Tgrt Haber
14 May 2021 14:53

İsrail'in Gazze saldırısında 14 Mayıs detayı

İşgalci İsrail, 14 Mayıs’ın ilk saatlerinden itibaren Gazze’ye saldırı düzenledi ve bombardıman devam ediyor. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr Eray Güçlüer, 14 Mayıs 1948’de kurulan İsrail’in saldırı için 14 Mayıs’ı seçmesiyle ilgili “Tarihlerin önemli olduğunu ve bu tarihin de mutlaka düşülmüş bir yönü olduğunu” söyledi.

İsrail'in Gazze saldırısında 14 Mayıs detayı
filistin,gazze,israil,dünya,işgal

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr Eray Güçlüer, işgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını değerlendirdi.

1897’den itibaren İsrail devletinin bir politikası olduğunu söyleyen Dr. Güçlüer, “İsrail’in ‘Müslümanlar bizi yok edecek, saldıracak? Etrafımız düşmanlarla çevrili sürekli teyakkuzda olmamız lazım, sürekli saldırarak ancak kendimizi savunuruz diyerek’ belki Nazi Almanya’sından bu yana insanlık tarihindeki en büyük kıyımı, soykırımın bir benzerini de maalesef İsrail yapıyor. Kendilerine yapılan soykırımı unutmuş kendileri soykırım yapan bir duruma geldiler” dedi.

İsrail’in saldırı için seçtiği tarih olan 14 Mayıs’ı seçmesiyle ilgili tarihlerin önemli olduğunu ve bu tarihin de mutlaka düşülmüş bir yönü olduğunu söyleyen Güçlüer, “İsrail devleti kurulmadan önceden itibaren sürekli İslam düşmanlığı üzerinden devlet politikasını ana eksenin oturtmuş bir süreç takip ederek bu sayede kendi vatandaşlarını bir arada tutmaya çalışıyor” dedi.

“MÜSLÜMAN KANI DÖKMEK BİR ARAÇ HALİNE GELDİ”

İsrail hükümetinin siyasi kulvarda da İsrail devletindeki yolsuzlukların ve iç kamuoyu rahatsızlıklarının da kapatılması için Müslüman kanı dökmeyi bir araç haline dönüştürmüş durumda olduğunu vurgulayan Güçlüer, “Bu çok acı, çok üzücü. İnsanlıktan bu kadar uzaklaşmış olmalarını esefle ve hayretle karşılıyoruz” dedi.

“İSRAİL İŞGALCİ BİR DEVLETTİR”

İsrail’in işgalci bir devlet olduğunu ve bu seneki olayların geçmiş yıllardaki olaylardan biraz farklılığı olduğunu ifade eden Güçlüer, şunları söyledi:

 “2012 yılında Filistin devleti Birleşmiş Milletler tarafından gözlemci statüsünde bir devlet olarak tanınmıştır. Filistin bir devlettir ve Filistin’e şu an bir saldırı yapılıyor. Uluslararası hukuktan doğan Filistin devletinin hakları var. İsrail, işgalci bir devlettir. İşgalci devlete karşı Filistinlilerin yaptığı direniş uluslararası hukukta da meşru ve haklıdır. Bir şehir gerillası savaşı veriliyor”
 

“İSRAİL’İN BÜYÜK BİR GÜVENLİK ZAAFİYETİ VAR”

Gelişen teknolojiye bağlı olarak geçmişten farklı anlamda silahlı dronelar, füzeler kullanılabildiğini vurgulayan Güçlüer açıklamasında, “Demir Kubbe denen savunma sisteminin aslında ‘kağıttan kubbe’ olduğu anlaşılıyor. İsrail kamuoyunda güvenlik anlamında beklentilerin karşılanamamasının verdiği çok ciddi bir rahatsızlık var. Geçmiş yıllarda böyle değildi. Dünyanın en güçlü savaş uçakları olan F-15’leri dünyanın en masum, en savunmasız en silahsız sivil insanlara karşı acımasızca kullanmalarına rağmen İsrail’in özellikle büyük bir güvenlik zafiyetinin olduğunun ortaya çıkması kamuoyunda rahatsızlık yaşanmasına ve 3-4 gündür İsrail halkının sığınaklarda yaşamasına neden oluyor.” İfadelerine yer verdi.

Filistin’in İsrail’e nazaran daha avantajlı olduğunun altını çizen Güçlüer, “Filistinlilerin daha hakim stratejik noktalardan daha mahkumdaki özellikle sahil şehirleri olmak üzere İsraillileri vurabilecek kapasiteye doğru geliştikleri. Bu çok önemli bir stratejik avantajdır. Güvenlik boyutunda İsrail geçmiş yıllardan daha zayıf” dedi.

DÜNYA İSRAİL’E “DUR” DİYECEK Mİ?

Pazar günü İsrail saldırılarını görüşmek üzere toplanacak olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan bağlayıcı bir karar çıkmayacağını söyleyen Güçlüer, “2012 yılında Filistin2in Birleşmiş Milletlere üye olmasını Amerikan vetosuyla durdurdular. Amerika olduğu sürece müddetçe bir sonuç alınacağını düşünmüyorum” dedi.

Geçmiş yıllardan farklı şeylerin yapılabileceğini belirten Güçlüer, sözlerini şöyle sürdürdü; BM’ye üye 193 ülke var. BM Güvenlik Konseyi’ne üye ülkelerin bu veto tavrından son derece sıkıntı duyuyor. 2005 yılında halkın korunması sorumluluğu var. Halkı katliama uğrayan bir devletin halkını korumak için BMGK’nın harekete geçerek oralara barış gücü gönderilmesi. Filistin’in talebi üzerine İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) mensup Müslüman ülkeler aynı Esad’ın Suriye’de Rusya’yı istemesi gibi benzer bir taleple Filistin de İİT’ye üye ülkelerden bir güç gönderilmesi söz konusu olabilir.

İsrail’in kara operasyonu başlatmadığı yönündeki çelişkili bilgilerle ilgili ise Güçlüer, “Deniz, kara ve havadan bombalamanın nedeni kara operasyonu için alanı yumuşatmaktır. Ama bu henüz gerçekleşmedi. Bu önemli bir başarıdır” ifadelerini kullandı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...