Su krizine tavsiye: Fatura yüzde 20 zamlansın

Küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkisi ve su krizi, milyarlarca insanın gıda güvenliği ile yaşam koşullarını tehdit ediyor. Türkiye de Akdeniz Havzası'nda yer almasından dolayı iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında gösteriliyor.

Öte yandan Türkiye’de yüzey sularının en az yüzde 76'sının kirlenmiş olduğu ifade edilirken, arıtılmış suların ise sadece yüzde 1,5-2'sini sulamada kullanılabildiği kaydedildi. Şebekede kaybolan su miktarları ise yüzde 40-50'leri buluyor. Atık sularının sadece yüzde 36'sı doğru yöntemlerle arıtılabiliyor.

Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, suyun kaynağında korunması, su yönetiminde yetki çakışmasının giderilmesi, suyun tasarruflu ve verimli kullanılması, ihtiyaç önceliklerine uygun olarak sürdürülebilir kullanılması, havza, taşkın ve kuraklık yönetim planlarının kanuni çerçeveye alınması, suyun tek elden havza esasında miktar ve kalite bakımından bütüncül yönetilmesi, tahsislerin tek elden yapılması ve AB Su müktesebatına uyumun sağlanması gibi hedefler içeren bir kanun hazırlanacağının bilgisini paylaşmıştı. 

SU KRİZİNDE YENİ RAPOR

Gençlerin bu sorunların çözümüne katkıda bulunmalarını sağlamak, bakış açılarını öğrenmek ve farkındalıklarını ölçmek amacıyla kapsamlı bir saha araştırması gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından yapılan araştırmayada 18-35 yaşındaki 900 gencin, iklim ve su krizi göçleri dahil bunlara bağlı sorunlar hakkında ne düşündükleri, su krizini önlemek için neler yapabilecekleri, ekonomik olarak güçlü olmaktan ne anladıkları incelendi.

İNSANLIĞA GÜVEN TAM

Mart 2021’de gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, iklim değişikliğinin insanların geleceğini tehdit ettiğine inananların oranı yüzde 93 oldu. İklim krizi ile ilgili insanların bir şey yapabileceğine inananların oranı yüzde 90, su krizini çözen ve gıda güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik olarak daha güçlü olan ülkeler olacağını düşünenlerin oranı yüzde 86, iklim değişikliği sorununun en önemli etkisinin seller ve kuraklık da dahil aşırı hava olayların olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 48, su kirliliğini en önemli çevre sorunu olarak görenlerin oranı yüzde 46, genç neslin, önceki nesillere kıyasla çevre sorunlarına daha duyarlı olduklarının düşünenlerin oranı yüzde 40 oldu.

‘FATURAYA YANSISIN’ TALEBİ

Araştırma verilerine dayandırılarak yapılan modellemede su faturalarına yüzde 20 artış yapılması ile iklim ve su krizine karşı destek verileceği sonucuna varıldı.
Araştırmanın detayları hakkında bilgilendirmede bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Müdürü Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, “Modelden elde edilen sonuçlara göre, su ve gıda güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik gücü sağlayacağını düşünenler, su faturaların artmasına destek vermektedir. Su kesintisi yaşayan bireyler ve su ayak izini duyan bireyler, yine su kaynaklarının korunması için su faturalarındaki artışa destek vermektedir. Araştırmanın sonuçları, doğru bilginin ve su sıkıntısı ile ilgili yaşanan olumsuz tecrübelerin su kaynaklarını korumak için önemli olduğunu göstermektedir. Gelirleri artan, geçim sıkıntısı olmayan insanlar için çevrenin korunması öncelikli hedeflerden biridir. Bu da postmateryalist yaklaşımın, bu araştırmanın bulguları ile de desteklendiğini gösteriyor” dedi