Köylü kadınlar fındık tarlaları için eylem yaptı

Alaplı İlçesine bağlı Ağağıdağ Köyü’nde yaklaşık 100 kadar köylü öğlen saatlerinde toplanarak eylem yaptı.
Köy sınırları içerisinde kalan ormanlık alanda açılması planlanan taş ocağına karşı çıkan yaklaşık 100 köylü, ellerindeki pankartlarla Orman içerisinde kesim yapılan alana kadar yürüdü. Köylüler burada basın açıklaması yaptı.
KOSKOCA DAĞ YOK OLACAK 
Alaplı Aşağıdağ Köyü Muhtarı Sezgin Gökçiçek bölgeye taş ocağı açılması ve ÇED süreci hakkında kendilerine bilgi verilmediğini söyledi. Aşağıdağ Köyü Muhtarlığına ormanlık alanda kesim yapılacağına dair bir yazı gelmesi üzerine konuyu araştırdığını ve bölgeye taş ocağı açılacağını tesadüfen öğrendiğini belirten Gökçiçek “Maden İşleri Genel Müdürlüğü 99,38 hektar tutarındaki alan için maden işletme ruhsatı verilmiş. Maden işletme ruhsatı 99,38 hektar yani kocaman dağ için verilmiş. ÇED süreci 9,6 hektar bir alan için yürütülmüş ve neticede ÇED gerekli değildir kararı verilmiş. Orman ve Su İşleri Müdürlüğü 30 hektarlık alanda ağaç kesimi işine izin vermiştir. Sizlerin aracılığı ile kamuoyuna sesleniyorum; bu hukuksuzluğu duyun, duyurun ki bu hukuksuzluğa hemen son verilsin. Bizler bu hukuksuzluğu öğrendiğimizden itibaren elimizden geleni yaptık. Pazartesi ve Salı günü iki dava açtık. Bu hukuksuzluğa mahkemeler er veya geç dur diyecektir. Korkuyoruz ki bu süreçte binlerce ağaç kesilecek, dinamit atmaları başlayacak. Coğrafya tanınmaz hale gelecektir” dedi.
ÇOCUKLARIMIZI BU TARLALAR OKUTUYOR 
Köy sakinlerinde Leyla Sevim ise çocuklarının üniversitede okuduğunu ve kendilerine buradaki fındıktan kazandıklarından para gönderdiklerini söyledi. Sevim konuşmasında taş ocağının açılarak ormanların ve fındık tarlalarının yok edilmesini istemediklerini dile getirdi.
Bölgedeki fındık tarlalarının dedelerinden kaldığını ve bunların yok edilmesine karşı olduğunu savunan Ülker Keskin de “Biz geçimimizi buralardan sağlıyoruz. Nerede bu hak, adalet? Sadece zengine mi var? Bu dereler, ormanlar, fındıklıklar bizim” diyerek tepkisini dile getirdi.
Köy sakinlerinden Şehrizar Karakaya da konuşmasında bölgedeki ürünlerden elde ettikleri gelirler ile çocuklarını okutup mühendis yaptıklarını belirterek, taş ocağının ellerindeki bu nimetleri yok etmesinden korktuklarını anlattı.
1960 yılından bu yana ormanlarda çalıştığını dile getiren 77 yaşındaki Selahattin Can, bu güne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını ve bölgeye taş ocağı kurulmasına da karşı olduğunu söyledi.
AVUKAT: HATALI VE YANLIŞ BİR KARAR 
Köylüler adına yasal süreci takip eden Av. Yakup Okumuşoğlu ise taş ocağı ruhsatı verilen bölge ile ilgili idarenin bir çok hata ve yanlış yaptığını belirterek “İş veren ne istedi ise idare ona göre işlem yapmış” dedi.
Okumuşoğlu, açtıkları davalar sonucu yaşanan hukuksuzluğun ortadan kalkacağını ancak bu süreçte ormanın büyük zarar görmesinden endişe ettiğini, bununda hesabını soracaklarını ifade etti.
İŞLETMECİ: HER ÜRLÜ YASAL İZİN ALINDI 
Taşocağının işletmecisi Kemal Günay ise gazetecilere yaptığı açıklamada taş ocağı ile ilgili her türlü yasal izni aldıklarını belirterek, köylülerin 300-500 metre karelik tapularına karşılık ormandaki ağaçları katlederek kendilerine tarla yaptığını söyledi. Günay, taş ocağı açılana kadar tüm yetkili kurumların her türlü aşamayı ince eleyip sık dokuyarak işlem yaptığını ve sonucunda da kendilerine çalışma ruhsatı verildiğini anlattı.
Jandarmanın geniş güvenlik önlemi aldığı bölgede köylülerin eylemi olaysız bir şekilde sona erdi.