Akşemseddin kimdir? | Akşemseddin'in İstanbul rüyası nasıldır? | Mehmed Bir Cihan Fatihi'nde Akşemseddin'i kim oyunuyor?

Fatih Sultan Mehmed'in hocası Akşemseddin kimdir? | Mehmed Bir Cihan Fatihi'nde Akşemseddin'i kim oyunuyor? Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinin bu akşam yayınlanacak 3.bölümünde Sultan Mehmed'in hocası Akşemseddin diziye giriyor. Batı dünyasının da yakında tanıdığı ve İstanbul'un fethinde de çok büyük katkısı olan Akşemseddin kimdir, Akşemseddin kaç yaşında ve nerede vefat etmiştir. İşte Detaylar....

AKŞEMSEDDİN KİMDİR?

Akşemseddin, Mehmed BirCihan Fatihi dizisiyle birlikte en çok aranan isim oldu. Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinde Sultan Mehmed'in hocası, akıl danışmanı olarak ekrana gelecek olan Akşemseddin, tarihteki yeri itibariyle çok önemli bir şahsiyet olmakla birlikte Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinde Akşemseddin'i ünlü oyuncu MEHMET ATAY canlandıracak. Mehmed Bir Cihan Fatihi'nin 3.bölüm fragmanında kendini gösteren Akşemseddin kimdir, kaçyaşında vefat etmiştir? İşte Akşemseddin hakkında merak edilenler...

14. yüzyılda yaşayan Akşemseddin’in hayatı bir dizi projesiyle yeniden gündeme geldi. Akşemseddin, İstanbul’un fethi sırasında büyük yararlılıklar göstermiş, genç sultanı teşvik ederek zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuştu. Peki Akşemseddin kimdir, ne zaman vefat etti?

AKŞEMSEDDİN'İN İSTANBUL FETİH RÜYASI (MEHMED BİR CİHAN FATİHİ)

Rum Evliyasının alevli topları elleriyle tutup yere koyduğu ve İstanbul'u artık fetedemeyeceğini düşününce fatih evliyalara danışmaya başlar. bu arada Akşemseddin bir gecelik izin ister ve istihareye yatar..

Ertesi gün; "Padişahım! İstihareye yattım. Rüyamda, Konstantıniyye’yi fethetmek için gelip burada şehit düşen Ebu Eyyub Ensari’nin yattığı yeri gördüm. Rum evliyasının attığımız mermileri elleriyle yakalayıp etkisiz hale getirdikleri sözü yalandır. Eyüp Sultan, mezarından kalkmış, şehirde Bizans ordusunu kılıçtan geçirerek askerlerimize yardım etmektedir. Fetih, her halde nasip olacaktır: Akşemseddin hazretlerinin bu konuşması, ordumuzun manevi kuvvetini tekrar yerine getirdi ve kuşatmaya devam edildi. Genel bir hücuma geçmeye karar verildi. Akşemseddin’in tavsiyesi üzerine, kuşatmanın 53. gecesi Okmeydanı’nın her tarafında ateşler yakıldı. Böylece düşman, Osmanlı ordusuna takviye kuvvetler geldiği hissine kapıldı. Bütün gece ‘Allahü Ekber!’ nidalarıyla Bizanslılara dehşet saçıldı. İşte bu son hücumla şehir düştü. İstanbul fethedildi.”

Çok yönlü Türk âlimi ve tıp insanı olarak tarihe geçen Akşemseddin, 1389 yılında Şam 'da doğdu. İstanbul’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed’e verdiği destekle bilinmektedir. Şeyh Hamza'nın oğlu oğludur ve asıl ismi Mehmet Şemseddin’dir. Şeyh Hamza (Kurtboğan) ailesiyle beraber geldiği Amasya'da küçük Şemsettin'i pek iyi yetiştirdi. Akşemseddin'in soyu, baba tarafından Ebu Bekir'e dayanmaktadır. İlk tahsilini babasından alan Akşemseddin, 7 yaşında hafız olup, ailesiyle birlikte Çorum-Osmancık kazasının Sarpın kavak köyüne' yerleşmiştir. Babasının vefatından sonra Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitimini tamamlayan Akşemseddin, müderrislik payesi aldı ve Osmancık Medresesine müderris oldu. Akşemseddin ayrıca, tıbba ve eczacılığa merak sararak tıp ilmini öğrendi. Daha önceden Abdülkâdir Geylânî, İmam-ı Gazali ve Muhammed Celaleddin-i Rumi gibi örneklerinde görüldüğü gibi, ilim tahsili ile tatmin olmayan Akşemseddin, irfan tahsili için müderrisliği ve medreseyi terk etti. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı, İran'ı ziyaret eden Akşemseddin bir süre sonra Anadolu'ya dönmek zorunda kaldı.

MEHMED BİR CİHAN FATİHİ'NDE AKŞEMSEDDİN'İ KİM OYNUYOR?

Kısa süre tasavvufun bütün yollarını ve inceliklerini öğrenen Aksemseddin, Hacı Bayram Veli'den aldığı izinle Ankara'dan ayrıldı ve Beypazarına yerleşti. Beypazarında büyük bir şöhret bulan Akşemseddin, kısa bir süre sonra oradan da ayrılır ve İskilip'e yerleşir. İskilip'ten de yine aynı kesrete düşme sebebiyle ayrılır ve Bolu'nun Göynük ilçesine yerleşir. Göynük'te de yine bir değirmen ve mescid inşa ettirip, kendi çocuklarının tahsil ve terbiyesi ile meşgul olmuş, diğer taraftan mevcut eserlerini yazmış ve yedi kere hacca gidebilme imkanı bulmuştu. Akşemseddin'in on iki evladı olduğundan bahsedilmekte ise de mevcut diğer kaynaklarda sadece on çocuğundan söz edilmektedir.

Akşemseddin, bilim'de ve tasavvufta olduğu gibi, tıp ve eczacılık alanında da büyük bir üne sahipti. Tıp alanında bulaşıcı hastalıklar üzerinde de önemli çalışmalar yaptı. Araştırmaları sonunda tıp ile ilgili Türkçe Maddet-ül Hayat ve Arapça yazdığı Hall-i Müşkilât ve Risalet-ün nuriyye adlı Tasavvuf Türkçe yazdığı Maddet-ül Hayat’ta geçen Hastalıkların insanlarda teker teker peyda olduğunu zannetmek yanlıştır.Hastalıklar insandan insana gözle görülmeyecek kadar küçük tohumlar vasıtasıyla geçer cümle ile ilk mikrop teorilerinden birini ortaya atmıştır. Tarihte mikroorganizmalardan bahseden ilk kişidir. Sadece beden hastalıkların değil, aynı zamandan ruh hastalıklarının da hekimi olan Akşemseddin, ruh hastalıklarını da tedâvi ederdi.

AKŞEMSEDDİN’İN İSTANBUL’UN FETHİNDEKİ YERİ

Akşemseddin'in asıl ünü, II. Murat'ın emir ve isteğiyle II. Mehmed'in hocalığına tayin edilişiyle başladı. İstanbul’un fethi sırasında büyük yararlılıklar göstermiş, genç sultanı teşvik ederek zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuştu. Akşemseddin çocukları, öğrencileri ve müritleriyle birlikte fetih ordusuna katıldı. 

Fethin en önemli günlerinde Ebu Eyyub’el Ensari’nin kabrini bularak ordunun maneviyatını yükseltmişti. Dünya malına önem vermeyen Akşemsettin, Fatih Sultan Mehmet’in büyük saygı ve sevgisini kazanmıştı. Fatih Sultan Mehmet ile İstanbul’a girişleri daha sonra ünlü olacak bir hikâyeye dönüştü. 
Akşemseddin, fetihten sonra, II. Mehmed'in ısrarına rağmen İstanbul'da kalmak istemedi, Göynük'e çekildi ve 16 Şubat 1459 yılında 70 yaşında vefat