#r-2939908,2939695,2939701,2939680#
Sanat tarihçisi olan Flora Steel, 1988 yılında İngiltere'deki bir antika pazarından bir broş satın aldı. İtalya'nın başkenti Roma'da hayatını idame ettiren Steel, broşu sadece 20 sterline yani yaklaşık 810 TL'ye satın aldı. 2011 yılında ise BBC'nin YouTube için yaptığı bir programı izlerken bir anda fark ettiği detayla sevinçten havalara uçtu.
'Antiques Roadshow'da 19. yüzyıldan kalma bir broştan bahsedilirken Steel, bir anda yerinden sıçradığını ve ''Aman Tanrım, bu bendeki broş'' dediğini anlattı.
Sanatçı William Burges'in tasarladığı takılardan bahsedilirken broş için "19. yüzyılda Viktorya dönemi tasarımlarının kutsal kasesi olarak görülebilir" ifadeleri kullanılmıştı.
Programda broşun değerinin aldığı fiyattan çok daha fazlası olduğunu öğrenen Steel, birkaç yıl boyunca paltosuna taktığı ardından dolaba kaldırdığı broşu satma kararı aldı. Kimliği açıklanmayan bir koleksiyoner, İngiltere'de salı günü düzenlenen açık artırmada broşu 9 bin 500 sterline yani yaklaşık 385 bin TL'ye satın aldı.
13 yaşından beri gümüş mücevher biriktirdiğini söyleyen Steel, broş için "İlk gördüğüm anda inanılmaz tasarımı ve taşların müthiş kullanımı dikkatimi çekmişti" dedi.
#r-2939252,2939701,2939695,2937479#
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları üçüncü yılına girmişken Kiev'in enerji endüstrisi yine hedef oldu. Ukrayna Enerji Bakanı German Galuşenko, Rus ordusunun bugün Ukrayna'nın enerji sistemlerine saldırılar düzenlediğini açıkladı. Sosyal medya hesabından açıklamalar yapan Galuşenko, "Şimdi düşman, Ukrayna enerji endüstrisine son zamanların en büyük saldırısını gerçekleştiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Çeşitli bölgelerdeki üretim tesislerinde, iletim ve elektrik dağıtım sistemlerinin darbe ve hasar aldığını belirten Galuşenko, "Ayrıca bombardıman nedeniyle ZNPP'yi besleyen enerji nakil hatlarından biri kesildi." ifadelerine yer verdi.
Galuşenko, ülkenin çeşitli bölgelerinde elektrik kesintileri yaşandığını aktararak, ilgili ekiplerin hasarı gidermek için yoğun çaba sarf ettiğini kaydetti.
Ukrayna devlet hidroelektrik santralleri kuruluşu Ukrhidroenergo'nun sosyal paylaşım sitesindeki açıklamada, Zaporijya kentinde yer alan ve ülkenin en büyük hidroelektrik santrallerinden Dnipro HES'ine de saldırı düzenlendiği bildirildi.
Saldırı nedeniyle yangın çıktığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Şu anda istasyonda yangın var. Acil durum hizmetleri ve enerji çalışanları, çok sayıda hava saldırısının sonuçlarının üstesinden gelmek için olay yerinde çalışıyor. Bir atılım (barajdan su sızması) tehdidi yok. İstasyonun barajındaki durum kontrol altında."
Yerel basına göre, Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinde bu gece ve sabaha karşı hava, füze ve İHA saldırıları düzenlendi.
#r-2939811,2939774#
İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nin güneyinde sivilleri tek tek vurmaya başladı. Şifa Hastanesi'nde keskin nişancılarla katledilen siviller, şimdi de insansız hava araçları (İHA) ile öldürülüyor. Katar merkezli Al Jazeera kanalının ortaya çıkardığı görüntüler kan dondurdu. 4 Filistinlinin yürüyüşlerini izleyen bir İHA ardından sivilleri tek tek bombalayarak katletti.
Görüntülerde, İsrail tanklarının yerle bir ettiği bölgede, yıkıntılar arasında evlerini veya geriye kalanları aramak için yürüyen genç erkekler görülüyor. Dört sivilin silah taşımadığı ve herhangi bir tehlike oluşturmadığı da görüntülerden açıkça anlaşılıyor.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden söz konusu görüntülerin paylaşılmasını ardından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşgal ordusunun, 4 sivil genci İHA ile bombalaması, vahşice katletmesi ve parçalara ayırması, işgalin yaşadığı derin krizin boyutunu gösteriyor. Bu suçu en güçlü şekilde kınıyoruz."
Filistinli sivillere yönelik bu suçlarının üst üste altı ay boyunca devam etmesinden ABD yönetimi, uluslararası toplum ve İsrail'in tamamen sorumlu tutulduğu belirtilen açıklamada, "Filistin halkımızdaki sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik işlenen bu katliamda işgale çeşitli silahlar sağlayan ülkeleri de sorumlu tutuyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca, tüm ülkelere ve uluslararası topluma, İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım mahiyetinde olan bu saldırılarını kınamaları ve saldırıların durdurulması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulunuldu.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bini çocuk, 9 bin 220'si kadın olmak üzere 31 bin 988 Filistinli öldürüldü, 74 bin 188 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
#r-2939873,2939643#