Tgrt Haber
26 Mart 2015 18:28

Sinagog'da 46 yıl sonra dualar yükseldi

Edirne’de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 5 yılda restorasyonu tamamlanan tarihi sinagog büyük açılış öncesinde dini kıyafetleriyle gelen Museviler, sabah duası yaptı.

Sinagog'da 46 yıl sonra dualar yükseldi
sinagog,

Açılışta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti için de dua edildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yahudilerle aramızdaki bağ İsrail'in varlığıyla başlamış bir bağ değildir. Ülkemiz, dünyanın farklı yerlerinde zulüm görmüş Yahudilerin ihtiyaç duyduklarında sığınacakları huzur limanı olmuştur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin,  Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, diplomatik  temsilci ve çok sayıda Yahudi'nin katıldığı tören, 500. Yıl Vakfı Kurucu Başkan  Vekili Naim Güleryüz'ün sinagog hakkında bilgi vermesiyle başladı.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile rahatsız olduğu için törene  katılamayan Hahambaşı İsak Haleva'nın restorasyonun gerçekleşmesine emeği  geçenlere teşekkür mesajının okunmasının ardından, maftirim korosu, Edirne  yöresine ait Türk sanat müziği formunda ilahiler okudu. Tevrat'ın sinagoga intikali sonrasında ise On Emir okundu ve Hahambaşı  Vekili Rav Naftali Haleva törene katılanları kutsadı.
 
ABDÜLHAMİT HAN'IN EMANETİ
 
Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, bugün sadece bir restorasyonun başarısına tanıklık  edilmediğini, tarihin derinliklerinden bugüne ulaşan ve bu topraklarda hayatını  devam ettiren inançların geçmişine sahip çıktıklarını vurguladı. Bugün görevlerinin somut sonuçlarını gördüklerini dile getiren Ertem,  şöyle devam etti:
 
"Vakfılar Genel Müdürlüğünün görevi, kendisine emanet edilmiş  vakıfların vakfiyeleri doğrultusunda yaşamalarını sağlamaktır. Vakıflar Genel  Müdürlüğü sadece Müslüman tebaa tarafından korunan emanetlere değil, aynı zamanda  Osmanlı'nın asli unsuru olan diğer dinlere mensup kişiler tarafından kurulan  vakıflar da emanet edilmiştir. Hiçbir ayırım gözetmeksizin bu mirası geleceğe  taşıyacağımızı ifade etmek isterim."
 
Edirne Büyük Sinagogu'nun Sultan Abdülhamit Han'dan emanet olduğunu  aktaran Ertem, "Cemaat vakalarıyla ilgili 2002 yılından bugüne gerçekleştirilen  bütün revizyonlarda bizim fikir ufkumuzu açan sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın  Başbakanımıza saygılarımı sunuyorum" dedi.
 
SEVGİLİMİZE KAVUŞTUĞUMUZ GÜNDÜR
 
Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise Edirne Büyük  Sinagogu'nun restorasyonuna katkı sağlayan ve çalışan herkese teşekkür etti. Balkan şehitleri için de dua ettiklerini belirten İbrahimzadeh, "1913  yılının 26 Mart'ında Edirnemiz düştüğünde burayı teslim alanların başı olan  komutan Vizor, Edirne Hahambaşımıza gelerek, kendilerini nasıl hissettiklerini  sorar, hahambaşımız da cevaben 'Kendimizi dul kalmış bir sevgili gibi  hissediyoruz' der ancak ayrılık kısa sürer. Edirne tekrar alınır. Sevgilimize  kavuşamayacağımızı düşünürken bugün Edirne Sinagog'umuza, sevgilimize  kavuştuğumuz gündür. Cemaatim adına hepiniz hoş geldiniz diyorum" şeklinde  konuştu.
 
  Sinagog'un inşasının Abdülhamit Han tarafından yaptırıldığını anlatan  İbrahimzadeh, "Kader birliği yapmış bizler zamanla ayrıştırıldık,  ötekileştirildik. Dün haber ajanslarımızın haber başlıklarında gördüğümüz  kadarıyla 'hoşgörü yeniden inşa edildi' başlığını attılar" diye konuştu.
 
BİZİ DÜŞMAN GÖSTERENLERE KARŞI...
   
İbrahimzadeh, bazen devlete bağlı bazı kurumlarda dahi itham ve bir  şeylerin altında "Yahudi arandığı" ifadesinin yer aldığını söyledi. Çeşitli olumsuzluklar karşısında, bu vatanın vatandaşları olduğuna  yönelik açıklamalar yaptıklarını aktaran  İbrahimzadeh, şunları anlattı: "Bizi düşman ve vatan haini şeklinde gösteren söylemler karşısında,  her seferinde kendimizi, bu vatanın sadık ve faydalı vatandaşları olduğumuz  açıklamaları yapmak zorunda hissetmişiz. Bu çıkmazdan ilerlenememiş, içimize  kapanmışız. Toplum olarak geleceğe olan umudumuzu kaybetmişiz. İşte bugün Edirne  Sinagogu'nun açılışı bu söylemlere ayrışmalara devletimizin vermiş olduğu eni iyi  cevaptır, bizim için bir milattır. Teşekkür ediyorum. Azınlık vakıflarının hukuki  şekilde mazbut hale getirilen taşınmazları bizim için ilk kez devletimiz  tarafından vakfiyesinin doğrultusunda hizmete alınmış ve devletimiz bu  konulardaki ezberleri ve ön yargıları kırmıştır. Doğrudur ki daha kat edilecek  yolumuz var ancak şükrediyorum ki ilerleyebileceğimiz bir yol da var."
 
ÖN YARGILARI KIRMAMIZA SEBEP OLAN CUMHURBAŞKANIMIZDIR
 
    İbrahimzadeh, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı beş yıl önce  Başbakanlık makamındayken gördüğünü anımsattı. Erdoğan'ın, azınlık hakları  konuları açıldığında, "Hak neyse ve kimin hakkıysa hukuku ona göre  düzenlemeliyiz" şeklinde konuştuğunu ifade eden İbrahimzadeh, şunları kaydetti:
 
"Bu söylemleri alışılagelmiş söylemler olarak değerlendirmiştim ancak  zaman içerisinde bizlere imkansız gibi gözüken cemaatimize hak verilmesi, yaşayan  vakıflarımızın iadesi, okullarımıza verilen haklarla ön yargılarımızı kırmamıza  sebep olan Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Bu değişimi siz oluşturduğunuz, çok teşekkür  ediyorum."
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Arınç'a çeşitli hediyeler  verildi.
 
ERDOĞAN VE TÜRKİYE İÇİN DE DUA EDİLDİ

Açılış töreninde hahambaşları tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye için dualar okundu. Haham, duanın Türkçe tercümesinde, "Yüce devletimiz Türkiye Cumhuriyetini ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı mübarek kılsın, korusun, yücelttin, yardım etsin, büyütsün, yücelere taşısın. Ömrünce ve ömrümüzce şanını yüceltsin amin" ifadelerini kullandı.

Dini törenin ardından konuşan Türkiye Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, sinagogun 5 yılda eski haline getirildiğini ifade ederek, "Tevratımızı buradaki evine teslim etmiş olmanın mutluluğu, sinagogun ibadet dışı, ziyarete açık olduğu zamanlarda Tevratımıza ve inancımızın kutsal günlerine Vakıflarca en hassas şekilde sahip çıkılacağının huzuru içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim" dedi.

ARINÇ: YAHUDİLERİN, MÜSLÜMANLAR KADAR HAKKI VAR

Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç ise bir Müslüman’ın ne kadar hakkı varsa, Yahudi ve Hıristiyanların da hakkı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Son yıllarda İsrail hükümetiyle ilişkilerimizdeki sorunlar sebebiyle ülkemize yönelik suçlamalar getirdiğini, aynı şekilde maalesef bazı grupların da Türk Musevi Cemaatini suçladığını üzüntüyle gözlemliyoruz. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki devletler arası ilişkilerle, toplumlar arasındaki ilişkiler birbirinden ayrı olarak değerlendirmelidir. Yahudilerle aramızdaki bağ, İsrail ile başlamış bir bağ değildir. Ülkemiz dünyanın farklı bölgelerinde zulüm görmüş Yahudilerin ihtiyaç duyduklarında sığınacakları bir huzur limanı olmuştur. Gerek İspanya’dan gerek 1930’lardan Nazi Almanya’sından gelen Yahudiler bu toprakları vatandaşları olarak kabul etmiş, tarih ve kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olmuş ve ülkemize çok katkılarda bulunmuştur. Bu vatanda bir Müslüman’ın ne kadar hakkı varsa, bir Yahudi’nin, bir Hıristiyan’ın başka inanç grubunun da o kadar hakkı vardır."

Salondaki Musevilere seslenerek Türkiye’de yaşamak istediklerinde kendilerini karşılayacak olan 78 milyon insan olduğunu söyleyen Arınç, "Türk Musevi Cemaati ülkemizin ayrılmaz bir parçası ve eşit paydaşıdır. Bugün açılış münasebetiyle dinleme fırsatı bulduğumuz ve çok da hoşuma giden Türk Sanat Müziği makamları kullanılarak icra edilen Maftirim adlı sinagog ilahileri de kültürlerin ne kadar iç içe geçtiğinin, birbirimizden et ve tırnak gibi ne kadar ayrılmaz olduğumuzun adeta göstergesiydi. Ben yurt dışından gelenler için bir temennide bulunayım. Eğer buraya gelmek isterseniz, Türkiye’de yaşamak isterseniz, sizi kucaklayacak 78 milyon insan var" dedi.

Konuşmaların ardından Türk Musevi Cemaati tarafından Bülent Arınç’a hediyeler verildi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...