Milletin hakkı teslim edilsin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İş Bankasındaki CHP hisselerinin hazineye devri konusundaki açıklamalarının ardından gündeme gelen “Atatürk’ün mirası olduğu için anayasaya aykırı” tartışmalarına hukukçular son noktayı koydu. Vasiyetlerin daha sonradan hukuka aykırı hâle gelebileceğini söyleyen Avukat Cüneyt Toraman, Siyasi Partiler Kanunu’nda “partiler ticaret yapamaz” hükmünün açık olduğunu vurgulayarak, Yargıtay Başsavcılığını göreve çağırdı.

Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı (TÜRKAD) Dr. Mehmet Sarı da CHP hisselerinin 82 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bir an evvel devredilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Geç bile kalındı. Bu noktada CHP’nin tutar yanı yok” dedi. Hukukçuların görüşü şöyle:

YARGITAY GÖRMÜYOR MU?
Avukat Cüneyt Toraman: Vasiyetler, daha sonradan hukuka aykırı hâle gelebilir. Atatürk’ün vasiyet ettiği tarihte bir tane parti vardı. Siyasi Partiler Kanunu çok açık bir şekilde “ticaret yapamaz” diyor. Burada yönetim kurulunda CHP temsilci tayin ediyor. Türkiye’nin en büyük bankalarının birisinden bahsediyoruz. Yönetim kurulunda bir tane oyun bile kredilerin verilmesinde geri istenmesinde ve yatırım gibi işlemlerde yetkisi var. Bu işin bu kadar sürüncemede kalmasına gerek yok. Siyasi Partiler Kanunu çok açık ve net, kanun değiştirilmediği müddetçe ticaret yapamaz. Bir siyasi partinin yönetim kurulunda görev yapması da aynı şekilde ticaret yasağı kapsamına girer. CHP bin dereden su getirmeye çalışıyor. Yargıtay Başsavcılığının denetleme yapması gerekiyor. Yargıtay Başsavcılığı bunu görmüyor mu? Yargıtay Başsavcılığı, araştıracak ve inceleyecek sonrasında ihtar verecek. Yargıtay Başsavcılığı gerekirse Anayasa Mahkemesine başvursun. Geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Genel başkanlıktan çekil’ dedi. O zaman lüzumlu lüzumsuz her işe burnunu sokuyorlardı. Bu kadar önemli bir konuda işlem yapmıyorlar. Asıl şimdi görevini yapması gerekiyor.”

HİSSELER MİLLETİN HAKKI
TÜRKAD Başkanı Dr. Mehmet Sarı: Siyasi Partiler Kanunu doğrudan doğruya partilerin ticaretle uğraşmasını yasaklıyor. Türk Ticaret Kanunu’nun genel ilkeleri çerçevesinde de bankacılık faaliyetlerini doğrudan ticari iş olarak tanımlıyor. Bu şartlar altında CHP’nin ticari bir bankanın temsil makamında bulunması ve yönetiminde karar vermesi açıkça Siyasi Partiler Kanunu’na aykırıdır. Bu yönüyle buradaki hisselerin hazineye devredilmesi işin tabiatına uygun olandır. Atatürk ülkenin o günkü şartlarından gerek idari, gerek yönetim bakımından doğrudan CHP’yi devletin bir parçası olarak telakki etti. Ancak bugünün şartlarında CHP’nin böyle bir sıfatı da yok. Ülkenin ve Türkiye demokrasisinin geldiği şartlar dikkate alındığında bir bankanın yönetiminde, sevk ve idaresinde siyasi partinin bulunmasını kabul etmek mümkün değil. Bir an evvel devredilmesi gerekiyor. Bu noktada CHP’nin tutar yanı yok. Bu şartları dikkate aldığımızda bunların hazineye devredilmesine aslında geç bile kalındı. Bir an evvel devredilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kanuni düzenleme yapılacağını söyledi. Doğru olan da bu diye düşünüyorum. Doğrudan doğruya Meclis’in, yasamanın inisiyatif almak suretiyle bu hisseleri ait olduğu yere, 82 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne devredilmesi gerekiyor.

DÖRT CHP'Lİ ÜYEYE BİRER MİLYON LİRA!
CHP’nin yüzde 28,09 hissesine sahip olduğu İş Bankası yönetiminde bulunan dört partiliye yıllık birer milyon lira ödeniyor. CHP’li üyeler, bankadan ayda 22 bin lira maaş ve yıllık 800 bin lira civarında huzur hakkı alıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve MHP’nin de destek vereceğini duyurduğu CHP’nin elindeki İş Bankası hisselerinin hazineye devriyle ilgili başlatılan çalışmalar sürüyor. CHP, İş Bankasının yönetiminde Murat Karayalçın, Müslim Sarı, Rahmi Aşkın Türeli ve Özcal Korkmaz olmak üzere dört üye ile temsil ediliyor. Bu üyelerden Müslim Sarı aynı zamanda CHP Parti Meclisi (PM) üyeliği görevini de sürdürüyor. Sarı, hem bankayı, hem partiyi yönetiyor.

22 BİN LİRA MAAŞ
CHP içinde bizzat Kılıçdaroğlu tarafından İş Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğine önerilen Sarı’nın bu iki görevi aynı anda yürütmesinin etik olmadığı konuşuluyor. 31 Mart 2017’den bu yana CHP kontenjanından İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olan Müslim Sarı, CHP’nin son kurultayında PM yedek üyeliğine seçilmişti. Necati Yılmaz’ın istifası ile boşalan PM üyeliğine gelen Sarı’nın Kasım 2018’den bu yana hem İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğini hem de CHP PM üyeliğini yürütüyor.

MAKAM KRALLIĞI
CHP’nin İş Bankası Yönetim Kurulundaki temsilcilerinin yıllık kazançları birer milyon lirayı buluyor. Ayda 22 bin lira maaş ve yıllık 800 bin lira civarında huzur hakkı alan CHP’li üyeler, bankadaki görevleri sonra erdikten sonra ise İş Bankasının diğer iştiraklerinde görev yapıyor. CHP’li üyelere biri İstanbul’da diğeri Ankara’da iki makam odası, son model makam aracı ve sekreter tahsis ediliyor. CHP’de liste dışında kalan vekiller ve partiye yakın emekli bürokratların yönetim kurulu üyesi yapılarak adeta ödüllendirildiği İş Bankasından geçmişte huzur hakkı alan isimler arasında Kemal Kılıçdaroğlu da bulunuyor. Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürlüğü görevinden emekliye ayrıldıktan sonra Deniz Baykal tarafından İş Bankası yönetimine tayin edilmiş, 2002 yılında milletvekili seçilene kadar bu göreve devam etmişti.

Türkiye Gazetesi