"Türk Komedi Filmi" denilince herkesin aklına hiç hiç kuşkusuz "İnek Şaban" tiplemesiyle herkesin tanıdığı usta oyuncu Kemal Sunal gelir. Sinema tarihimizin unutulmaz oyuncusu olan Kemal Sunal birçok filmde başrol oynamıştır. Çarıklı Milyoner ve Sosyete Şaban filmlerinin senaryosu kendisine aittir. 1972 yılında çekilen "Tatlı Dillim" filminde ilk kez ekran karşısına çıkmıştır. 3 Temmuz 2000 yılında uçakta geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden usta oyuncunun şimdiye kadar oynadığı tüm filmlerin listesini sizler için hazırladık. İşte tüm yönleriyle Kemal Sunal Filmleri...

Aşık olduğu Gülo'yu almak isteyen Feyzo başlık parasını toplamak için İstanbul'a gider. Şehirde gördüklerinden sonra aslında Maho Ağa'nın köylüleri köle gibi kullandığını anlar ve Ağa'ya karşı mücadeleye girişir.. Bakalım Feyzo Maho Ağa'yı devirebilecek midir?

Yaşam mücadelesini duvar afişçiliği yaparak kazanan Apdi, afişlerini yapıştırdığı ünlü şarkıcıya aşık olur. Apdi'nin bir yolunu bulup tanıştığı şarkıcı kadın, onun saf duyguları karşısında etkilenir etkilenmesine de şarkıcının eski sevgilisi Apdi'nin önünde büyük bir engel teşkil eder.

Amerikada yaşayan amcası ölünce kendisine büyük bir miras kaldığı haberi üzerine fakir odacı Adem birden mahallesinde ve çalıştığı yerde günün adamı olur...

Çok saf biri olduğu için herkes tarafından kullanılıp atılan şaban girdiği hiç bir işte başarılı olamaz. Ailesi ise delikanlı olmuş Şaban'ın artık para kazanmasını ister ve çalışması için ise zorlar. Tam bu sıralarda bir ajansta çalışan Oya önemli bir firmanın ürünlerini tanıtmak için halktan birini kullanmayı düşünmektedir. Bir gün trende Şaban'a rastlar ve onu reklam filmlerinde oynaması için ikna eder.

Varyemez filminde Ragıp Elibol ismiyle karşımıza çıkan Kemal Sunal'ın çok zengin ve varlıklı biri olmasına rağmen, ailesine ve arkadaşlarına karşı cimriliği yüzünden resmen zulüm çektirir. Ragıp yaşadığı süreçte insan sevgisinin, dostluk ve arkadaşlığın paradan çok daha önemli ve kıymetli olduğunu yalnız kaldığını görünce net bir şekilde anlayacak ve tavırları değişmeye başlayacaktır.

Birbirlerine benzeyen bir futbolcu ile bir karpuzcunun güldürüsü. Kalecileri Bülent Amerika'ya kaçınca takımın yöneticileri, başlık parası için Almanya'ya gitmek üzereyken havaalanında karşılaştıkları ve aynı kaleciye tıpatıp benzeyen karpuzcu Şaban'ı bulurlar. Şaban, başta Kara Mithat olmak üzere takım yöneticilerini, Bülent olmadığına bir türlü ikna edemez ve kendini profesyonel bir maçta kalede bulur.

Tek yumurta ikiz kardeşler birbirlerini görmeden yıllarca ayrı dünyalarda yaşamlarını sürdürürler. İkisi de birbirlerinden farklı şartlarda yetişmiştir. Biri mafya babası diğeri ise bir veznedardır.

"Saygılar Bizden" dizi filmi Kemal Sunal'ın oynadığı ilk dizidir. Dizi de Türk yargı sistemi eleştiriliyor. Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma gibi sorunların mahkeme de çözüme kavuşamaması ve kavgaların ne kadar basit mevzular sebebiyle çıktığına da şahitlik edeceksiniz.

Film'de doğup büyüdüğü kasabaya gümrük müdürü olarak gelen Mehdi ve çocukluk arkadaşı Rahim'in ailelerinin kasabanın ortasından geçen sınır telleri ile parçalanan hayatlarını anlatıyor...

Sevtap aynı mahallede oturan posta dağıtıcısı Adem'e aşıktır. Adem de Sevtap'a aşıktır. Sevtap'ın abisi Almanya'dan Türkiye'ye gelir ve bu ikilinin evlenmemesi için her türlü yolu dener.

Hem yapımcılığını hemde başrol oyunculuğunu oynayan Kemal Sunal'ın 13 bölümlük dizisi Şaban ile Şirin dizisinde; sorunlu bir aile ortamından çocukluğun da verdiği cesaretle uzaklaşan Şirin'in, aradığı sevgiyi ve sıcaklığı hepimizin yakından tanıdığı Şaban'ın yanında bulmasını konu ediniyor.

Filmin adından da anlaşılacağı gibi karısının sözünden çıkmayan bir adamın hikayesi konu ediliyor.

Usta oyuncunun başrolünü oynadığı "Bay Kamber" dizisi de 13 bölümlük olarak 1996 yılında çekilmişti. Bu sefer "Bay Kamber" rolü ile Kemal Sunal'ı polislikten emekli olmuş kendisine dedektiflik bürosu açarak nev-i şahsına münhasır yöntemlerle olayları çözüme kavuşturan bir dedektif olarak görüyoruz.

Hilmi Tok milyarder bir iş adamıdır. Birgün tek başına kullandığı arabasıyla kaza yaparak ölür. Tüm mirasını köyde davulculuk yapan oğlu Bayram'a bırakmıştır. Aynı sırada bir gazeteci Çarıklı Milyoner hakkında yalan haberler yazar. Bayram, kim olduğunu bilmeden gazeteci Suna'ya aşık olur.

"Şaban Askerde" filminde bir kışlada meydana gelen trajikomik olayları konu ediniyor. Halit Akçatepe'nin de dizide bulunduğu filmde ikilinin bir tabur dolusu askerlerin arasında her bölümde farklı komik olaylarla nasıl başa çıktıklarını seyredeceksiniz. Bu arada filmin çekimleri 66. Mekanize Piyade Tugayı'nda gerçekleşmiştir.

Saf bir köylü olan Osman, yanında ırgat olarak çalıştığı Hasan Ağa'nın kızı Emine'ye deliler gibi âşıktır... Bunu ağaya söyleyince ağa öfkeden deliye döner. Allah’ın emri ile ağanın kapısına kızını istemeye giden Osman’dan yüklü miktarda başlık parası ister. Oldukça yüksek miktardaki başlık parasını biriktirmek için gurbete çalışmaya giden Osman tamamladığı başlık parasıyla köye dönerken soyulur. Dönüşte Emine'yi alamadığı gibi, toprakları elinden alınan babasının da ölümüne tanık olur. Tekrar şehre dönen Osman hem başlık parası biriktirmek, hem toprakları geri almak için çare aramaya başlar. İkinci İstanbul macerasında karşısına çıkan askerlik arkadaşı Şevket, ona kısa yoldan zengin olmasına yarayacak tokatçılığı öğretmeye başlar. Şevket'ten insanları ve hayatı tanımaya öğrenen Osman, ona saflığı ve iyiliği öğretecektir.

Sırf zengin olmak için köydeki tarlasını satıp, İstanbul'a yerleşen Şaban, amcasının oğlunu aramaya koyulur. Bu sırada başına gelmedik kalmaz, üçkağıtçının biri ona Boğaz Köprüsü'nü satar, ancak o sıralarda tanıştığı görme engelli bir çiçekçi kıza aşık olur ve kızın gözlerinin açılması için elinden geleni canını dişine takarak çabalamaya başlar...

Yaşamı boyunca hiç gülmemiş Ademoğlu, yıllar önce zengin bir Alman vatandaşını soğuktan donmaktan kurtarır. Zengin Alman, Ademoğlu'nun yaptığı bu iyiliği unutmaz ve ona büyük bir miras bırakır. Artık ülkenin en zengin adamı olsa da yüzü hiç gülmeyen Âdemoğlu'nun bu durumu basının ilgisini çeker ve bir yarışma düzenlenir. Âdemoğlu'nu güldürebilene büyük para ödülü verilecektir; ancak yarışmaya katılanlardan hiç kimse Âdemoğlu'nu güldürmeyi başaramaz. O da bu durumdan sıkılır ve verilecek para ödülünü binanın üst katından dağıtır. Giderken yolda bir çocuğa rastlar. Çocuk, elindeki film şeridiyle oynamaktadır. Âdemoğlu çocuğa ne yaptığını sorar ve çocuk da 'film çeviriyorum abi' yanıtını verir. Hiç kimsenin güldürmeyi başaramadığı Âdemoğlu, bu cevabı alınca gülmeye başlar.

Semtin güzel kızı Hüsniyeyi elde etmek için kabadayılığa özenip, bu arada da peşine düşen kiralık katillerle mücadele veren Hüsnü'nün güldürüsü...

İşinden evine, evinden işine gidip gelen Zühtü, kendi halinde sade bir vatandaştır. Yaşadığı beldede belediye seçimlerine adaylık teklifi alır ve adaylığı kabul eder. Başkan olunca; rüşvete, haksızlıklara düzenbazlığa, yağcılığa, kayırmacılığa son verir. Bu dürüst hali ödüllendirmesi gereken parti başkanından azar işitince Zühtü Bey, düzene uyum sağlamak zorunda kalır. Özünde koltukla barışık bir yapıya sahip olan başkan Zühtü Bey, tüm direnmelerine rağmen pes eder ve o da koltukla düşman olur.

İstanbul'da bir hastanede hademelik yapan Kemal, köyüne döner. Kendini doktor olarak tanıtır ve halkı ücretsiz olarak muayene etmeye baslar. Bu arada Ruşen Ağa’nın kızı Sümbül'e âşık olan Kemal aşkına karşılık görür. Ancak bir süre sonra sahte doktor olduğu ortaya çıkar.

İki karısıyla birlikte köyden kente göç eden Küheylan büyük bir apartmanın kapıcılığını yapmaya başlar. Küheylan zengin olma derdine düşmüşken yavaş yavaş kent kültürünün etkisi altına giren iki kadın maço kocalarına karşı birleşirler. Ve işi onu terk etmeye kadar vardırırlar.

Almanya'ya çalışmaya giden Memo, istediği parayı kazanıp köyüne döner ve sözlüsü Cano'yla evlenmek ister. Memolar'ın kan davalı oldukları Sülo da hapisten çıkarak karısı Ayşo'nun yanına gelir. Bunu duyan Hamo, düğünü durdurur ve oğlu Memo'nun, Sülo'yu öldürmesini ister. Ancak, Memo buna pek yanaşmaz. Öldürüleceğini anlayan Sülo, Memo'ya bir teklifte bulunur. Memo'nun kendisini öldürmemesi durumunda köyden uzaklaşacağını söyler. Evlenmek için başka çaresi kalmayan Memo, Sülo'nun planını kabul eder ve köy meydanında Sülo'yu yalandan vurur. Köy halkı da bu numaraya inanır.Daha sonra dağdaki bir eşkıyanın yanında tekrar karşılaşan Memo ve Sülo yine birbirine düşer. Eşkıyanın altınlarını gören Sülo'nun iştahı kabarır ve şehirde kalmaktan vazgeçer.

Doğduğu günden beri her olaya gülen Yusuf Şaplak'ın hayat hikâyesi ve yaşadıklarının konu edinen filmde topluma çok ince mesajlar verir.

Osmanlı döneminde İstanbul'da randevuevi işleten Cihanyandı Kanlı Nigâr'ın, kendini ve bu yola düşürenlerden aldığı intikamın öyküsü.

Zeynep üniversiteden tanıştığı Oktay'ı çok sevmektedir. Ancak babası onun bu ilişkisini onaylamamaktadır. Zeynep bir gün evden kaçarken tesadüfen taksi şoförü Cemal ile karşılaşır. Cemal ilk başlarda durumu anlamasa da Zeynep'in durumunu öğrenir.

Ölen babasının mallarını satmak için Almanya'dan köyüne dönen Rıfkı tesadüfler sonucu bir 'ermiş'e dönüşür. Yağmur duasına çıkan köylüler için yağmur yağdırır, üfürükçülük yapar, evde kalmış kızların kısmetini açar. Bu arada Belediye Reisi seçimlerine adaylığını koyması istenir. Seçimleri kazanır ancak çok geçmeden üçkağıtçı olduğu ortaya çıkar.

Osman Abalı fakir kendi halinde bir vatandaştır. Bir gün işe giderken piyangocu Şakir'den bir piyango bileti alır. Piyango çekileceği gün Osman bileti koyduğu yeri bulamaz ve harıl harıl bileti aramaya başlar. Osman'ın bu telaşını gören mahalleli piyangonun Osman'a çıktığını sanır. Osman bir anda göklere çıkarılır. Hiç parası yokken evi, arabası hatta çalıştığı şirkette ortaklığı olur. Osman piyangonun kendisine çıkmadığını söylese de hiç kimse buna inanmaz...

Birbirine benzeyen ünlü bir gangsterle, filmlerde figüran oynayan bir garibanın öyküsü. Figüran Osman, bir gün arkadaşlarıyla beraber eğlenmeye gazinoya gider. Ancak gazinoda onu görenler, ünlü mafya babası Seyfi ile karıştırıp ona haraç verirler. Zaman geçtikçe bu ikilinin hayatı iç içe geçmeye başlar.

Ali ninesiyle beraber yaşamakta ve Osman’la hırsızlık yapmaktadır. Mahallesinde aynı zamanda komşusu olan Zehra’ya âşıktır. Fakat Zehra Kemal Sunal’a âşıktır. Ali ile Kemal Sunal birbirine tıpa tıp benzemesine rağmen Zehra Ali’den gram hoşlanmaz. Ali artık dayanamaz ve Zehra ile birlikte olmak için Kemal Sunal’ı kaçırır ve onu saklayıp onun yerine geçerse Zehra ile evlenebileceğini düşünür. İşler aslında tam istediği gibi gitmez ama filmin sonunda amacına ulaşır. Zehra artık onundur.

Mustafa yoksul halk çocuğudur. Gecekondu mahallesinde apartman dairesi yaptırmaya gelen milyoner bir iş adamının şımarık kızı Hülya Mustafa'ya aşık olur. Mustafa, yoksulluk içinde olan ailesini kurtarmak için, böyle bir zengin adamın kızıyla evlenmeyi düşünse de bunda başarılı olamayarak tekrar mahallesindeki ilk aşık olduğu Aynur'a döner.

Zengin bir aileden gelen Metin (Kemal Sunal) Selma (Nil Ünal) adlı bir kıza âşık olur. Kızı etkileyebilmek için hırsız numarası yapan Metin'in başına olmadık işler gelir.

Aziz Nesin'in aynı adlı romanından uyarlanan film, döneminin Türk siyasetini hicv eder.

Almanya'da yaşayan Türkler ve Alman disiplini üzerine bir taşlama. Ali Ekber çocukluğunda Berlin'e gelmiştir. Berlin'de bir Türk tiyatrosunda temizlik işçisidir. Günün birinde kafede çalışan bir Alman kızına (Babett Jutte) aşık olur, ancak onun da dikkatini çekmeyi başaramaz. Bu sırada tiyatroda ona da bir rol verildiğini, Alman polisini oynayacağını öğrenir. Prova için polis kıyafetini giyer ve dışarı bir iş için çıktığında gerçek bir polis zannedilir. Bu durum, Ali Ekber'in aklına ilginç bir fikir getirecektir. Yeni kılığıyla Berlin sokaklarında dolaşmaya başlar.

Saf bir genç futbola düşkün bir genç kıza olan hayranlığı nedeniyle futbol oynamaya baslar. Ancak kızın tek amacı onu kullanmaktır.

Yaptığı yanlış haberler yüzünden gazeteyi çok zor durumlarda ve çıkmazlarda bırakan bir gazetecinin başından geçen hikayelerin konu edinen Uyanık Gazeteci filmi az yayınlanan ve birçok kişinin hala seyretmediği filmlerden biridir. Film 1980'li yıllarda ki Kemal Sunal filmlerinin özelliklerini taşır. Film'de Ali karakteriyle gazeteci rolünü oynayan Kemal Sunal güzel insan tanımının birebir tanımını oynar.

Arkadaşları tarafından Ringo adıyla çağrılan Şaban (Kemal Sunal), İstanbul'da ölen amcasının ona bıraktığı kahvehaneyi devralmak üzere İstanbul'a gelir. Kahvenin bulunduğu mahalleye büyük bir site yapmak isteyen Muhteşem adlı bir müteahhit, mahallenin kabadayısını öldürür. Cinayet Şaban'ın üzerine kalırken Şaban, halk tarafından kahraman ilan edilir. Artık mahallelinin umudu odur.

İnatçı filminde, köyündeki arsasını fabrika sahiplerine satmayı reddeden Bayram’ın hikâyesi anlatılır.

Şaban kadınlar konusunda başarısız bir minibüs şoförü, Ökkeş ise tam bir hovardadır. İki eski asker arkadaşı olan Ökkeş ve Şaban’ın yolları bir gün kodeste kesişir. Babasının zoruyla evlendirilmek istenen Ökkeş Şaban’dan kendi yerine geçmesini ister ve rollerini değişirler. Ancak gittikleri evde evin kızına her ikisi birden âşık olunca işler karışır. Âşık oldukları kız ise evin hizmetçisiyle yer değiştirmiştir...

Öğretmen filminde Kemal Sunal'ın 12 Eylül dönemi sonrasında siyasetçileri eleştirdiği bir film.. Filmde köyden İstanbul'a yerleşen başarılı bir öğretmenin geçim sıkıntısı yüzünden aklını kaybetmesini konu ediniyor.

Başlık Parası için İstanbul'a gelen ve rastlantılar sonucu Şaban Ballıses adıyla ünlü bir türkücü olan Şaban’ın komik öyküsü...

Ankara’nın yoksul gecekondu semtinde oturan Mehmet geceleri klarnet çalarak para kazanmaya çalışmaktadır. Biri özürlü üç çocuğu ve karısını geçindirebilmek için, çeşitli ek işler yaparak yaşamını sürdürmeye çalışırken bir de oturduğu gecekonduyu, kayınbiraderi aç gözlü bir müteahhite satınca, yaşamı iyice alt üst olur.

Görev yaptığı mahalledeki vatandaşlarını sömürenlere karşı başkaldıran bekçi Şaban'ın öyküsü...

Çalıştığı gazetede kamyonetle bayilere gazete dağıtımı yapan Selim bir arkadaşına özenerek aldığı telsizle görüşmeler yapmaya başlar. Telsiz kodu "yakışıklı" olan Selim telsizden tanıştığı bir kızla çıkmaya sonra da evlenmeye karar verir. Fakat ekonomik zorluklar nedeniyle her iki aile de bu evliliğe karşıdır. Selim bu durumda eşini de alarak boş bir sitedeki sahipsiz eve yerleşir. Ancak maddi imkansızlıklar birçok zorlukla mücadeleye başlayan çiftin yaşadığı trajik komik olaylar tam olarak bir zamanların Türkiye gerçeğidir.

Fakir bir adam olan Mülayim, hastanede 6 ay sonra öleceği haberini alır. Nasıl olsa öleceğim diye her istediğini yapan Mülayim, aslında ölmeyecek hatta şöyle bir 40 yıl daha yaşayacaktır. Ama yanlış sonuç verilince ölüm korkusu diye bir şeyi kalmayan Mülayim acaba ölmeyeceğini öğrenince ne yapacak?

Fakir ve evli bir adamın ev bulmak için verdiği mücadelenin güldürüsü.

İki büyük gazinonun paylaşamadığı Başak adlı sanatçı iki tarafında zulmünden korkarak kılık değiştirip yurt dışına kaçar. Gazinocular Başak'ı ararken, başka bir başak çıkar. Gerçekte bu Başak değil, ona tıpa tıp benzeyen bir robottur. Bu robotu uzaktan kumanda eden ise garson Veysel'dir.

Büyük bir işhanında çaycı olarak çalışan Yoksul saf ve iyi niyetli bir insandır. Çay ocağının sahibi Süleyman Yoksul'un iyi niyetinden yararlanmaktadır. Aynı işhanında tekstil atölyesinde çalışan âşık olduğu kız da Yoksul'un temiz duygularıyla oynamakta ve ondan ödenmeyen borçlar almaktadır. Bir gün bir işyeri sahibi olan Kerim Bey Yoksul'a nasıl davranması gerektiği hakkında öğüt verir. Ve yoksul tüm ibreleri artık tersine çevirmeye başlar.

Kırsal kesimde yaşayan inatçı ve saf insanların güldürüsü. Bir hayvan sürüsünün komşu bahçesine girmesi nedeniyle açılan dava, yedi yıldan beri sürmektedir.

Sakarlığı ve beceriksizliği yüzünden bir baltaya sap olamayan Rıfkı, kendini Tarzan sanmaktadır ve zamanının büyük çoğunluğu ormanda geçmektedir. Fakir ve saf bir delikanlı olan Tarzan Rıfkı tesadüfler sonucu kendisini mafyanın içinde bulur. Ve bu kanunsuz adamlar Rıfkı'yı kendi kirli işlerinde kullanmak isterler. Ama sakarlığı yüzünden mafyanın bütün işlerini alt üst eden Rıfkı, sonunda mafya babasınıda çileden çıkarır. Çareyi Rıfkı'yı ortadan kaldırmakta arayan mafya, akla gelmeyecek her türlü yola başvurarak harekete geçer.

Kemal geçinmek için binbir türlü iş yapan, futbol meraklısı bir gençtir. Ekmeğini taştan çıkaran delikanlı, bir gün bir kenara bırakılmış, kundakta bir bebek bulur. Ona acır ve yanına alır; bakar büyütür. Ancak günün birinde Fatoş'un gerçek ailesi ortaya çıkar ve kızlarını yanlarına almak isterler.

Tımarhaneden kaçıp, bir kasabada rastlantı sonucu kaymakam olan iki delinin köyde yaptıklarını konu edinen Kemal Sunal filmi.

Şirin bir köyde birbirine deliler gibi sevdalı iki genç Zülfü ve Zülfiye evlenme arifesinde iken Zülfü’nün amcası Abbas köyde hakimiyet kuran Zülfüye’nin babası Şehmuz’a geçecek olmasından dolayı bu evliliğe karşı çıkar.

Şaban Ağa'nın beşik kertmesi genç, güzel ve eğitimli Peri'ye kendisini beğendiremez. Fakat Peri'nin babası paraya sıkışmıştır ve bu evlilikle damadı Şaban Ağa'dan borç alabilecektir. Peri nihayet babasını kıramaz evlenir, parayı alınır ama köyden de kaçar bu durumu gurur yapan Şaban Ağa sosyetik Dilaver Bey'e dönüşür.

İki çocuk babası Şaban çalıştığı fabrikadan zam isterken işinden kovulur. Yeni bir iş aramasına rağmen bulamaz. Bu arada karısı bir sekreterlik işi bulur ve evin geçimini üstlenir. Artık evdeki roller değişmiştir.

Babasının dolandırıcılık suçunu çözmek için Almanya'dan İstanbul'a gelen Şaban daha hava alanına gelir gelmez onu karşılayanlar tarafından kılık ve kıyafetinin punkçı olmasından dolayı yardım edemeyeceklerini düşünmeye başlarlar ve tüm olaylar arka arkaya gelişmeye başlar...

Şaban, saf görünümlü bir köylüdür. Ancak kurnazlık yapmaktan geri durmaz. İş bulmak için Almanya'ya çalışma izni olmadan giden Şaban, yolda tanıştığı Bahar adlı bir kıza aşık olur ve aynı fabrikada çalışmaya başlar. Bu sırada haksızlıklara karşı durmak ve kendini kurtarmak için bir şeyler yapmayı düşünür. Gurbetçi Şaban'da göç olgusunun toplumsal yansımaları konu ediliyor.

Bir oyun parkı işleten bir ailenin, Haydar adlı iş adamının parklarını ve evlerini yıkmak istemesiyle başlayan kıyasıya bir mücadele ve komedi filmidir.

Kıt kanaat geçinen Şaban kendisiyle aynı mahallede oturan mahallenin en güzel kızı Bahar'a aşıktır. Ancak karşısında çok güçlü bir rakibi vardır: Türk basketbol şampiyonu, hemen her spor dalında üstün yetenekleri bulunan sporcu Erkan'ı alt edip Bahar'ı elde edebilecek midir? Bu hızlı rekabete Arap Şeyhi Adnan Bıçakçı ve adamlarının girmesiyle birlikte olaylar son derece komik ve absürd bir hale dönüşür.

Kan davası yüzünden kadın kılığına giren üstüne üstlük bide şarkıcı olan bu da yetmezmiş gibi kan davalısı olduğu ailenin kızına aşık olan en komiği de kan davalısı olduğu ailenin oğlunun ona aşık olmasını anlatan komik bir erkeğin öyküsü.

Fakir ve sıradan bir vatandaş olan Niyazi hızlı yoldan para kazanmak için at yarışı tahmininde büyük bir yeteneği olduğunu fark ederek ganyanı tutturur. Bu yeteneğinin mafya babası Kazım da haberdar olunca kendisi için kupon yapması için kaçırtır. Fakat farklı bir kişiliği olan Niyazi'nin kupon yapabilmesi için hergün bindiği minibüste aynı sahnelerin canlanması gerekir. Bu şartları yerine getirmek için Niyazi her türlü tedbiri alır ve minibüste yaşanan her olay izleyenlere unutulmaz anlar yaşatır.