Tgrt Haber
23 May 2017 16:55

Başyaverin ilk savunması: Darbe bir ay önceden dillendiriliyordu

Yurttu Sulh Konseyi’ üyeleri ile birlikte 221 sanık 'FETÖ Genelkurmay çatı davası'nda ikinci celse başladı. 15 Temmuz darbe girişiminde Fetullah Gülen’in 1 numaralı sanık olduğu ve darbeyi planladığı iddia edilen aralarında Akın Öztürk, Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli ile Ali Kalyoncu’nun da bulunuyor. Erdoğan'ın eski Başyaveri Ali Yazıcı savunmasını yaptı.

Başyaverin ilk savunması: Darbe bir ay önceden dillendiriliyordu
erdoğan, başyaver, fetö, savunma,

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda gördüğü duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor. Duruşmada, sanıklardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başyaveri Ali Yazıcı savunmasını yaptı.

"DARBE BİR AY ÖNCESİNDEN DİLLENDİRİLİYORDU''

Yazıcı, hakkında gazetelerde çıkan Cumhurbaşkanlığı uçağında yaptığı iddia edilen 'darbe' esprisi ile ilgili soruya, "Bu espriyi ben değil Cumhurbaşkanı danışmanları yapıyordu. Darbe olduğunu ben 15 Temmuz'da öğrendim ama darbe bir ay öncesinden dillendiriliyordu" dedi. Yazıcı, "Danışmanlar mı dillendiriyordu" sorusuna ise "Bu soruya cevap vermek istemiyorum" dedi.

"27 TEMMUZ 2015'DE ATANDIM 15 TEMMUZ'A 2016'YA KADAR SADAKATLA HİZMET ETTİM"

Ali Yazıcı, Bulgaristan Sofya'da ateşe olarak çalışırken 27 Temmuz 2015'de göreve atandığını belirterek, "Alay komutanlığı sıram gelmesine rağmen bu göreve atandım. Bir yıl boyunca sadakatla hizmet ettiğimi düşünüyorum. Herhangi bir sıkıntı yaşadığımı düşünmüyorum. 5 Temmuz 2016 tarihine kadar Cumhurbaşkanı'nın yanından hiç ayrılmadım. Darbe girişimi öncesi Ramazan Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanımız iki günlük izne ayrıldı ve benimde ayrılabileceğimi söyledi. 9 Temmuz'da da bir haftalık izne çıkarak Tokat'a gittim. 14 Temmuz'da Ankara'ya döndüm. Ankara'da kendi lojmanımda kaldım. 15 Temmuz'da, 16 Temmuz'da planlı olan Cumhurbaşkanı'nın Antalya programına katılmak için saat 17.00'da yola çıktım. Yola çıkmadan Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı'nda iken hiç tanımadığım Emin Yarbay olduğunu söyleyen bir kişi Antalya'ya gideceğimi öğrenmiş ve kendisinin de Antalya'ya gideceğini söyleyerek benimle geldi. Afyon'da mola verdik. Bu sırada beni ilk beni Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fahri Kasırga aradı. 'Bir şeyler oluyor bilgin var mı' diye sordu. Ben araştırıp döneceğimi söyledim. Bu sırada bazı telefon görüşmeleri yaptım. Antalya'daki protokol müdürü beni arayıp programın iptal edildiğini söylemesi üzerine gitmekten vazgeçip İzmir'e doğru yola çıktım. Arabadaki Emin Yarbay'a isterse inebileceğini söyledim. Ancak bana 'komutanım Çiğli'ye gidelim' dedi. Çiğli'de televizyonda iki saat olayları takip ettik. Oradan misafirhaneye geçtim ertesi sabah Ankara ya döndüm. 16'sında Ankara'ya döndüm ve 17'sinde gözaltına alındım" dedi.

"CUMHURBAŞKANI BENİ 3-4 AY ARAŞTIRMIŞ"

İfadesinin ardından soruları yanıtlayan Yazıcı, yaver seçilmesinde kimin etkili olduğu sorusunu, "Beni Cumhurbaşkanı bizzat kendisi seçti. Hakkımda 3-4 ay araştırma yapmış. İlçe Ak parti ve muhtarlığa sordurmuş. MİT'ten bilgi istemiş. Benim bunlarla bir alakam olsaydı beni seçtirmezdi. Cumhurbaşkanı'na suikast suçlamasıyla yargılanıyorum. Her zaman yanında imkan varken yapmıyorum, Cumhurbaşkanımızdan ayrılınca suikast yapacağım söyleniyor. Bu akla yatkın değil" dedi.

Suçlamaları kabul etmediğini tekrarlayan Yazıcı'ya Cumhuriyet Savcısı, "Kendinizi Atatürkçü bir subay olarak tanımlıyorsunuz. Peki sizce bu darbe girişimini kim yaptı. Bir bilginiz var mı?" diye sordu. Yazıcı bu soruyu, "10 aydır düşünüyorum bir sonuca varamadım" şeklinde cevapladı.

ERDOĞAN'IN AVUKATI İLE YAZICI ARASINDA TARTIŞMA

Yazıcı'nın sözleri üzerine avukat Aydın, "Ağustos atamasında oradan uzaklaştırılacağınızı biliyordunuz." dedi. Yazıcı da 1,5 yıl başyaverlik yaptığını, ataması için son yılı olduğunu ve Ağustos'ta atamasını beklediğini söyledi.

Avukat Aydın, Yazıcı'nın iyi eğitilmiş bir FETÖ'cü olarak kendisini çok iyi gizlediğini, sakladığını öne sürdü. Avukat Aydın'ın bu sözleri, duruşmayı izleyen mağdur ve müşteki yakınları ile bazı sanıklarca alkışla karşılandı.

Sanıkların alkışlaması üzerine de Mahkeme Başkanı Dik, sanıklara hitaben "Benim anlamadığım siz niye, neyi alkışladınız." dedi.

Sanık Yazıcı, "Darbe şeklinde bir ifadem olmadı. Eğer ben FETÖ'cü olarak bütün istihbarat birimlerini aşıp Sayın Cumhurbaşkanımızın bir yıl yanında kendimi gizliyorsam bu ülkede 80 milyon da FETÖ'cü olabilir. Şu an kendisini saklayan belki daha kripto Hüseyin Bey FETÖ'cüdür, hala kendisini saklıyordur. Ben bu kadar saklıyorsam ben de diyorum ki 80 milyon FETÖ'cüdür." diye konuştu.

Avukat Aydın da sanık Yazıcı'nın iddianamede açıkça FETÖ'cü olmakla suçlandığını vurgulayarak, "Ben de iddianamenin arkasındayım, açıkça FETÖ'cüdür diyorum. Hüseyin Aydın’ı FETÖ'cü olarak itham etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir." ifadesini kullandı.

Sanık Yazıcı'nın savunması sırasında sanık Levent Türkkan da söz alarak, iddianamede kendisiyle ilgili "samimi ifadesi" cümlesinin geçtiğini hatırlattı. Türkkan, "Benim öyle bir samimi ifadem yok. Benim her yanım dağılmış, 10 gün kendime gelememişim, ölmemden korktukları için serum bağlandı, röntgenim çekildi. Samimi ifadem yok, sanıklar hakkındaki iddialar buna dayandırılmasın. 'Ali Yazıcı da FETÖ'cü' diye bir ifadem yok, olmadı." dedi.

CEMİL TURHAN: DARBE GİRİŞİMİNİ SADECE FETÖ'CÜLERİN YAPTIĞINI SÖYLEYEMEM

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili 221 sanığın yargılandığı davada savunmasını yapan sıkıyönetim mesajlarında imzası bulunan Kurmay Albay Cemil Turhan, "TSK içinde 3 farklı ekip var. Darbe girişimini sadece FETÖ'cülerin yaptığını söyleyemem" dedi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen duruşmada, Ali Yazıcı'nın ardından darbe girişimi sırasında General/Amiral Şube Müdürü olan Kurmay Albay Cemil Turhan savunmasını yaptı. Sıkıyönetim direktifleri ve mesajlarında imzası bulunduğu iddia edilen Cemil Turhan, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in emri ve üssü olan Tuğgeneral Mehmet Patrigöç'ün bilgisi dahilinde mesajları çektiğini söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Turhan, aldığı emirler doğrultusunda yayınladığı 5 mesaj dışında, darbe girişiminde bulunmadığını ve kesinlikle silah kullanmadığını, FETÖ üyesi olmadığını belirtti.

MUHARREM KÖSE'Yİ ARADIĞINI KABUL ETTİ

15 Temmuz darbe girişimi gecesi eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse'yi aradığını itiraf eden sanık Turhan, "Muharrem Köse'yi çağırmam istendiği için aradım. Ancak, 'darbe oldu sen de Adli Müşavir oldun' şeklinde bir konuşmam olmamıştır" dedi.

TSK İÇİNDE 3 FARKLI EKİP VAR

Turhan, mahkeme başkanın "Bu darbeyi kim yaptı, sizin görgünüze göre hangi isimler vardı?" sorusuna, "Bir darbe girişimi oldu. Ama bu darbe girişimini tamamen FETÖ'cüler yapmıştır diyemem. Çünkü TSK içerisinde farklı ekipler vardır. Bu ekipler içinde muhafazakar yönü ağır basan bir ekip var. Bu ekip genelde FETÖ'cü olarak anılır" diye cevapladı.

DAVADA GERGİNLİK

Duruşma sırasında sanıklardan birisi lavaboya gitmek için dışarı çıkarken, şehit yakınları ile arasında gerginlik çıktı ve olay üzerine mahkeme başkanı, duruşmaya 10 dakikalık ara verdi.

Duruşma, diğer isimlerin de savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

KESKİN NİŞANCILAR GÖREVDE

Duruşma salonu çevresinde Ankara Jandarma Komando Tabur Komutanlığında görevli komandolar, infaz koruma memurları, bomba arama köpekleri ile TOMA ve zırhlı araçlar bulunuyor.

Cezaevi çatılarında da keskin nişancılar görev yapıyor.

ENGİN DİNÇ'TEN MÜDAHİLLİK TALEBİ

Bu arada, olay tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı olan, halen Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü yapan Engin Dinç'in avukatları Cihat Haykır ve Samet Can Olgaç, mahkemeye dilekçe vererek, müvekkilleri adına davaya müdahillik talebinde bulundu.

Dilekçede, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının ifadesini aldığı gizli tanık "Şapka"nın, darbecilerin, olay günü "Dinç'in konutundan jandarma timlerince alınması, Akıncı Üssü'ne getirilerek, muhafaza edilmesinin planlandığını" söylediği belirtilerek, darbecilerce "derdest edilmesi planlanan Dinç'in suçtan doğrudan zarar gördüğü" ifade edildi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...