Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
24 May 2022 17:27 - Güncelleme : 30 May 2022 10:26

18 yıllık olay kayıp değil cinayet! Çarpık ilişkiler skandalı kan donduran ifadelerle ortaya çıktı

Elazığ’da 18 yıl önce hakkında kayıp ilanı verilen Ruhi Canpolat’ın cinayete kurban gittiği anlaşıldı. İlk kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanıkların ifadeleri çarpık ilişkiler zincirini ortaya çıkardı. Canpolat’ın karısının, öldürülen eşinin arkadaşıyla evlendiği, ancak şimdiki eşinin abisiyle de ilişki yaşadığı ve abinin ise kardeşinin eski kız arkadaşıyla evli olduğu iddia edildi.

Editör: Berna Akkaya / Kaynak: İhlas Haber Ajansı
elazığ,cinayet,kayıp

Elazığ’da 18 yıl önce hakkında kayıp ilanı verildikten sonra bir daha haber alınamayan Ruhi Canpolat’ın cinayet kurbanı olduğu ortaya çıktı. Polisin titiz çalışması sonucu yakalanarak tutuklanan şüpheliler ilk kez hakim karşısına çıkarken sanıkların ifadeleri adeta kan dondurdu.

Elazığ’da 21 Mayıs 2003’te Ruhi Canpolat hakkında kayıp başvurusunda bulunulmuş fakat şahsın uzun süre bulunamamasının üzerine Elazığ Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, dosyayı 2 Şubat 2021’de yeniden açmıştı. Cinayet Büro Amirliği ekiplerince 10 ay süren titiz çalışmalar sonucunda olaya ilişkin 2’si kadın 9 şüpheli tespit edildi.

BIÇAKLAYIP KRAVATLA BOĞAZINI SIKTILAR

 Ekipler, 4 Kasım 2021’de 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenleyerek, zanlıları yakalayıp gözaltına aldı. Elazığ Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinde alınan ifadeler sırasında 38 yaşındaki kayıp şahıs Ruhi Canpolat’ın öldürdüğü ortaya çıktı. Olayın ardından yakalanarak gözaltına alınan şüpheliler, tutuklanıp cezaevine gönderildikten sonra dosyanın ilk duruşması da geçtiğimiz günlerde görüldü. Elazığ Adliyesi 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya ‘kasten öldürme’ suçundan yargılanan şüpheliler Cevdet Ş., Temur Ş. ve Azime Ş. İle sanık ve tanık avukatları katıldı.

“KARDEŞİM RUHİ’Yİ ÖLDÜRDÜKLERİNİ SÖYLEDİ”

Mahkeme heyetine karşı savunmasını yapan tutuklu sanık Cevdet Ş., şu ifadeleri kullandı:

“Arabayla Ruhi’nin evinin oraya gelince kardeşim Temur’un Ruhi ile kavga etmiş olabileceğini düşündüm. Temur bana birlikte eve çıkağımızı söyledi ve arabadan inerek birlikte eve çıktık. İçeri girdik salonun ortasında battaniyeye sarılı halde bohça şeklinde cesedi gördüm, ne olduğunu sorduğumda Temur bana Ruhi’yi öldürdüklerini söyledi. Ben de kendilerine kızdım ancak yapabileceğim bir şey kalmamıştı.”

“BEN, TEMUR VE CEVDET BİRLİKTE GÖMDÜK”

“Azime’nin köyüne cesedi götürmeyi düşündüklerini ancak o tarafta jandarma olduğundan dolayı götüremediklerini söylediler. Sonra da benden yardımcı olmamı ve bizim o taraflarda bir yere cesedi götürmeyi teklif ettiler. Ben de battaniyeden cesedi çıkartıp yorgana sarmalarını söyledim. Birlikte battaniye içerisindeki cesedi yorganın içerisine sardık. Ben, Temur Ş. ve Cevdet S. birlikte yorgana sarılı cesedi alarak evden çıkartarak pikaba koyduk. Pikapla da Sarıçubuk köyüne götürdük. Boş bir tarlada çukur gibi bir yer vardı buraya gittik ve ben o sıra yanlarından ayrıldım. Eve gittim ve 2 tane kürek getirdim. Ben Cevdet ve Temur birlikte cesedi bu çukura battaniye ile birlikte gömdük ve küreklerle üstünü kapattık. Kürekleri ben eve götürüp bıraktım tekrar hep birlikte Ruhi’nin evine döndük.”

“BU OLAYDAN ÖNCE AZİME İLE İLİŞKİM OLMADI”

“Ben cesedin parçalanıp parçalanmadığını bilmiyorum. Ben eve gittiğimde ceset battaniyenin içindeydi. Bu olaya karıştığım için çok pişmanım. Benim bu olaydan önce Azime ile hiçbir şekilde gönül ilişkim olmadı. Ancak kardeşim Temur’un bu olaydan bir iki ay önce Azime ile aralarında gönül ilişkileri başlamış, ben bunu daha sonradan öğrendim.”

“RUHİ BENİ KARDEŞİM KONUSUNDA UYARDI”

“ Ruhi ölmeden bir iki ay önce biz Ruhi ile birlikte alkol aldığımız sırada Ruhi bana ‘Kardeşin bize gelmesin, ben evden işe gidiyorum eve döndüğüm zaman gündüz vakti Temur’un benim evimde olduğunu ve yattığını görüyorum. Bundan dolayı da rahatsızım kardeşine söyle benim evime gelmesin’ dedi. Ben Ruhi’nin Temur ile Azime arasında ilişki olduğundan şüphelendiğini anladım ve bunun üzerine Temur ile konuşarak bir daha evlerine gitmemesini söyledim.”

"AZİME BANA İTİRAF ETTİ AMA SUÇ ORTAĞINI SÖYLEMEDİ”

“Olay sabahı Azime’yi Mustafalara götürdüğüm sırada kendisiyle konuştum. Ruhi’yi önce bıçakladıklarını daha sonra bağırmasın diye kravatla boğazını sıktıklarını söyledi. Azime’ye kiminle birlikte eylemi gerçekleştirdiklerini sorduğumda ise bana söylemedi. Hasan S. ben tutuklanmadan önce beni aradı. Nerede olduğumu sordu bende işte olduğumu söyledim. Yanıma beyaz bir pikap ile geldi. Birlikte araba ile bir yere gittik. Bana, ‘Sen suçu kabul et zaten tutuklanacaksın. Suçu üstlenmezsen senin annen, kardeşlerin ve çocuklarını öldürürüm’ dedi. Ben olayı o zaman kabul ettim” dedi.

“ARKADAŞLARI SIRAYLA TECAVÜZ ETTİ”

O akşam Ruhi’nin işe gittiğini belirten Ruhi’nin eski, Temur’un yeni eşi Azime Ş. İse savunmasını şu ifadelerle yaptı:

“Gece 24.00 sıralarında eve döndüğünde yanında 3 kişi vardı. Bu kişiler takım elbiseliydi ancak kravat takmamışlardı. Temiz kıyafetli insanlardı. Kapıyı Ruhi açtı, ben bu sırada yatak odasında yatmak üzereydim. Kapıyı hafif aralayıp bu kişileri gördüm ve Ruhi yanıma geldi. Kim olduklarını sorduğumda bana, arkadaşları olduğunu ve benim tanımadığımı söyledi. Biz o gün beni köye göndermediği için Ruhi ile tartışmıştık. Yatak odasından çıkmadım. 10-15 dakika sonra eve gelen 3 şahıstan birisi yatak odasına geldi. Bu şahıs bana tecavüz etti. Ben karşı koydum ancak bu şahıs içeri girer girmez benim elimi bağladı. Ben ayaklarımı yere vurarak ses yapmaya çalıştım ancak bu şahsa karşı koyamadım.”

“KOCAN SENİ BUNLARA SATMIŞ”

“Bu şahıs odadan çıktı, daha sonra ikinci bir şahıs daha geldi o da bana aynı şekilde tecavüz etti. Onların ardından üçüncü şahıs da odaya gelerek, ‘Kocan, seni bunlara satmış’ diyerek odadan çıktı. Benim ellerimi bana ait olan yazma ile önden bağlamışlardı. Üçüncü şahıs odadan çıktıktan sonra ben ellerim bağlı halde odada bir süre kaldım. Bu sırada içeriden kapının sesini duydum ve bu kişilerin evden gittiklerini anladım.”

“CEVDET VE RUHİ’NİN TARTIŞTIKLARINI DUYDUM”

“Sonra odaya Ruhi gelerek ellerimi çözüp bana vurmaya başladı. Yumruk atarak kafama ve omuzlarıma vurdu. Saçımdan sürükleyerek salona götürdü, o sırada benim burnum kanıyordu. Salonda da bir müddet bağırarak kızdı. Yerdeyken beni dövdüğü için ben bir süre sonra orada sızmışım. Ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak hava halen karanlıkken kendime geldim. Uyandığımda Cevdet Ş.’nin kanepede oturduğunu diğer kanepede ise Ruhi’nin oturduğunu gördüm. Ben hemen yatak odasına doğru geçerek kıyafetlerimi değiştirdim. Yatak odasında bekledim. Bu sırada Cevdet ve Ruhi’nin tartıştıklarını ve bağırışlarını duydum. Sabaha doğru Cevdet ve Ruhi’nin birbirlerine vurduklarını duydum. Ben salonda Cevdet ve Ruhi’yi gördüğümde Cevdet kanepenin üzerinde normal bir şekilde oturuyor, Ruhi ise gömleği açık pantolonu ise üzerinde duruyordu. Salonda alkol şişesi görmedim. Bir süre sonra tartışmalarının sonlandığını fark ettim” cümlelerini kullandı.

“RUHİ’Yİ YERDE, YÜZÜSTÜ YATARKEN GÖRDÜM”

Sabaha doğru babasının evini aradığını aktaran Azime Ş., “Kız kardeşim Emine telefonu açtı. Emine’ye gelip beni evden almalarını söyledim. Bana niye olduğunu sorunda sadece Ruhi’nin beni dövdüğünü söyledim. Ben telefonu kapattıktan sonra Cevdet odaya geldi. Ben odaya geçtiğimde kapıyı kilitlemiştim, bu nedenle Cevdet kapıyı açarak bulunduğum odaya geldi. ‘Sen mi aldın’ diye telefonu sordu. O sıra elimdeki telefonu gördü ve aldı. Cevdet o sırada korkmuş gibiydi. Kapıya bakıp bir anca gitmek istiyor gibiydi. Ara ara da kendi kendine gülüyordu. Salona bakıp bakıp kafasını çeviriyordu. Ben de neye baktığını merak ettiğim için salona doğru baktım ve Ruhi’nin yerde yüzünün üstüne yatar vaziyette olduğunu gördüm.”

“BİRİNE SÖYLERSEN SENİ DE KENDİMİ DE YAKARIM”

“Ruhi’ye doğru koşarak bağırıp kaldırmaya çalıştım. Cevdet beni tuttu salondan koridora çıkarttı ve eliyle ağzımı kapattı. Bana ‘bağırma’ diyerek tekrar odaya götürdü. ‘Burada otur sesini çıkartma. Eğer birini arar, bir şey söylersen seni de kendimi de yakarım’ dedi. Kapıyı kilitledi ve ben odada kilitli kaldım. Bir süre sonra evin içinde farklı ayak sesleri duydum. Daha sonra Cevdet benim bulunduğum odanın kapısını açtı. Salona koştum hemen ama Ruhi yerde yoktu. Cevdet’e Ruhi’yi sorduğumda Ruhi’nin iyi olduğunu sadece bayıldığını söyledi. Daha sonra Cevdet bana ‘Bu olaydan kimseye bahsetmeyeceksin, olay senin evinde oldu kimseyi inandıramazsın. Çocuklarını düşün bu olayı birine söylersen seni de kendimi de yakarım’ dedi. Odadan çıkıp salona gittiğimde evimde olan battaniyelerden 2 tanesini göremedim.”

“TEMUR İLE EVLENMEMİ CEVDET İSTEDİ”

“Benim Temur ile Ruhi ölmeden önce hiçbir şekilde ilişkim olmadı. Zaten Temur ile 2012 yılında evlendik. Evlenmemizi de Cevdet istemişti. Cevdet bana ‘kardeşim Temur ile evlen gözümün önünde ol’ dedi. Cevdet zaten olaydan sonra ‘Ruhi seni dövmüş, seni bırakıp gitmiş millet sorarsa bu şekilde söylersin’ diye tembihledi. Ben de bunun üzerine çocuklarıma, eşimin ailesine ve Ruhi’yi soran herkese beni dövüp evi terk ettiğini söyledim. Ruhi’nin kayıp olduğu hususunda 2-3 defa karakola başvurdum. Ben karakola başvururken olayın ortaya çıkmasından korkmuyordum. Hatta olayın ortaya çıkmasını istiyordum. Ancak çocuklarımla tehdit edildiğim için korktum ve gidip polise bu durumu anlatamadım. Ben olay günü evde herhangi bir temizlik yapmadım sadece halı yıkadım. Ruhi’nin getirdiği adamlar bana tecavüz etmelerine rağmen ben Ruhi’yi öldürmeyi düşünmedim. İlk ifademi ise Cevdet’in beni korkutmasından ve kimsenin bana inanmayacağından dolayı veremedim” şeklinde konuştu.

“AİLEM AZİME İLE EVLENMEMİ İSTEMEDİ”

Üzerine atılı suçları kabul etmeyen Temur Ş. İse “Ruhi’nin kaybolması veya öldürülmesiyle ilgili benim alakam kesinlikle yoktur. Ben Ruhi’nin öldürülmesine ilişkin olayı, Cevdet ve Azime’nin beyanları sonrasında öğrendim. Suçsuzum, beraatımı istiyorum. Azime ile boşandıktan sonra görüşmeye başladım. Azime’ye evlenme teklifinde bulundum. Azime başta teklifimi kabul etmedi. Aradan bir yıl civarında bir süre geçtikten sonra Azime beni aradı ve halen evlenip istemeyip istemediğimi sordu. Ben de evlenmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine 5-6 ay kadar görüşüp sonrasında evlendik. Benim ailem Azime ile evlenmemi istemedi fakat ben Azime’nin çocuklarını tanıdığım ve sevdiğim için Azime ile evlenmek istedim. Ben zaten Azime’ye 2010-2011 yıllarında ilgi duymaya başladım.”

“ABİM İLE AZİME ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMİYORDUM”

“Tutuklamadan yaklaşık bir ay öncesine kadar ben Azime’nin evde tecavüze uğradığına dair hiçbir şey duymamıştım. Abim Cevdet ile Azime arasında bir gönül ilişkisi olduğunu bilmiyordum. Abim Cevdet ile aramızda 4-5 sene öncesinde ev konusundan dolayı tartışma çıktı, bundan dolayı da aileden hiç kimseyle görüşmüyorum. Hatta Azime bana ‘Ruhi bir gün gelirse o zaman ne yaparsın’ dedi. Ben de o zaman kendisine, gelirse gelsin zaten boşanmışsın dedim. Ben sana sahip çıkarım dedim. Abim ile eşi Filiz’den dolayı da konuşmuyordum. Abim ile Filiz evlenmeden önce bizim Filiz ile gönül ilişkimiz vardı. Ben abim ile Filiz evlenmeden önce Filiz ile ayrıldık. Ben olay gecesi tam olarak nerede olduğumu hatırlamıyorum ama büyük ihtimalle köydeki evdeydim. Abimin neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilmiyorum. Ben o dönem araba kullanmayı bilmiyorum ehliyetimi 2016 yılında aldım dedi” ifadelerini kullandı.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmayı, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...