Tgrt Haber
28 Şubat 2018 09:12

Dolar ne kadar oldu, kaç TL 28 Şubat güncel fiyatı | Dolar fiyatları yorumları

Dolar ne kadar oldu, kaç TL? 28 Şubat Dolar/TL tüketici güveninde sert yükseliş ve yeni Fed Başkanı Powell'ın faiz artışı sinyali vermesiyle 3.81 seviyesinin üzerini gördü. İşte güncel dolar fiyatları ve dolar yorumları...

Dolar ne kadar oldu, kaç TL 28 Şubat güncel fiyatı | Dolar fiyatları yorumları
dolar,,dolar ne kadar oldu,,dolar kaç tl,

Dolar kaç TL oldu? Piyasalar bu hafta ABD Merkez Bankası'nın yeni başkanı Jerome Powell'ın yapacağı konuşmalar ile ABD'de büyüme ve enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) verilerini izliyor.Powell sunumunda büyüme görünümünün güçlü seyrettiğini, finans piyasalarındaki son oynaklığın ekonomi üzerinde etkisi olmayacağını, bu anlamda kademeli faiz artışlarının devam edebileceğini belirtti.Fed'in yeni Başkanı Jerome Powell'ın kademeli faiz artışlarının devam edeceğini ve ekonominin güçlendiğini belirtmesiyle kur akşam saatlerinde önce 3.7964'e, ardından 3.80'e yükseldi. Son olarak 3.8138'e kadar çıktı.Bir süredir 90 direncinin hemen altında zayıf bir görünüm çizen dolar endeksi, Powell'ın yatırımcılar tarafından "şahin" bulunan ve faiz artırımlarına yönelik beklentileri yükselten sunumu sonrası 90,40'a yükseldi.

DOLAR NE KADAR?

Dolar endeksindeki yükselişe bağlı olarak bu sabah erken saatlerde 3.81'in üzerine çıkan dolar kuru saat 08:48'de 3.80 civarında seyrediyor. Jeopolitik riskleri artırmasıyla dolar/TL geçen hafta 3.76'lı seviyelerden 3.81'in üzerine çıkmış ancak sonrasında endişelerin hafiflemesiyle haftayı 3.78'in hemen üzerinde tamamlamıştı.

27.02.2018 tarihli Dolar Kuru Yorum ve Güncel DolarTL Analizleri

Gökhan Özkan, Araştırma Uzmanı – Dolar Kuru Yorumu
Dolar Neden Güçlenemiyor?

2017 yılı, FED’in beklentiler dahilinde 3 faiz artırımına gitmesi, aynı zamanda bilanço küçültme operasyonunda kademeli vurgusunu elden bırakmaması ile birlikte, “dolar değer kazanacak” senaryosunun, gerçekleşmediğine şahit olduğumuz bir yıldı. 2018 yılında da 2017 yılına benzer bir şekilde bir türlü ivme kazanamayan Dolar’ın hikayesi, gündemde en çok tartışılan konulardan bir tanesi olmaya aday olacağa benziyor.  FED başkanı Yellen’ın da görevini Powell’a teslim etmesinin ardından “yeni FED’in” nasıl bir yol izleyeceğine dair net olarak bir tablo henüz ortada olmasa da, projeksiyonlardan yola çıkarak, FED’in daha yüksek büyüme, daha yüksek enflasyon, daha düşük işsizlik oranı ve daha yüksek faiz beklentisi içinde adımlar atmaya çalışacağını görüyoruz. Ancak başkan Trump sonrası, ABD ekonomisinde değişen dengelerin, Dolar’ın seyri açısından daha belirleyici olacağını söylemek şimdiden mümkün.

Trump sonrası dengeler değişti

20 Ocak’ta göreve başlayan ve 1 yılı tamamlayan Trump’ın, özellikle seçim vaatleri arasında en önemli maddelerden bir tanesi olan vergi indirimlerine dair yasa tasarısını, 2017 yılının sonunda zor da olsa senatodan geçirebildiğini gördük. Kurumlar vergisini 2018 itibarıyla yüzde 35’ten yüzde 21’e indirecek ve gelir vergi dilimlerini kademeli olarak indirecek bu yasa sonrası oluşan, ABD’de bütçe açığı artacak sorunsalı, iyi gelen verilere rağmen Dolar’ın bir türlü güçlenememesine neden olan gelişmelerin başında yer alıyor. Ekonomik büyümeye yüzde 0.6 puan katkı yapacağı beklenen bu yasa tasarısı sonrası, azalan vergi gelirlerinin hali hazırda oldukça yüksek olan kamu harcamaları/GSYH verisini daha yukarı çekebileceği düşüncesi önemli ölçüde fiyatlamaya dahil olmuşa benziyor.

Bütçe açığı daha yüksek faiz anlamına gelebilir

Bütçe açıklarının finansmanında kullanılan yollardan biri olan borçlanma metodu, azalan vergi gelirleri ile birlikte daha yüksek tahvil faizleri anlamına gelecektir. Hali hazırda ABD’de artan ücretler sonrası, enflasyon beklentilerinde yaşanan artış ve enflasyonda aylık baz etkisinin veriye olan yansıması, ABD’de 10 yıllık tahvil faizlerini yukarı taşıyan gelişmelerden bir tanesiydi. Ayrıca manşet enflasyon yüzde 2.1’e ulaşırken, çekirdek enflasyonun yüzde 1.8’e kadar yükseldiği bir ortamda faiz baskısının daha hızlı hissedildiği bir gündemi de takip ediyoruz.

Dolar Endeksi
Bu doğrultuda herhangi bir şekilde olası bir bütçe sorunu finansmanında borçlanma metodu tahvil arzını artırıp, faizleri daha da yukarı taşıyabilir. Ayrıca para arzının da artması anlamına gelebilecek bu gelişme daha yüksek enflasyon ortamını gündeme getirebilir. Bu da FED’in faiz artırımları konusunda piyasanın gerisinde kalmasına anlamına gelecektir. Hali hazırda FED faiz artırımı ihtimallerine baktığımızda ise, bu yıl için 2-3 faiz artırımı fiyatlaması öngörülüyor. Eğer ekonomide ısınma beklenenden önce gelecekse(!), FED’in kısa vadedeki güvercin tavrı doların gücünü artırmasını engelliyor.

Biliyoruz ki, enflasyon tehdidi, enflasyonu uzun zamandır görmeyen piyasa adına bir alışma sürecini de gerektiriyor.(Yeni normal) Aynı zamanda mali yönden genişlemeci adımların etkisi de daha yüksek enflasyonu beraberinde getirebilir ihtimalini de göz önünde bulunurken, bazı FED üyelerinin yüzde 2 tavan hedefini yukarı revize edebileceği beklentisi de piyasalara alıştırılıyor. Hali hazırda oldukça kademeli bir şekilde para politikasını yürüten FED’in “yeni normale” alışma süreci öncesinde Dolar endeksi zayıf tablosunu korurken, yeniden güçlenme sürecinde ise bir süre daha patinaj çekeceğe benziyor. (Alan Yatırım
 
Yusuf Kavak, Araştırma Uzmanı – Dolar Kuru Yorumu
Kanal Üst Bandı Takipte…

Yurt İçi tarafta TÜİK tarafından açıklanan Şubat ayı Ekonomik Güven Endeksi, bir önceki aya göre 1.9’luk azalışla 103.0 oldu. Diğer yandan gündemden düşmeyen jeopolitik risk unsurları konusunda karmaşık görünüm ise devam etmekte. Hükümet tarafından gelen açıklamalar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen Suriye’deki ateşkes anlaşmasının Türkiye’nin operasyonlarını etkilemeyeceği yönündeyken, uluslararası kamuoyundan zaman zaman muhalif sesler çıkmakta. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Afrin Bölgesi’nin de kapsam dışında olduğunu söyledi. Bu kapsamda krizi tırmandıracak gelişmelerin olması halinde kur tarafında bunun etkileri görülebilir. ABD tarafında Dayanıklı Mal Siparişleri, Mal Ticaret Dengesi, S&P/CS 20 Şehir Konut Fiyat Endeksi ve CB Tüketici Güveni verilerinin izleneceği günde, yeni FED Başkanı Jerome Powell’ın Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nde yapacağı sunum ve öncesinde açıklanacak olan yazılı metin oynaklığa neden olabilecek diğer unsurlar olarak karşımıza çıkmakta.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...