15
Aile ferdi gibi gördükleri kuşlara büyük hassasiyetle baktıklarını, besin değeri yüksek yemlerle beslediklerini ve yemleri çoğu zaman yurt dışından ithal ettiklerini anlatan Fidancı, kuş beslemenin hobinin yanı sıra terapi olduğuna vurgu yaptı.
Fidancı, dernek üyelerindeki kuşların fiyatlarının 10 TL'den 100 bin TL'ye kadar değiştiğine işaret etti.
Kendisinin de bugüne kadar birçok kuş beslediğini ve sattığını anımsatan Fidancı, "Sattığım kuşları kimi zaman 'Keşke hiç satmasaydım.' dediğim oluyor, pişman oluyorum. Ama iyi bir kuş yetiştirdiğim için de gururlanıyorum." ifadesini kullandı.
Kente ilk Türkiye şampiyonluğunu 2004 senesinde "Nemrut" isimli kuşla getirdiğini, 7 yıl üst üste Nemrut'un birinciliği kimseye bırakmadığını ve sonunda Nemrut'u İstanbul'da bir kuşsevere sattığını aktaran Fidancı, Nemrut'un öldükten sonra içinin doldurularak muhafaza edildiğini ifade etti.
Fidancı, "Kuşlarını çok sevenler kuşları öldükten sonra içini doldurup ya da mumyalayarak evlerinin bir bölümünde muhafaza ediyorlar." şeklinde konuştu.
Kanatlı hayvan pazarının da önemine değinen Fidancı, bu konuda sıkıntı çektiklerini belirtirken, siyasilerden alının sözün halen hayata geçmediğini söyledi.
Kuşsever sayısının fazla olduğunu ancak ailelerin kuşları görmek için derneğe gelmekten geri durduğunu savunan Fidancı, şunları kaydetti:
"Bu konuda sitemkarız. Bu pazar bir ilde olmazsa olmazlardan biridir. Biz kanatlı hayvanların ulu orta satılmasına ve kesilmesine karşıyız. Bunun sektörleştirilmesi, modern bir tesise kavuşması lazım. Biz derneğimizde bunu yapıyoruz ama buraya gelemeyenler var, aileler gelemiyor. Fakat bir pazar olursa insanlar rahat rahat gelip kanatlı hayvanları görebilirler. Bu bir iki kişinin talebi değil, bu halkın talebi."