Tgrt Haber
Ramazan Vuslat
Ramazan Vuslat
06 Mart 2014 20:16

İzinsiz dinleme yapanlara kötü haber

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Hakkı Köylü, yasal olmayan dinlemelerin mahkumiyet oluşturmaması için düzenleme yapılacağını açıkladı.

İzinsiz dinleme yapanlara kötü haber
tbmm, adalet komisyonu, hakkı köylü, dinleme, yasal düzenleme,

Köylü, Şehit Şerifebacı Öğretmenevinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Hukuka aykırı olarak yapılan dinlemelerin daha önce internet yoluyla çeşitli yerlerde yayınlandığını hatırlatan Köylü, “Bunları da alıp, bazı televizyon kanalları seslendiriyordu. Fakat bunlar, şuanda yok. Buna cezai işlem getirdik. Çünkü bu tür kanunsuz yapılan işlemler cezasız kalıyordu. Amerika'da veya başka bir ülkede yayınlanan ses kaydı, gelip Türkiye'de bir televizyonda yayınlanırken, şimdi bunların önüne geçildi. Burada Amerika'daki bir internet sitesine Türkiye'de açılan bir dava sonucu ceza veremezsiniz. Bu kişiye zaten ulaşmanız mümkün olmuyor. Bu bilgilere ulaşamıyorsunuz. Bu yüzden hukuka aykırı olarak yapılan bu tür dinlemeler, kişilerin özel hayatına müdahale olarak kabul edip, bir başka yerden ifşa edilmiş olsa dahi basın, yayın organlarında bunları yayınlayan da aynı cezayı alır diye hüküm koyduk. Bu olayları sansür olarak lanse etmeye çalışıyorlar. İnternette yayınlanan, hakaret eden birisine ceza getirmek sansür değildir. Eleştirilere herkes açıktır. Fakat bunlar, başka amaçla kullanılmaya başlanınca iş değişiyor. İnternette, hiç kimseye hakaret etme hakkı vermez” dedi. 
 Ses kayıtlarının tek başına mahkumiyet için delil kabul edilmemesi noktasında bir çalışma içerisine gireceklerini ifade eden Köylü, “Bunları konuşup eksilerini, artılarını tartışacağız. 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde sonra bunları mecliste konuşacağız. Ayrıca bizim, kanunumuzda gizli tanık tabiri var. Mahkemede bu gizli tanık, stüdyoda mahkemede hiç kimse görmeden sadece duruşmaya sesi aktarılarak ifade veriyor. Bu seste kimin olduğu anlaşılmasın diye değiştirilerek duruşmaya aktarılıyor. Bu gizli tanığın beyanı tek başına hükmü esas alınmıyor. Ama aynı konu telefon ve ses kayıtları için yok. Bu tür bir düzenlemeyi de ses kayıtları için koyulup koyulamayacağını tartışacağız. Çünkü son günlerde ortaya çıkan ses kayıtları ister istemez insanları buna sevk ediyor. Teknoloji artık gelişti. Teknolojiyi kullanarak bu tür ses kayıtları hazırlanabiliyor” diye konuştu. 
 “17 ARALIK'TA HÜKÜMETİ DEVİRMEYE ÇALIŞTILAR” 
 17 Aralık'la ilgili olarak da Köylü, şunları söyledi: 
 “Türkiye'nin son dönemde yapmak için atağa kalktığı büyük yatırımlar baltalanmak istendi. Türkiye üzerinde yeteri kadar menfaat elde edemeyeceklerini gören dünyadaki küresel şirketler bunun değiştirilmesi yönünde bir çaba içine girdiler. Bu Gezi Parkı olayları ile başladı. Bundan istenilen elde edilemeyince 17 Aralık girişiminde bulunuldu. Biz yolsuzlukların üzerini kapatmıyoruz. Böyle bir düşüncemiz kesinlikle yok. Hakikaten birisi yolsuzluğa bulaştıysa o memlekette kanunlar nasıl işliyorsa o yolsuzluğa bulaştı denilen kişiler içinde işler ve işliyor. Ama yolsuzluk adı altında Türkiye'de dezenformasyon yapmak isteyen bir kitle, bir grup var. Yolsuzluğu bahane ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırmak, Türkiye'nin dışarıdaki itibarını sarsmak ve içeride ekonomik istikrarı bozmak, büyük yatırımları da engellemek istediler. Bugün yabancı güçlerin Türkiye ile girdikleri ekonomik bir savaş var. Bu yabancı güçlerin Türkiye'ye açtığı savaşa katılan, o yabancı güçlerin maşası olan dolayısıyla memlekete ihanet eden bir grup var. Bu grubun adı cemaat. Bu cemaatin her yerde mensupları vardır. Kastamonu'da mensupları, sempatizanları olduğunu biliyoruz. Bu arkadaşlar tanıdığımız, bildiğimiz dostlarımız. Okul yapılması için yardım edenler var. Ama bu paranın nereye gittiğini bilmiyorlar. Verdikleri paranın nereye gittiğini sormuyor. Nasılsa bunlar Müslüman ve dindar, hayır işidir, hayırlı bir işte kullanılır diyor ama hiçbir zaman sormuyor. Ama ümit ediyorum ki inşallah bundan sonra soracaklardır. 
 Biz cemaat mensuplarına sadece yıllarca yukarıda ki kişiler tarafından aldatıldıklarını söylüyoruz. AK Parti hükümetine, rejime karşı yapılan bu tehdidi Recep Tayyip Erdoğan önlemiştir ve TBMM'deki gücü bu tehdidi bertaraf etmiştir” şeklinde konuştu. 
 “ASIL AMAÇ, TÜRKİYE'DEKİ İSTİKRARI BALTAMAKTIR” 
 17 Aralık'taki operasyonların asıl amacının Türkiye'deki istikrarı baltalamak olduğunu anlatan Köylü, operasyonun Kastamonu'yu da etkilediğini belirterek, “Bilindiği üzere 17 Aralık'la birlikte Cengiz Holding'in sahibi Mehmet Cengiz'in tüm mal varlığına el konuldu. Ilgaz Tüneli'nin yapımı da bu yüzden durdu. Belki, bu birkaç ay sürseydi Küre Eti Bakır işletmesi kapatılabilirdi. Cengiz Holding'in İnebolu Limanı düşüncesi vardı, o düşünce de iptal olabilirdi” dedi. 
 “HALKIN DESTEKLEMEDİĞİ BİR ADAYI, BENDE DESTEKLEMEM” 
 Aday gösterilmeyen Devrekani Belediye Başkanı ve Bağımsız Adayı Mümtaz Aliustaoğlu'nun eleştirilerine de değinen Köylü, şunları söyledi: 
 “Ben hiçbir ilçeye müdahale etmedim. İlçe teşkilatlarının aldığı kararlara saygı duydum. Devrekani'de Mümtaz Aliustaoğlu'nu teşkilat istememiştir. Yaptırdığımız ankette de Devrekani halkının kararının bu yönde olduğunu gördük. Esnafın kapısını çalmadığı, vatandaşın sorunlarıyla ilgilenmediği yönünde ciddi şikayetler aldık. Ben vatandaşın destek olmadığına destek olmam. 
 Hayvan Pazarı, Açık Cezaevi, Doğalgaz konularında ben hiçbir zaman söz vermedim. Milletvekili olduğum süre boyunca benim onaylamayacağım hiçbir iş için söz vermedim. Açık Cezaevi konusunda Araç'ın bize önerdiği arazi uygun olduğu için bu projenin Araç'a yapılmasına karar verdik. Hayvan Pazarı konusunda da Devrekani'de yer sorunu yaşadık. Doğalgaz için ben uğraşacağım dedim ve halen Devrekani'nin doğalgaza kavuşması için çaba sarf ediyorum, edeceğim. Ben Kastamonu milletvekiliyim. Devrekanili olduğum için her yatırım Devrekani'ye yapılsın diyecek bir adam değilim.” 
 “İŞİ BİLEN, HALKIN İSTEDİĞİ BİR İSMİ ADAY GÖSTERDİK” 
 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde genel hizmetlerin yanı sıra Kastamonu'ya da hizmet etmek istediklerini belirten Köylü, bu kapsamda Kastamonu Belediyesini iktidarla buluşturmanın zamanının geldiğini söyledi. 
 Kastamonu'nun çehresinin artık değişmesi gerektiğine işaret eden Köylü, şunları söyledi: 
 “Tahsin Babaş'ın çok sayıda projesi var. Biz Kastamonu'da hizmeti arttırmak ve ileriye götürmek istiyoruz. Bu konuyla ilgili projelerimiz var. Sırayla tüm projeleri hayata geçireceğiz. Zamanında “Ilgaz'dan ötesiyle işim olmaz” diyenler vardı. Ama Taşköprü ve Tosya AK Parti'ye geçmeden önce bana hangi konuda geldilerse ayrım yapmadan yardımcı oldum. Ama iktidarla artık birleşme zamanı. Siyasette kendini memleketinden önce düşünürsen, kaybolur gidersin. Biz başkanın forsu olsun, gösterişi olsun peşinde değiliz. Bize işi bilen adam lazım diye düşündük ve halkında isteğiyle en uygun adayı belirledik. Kastamonu şehrinin çehresinin artık değişmesi lazım.” 
 “YEREL SEÇİMLERDE TÜM BELEDİYELERDE İDDİALIYIZ” 
 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde tüm belediyelerde iddialı olduklarını ifade eden Köylü, Kastamonu Belediyesi başta olmak üzere en az 18 ilçe belediyesini kazanmayı hedeflediklerini kaydetti. Köylü, Daday ve Küre ilçe belediyelerinde çekişme yaşanacağını düşündüğünü belirterek, şöyle devam etti: 
 “Oy oranları bir önceki seçime göre artacaktır. Kastamonu'da seçimden galip çıkacağımıza yüzde yüz inandığım, garanti gördüğüm ilçeler var. Merkez, Tosya, Taşköprü, Devrekani, Hanönü, Seydiler, Ağlı, Azdavay, Pınarbaşı, Cide, Abana, Doğanyurt, Bozkurt, Şenpazar, İnebolu, Çatalzeytin, İhsangazi ve Araç'ı alacağımızı söyleyebilirim. Daday ve Küre'de ise çekişme yaşanacağını düşünüyorum.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...