Tgrt Haber
03 Ağustos 2020 14:17

Oğlunun tedavisi için sahte psikoloğa devrettiği arazisini mahkemede geri aldı

Madde bağımlısı oğullarının tedavisi için başvurdukları psikoloğun "sahte" olduğunu öğrenen aile, 5 yıl önce tedavi karşılığında devrettikleri 300 bin lira değerindeki arsalarını almak için mahkemeye başvurdu.

Oğlunun tedavisi için sahte psikoloğa devrettiği arazisini mahkemede geri aldı
İstanbul,,mahkeme,

Madde bağımlısı oğlu için başvurdukları sahte psikolog tarafından dolandırıldığını belirten baba, mahkeme yoluyla bu kişiye tedavi karşılığında devrettiği arazisini geri aldı.

İstanbul'da yaşayan 3 çocuk babası Selçuk Güler, 17 yaşındaki madde bağımlısı oğlunun tedavisi için kendisini psikolog olarak tanıtan Ertan Ş.'nin Beyoğlu'ndaki ofisine gitti.

Ertan Ş.'nin oğlunu iyileştireceğini vadederek talep ettiği 300 bin lirayı denkleştiremeyen Güler, eşi üzerine kayıtlı Sakarya'daki 3 araziyi Ertan Ş.'ye devretti.

Güler, Ertan Ş.'nin, Şarköy'deki yazlıklarını da istemesinden şüphelenerek araştırma yapmaya başladı.

Ertan Ş.'nin psikolog olmadığını ve birçok kişiyi kandırdığını öğrenen Güler, dava yoluna giderek arazilerini geri aldı.

"Makamındaki duvarında mesleki diploma ve sertifikalar bulunuyordu"
AA muhabirine açıklama yapan Güler, 2015'te Taksim'deki bürosunda kendisini uzman psikolog olarak tanıtan Ertan Ş.'ye, madde bağımlısı oğlunun tedavisi için bazı testler ve yöntemler nedeniyle para istemesi üzerine ilk başta yaklaşık 15 bin lira ödeme yaptıklarını söyledi.

Kamu yönetimi mezunu olduğunu öğrendikleri kişinin psikolog olduğuna inanarak çocuğunun sağlığı için hemen tedavi sürecine başlamak üzere yola koyulduklarını belirten Güler, "O dönem zaten ailece yıkılmış bir vaziyette tedavi için çözümler arıyorduk. Bu kişi, psikolog olarak önce benimle sonra oğlumla görüşmelere başladı. Makamındaki duvarında mesleki diploma ve sertifikalar bulunuyordu. Ofiste çocuğuma hipnoz yoluyla bir tedaviye başladı." diye konuştu.

Güler, bu kişinin daha sonra evlerine de gelerek bir yıllık tedavi sürecine başlayacağını söylediğini belirterek, bu program dahilinde oğlunun eski sağlığına kavuşacağını vadeden sahte psikoloğun 300 bin lira talep ettiğini anlattı.

Elinde nakit para olmadığı için istenilen paraya yakın değerde Sakarya'daki 3 arsasını bu kişiye devrettiklerini dile getiren Güler, arazi tapu devrinden sonra çocuğunun rehabilitasyon sürecinin başlamasını beklediklerini aktardı.

Kızının da rahatsız olduğunu iddia edip yazlığı istedi
Kendisini bir gün ofisine çağıran Ertan Ş.'nin, kızında da bazı psikolojik sorunlar saptadığını ve kızı için başlamayı planladığı program karşılığında Şarköy'deki yazlığını istediğini anlatan Güler, bunun üzerine Ertan Ş.'den şüphelendiğini söyledi. 

Ertan Ş.'ye bunun mümkün olmayacağını söyleyerek ofisten çıktığını dile getiren Güler, şunları aktardı:

"Hemen internete girerek, sosyal medya ve psikoloji forumlarına girdiğimde bu kişiyle ilgili çok sayıda 'sahte psikolog', 'sakın gitmeyin', 'kendisi kamu yönetimi mezunu ve psikolog değil dolandırıcıdır' şeklinde yorumlar gördüm. Aynı zamanda bu kişinin aynı unvanı kullanarak çok sayıda kamu kuruluşu ve dernekte mesleki eğitimler verdiğini, aile psikolojisi ve rehabilitasyonu, boşanma, madde bağımlılarına da eğitim ve seminerler verdiğini sosyal medyadan üzülerek öğrendim. Hemen avukatımla görüşerek, hem şahısla ilgili suç duyurusunda bulundum hem de tapu iptali ve tescil davası açtım."

Selçuk Güler, Türkiye Psikologlar Derneğini de arayıp bu kişinin durumunu sorduklarını belirterek, derneğe kayıtlı psikolog olmadığını ve bu kişiyle ilgili çok sayıda şikayet bulunduğu yanıtını aldıklarını söyledi.

"Çok yıpransak da adaletin tecelli etmesine sevindik"
Çocuğunun tedavi sürecinin bu kişi yüzünden aksadığını ve mağdur olduklarını dile getiren Güler, "Mahkemeler lehimize sonuçlandı çok şükür. Hem yerel hem istinaf hem de Yargıtayda görülen duruşmalar sonucu davalar onanarak yargı kararıyla arsalarımızı tekrar kazandık. Adalet yerini çok şükür buldu. Şahısla ilgili hem dolandırıcılık, unvan gaspı hem de maddi ve manevi tazminat davası da açtım. Ailecek çok yıpransak da süreç sonunda adaletin tecelli etmesine sevindik." diye konuştu.

Güler, insanların psikolog ya da psikiyatr seçerken çok dikkatli olmaları gerektiğine dikkati çekerek, "Ben o dönemde çok çaresiz ve sıkıntılı olduğum için bu kişiyi mesleki anlamda sorgulama ve öğrenme yoluna gitmedim. Ehliyetsiz bir kişinin yaptığı yöntem ve unvan gaspı bana ve aileme çok pahalıya mal oldu. Umarım bu olay benim durumumda olan aileler adına bir tecrübe olur." ifadelerini kullandı.

Selçuk Güler, bu kişiyle ilgili ayrıca CİMER, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığına da şikayette bulunduğunu bildirdi.

"Mesleki yeterlilik sorgulaması yapın" uyarısı
Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. Okan Cem Çırakoğlu, bu tür olayların son dönemde sıkça yaşandığına dikkat çekerek, psikologluğun bir mesleki formasyonunun ve mevzuatının olduğunu, bunu ihlal ve istismar eden kişilerin suç işlediğini anlattı.

Çırakoğlu, mesleki yeterlilik sorgulamaları yapılmadan kimsenin bu tür tedavilere başlamaması gerektiğini vurgulayarak, "Mesleki yeterlilik ve ehliyeti bulunmayan kişiler, tedavi almak isteyen danışanlara büyük zararlar verebilir. Her vatandaşın bunu sorgulama hakkı vardır. Bu, ayıp değildir, yanlış değildir, bir haktır. Bu tür psikolojik hizmetleri alan insanlar, bir sahte psikolog ya da bu mesleği istismar eden insanların elinde çok ciddi duygusal psikolojik zarar görmeleri mümkündür." dedi.

"500'ü aşkın şikayetin yüzde 90'ı suç duyurusuna çevrildi"
Türk Psikologlar Derneği Avukatı Mehmet Ferit Aka da derneğin internet sitesinde sahte psikolog bildirimi yapılabildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu kişilere TCK'nin dolandırıcılıkla ilgili düzenlemelerinden ceza veriliyor. 1 yıldan 5 yıla, 2 yıldan 4 yıla, 1 yıldan 3 yıla şeklinde işlenen fiilin içeriğine göre değişmekte. Bugüne kadar 500'ü aşkın şikayetin yüzde 90'ı suç duyurusuna çevrildi. 12'si davaya dönüştü, o davaların yarısı sonuçlandı."

Avukat Alper Tunga Çevik ise hukukta bu tip dosyaların "nitelikli dolandırıcılık" suçunu düzenleyen TCK 158. madde kapsamında değerlendirildiğini belirterek, bu suçu işleyen kişilerin 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası alabildiğini söyledi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...