Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
09 Haziran 2022 22:20 - Güncelleme : 09 Haziran 2022 23:33

Süper bono nedir, enflasyon korumalı tahvil nedir? Bakanlığın yeni ekonomi paketinde ne var?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekonomiye ilişkin atılacak yeni adımların bu akşamdan itibaren ilgili kurumlarca paylaşılacağını belirtti. Yapılan bu açıklamanın ardından "Süper bono nedir, enflasyon korumalı tahvil nedir? Bakanlığın yeni ekonomi paketinde ne var?" soruları gündemdeki yerini aldı. Ekonomideki sıkıntılı süreci atlatmak adına yeni politikaların uygulamaya geçirileceği bildirildi. İşte bakanlığın yeni ekonomi paketine dair tüm merak edilenler haberimizde…

Editör: Hacer Tonay / Kaynak: TGRT Haber
Süper bono nedir, enflasyon korumalı tahvil nedir? Bakanlığın yeni ekonomi paketinde ne var?
bono,tahvil,yeni ekonomi paketi,Hazine,ekonomi

Uzun süredir çalışmaları yapılan "Yeni Ekonomi Paketi" ile ilgili araştırmalar, bu akşam Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın ardından hız kazandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Bu sıkıntılı döneme rağmen uyguladığımız politikalar ile bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz yok" ifadeleri yer aldı. Bu açıklamalar doğrultusunda bakanlığın yeni ekonomi paketinde ne olduğu ve ne zaman açıklanacağı merak edildi. Peki süper bono nedir, enflasyon korumalı tahvil nedir? İşte detaylar…

BAKANLIĞIN YENİ EKONOMİ PAKETİNDE NE VAR, NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekonomideki son gelişmelerle ilgili açıklama yaptı. Bakanlıktan yapılan yazılı duyuruda ekonomide beklenen yeni paketin bu akşam paylaşılacağı belirtilirken, spekülasyonlara sert tepki gösterildi. 

Başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere güdmedeki bazı ekonomi başlıklarında, ekonomi yönetiminin hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edeği belirtilen açıklamada "Atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır" ifadelerine yer verildi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle: 

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, dünyanın sayılı büyük ekonomileri arasında yer alan Türkiye'nin, serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alarak güçlü temeller üzerinde yükselmeye devam ettiği belirtilerek,

"Dünyanın sayılı büyük ekonomileri arasında yer alan Türkiye, serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alarak güçlü temeller üzerinde yükselmeye devam etmektedir. Ekonomimizin yakaladığı güçlü ve dengeli büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir.

Geride kalan 20 yıllık süreçte, başta kamu maliyesi ve bankacılık sektörü olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir. Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkânlar, zorlu dönemlerde ekonomimiz için bir manevra alanı olarak kullanılmaktadır.

Bankacılık sektörümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel sektörümüzün ve hanehalkımızın ihtiyaç duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da önemlisi uygun koşullarda sağlanmasına aracı olmaktadır." açıklamlarına yer verildi

"SIKINTILI SÜRECİ BAŞARIYLA ATLATACAĞIZ"

Güçlü sanayi altyapısı ile dinamik ve zorlu koşullara kolay adapte olabilen özel sektörümüz de büyüme ve kalkınma hedeflerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere önemli bir destek vermektedir.

Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birçok ekonomik zorluktan ülkemiz de etkilenmiştir. Bu sıkıntılı dönemlerin başında 2008 küresel finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye ekonomisi tüm bu dönemlerden, dış şoklara karşı olan direnci sayesinde başarı ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır.

Yakın dönemde salgının dünya üzerinde bıraktığı etkiler henüz tam anlamıyla silinememişken yakın coğrafyamızdaki savaşın küresel ekonomiyi çok daha zorlu bir sürece taşıdığını birlikte deneyimliyoruz. içinden geçtiğimiz bu sıkıntılı döneme rağmen uyguladığımız politikalar ile bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz bulunmamaktadır.

SPEKÜLASYONLARA CEVAP

"Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü tedbirlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez serbest piyasa koşulları ilkelerimiz sorgulanmaya çalışılmaktadır.

Bugün tüm dünyanın özellikle enerji ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı nedenlerden oluşan enflasyon problemi Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Yaklaşık 10 trilyon TL büyüklüğündeki Türkiye ekonomisinin başarısını dönemsel birkaç veri ile gölgelemeye çalışmak ekonomiye ve potansiyelimize kelimenin tam anlamıyla haksızlıktır."

DÖVİZ FİYATLARIYLA İLGİLİ ASILSIZ İDDİALAR

"Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan söylemler eşliğinde döviz fiyatlarına dair spekülatif ve asılsız iddialarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz.

Yakın bir süre önce kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı sonrasında, 20 Aralık 2021'de, spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya tecrübe etmiş durumdadır. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak bazı kesimlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkân vermeden sağduyulu olmasında büyük fayda vardır.

Biz, vatandaşlarımızın bu art niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik gayretlerini devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık.

Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan bazı ekonomi başlıklarında, ekonomi yönetimimiz Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde, hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır."

Bakanlık, gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi (GES) talep toplama işlemlerinin 15 Haziran'dan itibaren başlayacağını açıkladı

Yapılan bu açıklamanın ardından Yeni Ekonomi Paketinde ne olduğu merak edilirken daha önce söz konusu olan 'süper bono' ve 'enflasyon korumalı tahvil' uygulamalarının dahil edilip edilmeyeceği yeniden gündeme geldi. Peki Yeni Ekonomi Paketinde bono ve tahvil olocak mı? Süper bono ve enflasyon korumalı tahvil nedir? İşte bono ve tahvile dair tüm merak edilenler...

SÜPER BONO NEDİR? 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankasından faizi indirmesini istemesinin ardından ekonomide yaşanacak endişelerden biri de süper bono olmuştu. 1994 krizinde Tansu Çiller başkanlığında kullanılan süper bono ile ilgili araştırmalar ilk olarak ekonomist Özgür Demirtaş’ın açıklamalarından sonra yeniden gündeme gelmişti.

Özgür Demirtaş “Sonunda ne olacağını yazayım: Ya faiz artıracaklar ya Süper Bono çıkaracaklar” demişti.

Bono; devlet ve kurumsal firmalardan yatırımcıların sabit ya da değişken faiz oranları ile belirlenen süre içerisinde kredi almış olduğunu belirten bir belgedir. Bonoların bilinen ilk özelliği vadeleridir. Bononun vadesi 2 aydan az ya da 12 aydan fazla olamaz. Bonolar şirket ya da devlet tarafından çıkarılırlar.  Şirket ya da devletlerin finansman ihtiyaçlarının giderilmesini sağlama hedefiyle çıkarılan bonolar, belirli bir vadenin sonunda anaparaya eklenen faizle geri ödemesinin yapılması bakımından, bankadan kredi kullanılması ile ciddi benzerlik göstermektedir. Çok daha yüksek faiz oranı uygulanan bonoya süper bono adı verilmektedir.

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, dövizdeki hareketin cari açıktan kaynaklandığını belirterek “Kurda önlenemez bir yükseliş olursa Merkez Bankası mecburen faiz artırır ve o da yetmezse süper bono gibi enstrümanlar devreye girer” diye konuştu.

SÜPER BONO NE ZAMAN ÇIKARILDI?

1994 senesinde Tansu Çiller başkanlığındaki DYP-SHP hükümeti, faiz oranlarını düşürme hedefiyle piyasaya yüksek miktarda para sürdü. Piyasaya sürülen para sonrasında beklenenin aksine yüksek likidite, faizi düşürmek yerine, dövize hücuma neden oldu.

Hükümet, döviz satarak talebi düşüreceğini, paranın borsaya yönleneceğini ifade ediyordu fakat 52 milyon dolarlık hacmi olan borsa para çekmekte yetersiz kaldı. Bankalar yüksek devalüasyon olacağı beklentisiyle hareket edince piyasaya sürülen döviz, fiyatı düşürmedi tam tersine arttırdı. Dolar, birkaç ay içinde 8 bin liradan 42 bin liraya fırladı, 38 bin lira seviyelerinde de tutundu. Döviz rezervleri 7 milyar dolar iken Nisan 1994 tarihine gelindiğinde 3 milyar dolara düştü.

5 Nisan 1994 tarihinde hükümet, “enflasyonu hızla düşürmek, TL’de istikrar sağlamak” hedefiyle 5 Nisan Kararlarını açıkladı.

Dengeleri düzeltmeden faiz oranlarını düşürme çabası, faizde çok daha yüksek bir artış ile netice kazandı. Dövize olan talebi kesmek ve kısa dönemli kamu borçlarını ödeyebilmek için hükümet mayıs ayında yüzde 400 faizli borçlanma kâğıtlarını piyasaya sürdü.

ENFLASYON KORUMALI TAHVİL NEDİR?

Dolar/TL kurunun 18 seviyesini gördüğü Aralık 2021’de hükümet “Kur Korumalı Mevduat” uygulamasını açıklamıştı. Kur Korumalı Mevduatın açıklanmasının ardından da kur hızla düşerek 12 seviyesine kadar gerilemişti. Ancak altı ayın ardından kur tekrar 17 seviyesine yükseldi. Bu durumda son zamanlarda dile getirilen “Enflasyon Korumalı Tahvil” uygulaması getirilebilir mi, etkileri ne olur? sorusu gündemdeki yerini iyice artırmaya başladı.

Kur Korumalı Mevduattan sonra “Enflasyon Korumalı Tahvil” uygulaması hükümet tarafından bir süredir dile getiriliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2 Mayıs’ta uygulamanın hazırlıklarının tamamlandığını şöyle duyurmuştu:

“İhtiyaç duyulması halinde devreye alınacak bu enstrümanlara yönelik ilgili kurumlarımızın çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu alternatiflerden biri olan bireysel yatırımcıya yönelik enflasyon korumalı tahvilin tasarımı ve geliştirilmesi çalışmalarımızı tamamladık. Söz konusu senedin ihracına ilişkin diğer operasyonel süreçlerin tamamlanmasının ardından ihracın zamanlamasına piyasa şartları ve Hazine borçlanma stratejilerimiz çerçevesinde karar vererek kamuoyuyla paylaşacağız.”

RİSKLERİ NELER?

Ekonomistlere göre “Enflasyon Korumalı Tahvil”in uygulanmasıyla bankalardaki mevduatların ciddi oranda çekilmesi riski doğacak. Kamil Yılmaz bu durumu şöyle açıklıyor:

“Kurun kontrolden çıkmasını önlemek için çıkarılacak enflasyona endeksli bononun getirdiği bazı yan sorunlar olacak. İlki hükümetin kendisiyle çelişmesi olacaktır. Aylardır ‘Bu hükümet faizi artırmayacaktır’ şeklinde verilen demeçlerden sonra bir anda faizi yüzde 75 olan bir tahvil çıkarılmasını açıklamak kolay değildir. İkinci sorun ise çıkarılacak bononun bankalardan mevduat çıkışına yol açması olacaktır. Bu yüzden bankacılık kesimi bu enstrümana karşı görüş bildirmiştir. Bankalar mevduat çıkışını durdurmak için faizleri artırma eğilimine girebilir. Son olarak da bir diğer risk çıkarılacak bononun son aylarda katlanarak artan devletin faizi yükünü daha da arttıracak olmasıdır. Bu hali hazırda kötüye giden kamu borç yükünü bir noktada sürdürülemez hale getirebilir.”

SÜPER BONO VE TAHVİL ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Hazine tarafından çıkartılan bu borçlanma araçlarının kısa vadeli olanlarına (yani en çok 12 ay ile sınırlı) bono, bir yıldan uzun olanlarına tahvil deniyor. Bonolar genelde 3 aylık çıkartılırken hazinenin bu sefer tercih edeceği yöntem tam olarak halk diline dolanan süper bono olmayacağa benziyor. Çalışmaların sonlandığı ve yasal prosedürlerin bitirilmeye çalışıldığı paylaşıldı. Açıklanan Yeni Ekonomi Paketinde olması beklenen enflasyon korumalı tahvil 12 ay vadeli ve ödemesi seçimden sonraya kalacak mevcut faiz oranlarının üzerinde getiriye sahip bir borçlanma aracı olacak.

Kaynak: TGRT Haber
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...