Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
27 Kasım 2017 12:28

FETÖ 'Roberto Carlos' ismiyle bile gazete aboneliği yapmış

Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yargılanan ve etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde tahliye edilen eski astsubay Ö.B, örgütte kod isimlerin çok yaygın kullanıldığını, hatta "Roberto Carlos" isminde bile gazete aboneliği olduğunu anlattı.

FETÖ 'Roberto Carlos' ismiyle bile gazete aboneliği yapmış
fetö,darbe,roberto carlos,gazete aboneliği

7. Ağır Ceza Mahkemesinde "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan  yargılanan ve örgütün deşifresine ilişkin verdiği önemli bilgiler nedeniyle  tutuksuz yargılanan eski astsubay Ö.B, mahkemeye gönderdiği dilekçede, FETÖ'nün  sözde "astsubaylar sorumlusu" başta olmak üzere örgütün Gaziantep, Konya ve  Şırnak'taki yapılanması hakkında bilgiler verdi.

FETÖ'nün asker yapılanmasında en alttaki askerlerin "öğrenci" olduğunu  ve hiyerarşinin, "öğretmen, müdür yardımcısı, müdür, genel müdür" gibi devam  ettiğini anlatan Ö.B, şunları aktardı:

"Mesela müdür yardımcıları evlenmek isteyen öğrencilere uygun adaylar  bularak evlendirirdi. Bu işi evlendirme ablaları aracılığıyla yaparlardı.  Evlenmek isteyen kişiler bir evde buluşturulurdu. 17-25 Aralık sürecinden sonra  askerlerle evlenmek isteyen kadın bulmakta zorlanıyorlardı. 'Murat' kod adlı  müdür yardımcısı 'eskiden olsa 70-80 bayan bulabiliyordum ama bu süreçte 7-8  kişiyi bile zor buluyoruz. Bu nedenle eşlerinizi kendiniz bulun' demişti.  Normalde dışarıdan evlenmek yasaktı. Eş adaylarında aranan şartlar indirgenmişti.  Muhafazakar olsun yeter diyorlardı."

TSK'ya girecek öğrencilerin deşifre olmaması için örgütün  dershanelerine ya da eğitim kurumlarına kaydedilmediğini ifade eden Ö.B, örgüt  dershanelerine gitmiş olanların da kaydının silindiğini anlattı.

"Roberto Carlos' isminde bile gazete aboneliği vardı"

Ö.B, askeri liselere gidecek öğrencilerle 7. sınıftan itibaren  ilgilenilmeye başlandığını vurgulayarak, "Öğrencilere kan testi, hatta IQ testi  yapılırdı. Seviyesi yetersiz olan öğrenciler gruptan çıkarılırdı. Her grup 3-4  kişiden oluşurdu. Dini sohbetler yapılırdı, Peygamber Efendimizin hayatı ve  sahabeler ile Saidi Nursi anlatıldıktan sonra sıra Fetullah Gülen'e geliyordu.  Öğrenci abileri sohbetleri çocuk psikolojisi uzmanı gibi yapıyordu. Burada  çocukların farkında olmayacağı şekilde bilinçaltına örgüt düsturları  yerleştiriliyordu."

Örgütte kod isimlerin çok yaygın kullanıldığını, hatta "Roberto  Carlos" isminde bile gazete aboneliği olduğunu anlatan Ö.B, "Bölge imamı 'Trafik  polisleri beni hiç durdurmuyorlar çünkü camın önünde sürekli Zaman gazetesi  bulunduruyorum. Gazeteyi gören polisler beni hiç durdurmuyorlar. Emniyet  mensuplarının yüzde 80'ine yakını bizden' diyordu." ifadelerini kullandı.

"Ekrem Dumanlı'nın yeğeni TSK'ya girecek öğrencilerle ilgilenirdi"

Ö.B, örgüt evinde kalan kişilerin sadece kod isimlerini bildiğini  belirterek, şöyle devam etti:

"Örgüte göre TSK'yı ele geçirmek devleti ele geçirmek gibi bir şeydi.  Bu nedenle özellikle TSK'daki gizliliğe muazzam derecede önem veriliyordu. TSK'ya  girecek olanlar ayrı odada tutulur, yemeklerini bile ayrı yerlerdi. Benimle  birlikte Ekrem Dumanlı'nın öz yeğeni (ablasının oğlu) E.K. de kalıyordu. E.K.  hukuk fakültesi öğrencisiydi ve TSK'ya girecek öğrencilerle ilgilenirdi. Şu anda  belki hakim ya da savcı olabilir. Bu kişi çok önemlidir çünkü yazdığım birçok  kişiyi daha yakından tanımaktadır."

"MOBESE görmesin diye güneşliği indirirdi"

Genelde sorumlu kişilerin öğretmenlerden oluştuğunu, bazen de öğretim  görevlisi ya da başka sivil kişiler de olabildiğini kaydeden Ö.B, şunları  aktardı:

"Görüşmeler genelde öğretmenin evine olurdu ve telefonlar uçak moduna  alınırdı. Araçlar gidilen evin önüne değil, birkaç sokak ileriye park edilirdi.  Eğer aynı araçta seyahat edilecekse, yan koltukta oturan MOBESE görmesin diye  güneşliği indirirdi. Öğrenciler, öğretmenin yanına giderken otoban ya da paralı  yolları kullanmazdı. Telefonla görüşülmesi zorunluysa herhangi bir büfenin  kontörlü telefonundan aranıyordu. Kontörlü telefon bulunmadığında bir esnaftan ya  da herhangi bir vatandaştan rica edilip aranıyordu. Örgüt özellikle son  zamanlarda dinlenildiği ve güvensiz olduğu için kontörlü telefonları da  kullanmıyordu."

Sanık Ö.B, FETÖ'nün yok edilmesi için herkesin elinden geleni yapması  gerektiğini düşündüğünü ve bu nedenle bildiklerini anlattığını sözlerine ekledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...