9
"Pazar günkü maça gelirsek... Rakibimize karşı alışık olduğumuz üstün, ezerek oynamaktan uzaktık ama iyi de başlamıştık. Bir iki riski atlattıktan sonra penaltı geldi. Penaltı golünde bile, penaltıyı yapanın kart görmemesi garip. Tabii bunlar ne kadar konuşuldu bilmiyorum ama önemli değil. Büyük resmi anlatmaya çalışıyorum. Büyük resim ne yazık ki haksız rekabette kürek çekmek. Burada Türkiye'de iki büyük grup var biliyorsunuz medyada. Bir tanesi de malum, hiç yıldızımız barışmıyor ama en azından onlar açık açık ne görüyorsan o misalinde yapıyorlar. Diğeri de yakın zamanlarda el değiştiren grup ince ince yapıyor. Burada 1,5 saatlik basın toplantısı oldu. Dikkat edin onların gazetelerinde ertesi gün tek yayınlanan şey 'Evet bizim de hatalarımız oldu' Diğer hiçbir şey yok. İşin bir tarafında sahada rekabet, öbür tarafında sistemle rekabet öbür tarafında iletişim kanallarıyla rekabet diyelim. Böyle bir ortamın içerisindeyiz. Ne kadar susamışlar mı diyelim, ne kadar içlerini dökmek için fırsat bekliyorlarmış mı diyelim. Biz de onlara fırsat verdik"
"AĞIR LAFLARI YÜZÜME SÖYLEMESİ İÇİN GİTTİM"
"Maçtan sonra bir olay yaşandı. Bir taraftarımızın ağır laflarına ben bizzat suratıma söylemesi için yanına gittim. Engellediler. Tabii ki güvenlik vardı, taraftarımız da sakinleştirmek için ama arbede yaşanacak bir durum yoktu. Ben neysem oyumdur, işleri yüz yüze yapmayı daha çok severim. Ama hataydı. Tabii bu müthiş bir malzeme verdi. Orada beni içeri alırlar ben 'Beni itip kakmayın' dedim. Ama dikkat edin 'Beni itip' kısmı yok orada. Onu da 'Satmayın' diye... Ben öyle bir imada bulunmam. Karakter olarak da insan olarak da. Ama bu insanlara malzeme verdik. Bir yere gittiğimiz yok. Bu olaylar bizi sadece kamçılar!"