Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
26 Ekim 2015 10:19 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 12:14

İşte seçime doğru bölge bölge partilerin durumu

GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, 7 bölge parti parti son durumu yorumladı. Aktaş, 'Seçimin akıbetini gurbetçi oyları belirleyecek' dedi.

İşte seçime doğru bölge bölge partilerin durumu
Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, partilerin durumu, seçim,

GENAR Başkanı İhsan Aktaş: Bir oyun bu kadar kıymetli olduğu başka bir seçim yaşamamıştık. Muhtemelen seçim gecesi sandıkları takip ederken saat saat tek başına iktidarın gidip geldiğini göreceğiz. Seçimin kaderini parti seçmenlerinin katılım oranları ve gurbetçi oyları belirleyecek.
7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan siyasi tablo Türkiye için istikrar getirmedi. Siyasi belirsizlik ve küresel ekonomik gelişmeler Türkiye'nin 1 Kasım'da yeniden sandığa gitmesini zorunlu hale getirdi. Sokakta bir seçim havası olmasa da kamuoyu araştırmaları Cumhuriyet tarihinin belki de  en heyecanlı seçim yarışının yaşanacağını gösteriyor. 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olma fırsatını kaçıran AK Parti bu kez ipi göğüslemeye çok yakın. Birbirinden farklı düşünen birçok araştırma şirketinin birleştiği tek bir cümle var: 1 Kasım seçimlerinde bir oyun bile büyük önemi var... GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş da 1 Kasım gecesi birkaç kez tek başına iktidarın gidip geleceğini, çok heyecanlı bir seçim gecesi yaşayacağımızı düşünenler arasında. İhsan Aktaş ile seçim yasaklarını da göz önünde bulundurarak bir hafta kala 1 Kasım seçimlerinde son durumu ve 7 bölge için seçim analizlerini konuştuk. 

- Seçimlere bir hafta kaldı. 7 Haziran'dan bu yana eğilimlerde ne değişti? 

7 Haziran seçimleri Türkiye'nin iki milliyetçi partisinin etkin olduğu seçimlerdi. 1 Kasım seçimleri seçmenlerin merkez partiler diye adlandırdığımız AK Parti ve CHP'ye doğru eğilim gösterdiği seçimler olacak.

- Seçmenin bu eğilimi tek başına iktidarı getirecek mi? 

7 Haziran seçimleri bittiğinde AK Parti seçmeninin önemli bir kısmı erken seçim istiyordu. Bu da AK Parti seçmeninin sandığa gitme potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor. AK Parti yöneticileri seçmeni sandığa gitmeye ikna edebilirse tek başına iktidarı elde edebilir. Çünkü partiler arası rekabette AK Parti'nin tek başına olup olmayacağını belirleyecek oran yüzde 1'e kadar inmiştir. Bence seçim sonucunu sandığa katılım oranı belirleyecek. 

- Son yaptığınız araştırmada AK Parti bu oranı yakalayabiliyor mu? 

Seçim yasakları nedeniyle oran veremiyoruz ama ben bu oranda olduğunu düşünüyorum. Bir oyun bu kadar kıymetli olduğu başka bir seçim yaşamamıştık. Muhtemelen seçim gecesi sandıkları takip ederken saat saat tek başına iktidarın gidip geldiğini göreceğiz. Belki de sürpriz bir şekilde iktidarın ihtiyacı olan bu kritik destek gurbetçilerden gelebilir. Çünkü yurtdışı katılım oranı bu seçimlerde oldukça yüksek. 

HDP, AK PARTİ KARŞITI KARA PROPAGANDA YAPIYOR 

- Diyarbakır'da patlayan bomba 7 Haziran seçimlerini belirlemişti. Ankara'daki bomba nasıl etki etti? 

Diyarbakır'da patlayan bomba Kürt seçmen üzerindeki etkisi ne ise, Ankara'da patlayan bomba HDP ile CHP arasında gidip gelen seçmen üzerinde etkisi aynı olmuştur. Yani CHP'ye geri dönme eğiliminde olan sol seçmen bu patlamadan sonra HDP'de kalmaya karar vermiştir. 

- CHP yükselişini sürdürüyor mu? 

CHP ile ilgili enteresan bir kanaat var. Beyannamesini açıklayıp kendisini topluma sunduğu dönemde bir oy artışı sözkonusu oluyor. Kampanya ilerledikçe oy oranında düşüş oluyor ve sosyolojik sınırına geri dönüyor. Bunu CHP'li kurnaz bir siyasetçi şöyle açıklamıştı: "CHP'li yöneticiler kontrollü bir dil kullanıyor. Sokaktaki temsilciler daha radikal ve keskin bir dil kullanıyor. Bu durum vatandaşı tedirgin ediyor." Doğrusu bu gerilemeyi anlamıyorduk. Bu açıklama bana da mantıklı geldi. 

- MHP'deki düşüşü siz de gözlemlediniz mi? 

Aslında MHP tabanı en genç ve en istekli taban. Partinin koalisyona yanaşmaması genç tabanda bir burukluk hissi oluşturdu. Bu da tabanı farklı arayışlara itiyor. 

- En çok HDP merak ediliyor. HDP oy oranını koruyor mu? 

HDP halkın kendisine vermiş olduğu büyük oy desteğini demokrasi ve özgürlükler lehinde kullanamadı. 7 Haziran'daki başarının ardından PKK bölgede çatışma sürecini başlattı. Bu çatışma durumu bölge halkına anlamsız gelmektedir. HDP bu anlamsızlığı örtmek için devlete ve AK Parti'ye karşı kara propaganda uyguluyor. Her türlü gerilim ve tartışmadan beslenerek halkın salim bir kafa ile düşünmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu yöntemin de seçmen üzerinde etkili olduğunu düşünüyorum. HDP şimdilik bu anlamsızlığı perdelemek için yürüttüğü propaganda da başarılı görünmektedir. 7 Haziran'a göre bir düşüş olabilir ama HDP'nin baraj sorunu görünmüyor.
-Küçük partilerin seçmen eğiliminde bir değişiklik var mı?

Bu seçimin çok önemli bir özelliği de 7 Haziran seçimlerinde yüzde 4.5 olan küçük partilerin oy oranı yüzde 2'ye düşmüştür. Bu oylar büyük oranda merkez partilere doğru yani AK Parti ve CHP'ye doğru bir eğilim göstermektedir. Seçimin sonucunu katılım oranı belirleyecek demiştim. Buna küçük partilerden kayan oyları da ekliyorum.
MARMARA'DA İVME AK PARTİ YÖNÜNDE

7 Haziran seçimlerinde HDP ve CHP'nin oy artışı yaşadığı bir bölgeydi. İçinde İstanbul olduğu için önemli bir pastayı bu bölge teşkil ediyor. Buradaki küçük değişiklikler seçim sonuçlarını etkiliyor. 1 Kasım öncesinde yaptığımız son araştırmada iktidar partisine yönelik bir eğilim söz konusu. Marmara bölgesi oy değişiminin en az yaşanacağı bölgelerden biri. Bölgede ivme AK Parti lehine görünüyor. Marmara bölgesi ülke nüfusunda kanaat önderi sayılabilecek insanları bünyesinde barındırdığı için özellikle İstanbul'daki bir seçmen Anadolu'daki akrabalarını yönlendirme durumunda. Üniversite mezunu, işadamı ve akademisyen geniş bir yelpaze bu bölgede yaşadığı için bu insanların siyaseti okuma ve Anadolu'yu etkileme kabiliyeti var. 

GÜNEYDOĞU'DA YARIŞ, AK PARTİ VE HDP ARASINDA

AK Parti'nin İç Anadolu'daki siyasi hakimiyeti neyse Güneydoğu Anadolu da HDP'nin etki alanı da odur. HDP'nin etkin örgütlenmesi ve PKK'nın varlığı diğer partiler açısından baskın bir durum oluşturmuş durumda. Ülke menfaati ve bütünlüğü açısından bu bölgede MHP ve CHP'nin de güçlenmesi gerekiyor. PKK bütün tehditini ve eforunu AK Parti için kullanmakta. Bu durum AK Parti'yi hedef haline getiriyor. CHP için bölgede olumlu zemin var. Seçimden sonra ortaya çıkan terör hadiselerine bölge kitlesel destek vermedi. Daha açıkçası bölge halkının istemediği bir terör faliyeti yürütülmekte. Bu drum bölge halkında bir bezginlik oluşturmuştur. Sandığa gitmeyerek PKK ve HDP'ye tepkisini gösterebilir. AK Parti, küçük partilerden gelen destekle oyunu arttırabilir. Van ve Diyarbakır'da büyük sıçrama yapamasa da Urfa, Kilis ve Gaziantep gibi şehirlerde ciddi oy artışları olabilir. 

EGE'DE HDP'YE GİDEN EMANET OYLARDA GERİ DÖNÜŞ VAR

Ege, CHP'nin önde olduğu bir bölge. İç Ege'de MHP'nin hatırı sayılır bir oyu var. HDP 7 Haziran'da ciddi bir varlık ortaya koydu. Ege'yi İzmir üzerinden değerlendirecek olursak Osmanlı'nın dünyaya açıldığı liman kentlerinden birisidir. Cumhuriyet tarihinde ise DP'nin kalesi oldu. 28 Şubat darbe sürecinde ve sonrasında bir dönem ulusalcılık İzmir'in sembol siyaseti haline gelmişti. Siyasi saiklerden dolayı olmasa da bir yaşam tarzı ve kültürel refleks olarak İzmir CHP ile özdeşleşmiş gözüküyor. 7 Haziran'a göre AK Parti'nin oy artışı Ege'de de geçerli. Milliyetçi tabanın eğiliminin değişmesiyle doğru orantılı olarak AK Parti bu bölgede oylarını artırabilir. Seçim sonrasında CHP'den HDP'ye kayan emanet oylar geri dönüş eğilimi gösteriyor. 

4 PARTİLİ AKDENİZ'DE AK PARTİ YÜKSELİYOR

Akdeniz 4 partinin de yelpaze olarak temsil edildiği bir bölge. Bundan 10 yıl önce AK Parti ile CHP arasında bir rekabet alanı iken bugün 4 partinin de bölgede varlığından sözedebiliriz. 7 Haziran'da hem HDP hem de MHP kendi tabanları açısından oldukça başarılı bir oy oranı yakaladı. 1 Kasım'da HDP oyunu koruma eğilimi içinde. Bölgenin Türkmen-Yörük milliyetçi tabanı 1 Kasım'da AK Parti'nin yükselişine zemin hazırlıyor. CHP'nin kısmi, AK Parti'nin ise biraz daha güçlü bir yükselişini görüyoruz. HDP'nin küçük de olsa oy kaybetse de oyunu koruduğunu söyleyebiliriz. Mersin'de ilginç bir siyasi yelpaze var. 4 büyük partinin gerçek anlamda siyasi rekabeti yaşanıyor. Bütün partiler yüzde 20'nin üzerinde bir potansiyele sahip. 

DOĞU ANADOLU'DA KÜÇÜK İLLERDE MİLLETVEKİLLERİ DEĞİŞEBİLİR

Güneydoğu Anadolu bölgesinin aksine Doğu Anadolu'da keskin oy geçişleri yaşanabilir. Bölgede yoğun bir milliyetçi oy tabanı olduğu için muhafazakar milliyetçilerde AK parti lehine güçlü bir eğilim söz konusudur. MHP'nin iktidar arzusundaki seçmen isteğine cevap vermemesi, tercihleri AK Parti'ye kaydırmaktadır. Doğu Anadolu'nun küçük illerinde sürpriz şekilde milletvekili değişikliği yaşanabilir. 

İÇ ANADOLU'DA 2011'DEKİ OY YAKALANABİLİR

İç Anadolu bölgesi AK Parti ile MHP'nin doğrudan rekabet alanı. Eskişehir ve Ankara hariç CHP'nin bu bölgede önemli bir gücü yok. HDP yok denecek kadar az. Bu seçimde İç Anadolu bölgesi Karadeniz bölgesi ile aynı refleksleri yansıtacaktır. Genel anlamda bir değerlendirme yapacak olursak AK Parti'nin MHP ile rekabet ettiği bölgelerde 2011 seçimlerine yakın bir tablo bizi bekliyor. Bu seçimin sonucunu da Türkiye'nin küçük illerindeki milletvekili değişimleri belirleyecek. 

KARADENİZ, AK PARTİ'NİN EN GÜÇLÜ OLDUĞU BÖLGE

AK Parti'nin en güçlü olduğu bölge olan Karadeniz, 7 Haziran'dan sonra oyunu en fazla arttırdığı bölgelerden bir tanesi. Her ilden AK Parti milletvekili çıkAracak potansiyelini sürdürüyor. CHP'nin de şehir merkezlerinde sağlam bir oy tabanı var. Yine bölgenin milliyetçi karakterli seçmeni tercihinde AK Parti'ye yöneliş bu bölgede de dikkat çekiyor.
Kaynak : İsa Tatlıcan - Sabah

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...