Ukrayna ile gerilim yaşayan Rusya Avrupa'yı tehdit etti! 'Petrol ve gaz alamayacaklar'
Ukrayna ile yaşanan gerilim sonrası Avrupa ülkelerinin Rusya Federasyonu'nu uluslararası bankalar arası ödeme sistemi SWIFT'den ayırması gündeme geldi. Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Nikolay Zhuravlev, Avrupa ülkelerinin bu uygulamayı yapmaları halinde Rusya'dan petrol, gaz ve mineral alamayacaklarını söyledi. Zhuravlev, 'Biz döviz alamayacağız ama, Avrupa ülkeleri de petrol ve gaz alamayacak.' dedi.
Ukrayna ile savaşın eşiğine gelen Rusya, ABD öncülüğündeki Avrupa’nın tepkisini çekiyor. Avrupa’dan Rusya’ya, Ukrayna konusunda tehdit geldi. Bu tehditlerden biri, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'dan geldi. Johnson, İngiliz hükümeti ile ABD'nin, Rus birliklerinin Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'nın SWIFT sisteminden çıkarılma olasılığını tartıştığını söyledi.
Johnson "Batı'nın şu anda birlik olması son derece önemli, zira Rus saldırganlığına engel olacak olan bizim birliğimiz" dedi. Yaşanan gerilimler sonrası Avrupa ülkelerinin Rusya Federasyonu'nu uluslararası bankalar arası ödeme sistemi SWIFT'den çıkarması gündemdeydi.
PETROL VE GAZIN VANASINI KAPATIRIZ
Star.com.tr’nin haberine göre Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Nikolay Zhuravlev, Rus Haber Ajansı'na (TASS) verdiği demeçte, Avrupa ülkelerinin Rusya Federasyonu'nu uluslararası bankalar arası ödeme sistemi SWIFT'den çıkarmaları halinde, Rusya'dan petrol, gaz ve mineral alamayacaklarını söyledi.
ORTAK KARAR GEREKİR
Zhuravlev, 'SWIFT bir ödeme sistemidir, bir hizmettir. Bu yüzden Rusya'yı SWIFT'den ayırırlarsa döviz alamayacağız, ancak alıcılar, en başta Avrupa ülkeleri kendi mallarımızı, petrol, gaz, metaller ve diğer önemli ürünleri tedarik etmeyecekler. Böyle bir şeye ihtiyaçları var mı? Sanmıyorum.' dedi. Zhuravlev, SWIFT'in uygun ve hızlı olmasına rağmen para transferlerinin tek yolu olmadığını kaydetti.
Ayrıca İngiltere ve ABD'nin ortak kararının Rusya'yı SWIFT sisteminden atmak için yeterli olmadığını belirten Zhuravlev, bunun için bu sisteme katılan tüm ülkelerin ortak kararı gerektiğini belirtti.
