LONGYOU MAĞARALARI Longyou Mağaraları, devasa taş sütunlarla desteklenmiş olan duvarlara ve tavanlara sahip olmakla birlikte yerin 30 metre altında da sert kayaların içinde oyulmuş ve yaklaşık olarak 30 bin metrekarelik alanı kapsayan 36 mağaradan meydana gelmektedir. Bu mağaraların içinde havuzlar, köprüler, oluklar ve birbirine koridorlarla bağlanmış olan adalar bulunmakta. Her bir oda da tabandan tavana kadar paralel çizgilerle kaplamış durumda. Bu mağaralar, 2 bin yıldan daha fazla bir süre önce inşa edilmiş ve herhangi bir çökme ya da hasar tespit edilmiş değil. Jeoloji, Arkeoloji, mühendislik ve mimarlık alanlarında çalışmakta olan bilim insanlarının şaşkınlıkla karşılamakta olduğu Longyou Mağaraları’nın neden ve nasıl inşaa edildiğine dair herhangi bir bilgi bulunmuyor.

PİRİ REİS HARİTASI Türk denizci, haritacı ve coğrafyacı Ahmed Muhiddin Piri’nin 1513 senesinde tamamlamış olduğu Piri Reis Haritası, Antarktika kıyı şeridini buzsuz bir şekilde göstermekte. Bazı araştırmacılara göre bu durum, 1773 yılında keşfedilmiş olan Antarktika’nın Piri Reis tarafından yüzyıllar önce keşfedilmiş olduğunu belgeliyor. Antarktika kıyı şeridinin buzsuz bir şekilde gösteriliyor olmasının yanı sıra buz örtüsü olmadan kıtanın oranlarının da gösterilmiş olması, Piri Reis haritasının, bilimin açıklayamadığı bir gizemi ortaya koymuş oluyor. Bunun yanı sıra Piri Reis’in, haritayı oluştururken, Mercator Projection denilen bir tekniği kullandığı fakat bu tekniğin 1959 yılında kullanılmaya başladığı belirtiliyor. Bu da Piri Reis’in haritayı tamamlamasından tam 56 yıl sonra olduğunu gösteriyor. Fakat Piri Reis’in bunu tesadüfen mi ya da denizcilik deneyimi sayesinde mi yaptığı henüz netleşmiş değil.

ULFBERHT KILICI 8. ve 11. yüzyıllar arasında geçen Viking Çağı, popülerliğini henüz sürdürürken, dönemin savaşlarında kullanılan Ulfberht Kılıcı’nın sırrına henüz erişilemiyor. Sadece ünlü savaşçıların ve zenginlerin kullanabildiği Ulfberht kılıcının özel olmasının nedeni ise nasıl yapıldığının henüz çözülememiş olması. Çünkü kılıcın yapımında kullanılan çeliğin kalitesi günümüz teknolojisiyle bile üretilememekte…

NAMPA TAŞ BEBEK ABD’nin Idaho eyaletinde maden işçileri tarafından yapılan kazı sırasında yerin 97 metre altında bulunan Napma Taş Bebek’in gizemi, bilim insanları tarafından henüz çözümlenemedi. 1889 yılında bulunan Nampa Taş Bebek’in 2 milyon yaşında olduğu tespit edilmiş. Son derece usta bir işçilikle yapılmış olan bebeğin insan eli tarafından yapılma ihtimali bulunmuyor. Çünkü o dönemde Dünya üzerinde henüz insan türü bulunmuyordu. Taş bebeğin bu denli derine nasıl girmiş olduğu hakkında teoriler üretilmiş olsa da henüz kanıtlanmış bilimsel bir bilgi bulunmuyor.

MARS TAŞI Antarktika’da Allan Tepeleri olarak bilinen bölgede, 27 Aralık 1984 tarihinde meteor parçaları aramakta olan bir ekip tarafından bulunan Mars Taşı, oldukça sıra dışı bir taştı ve ALH84001 adı verilerek incelenmeye başladı. Bilim insanları inceleme yaparken farklı bir şey keşfederek, taşın yüzeyinde bakteri fosilleri buldular. Mars’tan gelmiş olabileceğini bu şekilde açıklayan bilim insanları, yapmış oldukları sayısız araştırmaya rağmen bunu da kesin olarak ispatlayamadılar.

VOYNICH EL YAZMASI Henüz bilinmeyen bir yazı sistemine sahip olan Voynich El Yazması, gizemini korumaya devam ediyor. İtalyan Rönesansı’nda hazırlanmış olduğu düşünülen Voynich El Yazması, 240 sayfadan oluşmakta ve bazı sayfalarında eksikler olduğu tahmin edilmektedir. Soldan sağa yazılmış olan bu el yazmasının sayfalarının çoğunda diyagramlar, çizimler ve resimler bulunmakta. Amerikan ve İngiliz kod kırıcıları ve bunların yanı sıra hem profesyonel hem de amatör çok sayıda kriptograf tarafından incelenmiş olan Voynich El Yazması, hala deşifre edilmiş durumda değil. Yale Üniversitesi’nin Beinecke Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesi’nde yer alıyor.