Tgrt Haber
24 Aralık 2013 11:24

22 avukatın yargılanmalarına başlandı

'Terör örgütü DHKP-C'ye üye olmak ve yönetmek' suçlarından haklarında dava açılan 9'u tutuklu 22 avukatın yargılanmalarına başlandı.

22 avukatın yargılanmalarına başlandı
istanbul, terör örgütü, dhkp-c, 22 avukatın yargılanması,

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanındaki adliye binasındaki salonda yapılan duruşmaya katılan aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay'ın da bulunduğu 9'u tutuklu 14 sanık, "Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz" şeklinde slogan attı. Sanıkları savunmak üzere Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen çok sayıda avukat, duruşma salonunun avukatlar için ayrılan bölümünü tamamen doldurdu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da gözlemci sıfatıyla duruşmaya katıldı. Sanık yoklaması ve avukatların kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, kimlik sorgulamalarının ardından iddianamenin okunması bekleniyor.
Davanın görülmesine yarın ve 26 Aralık'ta da devam edilecek. DHKP-C terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında TMK'nın 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan tarafından hazırlanan 622 sayfalık iddianamede, Halkın Hukuk Bürosu'nun, DHKP-C terör örgütü adına faaliyet yürüten avukatların bir araya geldiği bir yapılanma olduğu öne sürülüyor. İddianamede, DHKP-C terör örgütünün oluşumu ve yapısının anlatılarak, örgütün kültür-sanat alanındaki faaliyetlerinin halen Okmeydanı'ndaki İdil Kültür Merkezi tarafından yürütüldüğü, bu merkezde düzenlenen saz ve enstrüman kurslarıyla örgüte sempatizan kazandırmanın amaçlandığı kaydediliyor. İdil Kültür Merkezi'nin ayrıca Grup Yorum isimli müzik grubunu da içinde barındırdığı aktarılan iddianamede, Grup Yorum'un düzenlediği konserlerle bir taraftan örgüte sempatizan kazandırırken, bir taraftan da örgüte gelir elde ettiği öne sürülüyor. Arama yapılan Halkın Hukuk Bürosu'nda ele geçirilen belge ve dokümanlara yer verilen iddianamede, bu büroda çalışan avukatların sadece ofisle değil, kendi özel yaşantılarıyla ilgili konularda da örgütün talimatlarına göre hareket ettikleri belirtiliyor.
Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının örgüt içinde kod isimle anıldığı ifade edilirken, büroda çalışacak avukatların örgüt tarafından belirlendiği, büro ve avukatların ihtiyaçlarının örgütçe karşılandığı, alınacak davaları örgütün belirlediği, örgüt mensuplarına büro çalışanları tarafından ücretsiz avukatlık yapıldığı, yurt dışında bulunan örgüt yöneticisi ile büro avukatlarının birbirlerine direkt olarak rapor gönderdikleri, avukatların cezaevindeki örgüt mensuplarıyla örgüt sorumluları arasındaki bilgi aktarımını sağladıkları iddia ediliyor. Gizli tanık beyanları, sanıkların bireysel durumlarıyla eylemlerinin tek tek anlatıldığı iddianamede, sanıklardan Selçuk Kozağaçlı ve Oya Aslan'ın, Suriye'ye gidip bir dizi toplantılara katıldıkları da belirtiliyor. İddianamede, sanık Selçuk Kozağaçlı için "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1,5 ile 7,5 yıl olmak üzere toplam 16,5 ile 30 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep ediliyor. ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay'ın "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl, 5 kez  "terör örgütü propagandası yapmak"tan 7,5 ile 37,5 yıl ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan da 1 yıl 2 ay ile 6 yıl olmak üzere toplam 23 yıl 8 ay ile 66 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması isteniyor. İddianamede, avukat Ebru Timtik'in "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan ise toplam 35 yıl 8 aydan 88 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. İddianamede, örgüt üyeliği suçlamasının yöneltildiği diğer sanıklardan Barkın Timtik'in 17 yıl 8 ay ile 66 yıl, Oya Aslan'ın 16,5 ile 60 yıl, Günay Dağ'ın 17 yıl 8 ay ile 66 yıl, Naciye Demir'in 15 ile 52,5 yıl, Şükriye Erden'in 13,5 ile 45 yıl, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı'nın 10,5 ile 30 yıl, Özgür Yılmaz, Avni Güçlü Sevimli ve Gülvin Aydın'ın 9 ile 22,5'ar yıl, Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serkan Arıkanoğlu, Zeki Rüzgar, Mümin Özgür Gider, Metin Narin, Sevgi Sönmez, Alper Tunga Saral, Rahim Yılmaz ve Selda Yılmaz'ın da "terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Feyzioğlu, arkadaşlarının savunma haklarını yurttaşlar adına kullandıkları için yargılandıklarını savunarak, "Birtakım soruşturmalarda 'susma hakkını kullanın' dedikleri için veya belli tür davaları almakla suçlandıkları için yargılanıyorlar ve tutuklular. Türkiye açısından utanılacak bir durumdur. Bu utancın yine yargı tarafından temizlenmesini bekliyoruz. Yargıdan, yine yargıya sahip çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu.
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da davanın, hukuk tarihine "kara bir leke" olarak geçeceğini savundu.
Avukatların, meslektaşlarına destek için otobüserle geldiği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde, geniş güvenlik önlemleri alındığı görüldü. Yerleşkeye gelen bir grup ise duruşma salonunun yanında bulunan boş araziye tutuklu avukatların maketlerini bıraktı. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...