Tgrt Haber
15 Temmuz 2022 07:42 - Güncelleme : 15 Temmuz 2022 07:54

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 15 Temmuz günü yaşadıklarını anlattı: Abdest alarak evden çıktım

Milletin çıplak elleriyle yazdığı 15 Temmuz destanının üzerinden 6 yıl geçti. Adalet Bakanı Bozdağ hain darbe girişiminin yıl dönümünde Türkiye gazetesine açıklamalarda bulundu. “Türkiye’de darbeler devri kapanmıştır” diyen Bozdağ, “O gece son gecem olur düşüncesi ile abdest alarak evden çıktım” ifadelerini kullandı.

Editör: Fetih Kökten / Kaynak: Türkiye Gazetesi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 15 Temmuz günü yaşadıklarını anlattı: Abdest alarak evden çıktım
adalet bakanı bekir bozdağ,15 temmuz,darbe girişi

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden tam altı yıl geçti. Yaralar sarılsa da acılar hala dün gibi içimizi yakmaya devam ediyor. Hain darbe girişimine karşı o gece bu millet ülkesi için ölüme koştu. Birçok isim o gün tarihe kendini altın harflerle yazdırdı. Tankların önüne yatan hainlerin kurşunlarına karşı geri adım atmadan yürüyen bu aziz milletin destanı tankın gücünü yendi.

BAKAN BOZDAĞ MECLİS KÜRSÜSÜNDEN HAYKIRDI

Hainlerin attıkları bombalara rağmen milli iradeden taviz vermeyen isimlerden biri de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ydı. Bakan Bozdağ TBMM’ye bomba atılırken inatla kürsüden inmedi ve Meclis’in kapatılmaması için çaba gösterdi.  “Biz burayı (Meclis’i) kapatır aşağı gidersek millet meydana gelmez. Millet meclis korktu der. Bizim burada yapacağımız şey burada ölmektir” diyen Bozdağ daha sonra kürsüye çıkarak “Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir avuç cunta alçakça bomba atıyor. Onun için aziz milletimizi cuntaya karşı bir olmaya davet ediyorum. Darbe girişimine kalkışan alçaklar şunu bilmelidir ki bizim cesetlerimizi çiğnemeden parlamentoya giremeyecektir. İnşallah bir netice alamayacaklar ve milletin huzurunda, milletin yargısında hesap verecekler. Bombada atsanız buradayız, Ne yaparsanız yapın buradayız. Sizi yargının önüne çıkartacağız ve millete hesap vermenizi sağlayacağız” ifadelerini kullanmıştı.

“TÜRKİYE’DE DARBELER DEVRİ KAPANDI”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hem o günü hem de FETÖ ile mücadelede gelinen son noktayı Türkiye gazetesine anlattı. “Türkiye’de darbeler devri kapanmıştır” diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın verdiği mesajlar şöyle;

O gece işin aslını ve neler olduğunu öğrenmek için İçişleri Bakanı’mızı, MİT Müsteşarı’mızı, Başbakan’ımızı ve Cumhurbaşkanı’mızı aradım. Başbakan’ımız Binali Yıldırım Bey telefonu açtı ‘Neler oluyor Sayın Başbakan’ım?’ diye sordum. O da bir kalkışma olduğunu söyledi. Hain darbe teşebbüsünü böyle öğrendim. Hemen haber kanalları ile bağlantı kurdum ve konuştum. Ancak TRT ile bağlantı kuramadık. Basın danışmanım Bilal Bey’e, ‘TRT’ye neden bağlanamadığımızı?’ sordum. O da TRT’nin darbeci hainler tarafından işgal edildiğini ve bu yüzden bağlantı kuramadığımızı söyledi.

MECLİS İKİNCİ DEFA “GAZİ” UNVANINI ALDI

TBMM’ye gittim, kürsüde konuşurken iki bomba atıldı. Halkımız gibi, Meclis’imiz de darbe teşebbüsüne kalkışan FETÖ’cü teröristlere geçit vermemiştir. ‘Ne yaparsanız yapın, bomba da atsanız buradayız, cesetlerimizi çiğnemedikçe Meclis’imize giremeyeceksiniz’ diye haykıran vekillerimiz, ölümüne bir demokrasi mücadelesine imza atmıştır. Meclis’imiz daha önce de darbe teşebbüslerine ve hatta darbelere şahit oldu. Ama hiçbir zaman -savaş yıllarında dahi- Meclis’imiz bombalanmadı. Bu sebepledir ki Meclisimiz, ikinci defa “Gazi” unvanını kazanmıştır.

YARGI DA BİAT ETMEDİ

O gece Ankara ve İstanbul Başsavcımız ile görüştüm ve darbeye teşebbüs edenlere karşı hukuki süreçlerin başlatılması ve yasal gereklerin yapılması konusunda talimatlar verdim. Başka illerin başsavcılarıyla da benzer konuşmalar yaptık. O gece Türkiye’nin her yerinde yargı, darbeye teşebbüs edenlere karşı hukuk kılıcını kuşandı ve büyük bir mücadele verdi. O gece darbe teşebbüsüne katılan ve destek veren pek çok FETÖ’cü terörist, yakalandı, gözaltına alındı ve tutuklandı. Yargı ilk defa darbe teşebbüsüne kalkışanlara karşı hukuk, demokrasi, millî irade, yasama, yürütme ve anayasadan yana tavır koymuştu. Bu vesileyle o dönem de görev başında olan ve hain darbe teşebbüsüne karşı cesur ve samimi bir biçimde mücadele eden hâkim ve savcılarımıza ayrıca ve özellikle teşekkür ediyorum. Darbenin seyrini değiştiren pek çok olay var. Bunlardan en önemlisi, Cumhurbaşkanı’mızın televizyonda yaptığı açıklamadır.

TANKIN GÜCÜ YENİLDİ

15 Temmuz gecesi, halkın gücü tankın gücünü yendi. Tarihimizde ilk defa Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde Türk halkı; darbeye teşebbüs edenlere, ölüm kusan uçak, helikopter, tank, bomba ve silahlara karşı ölümüne meydan okudu, mücadele etti ve neticede hem darbeyi önledi ve hem de darbeye teşebbüs edenler ile onlara destek veren ülkeleri ve karanlık güçleri yendi. Eğer böylesine büyük bir demokrasi mücadelesini Türkiye Cumhurbaşkanı değil de başka bir ülke cumhurbaşkanı ya da Türk halkı değil de başka bir ülke halkı verseydi, Nobel Barış Ödülü başta olmak üzere onlara verilmedik uluslararası nişan veya ödül kalmazdı. Ölümüne demokrasiye sahip çıkan Türkiye Cumhurbaşkanı liderliğinde Türk halkı olunca, bu büyük mücadeleyi ve elde edilen zaferi demokrasiyi dillerinden düşürmeyen kimi ülkeler görmezlikten gelmeyi ve konuşmamayı tercih etti.

15 Temmuz, Türk halkının yenilmez ve geçilmez bir güç olduğunun dosta ve düşmana ilan edildiği gündür. 15 Temmuz, Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasıdır. Artık Türkiye’de muhtıralar, darbe teşebbüsleri ve darbeler devri kapanmıştır. Bundan sonra darbe teşebbüsüne niyetlenecek ve kalkışacak hain alçaklar, daima karşılarında Türk halkını bulacaktır.

'SON GECEM' DÜŞÜNCESİYLE ABDEST ALIP EVDEN ÇIKTIM

Bakan Bozdağ, darbe teşebbüsünü öğrendiğinde, ‘Bu gece son gecemiz olur’ düşüncesiyle önce abdest aldığını söyledi. Bozdağ, o geceki duygularını şöyle anlattı: 'Şehit olursak, abdestli iken Rabb’im nasip etsin’ diye dua ettim. FETÖ’cü teröristlerle ölümüne mücadele edecek ve hiçbir şart altında teslim olmayacaktım. Benim ancak cesedimi teslim alabilirlerdi. Bu benim o gece aldığım karar ve sahip olduğum kanaat idi. Evden çıktıktan sonra Ankara sokaklarında dolaşırken büyük oğlum özel aracımızı kullanıyordu. İnsanların Ankara dışına çıkışını gördüm. Buna çok üzüldüm. Bu arada hayatım film gibi gözümün önünden geçti. Rabb’im, bize milletimize ve devletimize nice hizmet yapmayı nasip etti. Bunun için Rabb’ime şükrettim. Bu gece şehitlik nasip olursa Rabb’imin huzuruna şehit sıfatıyla çıkmak nasip olursa, bu benim için şereflerin en büyüğü olur, inancındaydım. Oğluma, ‘Bana bir şey olursa annene ve kardeşlerine sahip çık’, eşime ve çocuklarıma ‘Hakkınızı helal edin’ demeyi aklımdan geçirdim. Ama üzülürler diye düşündüm, onlar üzülmesinler ve endişelenmesinler diye helallik istemekten, büyük oğluma ‘Annen ve kardeşlerin sana emanettir’ demekten vazgeçtim.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...