Dünyada yüzlerce canlının nesli tükenirken, bu durum tahmin edileceği üzere papağanlarda da görülüyor. Şu an yaşadığımız evrende 350’nin üzerinde papağan türü var. Ancak bunlardan soyu devam edemeyenlerin nesli de bir hayli fazla…
Papağanlar arasında en dikkat çekenlerden biri de Kakapo’dur. Dünyada uçamayan tek papağan olarak bilinirken, aynı zamanda en tombik olmasıyla da dikkatleri çekiyor.
Nesli tükenmeye yakın olan Kakapo, son yıllarda gönüllüler ve destekli programlar sayesinde sayısını korumaya devam ediyor.
Kakapo’nun, 2015 yılında 138 olan popülasyonu 2019'da 213'e ulaşmıştır. Şu anda ölen yaşlı Kakapo’lar nedeniyle nüfusları 201'e düşse de üreme yaş grubunda bulunan 57 dişi gelecek için umut olmaktadır. Nisan 2022 itibarıyla bu 57 dişinin 46 tanesi toplamda 139 adet yumurta bıraktı.
Kakapo, nesli tehlikede olan, Yeni Zelanda’ya özgü bir kuş türüdür. Latince isimleri Strigops Habroptilus'tur. Benzersiz görünüşlerine uygun bir şekilde anlamı "baykuş yüzlü yumuşak tüy"dür. baykuş papağanı olarak da anılmaktadırlar.
Gececi bir papağan türü olarak bilinen 1.5 ila 4 kilo arasındaki ortalama ağırlıklarıyla dünyadaki açık ara en şişman papağan türüdür.
Tohum, kabuklu yemişler, meyveler ve çiçeklerle beslenirler ancak en sevdikleri yiyecek, büyümeleri için gerekli bir besin olan, yüksek konsantrasyonlarda d vitamini içeren rimu meyvesidir.
Kakapo’lar uçamaz, bu da onları dünyanın en büyük uçamayan kuş türlerinden biri yapar. Zayıf kanatlarını telafi etmek için Kakopa’ların, hızlı hareket etmelerini ve ağaçlara tırmanmalarını sağlayan güçlü bacakları vardır. Öte yandan tırmandıkları ağaçlardan inmek için minik kanatlarını paraşüt işlevi görecek şekilde açıp aşağıya atlamaktadırlar.
En uzun ömürlü kuş türünden Kakapo, 90 yıla kadar yaşayabiliyor. Üreme şekilleri ise erkeklerde 4, dişilerde 6 yaşında başlıyor.
Büyük cüsselerine rağmen, Kakapolar oldukça dost canlısı hayvanlardır. Yerli maori halkı ve erken dönemde adalara yerleşenlerce evcil hayvan olarak kabul edilmişlerdir.
Tür ilk kez 1845 yılında yazdığı günlüğünde tanımlayan İngiliz kuşbilimci George Edward Grey, bir kuştan çok köpeğe benzediklerini belirtmiştir. Barışçıl doğalarının neslinin tükenme aşamasına gelmesine kısmen katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Hiçbir yırtıcı tehdidi görmemiş bir tür olan Kakapo, 13. yüzyılda adalara gelenlerle beraber, kediler, köpekler, fareler ve bazı yarasa türleri gibi tehditlerle karşılaşmışlardır. Kendilerini savunma gereği olmadığı ve bu konuda evrimleşmedikleri için tehdit anında donup kalmaktan başka bir savunma taktikleri bulunmuyor.
Ayrıca bu dönemde insanlar tarafından avlanarak yenmeye, tüylerinden kıyafetler yapılmaya ve kemikleri olta malzemeleri olarak kullanılmaya başlandığı için adeta soykırıma uğradıklarını da belirtmekte fayda var.
18. yüzyılda kolonileşme başlayınca durum daha da vahim hale gelmiştir. Kolonistler yanlarında iki yeni sıçan türü, gelincikler, sıçanlar getirmiş ve bu istilacı türlerin nüfusu artarken, Kakapo nüfusunda epey azalma görüldü.
Yeni Zelanda, Kakapo dahil olmak üzere oldukça nadir olan yerel kuş türleri için koruma programı başlattı. 2020 yılında yapılan çalışmaya göre insanlığın, bölgedeki 50 milyon yıllık evrimi yok etmesi sadece birkaç yüzyıllarını almıştır.
Kaynak: ekşisözlük