Tgrt Haber

Murat Makas Yazıları

Fransa ile Yunanistan'ın ‘almayalım’ kararı havada kaldı! ABD mühimmatlar için Türkiye’ye sipariş verdi

Uluslararası pazarda savunma sanayi alanında büyük çıkış yakalayan Türkiye birçok ülkenin gözdesi haline geldi.

İHA/SİHA gibi asker teknolojilerin yurt dışına ihracatını gerçekleştiren Türk savunma şirketleri kara ve denizde de birbirinden iddialı projelere imza atıyor. Bu kapsamda Fransa ve Yunanistan, Türk İHA’larını ‘almayalım’ şeklinde bir çıkış sergilemişti. Türk savunma sanayi ile yakından ilgilenen ABD ise Yunanistan’ı silahlandırarak Türkiye’nin tepkisini çekmişti.

TÜRKİYE'NİN KAPISINI ÇALDI

5. Nesil F-35 savaş uçaklarında yaşanan sorunlar ve F-16 tedarik planlaması sonrası ABD çok farklı bir yatırımla Türkiye’nin kapısını çaldı.

Fransa ile Yunanistan ‘almayalım’ kararı havada kaldı! ABD mühimmatlar için Türkiye’ye sipariş verdi - 1. Resim

OBÜS MÜHİMMATI

Bloomberg’in iddiasına göre; ABD Dışişleri Bakanlığı Pentagon, Türk savunma sanayii firmalarından Arca Savunma’dan 166 bin adet 155mm’lik obüs mühimmatı tedarik edecek. Mühimmatın tamamının bu yıl Pentagon’a teslim edilmesi ve gelecek yıl ise ek siparişlerin verilmesi planlanıyor.

Tedarik planlaması yapan yetkililerin iddiasına göre ABD, Türkiye’den TNT olarak bilinen trinitrotoluen ve itici gaz olarak kullanılan nitroguanidin tedarikini de hedefliyor.

Başka bir Türk savunma sanayi şirketinin ise 2025 yılına kadar Teksas’ta 155mm’lik obüs mühimmatı üretimi için hatlar kuracağı öne sürüldü. Kurulacak hatlar, ABD’nin toplam 155mm obüs mühimmatı üretiminin %30’luk kısmını üstlenecek. Bu sayede Ukrayna’nın mühimmat ihtiyacının giderilmesi hedefleniyor.

Fransa ile Yunanistan ‘almayalım’ kararı havada kaldı! ABD mühimmatlar için Türkiye’ye sipariş verdi - 2. Resim

Mühimmat satışının, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ve Milli Savunma Bakanlığı’nın iznine tabi olduğu biliniyor. Bloomberg, henüz böyle bir ihracat izninin çıktığını doğrulayamadığını açıkladı.

#r-2935392,2935264#

28 Mart 2024
Bahçeli'den Belçika'da krizi tetikleyen PKK'ya sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri öncesi yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, Belçika'da Türklere karşı provokasyonlarını artıran PKK'ya tepki gösterdi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Belçika'da bir Türk mahallesine bölücü teröristlerin saldırması, bir vatandaşımızın yaralanması ve Ülkü Ocağımızın kundaklanması hainlerin nerelere kadar yuvalandığını açıkça gözler önüne sermiştir." dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

''Güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye' hedefinin bütünüyle gerçekleşebilmesi için artık sayılı günler kalmıştır.

Belçika'da bir Türk mahallesine bölücü teröristlerin saldırması, bir vatandaşımızın yaralanması ve Ülkü Ocağımızın kundaklanması hainlerin nerelere kadar yuvalandığını açıkça gözler önüne sermiştir.

Bahçeli'den Belçika'da krizi tetikleyen PKK'ya sert tepki - 1. Resim

ALÇAKLAR HESABINI VERECEK!

Ülkü Ocağımızı yakmaya kalkışan hainler kuşkusuz bu alçak eylemlerinin hesabını mutlaka vereceklerdir. Ocağımızı ateşe verenlerin iki dünyası da cehennem ateşindedir ve sabrımızı test etmeye hiçbir bedhah, hiçbir Türkiye düşmanı cüret etmemelidir.

Belçika'daki gönül ve kültür elçilerimizi yürekten selamlıyor, geçmiş olsun dileklerimi paylaşıyor, provokasyonlara karşı tedbirli ve sağduyulu şekilde hareket etmelerini bekliyorum.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Gazze'de ilk defa ateşkes çağrısı yapması bir nebze de olsa teselli vericidir.

Son dakika haberinin detayları geliyor...

27 Mart 2024
Dede ve 15 aylık torunu Manisa'yı yasa boğdu

Manisa’da aynı gün vefat eden dede ve 15 aylık torunu yakınlarını yasa boğdu.

Evde oynarken devrilen komodinin altında kalan 15 aylık Vedat Ayaz Şamlı hayatını kaybetti. Acı olay dün saat 17.00 sıralarında Şehzadeler ilçesi Tunca Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, anne Evrim Şamlı ve baba Mikail Şamlı, minik Vedat Ayaz Şamlı ve ikizi Yiğit Şamlı'yı, işleri sebebiyle dedesi Vedat Yörük'ün evine bıraktı. Minik Vedat Ayaz evde oynadığı sırada devirdiği komodinin altında kaldı. Durumu fark eden anneanne Özlem Yörük, hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Hastaneye kaldırılan Vedat Ayaz Şamlı, burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti.

Dede ve 15 aylık torunu Manisa'yı yasa boğdu - 1. Resim

Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, bir acı haber de Vedat Ayaz'ın büyük dedesi Ahmet Yörük'ten (90) geldi. Bir süredir yaşlılığa bağlı sebeplerden rahatsızlığı bulunan büyük dede Ahmet Yörük, gece saatlerinde evinde yaşamını yitirdi. Torun ile büyük dedesi için bugün öğle namazı sonrası Yunusemre ilçesindeki Attar Hoca Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenazede baba Mikail Şamlı ve anne Evrim Şamlı ayakta durmakta zorlandı.

Dede ve 15 aylık torunu Manisa'yı yasa boğdu - 2. Resim

TABUTUNA BAĞLANAN BALON YÜREK DAĞLADI

Hayatını kaybeden 15 aylık Vedat Ayaz Şamlı'nın tabutuna en sevdiği çizgi film karakterinin balonu bağlanırken, görenlerin yürekleri dağlandı. Dede ve torunun cenazesi öğle namazını müteakip gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

#r-2930349#

27 Mart 2024
KAAN'ın hiçbir ülkeye verilmeyen rakibine yeni özellik! Tamamen gizlileşiyor, görüntüleri şaşırttı

Türkiye’nin 5. Nesil savaş uçağı KAAN ile kıyaslayan ABD’nin hiçbir ülkeye satmadığı F-22 Raptor savaş uçağıyla ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor.

KAAN'ın hiçbir ülkeye verilmeyen rakibine yeni özellik! Tamamen gizlileşiyor, görüntüleri şaşırttı - 1. Resim

Üretimi durdurulan ve yeni nesil versiyonu geliştirilmekte olan F-22 Raptor yeni gizli harici yakıt depoları ve kanat altı sensör bölmeleriyle ABD Hava Kuvvetleri'ndeki hizmetini devam ettiriyor.

Task_Force23 tarafından X'te yayınlanan bir fotoğrafta görülen F-22 Raptor'un tamamen yeni bir konfigürasyon olduğu iddia edildi. Uçağın Mojave Hava ve Uzay Limanı yakınlarında uçtuğu görüldü. Uzmanlar Edward Hava Kuvvetleri Üssü'nden gelen bir Raptor olduğunu tahmin ediyordu.

KAAN'ın hiçbir ülkeye verilmeyen rakibine yeni özellik! Tamamen gizlileşiyor, görüntüleri şaşırttı - 2. Resim

Raptor, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Hava Muharebe Komutanlığı başkanı Orgeneral Mark Kelly tarafından iki yıl önce paylaşılan uçağın konsept görüntüsüne benzeyen iki adet Kızılötesi Arama ve Takip (IRST) sistemi muhafaza bölmesi ve iki yakıt deposuyla görüldü.

DAHA DA GİZLİ OLUYOR

Raporlara göre Ocak 2022’de F-22’nin savaş yeteneğini güçlendirmek için harekete geçileceği vurgulanmıştı. Uygun maliyetli ve gizli olacak yeni yakıt tankları ve direkleri alacağı da belirtiliyordu.

KAAN'ın hiçbir ülkeye verilmeyen rakibine yeni özellik! Tamamen gizlileşiyor, görüntüleri şaşırttı - 3. Resim

MENZİLİ ARTTIRILDI

600 galonluk teknik tanklara sahip F-22 için Hava Kuvvetlerinin 2023 mali yılı bütçe talebinde, USAF'ın hava hakimiyetini sürdürmek için "kritik bir yetenek" olarak tanımladığı ek yakıt tanklarından Düşük Sürtünmeli Tank ve Pilon sistemi (LDTP) talebinden bahsediliyordu. Talebe göre F-22'nin menzili, "ölümcüllük ve hayatta kalma kabiliyetinden" ödün vermeden ekstra tanklar ve direkler ile artırıldı.

Yeni yeteneklerin F-22'lerin gizli kalarak süpersonik uçmasına olanak sağlayacağı uzun süredir tartışılıyor, aynı zamanda "akıllı raf pnömatik teknolojisi" kullanılarak da iyi bir gizlilik olabileceğinden bahsediliyordu.

KAAN'ın hiçbir ülkeye verilmeyen rakibine yeni özellik! Tamamen gizlileşiyor, görüntüleri şaşırttı - 4. Resim

F-22 HAYALET GİBİ YAKLAŞACAK

F-22'nin harici depolamanın yanı sıra kızılötesi arama ve izleme (IRST) sistemine de sahip olduğu görüldü. Radarları yok eden gizli savaş uçaklarıyla çatışmanın en iyi yollarından biri, düşman uçaklarını tespit etmek için alternatif bir yöntem olan IRST'yi kullanmaktır. IRST ısı izlerini tespit ederek Raptor gibi gizli bir savaş uçağının, radar sinyalleri aracılığıyla varlığını duyurmadan rakip uçakları aramasına olanak tanır.

Geçen yıl ABD Hava Kuvvetleri, bakımları için harcanan paranın NGAD'a aktarılabilmesi için 2024 mali bütçesinin bir parçası olarak 32 adet Blok 20 F-22'nin kullanımdan kaldırılmasını talep etmişti. Block 20 F-22 jetleri, öncelikle eğitim amaçlı tasarlanmış erken üretim modelleridir. ABD Kongresi, ABD Hava Kuvvetlerinin 32 adet eski Block 20 F-22 Raptor'un hurdaya çıkarılması talebini engelledi. Hava Kuvvetleri Satın Alma Şefi Andrew Hunter, "F-22 kritik bir yetenek" dedi.

#r-2935248#

27 Mart 2024
Modüler yaşamda yeni trend: Kapsül evler

Şehirlerdeki dikey mimarileşme ve artan nüfus, doğal yaşam alanlarının giderek azalmasına yol açıyor. Ancak pandemi süreci, insanların bu duruma alternatif arayışlar içerisine girmesine neden oldu. Doğal yaşamın sunduğu huzur ve sakinlik, insanların ruhsal ve fiziksel sağlığı için önemli bir unsur haline geldi.

Kırsal bölgelere olan ilgi artarken, sürdürülebilir yaşam alanları ve ekolojik mimari gibi konular da gündemdeki yerini koruyor. İnsanlar, doğayla uyumlu yaşam alanları ve çevre dostu teknolojiler arayarak hem kendi refahlarını hem de doğal kaynakları korumayı hedefliyorlar. Bu eğilim, sadece depremler, savaşlar ve göç gibi küresel krizler, insanların doğaya olan güvenini artırarak şehir yaşamının sınırlarını sorgulamalarına yol açıyor.

Modüler yaşamda yeni trend: Kapsül evler - 1. Resim

bireysel tercihlerden değil, aynı zamanda çevresel faktörlerden de kaynaklanıyor. Salgın hastalıklar, Şehir planlaması ve mimarisi de bu değişime ayak uydurmak zorunda. Doğaya daha duyarlı çözümler ve sürdürülebilir yaşam alanları için yeni yaklaşımlar geliştirilmeli ve benimsenmelidir. İnsanlar, şehirlerdeki karmaşadan uzaklaşıp doğanın sunduğu sadelik ve huzuru yeniden keşfetmeye hazır.

Bu bağlamda, kapsül evler gibi kompakt ve çevre dostu konseptler de dikkat çekiyor. Kapsül evler, doğal yaşam alanlarında minimal bir yaşam tarzı sunarak insanların doğayla daha organik bir ilişki kurmasını sağlıyor. Ayrıca, teknolojik yenilikler de doğal yaşamı destekleyici bir rol oynuyor. Akıllı enerji kullanımı, geri dönüşümlü malzemeler ve çevresel izleme sistemleri gibi teknolojiler, doğayla uyumlu yaşamı destekleyerek şehirlerden uzaklaşmayı tercih edenlerin hayatlarını kolaylaştırıyor.

Modüler yaşamda yeni trend: Kapsül evler - 2. Resim

Ayriyeten bu yeni nesil evler, doğayla bütünleşik yaşarken güçlü bir ses ve ısı izolasyonu, aliminyum dış kaplama, sesle yönetim sistemleri, akıllı kapı kolları, akıllı duş seti, akıllı tuvalet, yerden ısıtma, entegre klima sistemleri, 270 Derece çift katlı temperli panoromik cam, projektör perdesi vb. bir çok sistemi sunmaktadır ve aynı zamanda yüksek teknoloji ile şehirdeki evlerinizden daha konforlu bir yaşamı doğada yaşamınızı sağlamaktadır.

Sektördeki en önemli olan “Kapsulev.com” firmasının kurucu ortaklarından Sinan Tutuman şunları söyledi. “Kapsül ev sektörünün öncüleri olarak minimalist, çevre dostu ve tasarruf sağlayan bir yaşam tarzına doğru küresel bir değişime ilham vermeyi amaçlıyoruz. Tasarım ve teknolojinin sınırlarını zorlayarak herkesin kapsül yaşamın sadeliğini, konforunu ve çok yönlülüğünü deneyimleyebileceği bir dünya yaratmayı hedefliyoruz. 

Vizyonumuz sadece inşaat değil, yeni nesil kapsül evler ile modern yaşam tarzını yeniden tanımlamak, çevre dostu ve şık tasarımlı yaşam alanlarını kentsel yaşamın sembolü haline getirmektir. Toplumun her kesimine hitap eden, gezegenimize pozitif etki bırakan bir mimari altyapı sunmak ve gelecek nesillere daha sorumlu bir miras bırakmaktır..

27 Mart 2024
Ali Koç'tan Fenerbahçelilere tarihi çağrı

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 2 Nisan Salı günü Ülker Stadyumu'nda yapılacak olağanüstü genel kurul öncesi açıklamalarda bulundu. Ali Koç, kongre üyelerine seslenerek "2 Nisan'da Fenerbahçeliyim diyen herkesin omuzlarında taşıdığı sorumlulukla bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok" dedi.

Sarı-lacivertlilerin resmi sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Başkan Ali Koç, şunları söyledi:

"3 Temmuz sürecinden itibaren kulübümüzün her dinamiğiyle maruz bırakıldığı, mücadele etmek zorunda kaldığı haksızlık ve adaletsizlikler zinciri hepimizin malumudur. Camia olarak uzun zamandır her mecrada anlatmaya çalıştıklarımızın anlaşılmadığı, dile getirdiklerimizin yeterince karşılık bulmadığı, adaletsizliklerin katlanarak arttığı süreçlerden geçiyoruz. Buna da her geçen gün tanık oluyoruz. 

Fenerbahçe'ye reva görülen bu sistematik kötülüğe rağmen sahip olduğu benliğin güçlü bir yansıması olarak her fırsatta ülke değerlerimize olan saygımızı, milli değerlerimize olan bağlılığımızı, vatanımıza duyduğumuz aidiyeti vurguladık. Bu bilinçten hiçbir zaman şaşmadık. Tüm haksızlıklara karşı dik durmaya, tüm yapılanlara rağmen ülkemize hizmet etmeye, sporun her branşında zirveye oynamaya, Türkiye'mizi temsil eden sporcular yetiştirmeye, bayrağımızı ulusal ve uluslararası alanda gururla taşıyan gençler geliştirmeye, altyapımızda yüzlerce çocuğumuza yuva olmaya devam ettik."

"FENERBAHÇELİYİM DİYEN HERKESİN BU TOPLANTIDA YERİNİ ALACAĞINDAN HİÇ ŞÜPHEM YOK"

Olağanüstü genel kurulun ilk gününde salt çoğunluğun sağlanacağından şüphesi olmadığını belirten Ali Koç, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla; Fenerbahçe bunları yaparken, Fenerbahçe'ye karşı yapılan haksızlıkların durmaksızın katlanarak devam etmesi, milyonlarca taraftarı olan kulübümüzün camiasına dönerek yaşananları kendi içinde sorgulaması artık zaruret haline gelmiştir. İşte burada milyonları temsil eden kongrelerimize çok önemli bir görev düşmektedir. Fenerbahçe'mizin tarihinde bir mihenk taşı olarak gördüğüm bu toplantıyı sizlerin katılımı, desteği, ilgisi ve katma değeri olmadan istediğimiz şekilde yapamayız. 2 Nisan Salı günü saat 17.00'de Ülker Stadyumu Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi'nde gerçekleştireceğimiz olağanüstü genel kurul toplantımız, tüm bu sebeplerle tarihi bir kimlik taşımaktadır.

Ali Koç'tan Fenerbahçelilere tarihi çağrı - 1. Resim

Tüzüğümüzün 24. maddesinin 2. bendi gereğince ilk toplantıda nitelikli çoğunluk sağlanmazsa toplantımız her zaman olduğu gibi bir sonraki haftaya ertelenmek zorunda kalacaktır. Ancak Fenerbahçe öyle günlerden geçmektedir ki bugünün ikincisi olmamalı, olmayacaktır. 2 Nisan'da Fenerbahçeliyim diyen herkesin omuzlarında taşıdığı sorumlulukla bu toplantıda yerini alacağından hiç şüphem yok. Bir asrı aşkın onurlu bir tarihe sahip olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 37. başkanı olarak siz değerli kongre üyelerimizden taşıdığınız sorumluluğun bilinciyle olağanüstü genel kurulumuzun ilk günü olan 2 Nisan'da salt çoğunluğu sağlamanızı ve kulübümüze destek olmanızı önemle rica ederim. 'Fenerbahçe sokakta oynasın, biz kaldırımda destekleriz' diyenlerin omuz omuza duruşunu Fenerbahçe için bu kritik dönemde bir kez daha en güçlü şekilde ortaya koyacağımıza, haykıracağımıza inancım tamdır."

#r-2940769,2940722#

27 Mart 2024
Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları

Güney Kore'de dün meydana gelen feribot kazası ve ABD’de meydana gelen gemi kazası dünyada bazı bölgelerde meydana gelen gemi kazalarını hatırlattı. ABD’nin Maryland eyaletindeki Baltimore kentinde salı günü bir kargo gemisinin çarpması sonucu 1,6 mil uzunluğunda bir köprü yıkılırken, Baltimore Limanı ile önemli bir otoyol ulaşıma kapatılmıştı.

DÜNYA TARİHİNİN EN BÜYÜK DENİZ KAZALARI

Güney Kore, 1993'te de bir başka deniz faciasına sahne olmuştu. Seohae feribotu, 10 Ekim 1993'te Jeolla eyaletine bağlı Wi-do Adası açıklarında fırtına nedeniyle battığında kapasitesinin üç katı yolcu taşıyordu. Kazada feribotta bulunan 362 kişiden 292'si yaşamını yitirdi. 

İki yıl önce İtalya'da kaza yapan Costa Concordia da tüm dünyayı üzüntüye boğmuştu. 13 Ocak 2012'de 4 bin 200 kişiyle Civitavecchia kentinden Savona kentine gitmek üzere yola çıkan lüks gemi, Giglio Adası açıklarında kayalıklara çarparak yan yatmış ve 32 kişiye mezar olmuştu. 

Tarihin en eski deniz faciasının, MÖ 256 yılında Akdeniz'de yaşandığı düşünülüyor. Roma İmparatorluğu ile Kartaca arasındaki ilk Pön Savaşları sırasında Afrika'dan dönen bir Roma filosu, Akdeniz'de fırtınaya yakalanarak yok olmuştu. Faciada yaklaşık 90 bin Roma savaşçısının öldüğü tahmin ediliyor. 
İspanya Kralı II. Philip'in 1588'de İngiltere'yi işgal etmesi için gönderdiği donanma, fırtınalarda batmış 15-20 bin denizciye mezar olmuştu.

WİLHELM GUSTLOFF (1945)

Dünya tarihinde en çok can kaybına neden olan deniz kazası, 30 Ocak 1945'te meydana geldi. Doğu Prusya'nın Gotenhafen limanından yola çıkan Alman yolcu gemisi "Wilhelm Gustloff," II. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya'dan Sovyetler Birliği'ne geçen Doğu Prusya'dan kaçan binlerce kişiyi taşıyordu. 1937'de lüks bir yolcu gemisi olarak inşa edilen 25,500 gros tonluk Wilhelm Gustloff, aslında 2 bin yolcu kapasitesine sahipti. Resmi kayıtlarda gemideki yolcu sayısı 6 bin 50 olarak geçmesine karşın kaza sırasında gemide 9 binden fazla kişinin bulunduğu sanılıyor. Sovyetler Birliği'ne ait S-13 denizaltı tarafından fırlatılan üç torpidonun isabet ettiği gemi, sadece 50 dakika içinde Baltık Denizi'nin karanlık ve buz gibi sularına gömüldü. 903 kişinin kurtulmayı başardığı kazada resmi ölü sayısı 5 bin 348 olarak açıklandı. Ancak tarihin en kanlı kazasında yaklaşık 8 bin kişinin öldüğü sanılıyor.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 1. Resim

GOYA (1945)

Alman yük gemisi MV Goya, 16 Nisan 1945'te Baltık Denizi'nde Sovyetler Birliği'ne ait bir denizaltı tarafından vurulduğunda 6 bin 100 kayıtlı, yüzlercesi de kaçak yaklaşık 8 bin kişi taşıyordu. Sadece 7 dakika içinde batan gemiden 183 yolcu kurtulabildi. 6 binden fazla kişi, ya patlama sonucu ya da buz gibi denizde boğularak veya donarak can verdi. Kaza, dünya denizcilik tarihinin savaş dönemindeki ikinci en büyük kazası oldu. 

DONA PAZ (1987) 

Barış döneminin en büyük deniz kazası ise 20 Aralık 1987'de Filipinler'de yaşandı. Yaklaşık 4 bin 500 kişiyle Leyte Adası'dan Filipinler'in başkenti Manila'ya giden Dona Paz feribotu, Tablas Boğazı yakınlarında 8 bin 800 varil benzin taşıyan petrol tankeri MT Vector ile çarpıştı. Çarpışmanın hemen ardından çıkan yangın, feribota yayıldı. Tankerden dökülen benzin, gemilerin çevresini de bir alev deniziyle çevirdi. Feribot yolcularından sadece 24'ü kurtulmayı başardı. Tahmini ölü sayısı 4 bin 375 olarak açıklandı. Vektor'un 13 kişilik mürettebatından ise sadece 2 kişi hayatta kalabildi.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 2. Resim

KİANGYA (1948)

Binlerce kişiyi taşıyan Kiangya buharlı vapuru, Şanghay'ın 80 kilometre güneyindeki Huanghu Nehri'nin ağzında havaya uçtuğunda takvimler, 4 Aralık 1948'i gösteriyordu. Vapurun, II. Dünya Savaşı sırasında Japon donanması tarafından yerleştirilen bir mayına çarparak infilak ettiği sanılıyor. Yaklaşık 4 bin kişinin ölümüne neden olan kazadan sadece 700 kişi kurtulabildi. 

LANCASTRİA (1940)

II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere hükümetinin Fransa'daki vatandaşlarının tahliyesi için gönderdiği Lancastria gemisi, 17 Kasım 1940'da Alman savaş uçaklarının saldırısına uğradı. Fransa'nın St. Nazair liman kenti açıklarında 20 dakika içinde batan gemide 4 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Gemiden sızan bin 400 ton yakıt, geminin çevresini alevlerle sardığı için kurtulmak için suya atlayanlar yanarak öldü. Kazazedelerin yardımına koşan diğer gemiler, 2 bin 500 kişiyi kurtarmayı başardı.  

HALİFAX FACİASI (1917)

Fransız askeri yük gemisi Mont-Blanc, 6 Aralık 1917'de Kanada'nın Halifax limanı yakınlarında Norveç gemisi Imo ile çarpıştığında ağzına kadar mühimmat doluydu. Çarpışmanın ardından yanmaya başlayan Mont-Blanc'ın 40 kişilik mürettebatı, patlamadan saniyeler önce suya atlayarak kurtulmayı başardı. Ancak Halifax kentini harabeye çeviren patlamalarda 2 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 9 bin kişi de yaralandı.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 3. Resim

SİCİLYA DONANMA FACİASI (1707)

İngiliz donanmasına ait dört gemilik bir filo, 22 Ekim 1707'de Cebelitarık'tan Portsmouth'a giderken Sicilya'nın batısındaki kayalıklara çarparak battı. HMS Association, HMS Eagle, HMS Romney ve HMS Firebrand gemilerindeki yaklaşık 2 bin denizci kazada can verdi. 

LE JOOLA (2002)

Senegal'e ait Le Joola feribotu, 26 Eylül 2002'de saat 23.00 sıralarında Gambia açıklarında alabora oldu. 600 kişi kapasiteye sahip feribotta yaklaşık 2 bin kişi bulunuyordu. Aşırı yüklü geminin, fırtına nedeniyle beş dakika içinde battığı belirlendi. Barış zamanının en büyük ikinci deniz faciası olarak tarihe geçen kazada bin 863 kişi öldü. Kurtulmayı başaran 64 kişi arasında sadece bir kadın vardı. 

TİTANİK (1912)

Dünya tarihinin en çok bilinen, çok sayıda romana ve filme konu olan deniz kazası, 15 Nisan 1912'de Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde meydana geldi. Asla batmayacağı ileri sürülen lüks yolcu gemisi Titanik, ilk seferinde 2 bin 223 yolcu ve mürettebatla İngiltere'nin Southampton kentinden New York'a gidiyordu. Gemi, 15 Nisan'da aniden ortaya çıkan bir buzdağına çarptığında saatler 23.40'ı gösteriyordu. Gemi, saat 02.20'de okyanusun karanlık sularına gömüldü. Kazada bin 514 kişi öldü. Bunlardan bazıları, buz gibi sularda donarak can verdi. Birkaç saat sonra kaza yerine ulaşan Carpathia gemisi, 710 kişiyi kurtardı.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 4. Resim

LUSİTANİA (1915)

I. Dünya Savaşı sırasında New York'tan İngiltere'nin Liverpool kentine giden İngiliz yolcu gemisi Lusitania, 7 Mayıs 1915'te İrlanda açıklarında Alman denizaltısı fırlattığı bir torpido tarafından vuruldu. Dönemin en büyük gemisi olarak ün yapan Lusitania, vurulduktan sonraki 18 dakika içinde battı. Gemide bulunan bin 959 kişiden sadece 761 kişi kurtulabildi. Bin 198 kişi kazada yaşamını yitirdi.  Tüm dünyanın tepkisini çeken kaza, ABD'nin savaşa dahil olmasının en büyük nedenlerinden biri oldu. 

TOYA MARU (1954)

Japonya'ya ait feribot Toya Maru, 26 Eylül 1954'te Hokkaido ve Honşu adaları arasındaki Tsugaru Boğazı'nı geçerken Marie Tayfunu nedeniyle battı. Kazada bin 153 kişinin öldüğü açıklandı. Ancak feribota biletsiz binen çok sayıda yolcu olduğu için tam ölü sayısı hiçbir zaman kesinlik kazanmadı. 

USS INDİANAPOLİS (1945)

Tinian'daki ABD hava üssüne ilk atom bombasının en önemli parçalarını taşıyan donanma gemisi USS Indianapolis, 30 Temmuz 1945'te Japon denizaltısı I-58'in saldırısına uğradı. 12 dakika batan gemi, bin 196 mürettebattan 300'ünü denizin derinliklerine götürdü. Filikalarla batan gemiden kurtulmayı başlayan 900 denizci, köpekbalıklarının cirit attığı sularda aç susuz günlerce kurtarılmayı bekledi. Bölgede devriye gezen PV-1 Ventura gemisi, yardımlarına koştuğunda yarısından çoğu için artık çok geçti. PV-1 Ventura, sadece 317 denizciyi kurtarabildi. 

EL SELAM BOCCACCİO 98 (2006)

Suudi Arabistan'ın Duba kentinden Mısır'ın güneyindeki Safaga'ya doğru yelken açan El Selam Boccaccio 98 feribotu, 3 Şubat 2006'da Kızıl Deniz'de battı. Bin 312 yolcu ve 96 mürettebat taşıyan gemiden sadece 388 kişi kurtulabildi. Feribot, yaklaşık bin kişiye mezar oldu. 

ESTONİA (1994)

RORO gemisi Estonia, 28 Temmuz 1994'te Baltık Denizi'nin buz gibi sularına gömüldü. Yapılan incelemeler, geminin pruva kısmındaki bir kapağının açık kalması nedeniyle su aldığını ortaya çıkardı. 852 kişinin yaşamını yitirdiği kazadan 137 kişi kurtuldu. 

PRİNCESS OF THE STARS (2008)

Filipinler'e ait Princess of the Stars adlı feribot, 21 Haziran 2008'de San Fernando açıklarında Fengşen Tayfunu'na yakalanarak alabora oldu. Gemide bulunan 747 kişiden sadece 57'si kurtuldu. 

ERTUĞRUL FIRKATEYNİ (1890)

Türkiye tarihinin en büyük deniz faciasını 16 Eylül 1890'da yaşadı. Dönemin Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid, 1887'de Japonya İmparatoru Komeii'nin yeğeninin bir savaş gemisiyle İstanbul'u ziyaret etmesinin ardından Japonya’ya bir heyet göndererek iade-i ziyaret yapılmasını emretti. Donanmanın en güzel gemisi kabul edilen Ertuğrul Fırkateyni, II. Abdülhamid’den Japon İmparatoruna mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürecekti. Temmuz 1889’da İstanbul’dan yola çıkan gemi, uğradığı ülkelerin halkları tarafından törenlerle karşılandı. Gemi, 11 aylık yolculuğun ardından 7 Haziran 1890'da Japonya’nın Yokohama Limanı'na vardı. Üç ay Japonya'da kalan gemi, İstanbul'a dönmek üzere 15 Eylül 1890'de Yokohama Limanı’ndan ayrıldığında dönüşü olmayan yolculuğu da başlamış oldu. Kuşimoto Adası açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Fırkateyni, 16 Eylül 1890’da kayalara çarparak battı. Kazada 587 denizci şehit oldu.  Kurtulmayı başaran 69 denizci, Japonya imparatorunun talimatıyla Hiei ve Kongo adlı iki askeri gemi ile İstanbul’a gönderildi. Türk ve Japon halklarını birbirine yakınlaştıran kazanın kurbanları için 1891'de Kuşimoto'da bir anıt inşa edildi.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 5. Resim

ÜSKÜDAR FACİASI (1958)

Cumhuriyet tarihinin en büyük deniz kazalarından biri İzmit Körfezi'nde meydana geldi. İzmit ile Değirmendere arasında sefer yapan Üsküdar feribotu, şiddetli lodos nedeniyle 1 Mart 1958'de battı.  272 kişinin yaşamını yitirdiği kazadan sadece 39 kişi kurtulabildi.

Türkiye'de iki felaket hatırlandı! İşte dünyanın en büyük deniz kazaları - 6. Resim

#r-2933868,2932566#

27 Mart 2024
Ramazan ayında ağız kokusu ve halsizlik çekenlere tavsiye: En çok tercih edilen bitki oldu

Bazı vatandaşlar Ramazan ayında ağız kokusu ve sindirim problemleri için alternatiflere başvuruyor. Aktarcılarda ağız kokusu, sindirim problemleri ve halsizlik gibi sorunları en aza indiren kakuleye talep arttı. Kakule kahve ile tüketildiğinde halsizliği, çay ile tüketildiğinde ağız kokusunu, düzenli tüketildiğinde sindirim problemlerini ortadan kaldırıyor. Çankırı'da aktarlık yapan Salih Sağlam, Ramazan ayında kendilerini ziyaret eden müşterilere kakuleyi tavsiye ettiklerini söyledi.

Ramazan ayında ağız kokusu ve halsizlik çekenlere tavsiye: En çok tercih edilen bitki oldu - 1. Resim

EN ÇOK TERCİH EDİLEN BAHARAT OLUYOR

Kakule'nin faydalarından bahseden Aktar Salih Sağlam, “Baharat olarak kullanılan kakulenin sindirim sistemi sağlığına, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine ve cilt sağlığına faydaları vardır. Kakule, vücutta oluşan toksinlerin atılmasında yardımcı olur ve antibakteriyel özellikleri sayesinde enfeksiyonlarla mücadele eder. Özellikle insanların Ramazan ayında ağız kokusu problemleri olur. İştahsızlık, sindirim sistemi problemlerine ve ağız kokusuna faydası vardır. Kakule, genellikle çayların içerisinde kullanılır ve çok lezzetli olur. Kahvenin içerisinde ve yemeklerin içerisinde öğütülerek veya bütün şekilde tüketilebiliyor. Ramazan öncesinde de tercih ediliyordu, fakat Ramazanda da gün boyunca aç kalıp akşam da yemeğe yüklenme ile alakalı sindirim problemleri, ağız kokusu gibi problemlerin önüne geçiyor. Ramazan ayında da en çok tercih edilen bir baharat haline geldi. Son zamanlarda yoğun ilgi görüyor" dedi.

"ÇAYLARIN, KAHVELERİN, YEMEKLERİN İÇERİSİNE GİRMEYE BAŞLADI"

Kakuleyi alanlar daha sonra tekrar satın almak için geldiklerini belirten Sağlam, "İlk defa duyanlar, merak edenler gelip istiyorlar. Yeşil rengini sürekli olarak koruduğu için göze de hitap ediyor. Bazılarının damak tadına hitap etmese de sürekli alıp kullananlar da var. Artık fazlasıyla çayların, kahvelerin, yemeklerin içerisine girmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda fazla rağbet görmeyen kakule, özellikle bu Ramazan ayında daha çok rağbet görmeye başladı. Sofraların vazgeçilmezi oldu" diye konuştu.

#r-2940841,2940143#

27 Mart 2024
Para sayma soruşturmasıyla ilgili CHP'li belediye başkanı ifade verdi

CHP'de para sayma görüntülerine yönelik başlatılan soruşturmada yeni gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, görüntülerin gerçekliği ve olayın detayları araştırılıyor.

İFADESİNİ VERDİ

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, şüpheli sıfatıyla savcılığa ifade verdi.

SORUŞTURMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş'in, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul İl Binası'nı satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde beyanı üzerine Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketinin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da şüpheli olarak ifadesine başvurulmuştu.

Para sayma soruşturmasıyla ilgili CHP'li belediye başkanı ifade verdi - 1. Resim

Braka'nın savcılıkta "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da şüpheli olarak ifade vermişti.

#r-2940634,2940773#

27 Mart 2024
Ne altın ne kristal! İşte dünyanın 140 milyon dolara satılan en değerli maddesi

Dünyanın en pahalı maddesi düşünüldüğünde güvenli liman altın, kristal, beyaz trüf mantarı ya da safran gibi yiyecekler öne çıkıyor. Ancak bu maddeler çok pahalı ama dünyanın en pahalı maddelerin parçası değil.

Ne altın ne kristal! İşte dünyanın 140 milyon dolara satılan en değerli maddesi - 1. Resim

Ayrıca bazı uyuşturucu maddeleri, LSD gibi gram başına fiyatları çok yüksek yasa dışı maddeler de var. Bunların hiçbiri gramı 140 milyon dolara kadar satılabilen bir malzemenin yama parçası değil.

Işıklı tabela yapımında kullanılan platin veya trityum gibi endüstriyel malzemeler ise listenin üst sıralarında yer alıyor. Peki bu kadar yüksek fiyatlara satılabilen bu madde nedir? Bu maddeye 'Azot Atom Tabanlı Endohedral Fullerenler' gibi akılda kalıcı bir isim verildi.

Ne altın ne kristal! İşte dünyanın 140 milyon dolara satılan en değerli maddesi - 2. Resim

DÜNYANIN EN PAHALISI

Azot Atomu Bazlı Endohedral Fullerenler’in pahalı olmasının nedeni geleceğin teknolojisinde kullanılacak olması. Endohedral Fullerenler çok küçük, yüksek doğruluklu atom saatleri oluşturmak için kullanılma potansiyeline sahip.

GPS SİSTEMLERİNİN ÖNEMLİ PARÇASI

Çok büyük olan Atomik saatler, GPS sistemlerinin işleyişinin çok önemli bir parçasıdır ve bu da onları navigasyon için son derece önemli hale getiriyor. Endohedral Fullerenlerin kullanılması, mevcut atom saatlerinin modern bir akıllı telefonun yanındaki eski IBM bilgisayarları gibi görünmesine yardımcı olabilir.

Ne altın ne kristal! İşte dünyanın 140 milyon dolara satılan en değerli maddesi - 3. Resim

Yeterince küçük bir atom saati, bir şeyin konumunu son derece doğru bir şekilde belirlemek için kullanılabilir, ayrıca yerleşik bir atom saati kullanılarak GPS kör noktaları ortadan kaldırılabilir.

Azot Atomu Tabanlı Endohedral Fullerenler, Designer Carbon Materials'daki Oxford bilim adamları tarafından geliştirildi ve gelecekte akıllı telefonların bile içinde bir atom saati bulunabileceği düşünülüyor.

#r-2939429#

27 Mart 2024