Emrullah İşler, 'Haziran'da bitmeden açıklayacağız'

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, cumhurbaşkanlığı adaylık sürecine ilişkin "Haziran ayı bitmeden biz adayımızı açıklamış olacağız. Artık zamanının geldiğini düşünüyoruz. Aşağı yukarı adayımız da zaten kamuoyu tarafından bilinmekte" dedi. Temaslarda bulunmak üzere Bosna Hersek'e gelen İşler, gündeme dair açıklamada bulundu.Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinin son noktaya geldiğini söyleyen İşler, şunları kaydetti: "Bizim de daha önce yapılan açıklamalarda da görüldüğü gibi, Sayın Başbakanımız da daha önce ifade etti, Haziran ayı bitmeden biz adayımızı açıklamış olacağız. Artık zamanının geldiğini düşünüyoruz. Aşağı yukarı adayımız da zaten kamuoyu tarafından bilinmekte. Biz hep şunu söylüyoruz: Esas itibarıyla ağustos seçimlerine işaret bir şey 30 Mart seçim sonuçları olmuştur. Dolayısıyla 30 Mart seçim sonuçlarına baktığımızda, AK Parti'nin adayının ilk turda büyük bir destek alarak, halkın teveccühünü kazanıp, bu seçimi alacağını herkes görüyor. Aslında muhalefetin de çaresizliği, acizliği ve beceriksizliği de herkes tarafından, başta kendileri tarafından kabul edilmiş ve tescillenmiş durumda. Bildiğiniz gibi bu cumhurbaşkanlığı seçiminin bir özelliği var. İlk defa 2007'de yapılan referandum sonucunda, cumhurbaşkanını halkın seçmesi kararını milletimiz vermiş oldu."  Halkın seçeceği cumhurbaşkanının siyasete yabancı olmaması gerektiğini söyleyen İşler, şöyle konuştu: "Dolayısıyla böyle bir cumhurbaşkanının, siyasetin içinden gelen, dilini bilen birisi olması gerektiğini düşünüyorum ve bu yüzden de biz, AK Parti olarak, siyasetin içinden gelen birini cumhurbaşkanımız olarak, adayımız olarak açıklayacağız. Muhalefetin de bunu böyle yapması gerekirdi ama muhalefet 30 Mart seçimlerinden halktan yediği o kuvvetli Osmanlı şamarından sonra kendini toparlayamadı ve zaten sürekli 8 seçimdir sürekli halktan şamar yediği için, dengesi bozulmuş durumda. Ondan dolayı bu çatı aday konumunu ortaya attılar. Orada da aslında, 1 ay kamuoyunu çatı aday formülüyle meşgul ettiklerini gördük. Aslında oynananın tamamen bir tiyatro olduğunu görüyorum ve önceden belirlenen bir isim, malum çevreler tarafından, yani, bir yerde, onlara da dayatıldığını düşünüyorum. Bu çatı adayın tutmayacağı kanaatindeyim ben. Halkımız her şeyi görüyor ve AK Parti'nin adayı inşallah birinci turda, büyük bir zaferle tarihe geçecek şekilde ilk defa halkın seçtiği cumhurbaşkanı olacağını düşünüyorum."
- Balyoz davası
İşler, "Balyoz" davasıyla ilgili "Bu karar mağduriyetleri gidermesi açısından önemli bir karar ama biraz geriye gittiğimiz zaman, şunu görüyoruz ki bu kararın arkasında yatan güç 2010 referandumu. Dolayısıyla o referandumda biz AK Parti olarak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirdik. Biz o hakkı getirirken birileri onu engellemek için çok çaba sarf etti. Dikkat ederseniz bugün o kararı alkışlayanlar o gün karşı kampanya yürütenler ve "hayır" diyenlerdi. Dolayısıyla biz hep özgürlüklerden, ileri demokrasiden yana olan bir partiyiz ve bireysel başvuru hakkını Anayasa Mahkemesi'ne getiren ve savunan, referandumda oy isteyen AK Parti olmuştur. Çok şükür, bu hakkı vatandaşlarımız elde etti. Ben, bireysel başvurunun kanunlaşmasını 2010 referandumunda sağladığımız için AK Parti olarak ne kadar gurur duysak azdır diye düşünüyorum" dedi.
- "12 Eylül Davası'ndaki karar Türk demokrasisi ve siyaseti açısından son derece önemli"-
"12 Eylül Davası'ndaki kararın Türk demokrasisi ve siyaseti açısından son derece önemli bir karar olduğunu" ifade eden İşler, "Şimdiye kadar darbeciler hiçbir şekilde yargılanmamıştı. İlk defa yine 2010 referandumu sayesinde ve Anayasa'daki geçici 15. maddenin kaldırılması neticesinde böyle bir yargılama söz konusu oldu ve iki darbeci paşa müebbet hapis cezasına mahkum oldu. Şimdi bu kararı alkışlayanlara baktığımız zaman, yine 2010 referandumunda şiddetle karşı çıkanlar olduğunu görüyoruz. O gün, bize itiraz ediyorlardı, 'siz Kenan Evren'i mi yargılayacaksınız?' diyorlardı. Şimdi, çok şükür, Türk halkı Kenan Evren'in de darbeci paşaların da yargılanmış olduğunu görmüş oldular. Yine bu başarının arkasında da 2010 referandumunu işaret etmekte fayda görüyorum" diye konuştu. "Böcek" operasyonunu "çok manidar bir karar" olarak değerlendiren İşler, "Başbakanın ofisinde böcek bulunduğunu herkes biliyor. Böyle bir olayda, denetimli serbestlikten yararlanarak salıvermelerini ben doğrusu yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Maalesef malum yapının yargıda ciddi bir ayağı olduğunu herkes biliyor. Muhtemelen bu kararda da bunun etkisi olduğunu düşünüyorum. Sayın Başbakanımız o yönden son derece haklı olarak seslenişte bulunuyor. Ülkenin başbakanı dinleniyor, bildiğiniz gibi daha önce TİB'in yapmış olduğu açıklamalar var, 2012 ve 2013 yılında 509 bin insanın dinlendiği resmi kayıtlara girmiş oldu. Bu konuda, 217 bin civarında da mahkeme kararı oldu. Dolayısıyla bu yapı gerçekten devletin içine sinmiş, sinsice yapılanmış bir yapı. Yargıda varlar, emniyette varlar" ifadesini kullandı. "Biz 17 ve 25 Aralık operasyonundan sonra bunlarla olan mücadelemizi başlattık" diyen İşler, şöyle devam etti: "O günden bu güne mücadelemiz devam ediyor. Aslında 30 Mart seçim sonuçlarının en önemli sonuçlarından birisi, biz 30 Mart kampanyasını yaparken bu paralel yapıyla mücadelenin devam edeceğini çok net bir şekilde söyledik. Millet 'alın size yetki' dedi ve bu çetelerle mücadele edip milleti kurtarın mesajını verdi. Biz milletten aldığımız o yetkiyle şimdi mücadelemizi daha güçlü, azimli, kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Tabii yargı var yürütme var, yargının üzerine düşen vazifeler var, yerine  getirecektir. Bu ülkede vatansever yargıçların da olduğunu biliyoruz. Bu milletin vermiş olduğu kararı ve yetkiyi, vazifelerinin gereğini hakkıyla yerine getirip bu çetelerden bu ülkeyi kurtarmak gerektiğini düşünüyorum."